Gelişmiş Arama
Ziyaret
7849
Güncellenme Tarihi: 2010/09/20
Soru Özeti
Acaba "Bütün imamlar İslam peygamberiyle aynı derecededirler" hadisi (Kafi, c. 1 s. 270) doğru mu?
Soru
Acaba "Bütün imamlar İslam peygamberiyle aynı derecededirler" hadisi (Kafi, c. 1 s. 270) doğru mu?
Kısa Cevap

Ondört masum manevi, melekuti ve insani kemaller yönünde en doruk noktada yer almalarına rağmen Son Peygamber (s.a.a) bunların en kamili ve nuru en üstün olanıdır. Resul-i Ekrem Hz. Muhammed hiçbir imam'ın taşımadığı üstünlük ve özelliklere sahiptir. Nitekim ayni hadiste şöyle deniyor: İmamlar Peygamber'in makamındadırlar ancak peygamberlik makamı hariç ve imamlara Peygamber'e helal olan şeyler helal değildir. (örneğin dört eşten fazlasıyla evlenmek) Ancak diğer işlerde Peygamber (s.a.a) gibidirler.

Ayrıntılı Cevap

On dört Masum, en yüce manevi ve insani kemal derecelerinde bulunan ön dört yıldız durumundalar. Bu yıldızlardan her biri, ilahi ilim ve kemalin en yüce aşamasında bulunuyorlar ve hiçbir eksiklik ve kusur onların vücutlarında bulunmaz. Yüce Allah buyuruyor ki: "Allah, sadece siz Ehl-i Beyt'ten her türlü eksikliği gidermek ve sizi tertemiz kılmayı irade ediyor."[1] Evrenin en üstün ve şanlı kişileri olan bunlar saadet ve kemalin zirvesindedirler.

Ancak Resulullah (s.a.a) onların içinde en nurlu ve en kamil olanındır. Onun, kendisiyle hiçbir imamın ortak olmadığı seçkinlik ve özellikleri vardır. Nitekim İmam Cafer Sadık (a.s) kendisine sorulan sorunun cevabında şöyle diyor: "İmamlar Peygamber (s.a.a) gibidirler. Ancak onlar peygamber değillerdir. Onlara Peygamber'e helal olan şeyler helal değildir. (dört kadından fazlasıyla evlenmek gibi) Ancak diğer konularda Peygamber gibidirler."[2]

Buna göre Peygamberlerin efendisi Hatemu'l-enbiye Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) bu yüce makam sahibi yıldızlar içinde en üstünüdür ve Allah'a kurbun en doruk noktasında yer almıştır. Nitekim İmam Cafer Sadık'ın açıkladığı gibi[3] zer aleminde Allah'ın nidasına ilk lebbeyk diyen odur. O Allah'a en yakın kişidir. O Allah'a yakınlıkta o makama erişmiştir ki Allah'a yakın bulunan meleklerden ve mursel peygamberlerden hiçbir kimse onun bulunduğu makama erişmemiştir. "O iki yay yakınlığına veya daha yakına erişti"[4] O mirac gecesinde manevi makamlardaki bütün dereceleri bir gecede katetmiş ve mümkün olan en yüce makama erişmiştir. On dört masum içerisinde sadece peygamberlik vahyi ile Yüce Allah'la doğrudan ilişkisi olan tek nurdur. Kur'an'i Kerim ona nazil olmuştur. En kamil din ve ilahi nimet programı onun eliyle insanlara sunulmuştur. Ahlakın erdemlerini onun vasıtasıyla en yüce kemal noktasına varmıştır.[5] Allah'ın kendi kelamında; kendisinin, meleklerin ve müminlerin selam ve savatını özgü kıldığı tek kişidir.[6]

Bu özelliklerden her biri tek başına onun kendine has mevkisini ortaya koyacak niteliktedir. İmam Muhammed Bakır (a.s) ne de güzel şekilde bu hadiste Resulullah (s.a.a) ve diğer masumların yüce makamlarını beyan etmiştir: "Şecere-i Teyyibe (cennetteki o temiz ağaç)[7] Peygamber'dır (s.a.a)… Onun dalı Ali'dir. gövdesi Hz. Fatıma'dır. meyveleri Ali ve Fatıma'nın soyundan masum imamlardır."[8]

Bu hadiste on dört masumun mevki ve konumları en güzel şekilde açıklanmıştır.

Son olarak şu noktaya değinelim ki masumların mevki ve makamlarını bilmek ihmalkarlık edilmemesi gereken bir görevdir. Çünkü bu konuda aşırılık veya kusur her ikisi de hatalı tutum sayılır ve kişinin sapmasına yol açar. Nitekim Hz. Ali Nehcü'l-Belağa'da şöyle demiştir: Benim hakkımda iki kişi helak olur beni sevip guluv eden ve benim hakkımı tanımakta geri duran kişi"[9] Buna göre biz masumların yüce makamlarını tanımakla, bu konuda aşırı gitmekten veya ihmalkarlıktan geri durmakla ve o İmamları takip etmekle saadet yolunu kat etmeliyiz.

Umarız ki Yüce Allah'ın lütuf ve inayeti sonucu doğru yolu takip edip her türlü sapmadan ve ihmalkarlıktan uzak duralım.



[1] Ahzap: 33

[2] عِدَّةٌ مِنْ أَصْحَابِنَا عَنْ أَحْمَدَ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنِ الْحُسَیْنِ بْنِ سَعِیدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَحْرٍ عَنِ ابْنِ مُسْکَانَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِی عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَبْدِ اللَّهِ ع یَقُولُ الْأَئِمَّةُ بِمَنْزِلَةِ رَسُولِ اللَّهِ ص إِلَّا أَنَّهُمْ لَیْسُوا بِأَنْبِیَاءَ وَ لَا یَحِلُّ لَهُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَا یَحِلُّ لِلنَّبِیِّ ص فَأَمَّا مَا خَلَا ذَلِکَ فَهُمْ فِیهِ بِمَنْزِلَةِ رَسُولِ اللَّهِ ص Usul-Kafi c. 1 s. 370 Miratu'l-Ukul c. 3 s. 161

[3] Biharu'l-Envar c. 5 s. 236

[4] Necm: 9

[5] انما بعثت لاتمم مکارم الاخلاق. Biharu'l-Envar c. 16 s. 210

[6] ان الله و ملائکته یصلون علی النبی یا ایها الذین آمنوا صلوا علیه وسلموا تسلیماً. Ahzap: 56

[7] کشجرة طبیه اصلها ثابت و فرعها فی السماء. İbrahim: 24

[8] [8] [تفسیر القمی‏] أَبِی عَنِ ابْنِ مَحْبُوبٍ عَنْ أَبِی جَعْفَرٍ الْأَحْوَلِ عَنْ سَلَّامِ بْنِ مُسْتَنِیرٍ عَنْ أَبِی جَعْفَرٍ ع قَالَ سَأَلْتُهُ عَنْ قَوْلِ اللَّهِ تَعَالَى مَثَلًا کَلِمَةً طَیِّبَةً الْآیَةَ قَالَ‏الشَّجَرَةُ رَسُولُ اللَّهِ ص وَ نَسَبُهُ ثَابِتٌ فِی بَنِی هَاشِمٍ وَ فَرْعُ الشَّجَرَةِ عَلِیُّ بْنُ أَبِی طَالِبٍ ع وَ غُصْنُ الشَّجَرَةِ فَاطِمَةُ ع وَ ثَمَرَاتُهَا الْأَئِمَّةُ مِنْ وُلْدِ عَلِیٍّ وَ فَاطِمَةَ ع شجرة رسول الله نسبة ثابت فی بنی اثم و فرع الشجرة علی بن ابیطالب و غض الشجرة فاطمه (س) و ثمراتها الائمة من ولد علی و فاطمه (ع) و ...  Biharu'l-Envar c. 9 s. 217

[9] هلک فیّ رجلان محب غال و مبغض قال، Nehcu'l-Belağa Kısa Sözler, No: 113

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar