Gelişmiş Arama
Ziyaret
15174
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Cinleri, ruhları ve şeytanları çağırıp teshir etmenin (emri altına almanın) hükmü nedir?
Soru
Cin, ruh ve şeytanlarla irtibat kurup onlardan dünya işlerimiz için faydalanmanın mantıklı bir açıklaması var mı? Neden?
Kısa Cevap

Ruhlar, cinler ve şeytanlardan ilmi ve ameli istifade etmeye ve irtibata geçmeye lugatte ve fıkhi ıstılahta sihir denmektedir.[i] Kur'an, hadis ve fıkhi delillere göre sihirbazlık dünya ve ahiret yaşantıları açısında insanın faydasına değildir.

 

Kur'an-ı Kerim, sihirbazlığı, küfür, imansızlık, takvasızlık, insanın kendisiyle kötü ticaret yapması, ahiretten nasibi olmamak,[ii] günahın çoğalması ve horluk olarak görmektedir.[iii]

 

Rivayetlerde sihirbaz; kafir,[iv] Kur'an'a nankörlük,[v] şirk,[vi] ilahi rahmet[vii] ve İslamdan uzak olmak,[viii] kulluğa ihtiyaç duymamak,[ix] cehenneme gitmenin nedeni[x]-[xi] ve lanetli[xii] olarak nitelendirilmiştir.

 

Fakihler de ayetler ve rivayetler ışığında, ve sihrin bedensel, ruhsal, dini ve ictimai zararlarını göz önüne alarak sihri haram bilmişlerdir.[xiii]-[xiv]



[i] -Zahir şuıdur ki, sahirat kısımlarıyla ve bütün tarifleriyle sihire girmektedir. (Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, Seyyid Muhammed Ali Cezairi, c.2, s.112); Şehid-i Evvel ve Şehid-i Sani meleklerin ve cinlerin kullanılamsını, şeytanların çağırılmasını sihirden saymışlardır. (a.g.e, s.68); veya sazice ruhlardan yardım amaçlı kullanmak (a.g.e. s.71)

[ii] -“Tuttular da Süleyman'ın saltanatı aleyhine, Şeytanların kapıldıkları şeylere uydular. Halbu ki Süleyman kafir olmamıştı...” Bakara/102-103; Tefsir-ul Mizan, c.1, s.234

[iii] -“Şüphe yok ki insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınıyorlar da onların taşkınlığını, zulümlerini artırıyor.” Cin/6

[iv] - el-Vesail, c.12, s.107

[v] - a.g.e, s.109

[vi] - a.g.e, s.106

[vii] - a.g.e, s.107

[viii] - a.g.e, s.108

[ix] - a.g.e, s.108

[x] -Bihar, c.58, s.223

[xi] - el-Vesail, c.12, s.107

[xii] - a.g.e, s.103

[xiii] -Mekasib-i Muharreme, 10. Mesele

[xiv] -İmam Humeyni, böyle irtibatları sihir olarak kabul etmese de haram olduğunu söylüyor ve şöyle buyruyor: “Melekleri istihdam etmek, cin çağırmak ve onları tutsak etmek, ruhları çağırmak ve onları tutsak etmek vb. şeyler buna dahildir.” Tahrir-ul Vesile, c.1; Mekasib-i Muharreme-i Müzci, 16.Mesele

Ayrıntılı Cevap

Her ne kadar lügat ve fıkhi kitaplarda sihir için çeşitli tarifler yapılmışsa da ruhlar, cinler ve şeytanlarla irtibat kurmaya sihir denildiği kesindir.[1]

Sihirbazlığın, insanlık tarihindeki geçmişi çok eskiye dayanıyor. En fazla yaygın olduğu zaman da Peygamberlerin olmadığı ya da Onların hakimiyetinin az olduğu zamanlardır. Bu yüzden onlar özellikle Hz. Nuh (a. s)[2] ve Hz. Süleyman (a.s)'dan[3] sonra daha çok görülmeye başlamışlardır.

Tarihi gerçekler gösteriyor ki, sihirciler dini, manevi ve maddi olmak üzere insanlığa çok büyük zararlar vermişlerdir. Çünkü cinlerin ve şeytanların eksik bilgilere[4] sahip olmaları ve onlarla irtibatı olanların bu yanlış bilgilerle insanların hayatına yön vermeğe çalışmaları çeşitli felaketler kaynak olmuştur. Bu yüzden bize göre hem cin, şeytan ve ruhlara ulaşmaya çalışmak dine aykırıdır,[5] hem de onların verdiği bilgi ve yaptıkları etkileri uygulamaya geçirmek. Sihirbazların çok kere peygamberlik iddiasında bulundukları da görülmüştür.[6]

 

İnsanın saadeti, dostlukları, düşmanlıkları, mutluluğu, endişesi, uyuması, uyanık kalması, yolculuğu, ikameti, kısacası her şeyi dünyevi ve uhrevi faydalarını temin edecek şekilde düzenlemelidir. Ama sihirbazlık tarihinde bu ölçünün yerine başka ölçüler temel alınmıştır.[7]

 

Öte yandan ruh çağırmak, cin ve şeytanları teshir etmek, bir çeşit iradeyi elden almak olduğundan, veya cin ve şeytanları çağırmak için kadın ve çocukların ruhlarını teshir etmek zarar ve eziyettir.[8]

 

Sonuç şudur: Cin, şeytan ve ruhların hem bilgileri sınırlıdır,[9] hem de yaptıkları etkileri.[10] Eğer bilgi ve tesirleri şeytandan olursa, şeytanın da işi saptırmak ve batılı güzel göstermek olduğuna göre[11] böyle bir irtibata asla güvenilmez.

 

Daha fazla bilgi için bakınız:

 

1- İnsanla Cinin İlişkisi, 556. soru

2- Başka Âlemlerin Varlıklarıyla İrtibat, 293. soru

3-Şeytan ve Cinin Gücü, 138. soru



[1] - Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, c.2, s.112

[2] -İmam Hasan Askeri (a.s) buyuruyor: “Nuh tan sonra sihirbazlar çoğaldı.” Vesail, c.12, s.106

[3] - Tefsir-ul Mizan, c.1, s.237

[4] -a.g.e. c.15, s.330

[5] - Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, c.2, s.67

[6] - a.g.e.

[7] - a.g.e. s.69

[8] - a.g.e. s.69

[9] - el-İhticac, c.2, s.67

[10] - a.g.e

[11] -Nisa/60; Enam/6 ve Kur'an'da Şeytan hakkında gelen diğer bir çok ayetler.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar