Gelişmiş Arama
Ziyaret
19757
Güncellenme Tarihi: 2012/04/04
Soru Özeti
Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
Soru
Şeytan ezeli ve ebedi olmada kendisini Allah’a ortak mı görüyor? Çünkü Allah’tan kıyamete kadar süre istemişti ve Allah’ta kabul etmişti.
Kısa Cevap

Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” vakti kıyamet olarak tefsir etsek bile onun Allah’ın izni ve iradesiyle kıyamete kadar yok olmaması ebedi olduğu anlamında değildir.

Ayrıntılı Cevap

Ezeli olmak “geçmişte hiç yok olmamak” anlamındadır.[1] Yani başlangıçta ve geçmişte yokluğu tasavvur edilemez. Ebedi olmak ise gelecekte yok olmaması anlamındadır,[2] öyleyse ezeli ve ebedi olmaktan söz ettiğimizde bu terimlerin manalarına dikkat etmemiz gerekir. Bu terimlerin manalarına dikkat ettiğimizde Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi onun ezeli ve ebedi olduğu manasına gelmeyeceği konusu açıklığa kavuşacaktır.

Şeytanın mühlet istemesi: Şeytan Allah’ın yarattığı bir yaratık olduğu ve her mahluk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez,o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur.Şeytan hatası ve kibri yüzünden Allah’ın dergahından kovulduktan sonra Allah’tan haset ettiği insan neslini doğru yoldan ayırmak için mühlet istedi.Allah’ta onun bu isteğini insanlığın imtihanı için kabul etti.Şeytanın ilahi dergahtan kovulma olayı kuranda birçok ayette gelmiştir, biz konunun aydınlığa kavuşması için bunlardan birini inceleyeceğiz.

Hicr süresinin 38-42 ayetlerinde bu noktalara işaret edilmiştir. Allah şeytanın kovulmasından sonra ona şöyle buyurmuştur: Kıyamete kadar lanet senin üstüne olsun[3].Şeytan bu sırada saygısız bir şekilde Allah’ın huzurunda bazı konuları beyan ediyor ve bunlar Allah tarafından kesin bir şekilde kabul edilemez şeylerdir.

1)Diyor ki: bana kıyamet gününe kadar(herkesin dirileceği gün) mühlet ver ve diri tut.[4]

2)İblis Allah’ın kullarını ihlaslı kılınanlardan ibaret olarak görmüştür ve onların üzerinde hükümran olamayacağını ilan etmiştir. Etki edebildiği insanlığın geri kalanını ise Allah’ın kulu olarak saymamıştır.[5]

3) Lanetlenmiş olan şeytan insanlığı saptırma yolunda kendisi için özgürlük talep etmiştir.(ayetin zahirinde لاغوينهم Allah’la hısımlaşmanın devamında intikam için kullanılmıştır.) Münezzeh olan Allah ise onun bu talebini geri çevirip düşüncesini ise batıl saymıştır.[6] Allah’ın birinci talebi karşısında cevabı: Allah ona mühlet veriyor ama onun istediği vakte kadar değil. Şöyle buyuruyor:”sen mühlet verilmişlerdensin”(ama kıyamete kadar değil) belirlenmiş bir süreye kadar.[7]

Merhum Allame tabatabai bu konuda şöyle buyuruyor: bu cümle Allah Teala’nın iblise cevabıdır,ve bu kabul ediş isteklerinin bir bölümünü ve reddettiklerinin bir bölümünü içerir.İcabet mühlet vermenin aslınadır ret ise onun kelamında şart olarak sunduklarınadır ve oda kıyamete kadar mühlet istemesidir ama Allah şöyle buyurmuştur:mühlet veriyorum ama kıyamet gününe kadar değil belirlenmiş bir vakte kadar.Bu iki ayetin devamını göz önünde bulundurduğumuzda çok açıkça görülüyor ki belirlenmiş süre kıyamet günü değildir.

Malumdur ki Allah Teala kıyamet gününe kadar mühlet vermekten imtina etmiştir ve başka bir zamana kadar mühlet vermiştir ki oda kıyametten öncedir.[8]

Bazı rivayetlerde belirlenmiş vakit İmam Zaman(a.s.) ‘ın zuhuru şeklinde tefsir edilmiştir.[9]

İkinci iddianın karşısında ise Allah Teâla bütün insanlığı kendi kulu olarak gördüğü şeklinde cevaplamıştır. İblis saltanatını bazı kulları için nefiy ve bazı kulları için sabit görmüştü.[10]

Üçüncü iddianın karşısında ise: Onun düşmanlığı ve intikamı Allah’ın kaza sın dan kaynaklıdır ve onun insanlığa tasallutu ondan kaynaklanır.Onlar ihtiyarını kötüye kullanarak  onun takipçiliğini yaparlarsa Allah şeytanı onlara musallat edeceğini buyurmuştur.[11]

Netice olarak Allah’ın mühlet vermesi kıyamete kadar değildir eğer belirlenmiş vakti kıyamet olarak tefsir etsek bile onun kıyamete kadar canlı kalması Allah’ın izni ve iradesiyledir yani ebedi olduğu manasına gelmez.

 


[1] Muhammed Taki Misbah Yezdi, akait dersleri. s:66.

[2] Aynı s:66.

[3] Hicr:35.

[4] Hicr:36.

[5] Hicr 39-40, Muhammed Hüseyin Tabatabai, Mizan tefsiri, c:12.s:245.

[6] Mizan, c:12 s:245.

[7] Hicr: 37-38.

[8] Mizan tefsiri c:12 s:234.

[9] Seyyid Haşim Buhrani, el buhran fi tefsir il kuran,c:3 s:366.

[10] Hicr:42.

[11] Hicr: 42.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar