Gelişmiş Arama
Ziyaret
81842
Güncellenme Tarihi: 2009/06/17
Soru Özeti
Habil ve Kabil kimle evlendiler?
Soru
İnsan soyu nasıl devam etti? Habil ve Kabil kimlerle evlendiler?
Kısa Cevap

Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.

Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini savunmaktalar:

1-Erkek kardeş kız kardeşle evlendi. Çünkü o zaman henüz Allah tarafından kız kardeşle erkek kardeşin birbirleriyle evlenemeyeceklerine dair bir ilahi kanun inmiş değildi. İnsan türünün bekası için de başka bir yol söz konusu değildi.

2- Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün olmadığı için onlar yeryüzünde yaşayan başka bir soydan gelen insanların kızlarıyla evlendiler. Sonra onlardan olan çocuklar birbirleriye amca çocukları oldular ve böylece kendi aralarında evlilik mümkün oldu ve bu evlilik yoluyla soyları devam etti. Bu görüşü bazı rivayetler de desteklemektedir. Çünkü bazı hadislere göre Hz. Adem’in soyu yeryüzünde yaşayan ilk insanlar değildiler onlardan öncede yeryüzünde birtakım insanlar yaşmışlardır.[i] Birinci görüşün Kur’an’ın zahiri ile daha uyumlu olduğu söylenmektedir.



[i] Bkz. Pursişhayi Mezhebi, Nasir Mekarim Şirazi, s. 453

Ayrıntılı Cevap

Hadis ve tarih kaynakları insan türünün Hz. Adem’in üçüncü oğlu ve aynı zamanda vasisi ve halifesi olan Şeys veya Hibetullah isimli oğlundan geldiğini açıklamaktadırlar. Çünkü Habil, Kabil vasıtasıyla öldürüldü ve Kabil de işlediği günah ve azgınlık vasıtasıyla Allah’ın rahmetinden kovuldu kendisi ve evlatları azgınlık ve günahla uğraştılar. Bütün bunlar günah ve azgınlıkları sonucu Hz. Nuh’un tufanında yok olup gittiler.[1]

Ama Hz. Adem’in çocuklarının evlenmeleri konusuna gelince bu konu, hakkında çelişkili rivayetler gelen tartışmalı konulardandır.

Bazıları Nisa suresinin 1. ayetine istinaden[2] Hz. Adem’in soyunun çoğalmasını sadece Hz. Adem ve eşine dayandığına inanırlar ve üçüncü bir varlığın bunda bir etkisinin olmadığını söylemekteler.

Bu görüş gereği Hz. Adem’in çocukları arasında kız kardeşlerle oğlan kardeşlerin birbirleriyle evlenmişlerdir. Çünkü eğer onlar başka soydan olan eşlerle evlenmiş olsalar o zaman bu gerçekle, Allah’ın “O ikisinden soylarını yaydı” sözü uyum sağlamaz.

Bu konu birçok hadislerde de yer almıştır. Buna şaşırmamak da gerekir. Çünkü hadislerde masum imamlardan nakledilen delile göre henüz o zaman bu tür evlilik mubahtı. Çünkü kız kardeşle erkek kardeşin evlenmesinin haram olduğuna dair bir hüküm henüz Yüce Allah tarafından inmiş değildi.

Açıktır ki bir işin yasak ve haram oluşu o iş hakkında Allah tarafından haramlığına dair bir hükmün inmesine bağldır. Buna göre biri işin bir takım maslahatlar gereği bir dönem helal oluşu sonra haram kılınmasının ne gibi bir mahzuru olabilir?

İhticac kitabında İmam Zeynu’l-Abidin (a.s)’ın Kureyş kabilesine mensup bir kişiyle yaptığı konuşmada şöyle dediği yer alır: Habil, Kabil’le ikiz olan Luza ile ve Kabil de Habil’le ikiz olarak dünyaya gelen kız kardeşi Iklima ile evlendiler. Kureyşli adam: Habil ve Kabil kendi kız kardeşlerini hamile mi yaptılar diye sordu. İmam: Evet, dedi. Adam bu günümüzdeki Mecusilerin yaptığı iştir dedi. İmam şöyle dedi: Mecusiler bu işi yapıyor ve biz bu işi batıl biliyoruz; bu şunun içindir ki onlar bu işi Allah haram kıldıktan sonra yapıyorlar. Sonra şöyle dedi: Bunu inkâr etme, çünkü bu işin o gün doğru bir iş oluşu ve bugün yanlış bir işi oluşu Allah’ın hükmüdür. Meğer Allah Hz. Adem’in eşini onun kendisinden yaratmamış mı? Oysa bununla birlikte onu Adem’e helal kılmıştır. Bu hüküm o güne ait ve Hz. Adem’in evlatlarına özgü bir hükümdü. Sonra Yüce Allah bunun haram olduğu hükmünü indirdi.[3]

Fakat bazıları Adem’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmediğini açıklayan bazı hadislere dayanarak Hz. Adem’in oğullarının başka bir soydan gelen kızlarla evlendiğini söylemektedirler.[4] Çünkü hadis kaynaklarında yer alan bazı bilgilere göre Hz. Adem’den önce de yeryüzünde diğer insanlar yaşamaktaydılar.[5]

İlmi araştırmalar gösteriyor ki insanlar muhtemelen milyonlarca yıldır yeryüzünde yaşamaktalar, oysaki Hz. Adem’in yaratılışından uzun bir süre geçmemektedir. Buna göre Hz. Adem’den diğer insanların yaşadığını ve bunların Hz. Adem (a.s) yaratıldığında yok olma durumunda olduklarını kabul etmeliyiz. Buna göre Hz. Adem’in evlatlarının önceki soylardan kalan birileriyle evlenmiş olmaları mümkündür.

Ancak bu ihtimal ayetin zahiriyle uyum içinde değildir. Usul-i Fıkıh ilmindeki kaideler nazaran hadisler birbirleriyle çeliştiğinde ayetlere başvurulur ve ayetlere uyum içinde olan hadisler tercih edilir.

Buna göre birinci görüş Kur’an’ın zahiriyle daha fazla uyum içindedir. Nitekim El-Mizan tefsirinin sahibi Allame Tabatabi birinci ihtimali desteklemiştir.[6] Daha fazla bilgi için bkz. El-Mizan Tefsiri c. 4 s. 245 ve yine Burhan Tefsiri ve Ed-Durrul Mensur ve Kasasu’l- Enbiya kitapları.



[1] Bkz. Biharu’l-Envar, c. 11 s. 220

[2] “Allah sizi bir nefisten yarattı ve ondan eşini meydana getirdi, ve o ikisinden bir çok erkek ve kadın yeryüzünde yaydı.”

[3] El-Mizan Tefsiri c. 4 s. 236

[4] İleluş-şeri

[علل الشرائع‏] ابْنُ الْوَلِیدِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ إِدْرِیسَ وَ مُحَمَّدٍ الْعَطَّارِ مَعاً عَنِ الْأَشْعَرِیِّ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ الْحَسَنِ بْنِ فَضَّالٍ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ إِبْرَاهِیمَ بْنِ عَمَّارٍ عَنِ ابْنِ نُوَیْهِ عَنْ زُرَارَةَ قَالَ سُئِلَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ ع کَیْفَ بَدَأَ النَّسْلُ مِنْ ذُرِّیَّةِ آدَمَ ع فَإِنَّ عِنْدَنَا أُنَاساً یَقُولُونَ إِنَّ اللَّهَ تَبَارَکَ وَ تَعَالَى أَوْحَى إِلَى آدَمَ ع أَنْ یُزَوِّجَ بَنَاتِهِ مِنْ بَنِیهِ وَ إِنَّ هَذِهِ الْخَلْقَ کُلَّهُمْ أَصْلُهُ مِنَ الْإِخْوَةِ وَ الْأَخَوَاتِ قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ ع سُبْحَانَ اللَّهِ وَ تَعَالَى عَنْ ذَلِکَ عُلُوّاً کَبِیراً یَقُولُ مَنْ یَقُولُ هَذَا إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَ جَلَّ جَعَلَ أَصْلَ صَفْوَةِ خَلْقِهِ وَ أَحِبَّائِهِ وَ أَنْبِیَائِهِ وَ رُسُلِهِ وَ الْمُؤْمِنِینَ وَ الْمُؤْمِنَاتِ وَ الْمُسْلِمِینَ وَ الْمُسْلِمَاتِ مِنْ حَرَامٍ وَ لَمْ یَکُنْ لَهُ مِنَ الْقُدْرَةِ مَا یَخْلُقُهُمْ مِنَ الْحَلَالِ وَ قَدْ أَخَذَ مِیثَاقَهُمْ عَلَى الْحَلَالِ وَ الطُّهْرِ الطَّیِّبِ وَ اللَّهِ لَقَدْ تَبَیَّنَت.

[5] Tevhid s. 277 Tahran baskısı, El-Hisal c. 2 s. 652; Bkz. İnsan türünün Kur’an nazarında ömrü soru 516

[6] Numune Tefsiri c. 244-249; El-Mizan Tefsiri, c. 4 s. 245

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kopya çekmek ve tez notuyla oynamanın hükmü nedir?
    3608 Yasa Ve Kanunlara Riayet Etmek 2019/12/09
    Kopya çekmek ve aynı sonucu doğuran eylemler haramdır. Buna bina tövbe etmeli ve Allah’tan bağışlanma dilemelisiniz. Ama eğer mesleğinizi yapacak gerekli bilimsel birikime sahipseniz bu alanda çalışmanızın da ve karşılında aldığınız paranın da sakıncası yoktur.Bu soruya Taklit Mercilerin vermiş olduğu cevaplar:[1]
  • Kendisi için zararlı olduğu takdirde hastanın oruç tutması farz mıdır?
    9019 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Taklit mercileri ve İslam âlimlerinin fetvalarına göre, oruç hastaya önemli bir zarar verirse kendisinin oruç tutması farz değildir.[1] Kur’an bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı ...
  • Maliki ve Hanefi mezhebinin ne yanlışlığı var?
    4447 شیعه و دیگر مذاهب 2018/12/08
    Her şeyden önce aydınlığa kavuşması gereken nokta sizin Şia’ya olan ilginiz sadece ilgi ve sevgiden ibaret mi yoksa kuvvetli delillere mi dayanmaktadır? Eğer sizin ilgi ve alakanız delil ve burhan üzere ise bunun doğal sonucu olarak diğer mezheplerin ve fırkaların eksiklikleri ve zayıflıkları aydınlığa kavuşmuş olacaktır. Şia’nın ...
  • Kime şehid demektedirler? Diğer İslamî ve gayri İslamî ülkelerin ölüleri şehid sayılır mı?
    6459 Tefsir 2011/08/17
    Şehid şahit ve hazır anlamında olup değişik derecelere sahiptir. Bu anlamıyla Allah, peygamberler, melekler, Allah yolunda öldürülenler ve tüm müminler şahadet derecelerindeki mertebeler dizisinde yer alırlar. Elbette mukaddes “şehid” sözcüğü ilahî dürtü olmaksızın ve sadece kendi ülkesini savunmak veya hatta istemeyerek ve hedefsizce öldürülen tüm şahıslar için ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7704 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11371 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • Eğer işe acil ihtiyacımız varsa ve iş yerinde kendi isteğimiz ve normal olarak namaz kılma imkânımız yoksa ne yapmalıyız?
    3247 Varie 2019/02/18
    Namazın her ne şart altında olursa olsun eda edilmesi gerekir. İnsanın işe olan ihtiyacı vakaların büyük çoğunluğunda namazın eda edilmesini engelleyecek bir zaruret taşımamaktadır. Öyleyse insan namazını eda edecek kadar serbest olacağı bir fırsat yaratmak için bir düzenleme yapmalıdır. Bahsi geçen soruda fakihlerin fetvalarının delaleti işi bahane ...
  • Ehl-i Sünnetin Bilal hakkındaki görüşü nedir?
    6072 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    O müşriklerin işkencelerine karşı direniş göstermiş, Peygamber’in müezzini ve savaşlarda Peygamber’le birlikte savaşmış Resulullah’tan sonra Medine’yi terketmiştir, Şam’a yerleşmiş ve orada da vefat etmiştir. Ehl-i Sünnet kaynaklarına göre o Ebubekir tarafından azat edilmiştir. ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6314 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7665 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...

En Çok Okunanlar