Gelişmiş Arama
Ziyaret
7721
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
Soru
Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
Kısa Cevap

Namaz, oruç ve hac gibi tüm ibadetler birçok bireysel ve toplumsal esere sahiptir. Namazın en üstün eserlerinden biri, Allah’a yakınlaşmak ve kötülük ve haramlardan sakınmaktır. Oruç da birçok esere sahiptir. Bedensel sağlık, dertleşme hissinin icat edilmesi ve takvalı olmak bunlardandır. Hac da ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has adap ve şartlara göre yapılması ve zahiri amel, adap ve ibadetlerin yanı sıra onun batınî ve manevî boyutları da göz önünde bulundurulması durumunda, insanda derin ve bereketli eserler meydana getirmekte ve bazen ömrün sonuna dek insan varlığında yer edinmektedir. Kulluk şekil ve özellikleriyle süslenmek, Allah karşısında teslim ve mutlak itaat boyutunun tahakkuk etmesi, büyük ilahi peygamberler, Allah’ın özel evliyaları ve liyakatli kullarıyla kutsal Mekke ve Medine topraklarında ve de Arafat, Meşer ve Mina gibi görkemli yerlerde beraber olmak ve de ölümü hatırlatan beyaz bir elbise giymek insan varlığında derin eserler yaratır. Ama amellerimiz özel eserlere sahip olmazsa ve davranış ve ahlakımızı etkilemezse, bu eksikliği kendi amel ve niyetlerimizde incelemeli ve onları ıslah etmeye koyulmalıyız.

Ayrıntılı Cevap

Amel ve ibadetlerin insan ahlak ve davranışına etkisi, ruhî ve manevî altyapılar ve ibadetlerin tüm adap ve şartlarla yapılması ile tam ve direkt bir irtibat taşır. Eğer amellerimiz özel eserlere sahip olmazsa ve davranış ve ahlakımızı etkilemezse, bu eksikliği kendi amel ve niyetlerimizde incelemeli ve onları ıslah etmeye koyulmalıyız. Ama her halükarda bu farzları yerine getirmek birey ve toplum üzerinde değişik etkiler yaratır ve her insaflı insan bunu itiraf eder.

Namazın Eserleri

Her ne kadar kâmil bir namaz insan ruh ve şahsiyetinde derin eserler yaratsa ve bu namazdan uzaklaştığımız ölçüde onun eserleri azalsa da sizden soruyoruz: Halis niyet taşımayan günahkâr bir birey namazı tek eder ve namaz kılmazsa, daha iyi bir durum ve hal mi kazanacaktır? Gönlü arı ve aydın mı olacaktır? Kuşkusuz bu kirli ve hatalı bireyde bile namaz bir ölçüye kadar eser sahibidir. Öyle ki; namaz terk edildiği takdirde bu bireyin kirlilik ve günahı daha fazla ve çok olacaktır. Kötülük ve haramların çirkinliğinden sakındırmaktan [1] ibaret olan namazın eseri, bu bireyde az ve naçiz bir düzeyde olsa bile zahir olur ve kendi haddince onu kirlilik ve çirkinliğin fazlasından alıkoyar. Böyle açık eserler nasıl inkar edilebilir?! Bir rivayette şöyle belirtilmiştir: Ensar’dan bir genç namazını Peygamber (s.a.a) ile kılıyordu, ama yanı sıra günah ve haramlara da mürtekip olmaktaydı. Meseleyi Peygambere (s.a.a) bildirirler ve Peygamber (s.a.a) şöyle buyurur: Netice itibariyle namazı bir gün onu kötülük ve çirkinlikten alıkoyacaktır. Bir müddet geçtikten sonra onun tövbe ettiğini ve de kötü ve çirkin işlerden elini çektiğini gördüler. [2] Yine sizden soruyoruz: Arı bir niyet ve temiz bir kalbe sahip namaz kılmayan bir birey, eğer namaz, ibadet, dua, tevessül ve Allah’a münacat etme ehli olursa, kalbi daha temiz ve arı olmayacak mıdır? Daha nurlu ve ak olmayacak mıdır? Herkesin namazının tesiri marifet ve bilgi, niyette ihlâs ve kalp huzuru ölçüsü ve de riayet ettiği diğer şart ve adaplara tabidir. Bu hususlar bireylerde farklılık gösterdiği için, onların namazları ve eserleri de değişiktir. Ama her haliyle eserlerin ölçüsü farklı olsa da hiçbir namaz esersiz değildir. [3]

Orucun Eserleri

Oruç için birçok ruhsal, bedensel ve toplumsal eser ve fayda sayılmıştır. [4] Bunlardan bazılarına işaret ediyoruz:

1. Oruç insan ruhunu latif hale getirir ve onun iradesini güçlendirir ve de güdülerini dengeli kılar. [5]  

2. Oruç fakir ve zengin arasında eşitliği sağlamak içindir; halkın açlığı tadarak yoksul ve mahrumları düşünmesi ve onların hakkını eda etmesi hedeflenir.

3. Oruç sağlık ve tedavi açısından birçok esere sahiptir ve cismin esenlik ve afiyetine neden olur. [6] Rusyalı bilgin Aleksi Sufurin oruç tutmayı kan azlığı, bağırsak problemleri, romatizma, gut hastalığı, göz rahatsızlıkları, şeker hastalığı ve böbrek ve ciğer hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavi etme yolu görmektedir. [7]  

4. Resmi rakamlara göre, mübarek Ramazan ayında suç, cinayet ve günah oranı çok azalmaktadır.

Haccın Eserleri

Hac ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has adap ve şartlara göre yapılması ve zahiri amel, adap ve ibadetlerin yanı sıra onun batınî ve manevî boyutları da göz önünde bulundurulması durumunda, insanda derin ve bereketli eserler meydana getirmekte ve bazen ömrün sonuna dek insan varlığında yer edinmektedir. Kulluk şekil ve özellikleriyle süslenmek, Allah karşısında teslim ve mutlak itaat boyutunun tahakkuk etmesi, büyük ilahi peygamberler, Allah’ın özel evliyaları ve liyakatli kullarıyla kutsal Mekke ve Medine topraklarında ve de Arafat, Meşer ve Mina gibi görkemli yerlerde beraber olmak ve de ölüm ve göçü hatırlatan beyaz bir elbise giymek, Allah’ın evini ve tevhid merkezini tavaf etmek, Allah’ın gösterişiz ve itaatkâr kullarıyla gönüldeş ve birlik olmak tümüyle hac yapan şahısta derin ve temelli bir değişimin altyapısını teşkil eder. Milyonlarca Müslüman’ın aynı zamanda Mekke ve Medine gibi kutsal bir yerde toplanması, İslam dünyasının birlik ve kudretini sembolize eder. Dinsel metinlerde ibadetler için belirtilmiş olan tüm eser ve faydalara karşın, amellerimiz özel eserlere sahip olmazsa ve davranış e ahlakımızı etkilemezse, bu eksikliği kendi amel ve niyetlerimizde incelemeli ve onları ıslah etmeye koyulmalıyız. Bu nedenle örneğin eğer namaz bir kötülük ve çirkinliklerden alıkoymuyor veya bizi Allah’a yakınlaştırmıyorsa, bunun kâmil bir namazın şart ve özelliklere sahip olmadığına ve sadece görünüş ve şekilde bir ibadet olduğuna dikkat etmeliyiz. Netice itibariyle bu, ilahi yakınlaşma ve haramlardan sakınmayı sağlayan bir ibadetin eserlerini taşımayacaktır. Diğer ibadetler de bu şekildedir.  



[1] Ankebut, 49.

[2] Reyşehri, Muhammed, Mizanü’l-Hikmet, c. 5, s. 371, h. 10254, Çap-ı Defter-i Tabliğat-ı İslamî, 1362.

[3] Namazın diğer eserlerini görmek için, 13683. soruya (site: 13512) (Namaz Eserleri Ve Manası) müracaat ediniz.

[4] Bkz: Kuleyni, Usul-i Kâfi, c. 4, s. 62, Bab-ı Fasl-i Sovm Ve Saim, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1365.

[5] Kur’an şöyle buyurmaktadır: “ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”

[6] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 59, s. 267, Müessesetü’l-Vefa, Beyryt, 1404.

[7] Ba istifade ez nerm efzar-ı Porsiman.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininin kadına bakış açısı nasıldır ve onun için nasıl bir konum belirlemiştir? Onlar tıpkı erkekler gibi midirler?
    24977 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2008/05/20
    İslam, insanın tekâmülünü hedef edinmiştir. Bu açıdan da kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. İslam açısından önemli olan kadınlık veya erkeklik değil, kendini yetiştirme ve Allah’a yakın olmaktır. Kadın ve erkek insanlığın iki temel unsurunu teşkil etmeleri nedeniyle, İslam’da bazen kadından ve bazen de erkekten söz ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    7110 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    16585 Pratik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Lanetleşmenin bir şartı var mıdır? Hangi konuda lanetleşmek mümkündür? Lanetleşmek kesin olara gerçekleş midir?
    19167 مباهله 2012/05/27
    Lanetleşmek, batıl yolda olan kimsenin ilahi gazaba uğraması ve hak yolda olan kimsenin de tanınması ve böylece hak ve batılın birbirinden ayrılması için iki tarafın birbirine lanet etmesinden ibarettir. Lanetleşmek bir tür duadır ve kendine ait özellik ve şartlara sahiptir. Biz onların bazılarına işaret edeceğiz: İnsanın üç ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10337 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    21090 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
    36346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan ...
  • Ayakkabı giymenin adabı nedir?
    20961 Pratik Ahlak 2012/05/12
    İslam dini semavi dinlerin en sonuncusu, en kâmili ve en camiidir. Bu bağlamda İslami öğretiler insanın tüm boyutlarını; bireysel ve toplumsal yönlerini her zaman ve her mekân için göz önünde bulundurmuş ve onun tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Her halükarda İslam dininin hakkında nazar vermiş ve adap belirlemiş ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
    23693 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11686 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

En Çok Okunanlar