Gelişmiş Arama
Ziyaret
23129
Güncellenme Tarihi: 2009/07/08
Soru Özeti
Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
Soru
Kadınla erkek hangi durumda eşit payda miras alabilirler? Eğer bir toplumda, çalışan kadın sayısı erkekten çok olursa kadınla erkeğin mirası eşit mi olur?
Kısa Cevap

Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları

 

Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi için İslam, kadınların evinin dışında çalışmasını teşvik etmemiştir. İslam ailenin geçimini sağlamak görevini erkeğe yüklemiştir. Fakat bu söylediklerimiz hükmün illeti (nedeni) değil, hikmetidir.

Ayrıntılı Cevap

Genel olarak iki yerde kadınla erkeğin mirası eşit miktarda olabilir:

 

a) Anne ve baba bir çok yerde ölen çocuğundan eşit miktarda pay alabilir.[1] Eşit alamayacakları yerler ise şunlardır:

 

1- Ölenin anne ve babasından başka mirasçısı yoksa mal üç kısma ayrılır ve iki kısmı babaya, geriye kalan bir kısmı da anneye verilir. Ama eğer ölenin iki erkek kardeşi veya dört kız kardeşi ya da bir erkek kardeşi ve iki kız kardeşi olursa ve bunların hepsi ölenle aynı babadan olsalar -anneleri ister bir olsun, ister farklı- anne ve baba olduğu sürece (kardeş ve bacı) miras alamazlar. Ama onların olmasından dolayı anne malın altıda birini, geri kalanını da baba alır.[2]

 

2- Eğer ölenin yalnızca anne, baba ve bir kızı varsa, öte yandan ölenin aynı babadan iki erkek kardeş veya dört kız kardeşi ya da bir erkek kardeşi ve iki kız kardeşi varsa miras altı kısma bölünür, anne ve babadan her biri bir kısmını, kızı üç kısmını alır, geriye kalan bir kısım ise dörde bölünür, bir kısmı babaya, üç kısmı da kıza verilir. Örneğin ölenin malını 24 kısma bölünse, 15 kısmı kızın, 5 kısmı babanın, 4 kısmı da annenindir.[3]

 

b) Kadın ve erkek, ölenin anne tarafından akrabaları ise eşit miktarda pay alırlar. Bununda çeşitli şekilleri vardır, örneğin:

 

1- Anne tarafından olan erkek ve kız kardeş[4]

2- Anne tarafından erkek ve kız kardeşinin çocukları[5]

3-Anne tarafından amca ve hala[6]

4- Dayı ve teyze (anne veya baba tarafından ya da baba ve anne tarafından)[7]

 

Son iki şekilde vacip ihtiyata göre mirasın bölümünde birbirleriyle anlaşma yapmalıdırlar.[8]

 

Sorunuzun, “çalışan kadın sayısı erkeklerden fazla olduğu yerlerde kadınla erkeğin eşit oranlarda miras alacağı” bölümünden neyi kastettiğiniz fazla belli değil. Eğer kastınız onların kendilerine ait bir gelirleri olduğu ve ailenin geçimini üstlenmedikleri halde nasıl erkekle eşit oranda miras alabilirler? ise cevap şudur:

 

1- Eşit oranların olduğu yerler azdır.

2- Kadın ve erkeğin bazı yerlerde mirastan eşit miktarda pay almaları İslamın eksikliğine değil aksine onun kamil bir din olduğunu göstermektedir. Bu şekilde kadınlar, asıl vazifeleri olan çocukların terbiyesiyle rahatlıkla meşgul olacaklar.

 

Eğer kastınız, bu durumda kadınlar erkeklerle eşit şartlarda olduğu, onlarında evin geçimine katkı sağladığı ve onlar olmazsa aile büyük bir zarar görecekse neden eşit oranlarda mirastan pay alamasınlar? ise cevap şudur: İslama göre kadın ahlaki ve dini kurallara uyduğu sürece dışarıda çalışmasının bir sakıncası yoktur, ancak İslam toplumda ki önemli ve esasi meselelerden dolayı kadının evde olmaya, evin işleri ve sorunlarıyla ilgilenmeye teşvik etmiştir.[9] Zira ev işleriyle uğraşmak kadının hem duygu ve hislerine uygundur, hem de toplumun daha iyi bir geleceğe sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Gelecek, bugün aile ortamında yetişip eğitilen küçüklerindir. Kadınların toplumdaki rolü çok önemlidir. Yani toplumun eğitim ve hazırlığının temeli kadınlar tarafından atılmaktadır. Bu hassas rolün yerine getirilebilmesi için onlardan dışarıda ki işler istenmemiştir. Bu yüzden ailenin geçimini sağlamak erkeklere verilmiştir. Doğal olarak böyle bir durumda erkeğin payı da fazla olacaktır.[10] Son olarak diyoruz ki, İslamın çeşitli hükümlerini yan yana getirdiğimizde, kadının mirastaki payının erkeğinkinin yarısı olması veya bazı yerlerde eşit olması bir hikmet üzerine olduğunu göreceğiz.

 

Kadının mirasta ki hakkı erkeğin hakkının yarısı olarak verilmiş ise eğer, ailenin geçimini sağlamak görevi de kadınlardan kaldırılmıştır. Bazı yerlerde miras kadınla erkeğin arasında eşit şekilde bölüştürülüyorsa kadını annelik görevine teşvik etmek gibi nedenlerden dolayıdır.

 

Buraya kadar söylediklerimiz neden değil hikmettir. Yani kadınla erkeğin mirasının eşit olmamasının nedeni yalnızca ailenin geçimini sağlamaktan dolayı değil ki bu neden ortadan kalkınca hükümde değişsin ve kadının hakkı erkeğinkiyle eşit olsun.



[1] - Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, Mesele: 2734, 2735, 2736, 2737, 2738

[2] - a.k. Mesele:2732

[3] - a.k. Mesele:2733

[4] - a.k. Mesele:2743, 2744, 2745

[5] - a.k. Mesele:2749

[6] - a.k. Mesele:2757

[7] - a.k. Mesele:2759

[8] - a.k. Mesele:2757-2759

[9] - Bu konuya örnek olarak şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: Allah Resulü (s.a.a) Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma (s.a) 'nın arasında işleri bölüştürdüğünde şöyle buyurdu: “Evin işleri Zehra'nın üzerine, dışarıda ki işlerde Ali' nin üzerinedir.” Hz. Fatıma (s.a) böyle bir taksimi görünce şöyle buyurdu: “Böyle bir taksime ne kadar sevindiğimi ancak Allah bilir.” Bihar-ul Envar. c.34, s. 31 ve 81; Vesail-uş Şia, c.14, s.123; Tefsir-ul Burhan, c.1, s.282

[10] - Daha fazla bilgi için bkz: İslami Fıkıhta Kadın ve Erkeğin Miraslarının Farklı Oluşu, 116. soru, (site: 2207)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
    6813 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret ...
  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    10145 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • Neden yeni Müslüman olmuş birisi geçmiş namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmezken doğuştan Müslüman olan birisi eda etmediği namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmektedir?
    2736 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2020/01/19
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12734 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    7622 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6967 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
    12187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.1- Şer’i HükümŞer’i Hüküme göre ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30901 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8855 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Aşırılık nedir ve ondan nasıl uzak kalınabilir?
    17415 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    “Ğuluv” (aşırılık) sözlükte fazlalık ve uzamak anlamındadır; başka bir ifadeyle had ve ölçüyü aşmaktır veya daha iyi bir tabirle her şeydeki ölçü ve konumdan çıkmak ve öteye geçmek aşırılıktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de aşırılığa şöyle işaret etmektedir: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin.” ...

En Çok Okunanlar