Gelişmiş Arama
Ziyaret
23881
Güncellenme Tarihi: 2009/07/08
Soru Özeti
Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
Soru
Kadınla erkek hangi durumda eşit payda miras alabilirler? Eğer bir toplumda, çalışan kadın sayısı erkekten çok olursa kadınla erkeğin mirası eşit mi olur?
Kısa Cevap

Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları

 

Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi için İslam, kadınların evinin dışında çalışmasını teşvik etmemiştir. İslam ailenin geçimini sağlamak görevini erkeğe yüklemiştir. Fakat bu söylediklerimiz hükmün illeti (nedeni) değil, hikmetidir.

Ayrıntılı Cevap

Genel olarak iki yerde kadınla erkeğin mirası eşit miktarda olabilir:

 

a) Anne ve baba bir çok yerde ölen çocuğundan eşit miktarda pay alabilir.[1] Eşit alamayacakları yerler ise şunlardır:

 

1- Ölenin anne ve babasından başka mirasçısı yoksa mal üç kısma ayrılır ve iki kısmı babaya, geriye kalan bir kısmı da anneye verilir. Ama eğer ölenin iki erkek kardeşi veya dört kız kardeşi ya da bir erkek kardeşi ve iki kız kardeşi olursa ve bunların hepsi ölenle aynı babadan olsalar -anneleri ister bir olsun, ister farklı- anne ve baba olduğu sürece (kardeş ve bacı) miras alamazlar. Ama onların olmasından dolayı anne malın altıda birini, geri kalanını da baba alır.[2]

 

2- Eğer ölenin yalnızca anne, baba ve bir kızı varsa, öte yandan ölenin aynı babadan iki erkek kardeş veya dört kız kardeşi ya da bir erkek kardeşi ve iki kız kardeşi varsa miras altı kısma bölünür, anne ve babadan her biri bir kısmını, kızı üç kısmını alır, geriye kalan bir kısım ise dörde bölünür, bir kısmı babaya, üç kısmı da kıza verilir. Örneğin ölenin malını 24 kısma bölünse, 15 kısmı kızın, 5 kısmı babanın, 4 kısmı da annenindir.[3]

 

b) Kadın ve erkek, ölenin anne tarafından akrabaları ise eşit miktarda pay alırlar. Bununda çeşitli şekilleri vardır, örneğin:

 

1- Anne tarafından olan erkek ve kız kardeş[4]

2- Anne tarafından erkek ve kız kardeşinin çocukları[5]

3-Anne tarafından amca ve hala[6]

4- Dayı ve teyze (anne veya baba tarafından ya da baba ve anne tarafından)[7]

 

Son iki şekilde vacip ihtiyata göre mirasın bölümünde birbirleriyle anlaşma yapmalıdırlar.[8]

 

Sorunuzun, “çalışan kadın sayısı erkeklerden fazla olduğu yerlerde kadınla erkeğin eşit oranlarda miras alacağı” bölümünden neyi kastettiğiniz fazla belli değil. Eğer kastınız onların kendilerine ait bir gelirleri olduğu ve ailenin geçimini üstlenmedikleri halde nasıl erkekle eşit oranda miras alabilirler? ise cevap şudur:

 

1- Eşit oranların olduğu yerler azdır.

2- Kadın ve erkeğin bazı yerlerde mirastan eşit miktarda pay almaları İslamın eksikliğine değil aksine onun kamil bir din olduğunu göstermektedir. Bu şekilde kadınlar, asıl vazifeleri olan çocukların terbiyesiyle rahatlıkla meşgul olacaklar.

 

Eğer kastınız, bu durumda kadınlar erkeklerle eşit şartlarda olduğu, onlarında evin geçimine katkı sağladığı ve onlar olmazsa aile büyük bir zarar görecekse neden eşit oranlarda mirastan pay alamasınlar? ise cevap şudur: İslama göre kadın ahlaki ve dini kurallara uyduğu sürece dışarıda çalışmasının bir sakıncası yoktur, ancak İslam toplumda ki önemli ve esasi meselelerden dolayı kadının evde olmaya, evin işleri ve sorunlarıyla ilgilenmeye teşvik etmiştir.[9] Zira ev işleriyle uğraşmak kadının hem duygu ve hislerine uygundur, hem de toplumun daha iyi bir geleceğe sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Gelecek, bugün aile ortamında yetişip eğitilen küçüklerindir. Kadınların toplumdaki rolü çok önemlidir. Yani toplumun eğitim ve hazırlığının temeli kadınlar tarafından atılmaktadır. Bu hassas rolün yerine getirilebilmesi için onlardan dışarıda ki işler istenmemiştir. Bu yüzden ailenin geçimini sağlamak erkeklere verilmiştir. Doğal olarak böyle bir durumda erkeğin payı da fazla olacaktır.[10] Son olarak diyoruz ki, İslamın çeşitli hükümlerini yan yana getirdiğimizde, kadının mirastaki payının erkeğinkinin yarısı olması veya bazı yerlerde eşit olması bir hikmet üzerine olduğunu göreceğiz.

 

Kadının mirasta ki hakkı erkeğin hakkının yarısı olarak verilmiş ise eğer, ailenin geçimini sağlamak görevi de kadınlardan kaldırılmıştır. Bazı yerlerde miras kadınla erkeğin arasında eşit şekilde bölüştürülüyorsa kadını annelik görevine teşvik etmek gibi nedenlerden dolayıdır.

 

Buraya kadar söylediklerimiz neden değil hikmettir. Yani kadınla erkeğin mirasının eşit olmamasının nedeni yalnızca ailenin geçimini sağlamaktan dolayı değil ki bu neden ortadan kalkınca hükümde değişsin ve kadının hakkı erkeğinkiyle eşit olsun.



[1] - Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, Mesele: 2734, 2735, 2736, 2737, 2738

[2] - a.k. Mesele:2732

[3] - a.k. Mesele:2733

[4] - a.k. Mesele:2743, 2744, 2745

[5] - a.k. Mesele:2749

[6] - a.k. Mesele:2757

[7] - a.k. Mesele:2759

[8] - a.k. Mesele:2757-2759

[9] - Bu konuya örnek olarak şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: Allah Resulü (s.a.a) Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma (s.a) 'nın arasında işleri bölüştürdüğünde şöyle buyurdu: “Evin işleri Zehra'nın üzerine, dışarıda ki işlerde Ali' nin üzerinedir.” Hz. Fatıma (s.a) böyle bir taksimi görünce şöyle buyurdu: “Böyle bir taksime ne kadar sevindiğimi ancak Allah bilir.” Bihar-ul Envar. c.34, s. 31 ve 81; Vesail-uş Şia, c.14, s.123; Tefsir-ul Burhan, c.1, s.282

[10] - Daha fazla bilgi için bkz: İslami Fıkıhta Kadın ve Erkeğin Miraslarının Farklı Oluşu, 116. soru, (site: 2207)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    12371 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Daha fazla ücret vererek taksitle araba satın almanın bir sakıncası var mıdır? Peşin olarak araba satın almak için kar ile borç almanın da bir sakıncası var mıdır?
    8181 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Borç şekliyle peşin fiyatından daha fazla bir fiyatla otomobil gibi bir malı satın almak ve satmak doğrudur. Ama sizin ikinci sorunuzdaki husus borç faizi olup haramdır. ...
  • İran İslam Cumhuriyetinin dışındaki Ülkelerde oy kollanmanın hükmü nedir?
    6912 Diğer Konular 2012/05/19
    Diğer ülkelerin seçimlerine iştirak etmek eğer Müslümanların maslahatına ters ise veya İslam düşmanlarının güçlenmesine neden oluyor ise caiz değildir. İslam ve Müslümanların maslaha­tını ardında getiriyor ve onların güçlenmesine neden oluyor ise seçimlere iştirak edip oy kol­lanmak uygundur. Bu durum dışında oy kollan­mak mubahtır. Mükellefin ihtiyarine bağlıdır. ...
  • Ojeli tırnakla cenabet guslü alınabilir mi?
    11546 Suyun Ulaşmasını Engelleyen Şeyler 2012/06/09
    Abdest ve guslün şartlarından biri suyun abdest ve gusül azalarına ulaşmasına engel olacak bir şeyin olmamasıdır.[1] Bu açıdan abdestle gusül arasında bir fark yoktur. Buna göre engel teşkil edecek şeyi gusülden önce gidermek gerekir. Giderildiğine emin olmadan gusül alınırsa o gusül batıldır.
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    7513 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3563 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    9299 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    38335 Abdest Şekli 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    12376 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23883 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar