Gelişmiş Arama
Ziyaret
17231
Güncellenme Tarihi: 2010/01/02
Soru Özeti
Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
Soru
Peygamberlik iddiasında bulunan kimselerin tümü neden Sami kavimlerinden ve Ortadoğudan gelmişlerdir? 124 bin peygamberden hiç birinin izi neden dünyanın diğer bölgelerinde görülmemektedir?
Kısa Cevap

İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede bir kavim ve bir topluluk olsa onların hidayeti için Allah'ın peygamberler gönderdiğini buyurmaktadır. Ancak peygamberlerin hepsinin değil bazılarının adı zikredilmiştir. Nitekim Kur'an şöyle buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[i] Yani ey Peygamber, yalnız bazı peygamberlerin ahvalini sana anlattık, hepsini değil.

 

Her kavmin ve ümmetin bir dini olduğunu bu alanın uzmanları da teyit etmekteler. Allah-u Teala peygamberlerin başlarından geçenleri insanların eğitimi için anlattığı için bütün insanların gidip incelemeleri daha kolay olan Ortadoğu bölgesinde gönderilmiş peygamberlerin hikâyelerini anlatmıştır. Bu şekilde insanlar, Kur'an'ın sözlerinin doğruluğunu anlayabilirler.



[i] -Nisa/164

Ayrıntılı Cevap

Allah, insanları yarattı ve ona akıl, düşünce ve diğer sayısız nimetler verdi. Bu nimetlerinin karşılığında onlara bazı sorumluluklar yüklemiştir. Hatta bu sorumlukluklar bile yerinde en büyük ilahi nimetlerdendir.

Sorumluluğun gereği Allah tarafından bu sorumluluk ve vazifeleri öğretecek peygamberlerin gönderilmesidir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Allah, insanlara Rablerinin emirlerini iletmek ve hidayeti için peygamberler göndermiştir. Her topluluk ve kavime onların hidayeti için birini göndermek Allah'ın sünnetidir. Kur'an bu konuda şöyle buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[1] Bu manada başka ayetlerde vardır.[2] Demek ki nerede bir kavim varsa hidayet olmaları için peygamberler gönderilmiştir.[3] Ama ne Kur'an'da, ne de Masumlar (a.s) 'ın rivayetlerinde hepsinin isimleri zikredilmemiştir. Genel olarak bazı rivayetlerde Allahın “yüz yirmi beş bin”, bazılarında da “sekiz bin” peygamberi delil ve mucizeyle gönderdiği şeklinde gelmiştir.[4] Kur'an onlardan yalnızca 25 tanesinin adını getirmiştir. Rivayetlerde de bir bu kadar ya da ondan da az gelmiştir. Bu kadar az sayı nerede, rivayetlerde gelen 124 bin kişi nerede? Kur'an buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[5] Başka bir ayette şöyle buyuruyor: “Ve andolsun ki senden önce nice peygamberler gönderdik, onlardan, sana anlattıklarımızda var anlatmadıklarımızda.”[6] Bütün bunlar din uzmanlarının, her kavime bir Peygamber gönderildiği görüşünü desteklemektedir.

 

Robert Hume “Yaşayan Dinler” adlı kitabında diyor ki: “İnsanlık tarihinde dini olmayan hiçbir kavim yoktur.” Yine diyor ki: “Din insanı (hayvandan) ayıran en önemli özelliğidir.” [7] Doğal olarak yaşayan dinlerle kaybolan dinler arasında fark bırakmak gerekir. Daha sonra şöyle diyor: “Asya bütün dinlerin doğuş yeridir.”[8] O, dünyanın başka bölgelerinde olupta kaybolan dinlerin isimlerini bu kitabında getiriyor. Bu da gösteriyor ki, insanın olduğu her yerde ilahi din getiren peygamberler vardı. O diyor ki: “…Afrika da Eski Mısır dinleri, Amerika da Meksika ve Peru dinleri… (vardı)”[9]

 

Demek ki, birçok peygamber var ki, isimleri Kur'an'da gelmemiştir.[10] Kur'an, sadece Ortadoğuda ki peygamberlerin başlarından geçenleri beyan etmiştir. Bunun nedeni insanları eğitmek olabilir. Zira o zamanın insanları ancak bu peygamberlerin kavimlerinin tarih ve eserlerine ulaşabilmeleri mümkündü. Bu yüzden Kur'an bu Peygamberlerden bahsettiği zaman insanları onları inkâr eden kavimlerin eser ve harabelerini görmeye davet ederek buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[11] (ve onlardan ibret alın). Bu nedenle, eğer Hz. Musa (a.s) 'dan daha çok bahsedilmişse ibret almak için bu gerekliydi, çünkü Müslümanlar ehl-i kitapla hep karşı karşıyaydılar.

 

Şöyle bir ihtimalde verilmiştir: Medeniyetler Ortadoğudan çıkmıştır. Arkeologlar ve milletlerin medeniyet tarihini araştıranlar, medeniyetlerin ilk örneklerini bu bölgede görmüşlerdir. Dolayısıyla peygamberler de bu bölgeden gönderildiler.

 

Ancak bir peygamberin seçilip gönderilmesinin birçok şartları var ki onları da yalnız Allah biliyor. Şunu da söyleyebiliriz: Filistin, Arap yarımadası, Mekke ve Medine gibi yerlerde dindar, muvahhid ve hakkın davetini kabul edecek insanların çok olmasıdır. Örneğin Yunanistan'da filozoflar daha çok ortam bulmuştu kendilerine.

 

Her neyse, bu ilahi bir iştir ve herkesten çok Allah bunu bilir. Kur'an'da adı geçen peygamberler bu mübarek topraklardan çıkmıştır. Şu anda var olan büyük dinlerin hepsinin Ortadoğudan çıktığına, asırlar boyunca diğer dinleri kendi içinde saklayıp takipçilerini kendine davet etmesinde kimsenin şüphesi yoktur. Hıristiyanlık eğer bugün Avrupa ve Amerika da yaygınsa onunda kaynağı diğer İbrahimi dinler gibi Asya da, özelliklede Ortadoğudadır. Ama bu diğer bölgelerde peygamberlerin olmadığı manasına gelmez. Günümüzde büyük semavi dinlerden başka bir din yoksa bu onun asla olmadığı manasına gelmez. Eğer araştırmaların sonucu Asya ve Ortadoğunun dışında da peygamberlerin olduğu ispat edilirse kesinlikle kabul edilecektir. Günümüzde bedevi kabileler veya Amerika kıtasında ki Kızılderililerde zayıf ya da tahrif edilmişte olsa peygamberlerin öğretilerini görmek mümkündür.

 

Dolayısıyla, yaratılışın başlangıcından itibaren nerede insan yaşamışsa Allah-u Teala onlara vazifelerini bilsinler diye peygamberler göndermiştir. Ama onların hepsinin isimleri ne Kur'an'da, ne de diğer semavi kitaplarda gelmemiştir. Kur'anın kendisine göre bir hedefi olduğu için onların detaylı bir şekilde isimlerinin gelmesine gerekte yoktur.

 



[1] -Nahl/36

[2] -Fatır/24, İsra/15, Taha/134

[3] - İlahi hikmet ve adalet bütün milletlerin her asır ve nesilde hidayet olmasını gerektirmektedir.

[4] -Bihar-ul Envar, c.11, s.21. Merhum Tebersi diyor ki: “Ali (a.s)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: Allah, bize kıssasını anlatmadığı peygemberler göndermiştir.” Hadislerde peygamberlerin sayısı hakkında ihtilaf vardır. Bazılarında 124 bin diye geçiyor, bazılarında da dört bini Ben-i İsrail olmak üzere sekiz bin diye geçmektedir. Hepside delil ve mucizeyle gelmiştir.

[5] - Nisa/164

[6] - Ğafir/78

[7] - Robert Hume Dünyanın Yaşayan Dinleri, s.17

[8] - a.g.e, s.30

[9] - a.g.e, s.29

[10] - Misbah Yezdi, Amuzeş-i Akaid, s.237

[11] - Nahl/36

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar