Gelişmiş Arama
Ziyaret
17081
Güncellenme Tarihi: 2010/01/02
Soru Özeti
Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
Soru
Peygamberlik iddiasında bulunan kimselerin tümü neden Sami kavimlerinden ve Ortadoğudan gelmişlerdir? 124 bin peygamberden hiç birinin izi neden dünyanın diğer bölgelerinde görülmemektedir?
Kısa Cevap

İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede bir kavim ve bir topluluk olsa onların hidayeti için Allah'ın peygamberler gönderdiğini buyurmaktadır. Ancak peygamberlerin hepsinin değil bazılarının adı zikredilmiştir. Nitekim Kur'an şöyle buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[i] Yani ey Peygamber, yalnız bazı peygamberlerin ahvalini sana anlattık, hepsini değil.

 

Her kavmin ve ümmetin bir dini olduğunu bu alanın uzmanları da teyit etmekteler. Allah-u Teala peygamberlerin başlarından geçenleri insanların eğitimi için anlattığı için bütün insanların gidip incelemeleri daha kolay olan Ortadoğu bölgesinde gönderilmiş peygamberlerin hikâyelerini anlatmıştır. Bu şekilde insanlar, Kur'an'ın sözlerinin doğruluğunu anlayabilirler.



[i] -Nisa/164

Ayrıntılı Cevap

Allah, insanları yarattı ve ona akıl, düşünce ve diğer sayısız nimetler verdi. Bu nimetlerinin karşılığında onlara bazı sorumluluklar yüklemiştir. Hatta bu sorumlukluklar bile yerinde en büyük ilahi nimetlerdendir.

Sorumluluğun gereği Allah tarafından bu sorumluluk ve vazifeleri öğretecek peygamberlerin gönderilmesidir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Allah, insanlara Rablerinin emirlerini iletmek ve hidayeti için peygamberler göndermiştir. Her topluluk ve kavime onların hidayeti için birini göndermek Allah'ın sünnetidir. Kur'an bu konuda şöyle buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[1] Bu manada başka ayetlerde vardır.[2] Demek ki nerede bir kavim varsa hidayet olmaları için peygamberler gönderilmiştir.[3] Ama ne Kur'an'da, ne de Masumlar (a.s) 'ın rivayetlerinde hepsinin isimleri zikredilmemiştir. Genel olarak bazı rivayetlerde Allahın “yüz yirmi beş bin”, bazılarında da “sekiz bin” peygamberi delil ve mucizeyle gönderdiği şeklinde gelmiştir.[4] Kur'an onlardan yalnızca 25 tanesinin adını getirmiştir. Rivayetlerde de bir bu kadar ya da ondan da az gelmiştir. Bu kadar az sayı nerede, rivayetlerde gelen 124 bin kişi nerede? Kur'an buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[5] Başka bir ayette şöyle buyuruyor: “Ve andolsun ki senden önce nice peygamberler gönderdik, onlardan, sana anlattıklarımızda var anlatmadıklarımızda.”[6] Bütün bunlar din uzmanlarının, her kavime bir Peygamber gönderildiği görüşünü desteklemektedir.

 

Robert Hume “Yaşayan Dinler” adlı kitabında diyor ki: “İnsanlık tarihinde dini olmayan hiçbir kavim yoktur.” Yine diyor ki: “Din insanı (hayvandan) ayıran en önemli özelliğidir.” [7] Doğal olarak yaşayan dinlerle kaybolan dinler arasında fark bırakmak gerekir. Daha sonra şöyle diyor: “Asya bütün dinlerin doğuş yeridir.”[8] O, dünyanın başka bölgelerinde olupta kaybolan dinlerin isimlerini bu kitabında getiriyor. Bu da gösteriyor ki, insanın olduğu her yerde ilahi din getiren peygamberler vardı. O diyor ki: “…Afrika da Eski Mısır dinleri, Amerika da Meksika ve Peru dinleri… (vardı)”[9]

 

Demek ki, birçok peygamber var ki, isimleri Kur'an'da gelmemiştir.[10] Kur'an, sadece Ortadoğuda ki peygamberlerin başlarından geçenleri beyan etmiştir. Bunun nedeni insanları eğitmek olabilir. Zira o zamanın insanları ancak bu peygamberlerin kavimlerinin tarih ve eserlerine ulaşabilmeleri mümkündü. Bu yüzden Kur'an bu Peygamberlerden bahsettiği zaman insanları onları inkâr eden kavimlerin eser ve harabelerini görmeye davet ederek buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[11] (ve onlardan ibret alın). Bu nedenle, eğer Hz. Musa (a.s) 'dan daha çok bahsedilmişse ibret almak için bu gerekliydi, çünkü Müslümanlar ehl-i kitapla hep karşı karşıyaydılar.

 

Şöyle bir ihtimalde verilmiştir: Medeniyetler Ortadoğudan çıkmıştır. Arkeologlar ve milletlerin medeniyet tarihini araştıranlar, medeniyetlerin ilk örneklerini bu bölgede görmüşlerdir. Dolayısıyla peygamberler de bu bölgeden gönderildiler.

 

Ancak bir peygamberin seçilip gönderilmesinin birçok şartları var ki onları da yalnız Allah biliyor. Şunu da söyleyebiliriz: Filistin, Arap yarımadası, Mekke ve Medine gibi yerlerde dindar, muvahhid ve hakkın davetini kabul edecek insanların çok olmasıdır. Örneğin Yunanistan'da filozoflar daha çok ortam bulmuştu kendilerine.

 

Her neyse, bu ilahi bir iştir ve herkesten çok Allah bunu bilir. Kur'an'da adı geçen peygamberler bu mübarek topraklardan çıkmıştır. Şu anda var olan büyük dinlerin hepsinin Ortadoğudan çıktığına, asırlar boyunca diğer dinleri kendi içinde saklayıp takipçilerini kendine davet etmesinde kimsenin şüphesi yoktur. Hıristiyanlık eğer bugün Avrupa ve Amerika da yaygınsa onunda kaynağı diğer İbrahimi dinler gibi Asya da, özelliklede Ortadoğudadır. Ama bu diğer bölgelerde peygamberlerin olmadığı manasına gelmez. Günümüzde büyük semavi dinlerden başka bir din yoksa bu onun asla olmadığı manasına gelmez. Eğer araştırmaların sonucu Asya ve Ortadoğunun dışında da peygamberlerin olduğu ispat edilirse kesinlikle kabul edilecektir. Günümüzde bedevi kabileler veya Amerika kıtasında ki Kızılderililerde zayıf ya da tahrif edilmişte olsa peygamberlerin öğretilerini görmek mümkündür.

 

Dolayısıyla, yaratılışın başlangıcından itibaren nerede insan yaşamışsa Allah-u Teala onlara vazifelerini bilsinler diye peygamberler göndermiştir. Ama onların hepsinin isimleri ne Kur'an'da, ne de diğer semavi kitaplarda gelmemiştir. Kur'anın kendisine göre bir hedefi olduğu için onların detaylı bir şekilde isimlerinin gelmesine gerekte yoktur.

 



[1] -Nahl/36

[2] -Fatır/24, İsra/15, Taha/134

[3] - İlahi hikmet ve adalet bütün milletlerin her asır ve nesilde hidayet olmasını gerektirmektedir.

[4] -Bihar-ul Envar, c.11, s.21. Merhum Tebersi diyor ki: “Ali (a.s)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: Allah, bize kıssasını anlatmadığı peygemberler göndermiştir.” Hadislerde peygamberlerin sayısı hakkında ihtilaf vardır. Bazılarında 124 bin diye geçiyor, bazılarında da dört bini Ben-i İsrail olmak üzere sekiz bin diye geçmektedir. Hepside delil ve mucizeyle gelmiştir.

[5] - Nisa/164

[6] - Ğafir/78

[7] - Robert Hume Dünyanın Yaşayan Dinleri, s.17

[8] - a.g.e, s.30

[9] - a.g.e, s.29

[10] - Misbah Yezdi, Amuzeş-i Akaid, s.237

[11] - Nahl/36

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar