Gelişmiş Arama
Ziyaret
5526
Güncellenme Tarihi: 2011/08/20
Soru Özeti
Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
Soru
Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül ve namaz yerine getirmek müstehap mıdır?
Kısa Cevap

 Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile yerine getirmelidir. Ama İmam evlatlarının ezcümle Hz. Masume (s.a)'ın ve diğer masumların ziyareti için sadece reca (sevap ümidi) ile gusül yerine getirilmesi konusunda fakihler görüş birliği içindedir. Zira bu konuda rivayet bulunmamaktadır.

Peygamber(s.a.a) ve Masum İmamların ziyaretinden sonra iki rekât namaz kılmak müstehaptır. [1]  

Ziyaretçi Hz. Masume (s.a)'ın ziyaretinde ziyaretten önce veya sonra kurbet (Allaha yakınlaşma kastı) kastıyla iki rekât namaz kılıp bunun sevabını Hz. Masume(s.a)'a hediye edebilir.

   Bu konu hakkında bazı fetvalara değinelim:

   Hz. İmam Humeyni(r.a): Masum İmamların haremine gitmek için reca (sevap ümidi) ile gusül alınır.

   Hz. Ayetullah Sistani: Masum İmamların uzaktan veya yakından ziyaretleri için gusül almanın müstehap oluşu sabit değildir. Bu yüzden reca (sevap ümidi) kastı ile gusül alınır.

Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi: Kutsal mekânların ziyareti için reca kastı ile gusül almak müstehap bir ameldir. Ezcümle Mekke, Medine, Mescidu'l-Haram ve Mescid-i Nebevi aynı şekilde Masum İmamların haremleri bu hükümdedir.

   Hz. Ayetullah Behçet: Masum İmamların haremini ziyaret etmeden önce gusül almak müstehabdır.

   Hz. Ayetullah Safi: Masum İmamların haremini ziyaret etmeden önce gusül almak müstehabdır.[2]

Hz. Masume(s.a)’ı ziyaret Namazı da reca kastı ile yerine getirilmedir.

    Soru: Hz. Masumenin ziyaretinde kılınan iki rekât namazı hangi niyet altında kılmak gerekir? Zira bu iki rekât namazın masum imamların ziyareti için olduğu söylenmekte.

    Cevap: Bu ziyarette namazı şer'i bir emir olarak yerine getirmesin. Kurbet kastı ile iki rekât namaz kılıp sevabını Hz. Masume (s.a)’a hediye etsin.[3]



[1] Meclisi, Muhammet Bakır, Bihar-ul Envar, c. 99s. 187 Ayetullah Behçet, Menasik Hac ve umre, s. 280

[2] Risaleyi Tevzihu'l-Mesaili noh Merci, tedvin ve tatbik: Raşidi, Seidi, s. 367-368.m. 645

[3] Hz. Ayetullah Safi Gulpeygani nin soru çevap sitesi, fıkhı sorular, soru: 374.

 

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6193 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Ahlak ve Terbiye arasında nasıl bir bağ vardır?
    2570 کلیات 2020/01/19
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10167 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9383 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...
  • Ehlisünnet’in görüşünü dikkate alarak Şia fıkhına göre yolculukta namazı kasır etmek ruhsat mıdır yoksa vacip midir?
    9724 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/10
    Kesin ve tartışmasız olan şu ki beş vakit namaz ilkin iki rekâtlı şeklinde teşri ve farz kılınmıştır. Şunda da şüphe yok ki ikametgahta (haderde/ kendi memleketi ve vatanında) kılınan namazlara ikişer rekât izafe edilmiştir. Şu halde zihinlere takılan soru şu: Yolculukta kılınan namazlara da iki rekât izafe ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    32414 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10554 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    18065 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    6198 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    13591 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...

En Çok Okunanlar