Gelişmiş Arama
Ziyaret
27470
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
Kur’an’ın adlarını nedir?
Soru
Kur’an’ın isimlerini açıklayın.
Kısa Cevap

Kur’an için birçok isim zikredilmiştir, elbette sadece bunlardan bazıları müslümanlar arasında meşhurdur. Ayrıca Kur’an için zikredilen isimlerden bazıları Kur’an’da, Kur’an’ın ismi değil vasfı olarak gelmiştir. Kur’an’ın isim ve vasıflarını birbirinden ayırmak konusundaki ihtilaf yüzünden Kur’an’ın isim ve vasıflarının sayısı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.

Tabersi gibi bazı müfessirler Kur’an için sadece dört isim zikrederken Ebu’l-Futu er-Razi gibi diğer bazı müfessirler Kur’an’ın 43 isminin olduğunu zikretmişlerdir.

Bu adlardan bazıları da hadislerde geçmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Müslümanların inandığı ilahi kitap Kur’an Kerim’in birçok isim ve vasıfları vardır. Bu isimlerden bir kısmı müfessirler ve Kur’an bilimleri araştırmacıları tarafından incelenmiş ve açıklanmıştır. Bazıları da Kur’an-ı Kerim’in vasıf ve isimleri arasındaki farkı göz ardı ederek hepsini Kur’an’ın ismi olarak telakki etmişlerdir. Elbette her vasıf isim olarak da kullanılabildiğinden vasıfların da isim olarak değerlendirilmesi doğru bir görüş olarak telakki edilebilir. Nitekim Ebu’l-Futuh er-Razi gibi büyük müfessirler de bütün bu isim ve vasıfları Kur’an’ın adları olarak değerlendirmişlerdir.[1] Ebu’l-Futuh Kur’an için 43 isim zikretmektedir ki bunların çoğu vasıf mahiyetini taşımaktadır. Tabersi Mecmeu’l-Beyan Tefsirinde 4 isim zikretmekle yetinmiştir. Bunlar:

Kur’an, Furkan, Kitap ve Zikirdir.[2]

Bedru’d-din Zerkeşi, Harrali’nin bu konuda bir kitap yazdığını ve Kur’an için 90 isim zikrettiğini nakleder.[3]

Et-Temhid sahibi Kazi Uzeyzi’den naklen Kur’an için 55 isim nakleder. Bu isimler Ebu’l-Futuh’un naklettiği isimle müşterektir.[4] Bu 55 isim bizzat Kur’an’dan alınmıştır.

Biz burada bu adlara ve bu isimlerin geldiği ayetlere işaret ediyoruz:

1- Kur’an (Taha, 2- Nisa, 82)

2- Furkan (Enfal, 29- Al-i İmran, 3 ve 4 – Furkan, 1 ve…

3-Kitap (Fatır, 29 – Nisa, 105)

4- Zikr (Al-i İmran, 58 – Hicr, 9)

5- Tenzil (Şuara, 192 – İnsan, 23)

6 – Hadis (Zümer, 23 – Kehf, 6)

7- Meviza (Yunus, 57)

8- Tezkire (Haka, 48)

9- Zikra (Hud, 120)

10- Beyan (Al-i İmran, 138)

11- Huda (Bakara, 2)

12-Şifa (Fussilet, 44)

13- Hükm (R’ad, 37)

14- Hikmet (Ahzap, 34)

15- Hakim (Al-i İmran, 58)

16- Muheymin (Maide, 48)

17-Hadi (Cin, 1 ve 2)[5]

18- Nur (A’raf, 157)

19- Rahmet (Neml, 77)

20- İsmet (Al-i İmran, 103)[6]

21-Nimet (Zuha, 11)

22-Hakk (Hakke, 51)

23- Tibyan, (Nehl, 89)

24-Besair (Kasas, 43)

25-Mubarek (Enbiya, 50)

26- Mecid (Kaf, 1)

27-Aziz (Fussilet, 87)

28- Azim (Hicr, 87)

29- Kerim (Vakia, 77)

30-Sirac (Ahzap, 46)[7]

31-Munir (Ahzap, 46)

32- Beşir (Fussilet, 3 ve 4)

33- Nezir (Fussilet 4)

34- Sırat, (Hamd, 6)

35- Habl, (Al-i İmran, 106)

36-Ruh, (Şura, 52)

37- Kasas (Yusuf, 3)

38- Fasl (Tarık, 13)

39- Nucum (Vakia, 75)[8]

40- Acab (Cin, 1)

41- Kayyim (Kehf, 1,2)

42- Mubin (Yusuf, 1)

43- Ali (Zuhruf, 4)

44- Kavl (Kasas, 51)

45- Kelam (Tevbe, 6)

46- Belağ (İbrahim, 52)

47- Muteşabih (Zumer, 23)

48- Arabi (Zuemr, 28)

49- Buşra (Neml, 2)

50- Adl (Anam, 115)

51- Emr (Talak, 5)

52- İman (Ali-i İmran, 193)

53- Nebe’ (Nebe’ 1 ve 2)

54- Vahy (Enbiya, 45)

55- İlim (Ra’d, 37)

Elbette bunlardan bazılarının Kur’an’ın ismi sayılıp sayılmadığı tartışma konusudur. Çünkü bunlardan bazılarının Kur’an’ın ismi olduğu söz konusu ayetin bir tefsiri uyarınca doğru sayılabilir ancak başka bir tefsire göre doğru sayılmaz. Bu yüzden bazıları Kur’an’ın isimlerini daha az saymışlardır.

Örneğin Es-Sıratu’l-Mustakim’ı Kur’an olarak tefsir edersek bu da Kur’an’ın isim ve vasıfları arasında yer alır. İşte bunlar Kur’anda istifade edilen isimlerdir.

Bazı hadislerde Kur’an’dan Mushaf[9] olarak da söz edilmiştir. Feyz Kaşani Kafi’den naklen aktardığı bir hadis de şöyle geçmektedir:

“Kur’an okuduğunda Mushaf’a bak çünkü Mushaf’a bakmak ibadettir.”[10]



[1] Razi, Ebu’l-Futuh, Ruhu’l-Cenan c. 1 s. 5 İslamiye Baskısı

[2] Tabersi, Mecmeu’l-Beyan, Fen Rabi

[3] Marifet, Muhammed Hadi, Ulum-i Kur’ani

[4] Ade. S. 106

[5] Bu ayette Hadi kelimesi geçmez, bu isim ayetteki “yehdi” sözcüğünden çıkarılmıştır.

[6] Bu ad ayetteki “ve’tesimi” kelimesinden alınmadır, ayet de ismet sözcüğü geçmemiştir

[7] Sirac-i münir’den Kur’an’ın kastedildiğini açıklayan tefsir uyarınca.

[8] Nucum’un Kur’an tedrici nüzulüne işaret olduğunu açıklayan tefsir uyarınca

[9] Kur’an’da ilahi kitaplardan Suhuf olarak söz edilmişt edilmiştir ancak Mushaf kelimesi Kur’an’da geçmemiştir.

[10] Es-Safi Tefsiri, c. 1 s. 44 İslamiye Baskısı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar