Gelişmiş Arama
Ziyaret
6266
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
Allah’ın benzeri kimdir ki O’nun gibi değildir?
Soru
"لیس کمثله شیء" O’nun benzerinin benzeri bulunmamaktadır anlamına gelmektedir. O halde Allah’ın benzeri bulunmayan bir benzeri vardır. Benim sorum şudur: Allah’ın eşsiz olan benzeri kimdir?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinin açıkça bildirdiği üzere ve aklın yargısıyla Allah’ın bir benzer ve eşi yoktur [i] ve Arap edebiyatına dikkat edildiği takdirde sizin bu ayet hakkında yaptığınız tercüme doğru değildir. Bu yüzden Allah’ın benzerinin benzerini incelemenin bir anlamı bulunmamaktadır. Bu ayetteki “ کمثله ” tabirinde bulunan misil (benzer) kavramı, sadece vurgu içindir ve Kur’an’ın başka yerlerinde ve Arap edebiyatında benzer örnekler mevcut olup belirtilen kavramdan bu şekilde yararlanılmıştır. Elbette bazı müfessirler vurguyu Kur’an-ı Kerim’de bulunmaması gereken bir tür eklenti saymış ve bu ayet hakkında başka bir açıklamada bulunmuştur. Ama vurgu tabirinin eklenti olmadığı göz önünde bulundurulduğunda bu açıklamalara gerek kalmamaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Cevaba başlarken şu noktaya dikkat ediniz: Kur’an-ı Kerim’in açık bildirimiyle bazı ayetler “muhkem” veya açıktır ve Arap edebiyatına aşina olan herkes için bu tür ayetlerin manası açık ve belirgindir. Bu ayetler Kur’an’ın asıl çerçevesini oluşturmakta ve “kitabın anası” olarak adlandırılmaktadır. Ama “müteşabih” olarak adlandırılan başka ayetler de vardır ve bazı zarif lâfzî ve manasal noktalar ilgili ayetler hakkında bir takım fertlerin şüphe ve iphamlar öne sürmesine neden olmuştur.[1] Bu tür durumlarda doğru yol diğer ayetlere başvurmak ve mevcut karine ve delillerden yararlanarak ayetin doğru anlamını bulmamızdır. Belirtilen ön açıklamaları göz önünde bulundurarak, sizin sorunuzu incelemeye koyuluyoruz. Allah için her tür benzer ve ortağı reddeden “muhkem” ve kuşku bırakmaz ayetlerin bulunduğunu belirtmemiz gerekir. Örneğin:

1. “De ki: O, Allah’tır, bir tektir.”[2]

2. “Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve acizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur.”[3]

3. “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır.”[4]

Bu esas uyarınca, Allah’ın eşsiz olduğu birçok muhkem ayetten anlaşılabilir. Ama “کمثله” kelimesinin belirttiğiniz ayetteki manası nedir?! Bu, başka birçok Kur’an okuyucusu için de sorulan bir iphamdır! Bunun yanıtı olarak “kaf” harfinin ek oluşuna istinatta bulunulmuştur! Tefsirlerin birinde şöyle okumaktayız:

"لیس کمثله شیء" cümlesindeki “kaf” harfi, teşbih harfi olduğundan ve benzer manasına geldiğinden cümle şöyle bir mana vermektedir: “O’nun benzeri gibi bir şey yoktur.” Bu tekrar, birçok müfessirin genellikle vurgu için gelen ve edebiyatçıların literatüründe çok kullanılan “kaf” harfini ek bilmesine neden olmuştur.”[5] Başka bir tefsirde ise Arap şairlerinin şiirlerine istinatta bulunulmuş ve onların da şiirlerinde “کمثله” tabirini kullandıklarına ve de onların sadece “benzer” manasını güttüklerini ve benzerinin benzeri gibi bir mana gütmediklerine işaret edilmiştir.”! Örneğin Evs b. Hacer şöyle bir şiir okumuştur:

و قتلی کمثل جذوع النخیل             یغشاهم سبل منهمر

Hurma dalları gibi ölüler ki kavurucu bir sel onları kuşatmıştır.

Bir başka şairin şiirinde ise şöyle yer almaktadır:

سعد بن زید إذا أبصرت فضلهم           ما إن کمثلهم فی الناس من أحد

Eğer Saad’ın kabilesine dikkat ile bakacak olursan, halk arasında onlar gibi kimseyi bulamazsın.[6]

Kur’an-ı Kerim’in Arap ırkının istifade ettiği tarz ve üslupla nazil olduğu hususu da apaçıktır.[7] Nitekim diğer peygamberler de kendi kitabını içinden çıktığı kavmin diliyle sunmaktaydı.[8] Bu nedenle, Kur’an kelimelerini idrak etmek için Arap halkının sözlerine ve özellikle de onların ediplerine özel bir dikkat gösterilmelidir. Eğer onların kendi sözlerinde “کمثله” kavramından yararlandıklarını ve vurgu dışında başka bir manayı kastettiklerini gözlemlersek ve de kendilerinin hiçbir sözünde bu kavramı “benzerinin benzeri” manasında kullandıklarını bulmazsak, bu durumda "لیس کمثله شیء" ayetinin en doğru tefsiri, Arapların sözleri esasınca onu tercüme ve tefsir etmemiz ve vurgu dışında başka bir anlam öne sürmememiz olacaktır. Öte taraftan bu ayetin bir benzerini de Kur’an’ın bir başka yerinde şöyle okumaktayız: [9] "فإن آمنوا بمثل ما آمنتم به فقد اهتدوا"”Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, gerçekten doğru yolu bulmuş olurlar.” Dikkat ederseniz ayetin manası müminlerin iman ettiği şeye iman etmektir, onun benzeri bir şeye iman etmek değildir! Bu esas uyarınca bu ayette bulunan “بمثل ما آمنتم به فقد اهتدو” tabirinin manasından rahat bir şekilde "لیس کمثله " ayeti de belirtilen ayetle benzerlik taşımaktadır, bu örneklerdeki “misil” kavramının bağımsız bir konumu bulunmamaktadır ve sadece vurgu göstergesidir. Elbette vurguyu sözde eklenti ile eş bilen bazı müfessirlerin sözü eleştiriye açıktır; zira Yüce Allah’ın kelamı her türlü eksiklik ve eklentiden münezzeh olmalıdır. Belki de Kur’an’da artı kelimelerin kullanılmaması zorunluluğu meselesi, bu müfessirlerin ayet hakkında ne Arapların sözleri ve ne de mevcut delillerle bağdaşmayan başka tefsirler ileri sürmesine neden olmuştur. Örneğin şöyle tefsir etmişlerdir: “Eğer muhal farza göre, Allah’ın bir benzeri olsaydı bile, O’nun benzeri için bir benzer ve eş olmazdı. Bir başka tefsirde ise misil sıfat olarak alınmış, bir ek saklı bilinmiş ve şöyle denmiştir: Allah’ın sıfatının sahibinin benzeri bir şey yoktur ve bildiğimiz gibi Allah’ın sıfatının sahibi Allah’tır, o halde Allah’ın misli mevcut değildir![10] Veya şöyle bir tefsir yapılmıştır: “Bazen “senin gibi meydandan kaçmamaktadır” diye söylenmektedir. Bu, senin gibi bu cesaret, akıl, zekâ ve dirayet ile meydandan kaçmamalıdır anlamına gelmektedir. (Özetle senin özelliklerini taşıyan kimse böyle ve şöyle olmalıdır). Sözü edilen ayetin manası da şöyle olur: Belirtilen bu sonsuz ilim, azim ve sonsuz kudret vb. sıfatlar ile Allah’ın benzeri mevcut değildir.”[11] Ama göründüğü kadarıyla akla pek yatkın olmayan bu tefsirlere gerek yoktur. Bu gibi yerlerde Araplar tarafından kullanılan vurgu manasının burada da kullanıldığını ve vurgunun sözde eklenti olmadığını söylemek gerekir. Dolayısıyla ondan endişe duymamalı ve başka açıklamalar peşine düşmemeliyiz. Çünkü vurguyu eklenti bilirsek, bunun neticesinde hatta bu örneği açıklasak bile, daha fazla bir sorunla karşılaşacak ve “en”, “innema” ve “lam” gibi Kur’an’da bulunan birçok vurgu kelimesini ve fasıl zamiri “ve” sözcüğünü eklenti bilmek zorunda kalacağız. Hâlbuki Kur’an bu sözcüklerden yararlanmıştır ve hiçbir müfessir bunu kabul etmeyecektir. Bu ayette kullanılan vurgunun hiçbir şekilde Allah’ın benzerini ispat etmenin ve O’nun benzerinin benzerini reddetmenin göstergesi olmadığının en açık delili, her zaman Hz. Peygamber (s.a.a) ve Kur’an’ın bir açığını bulma ve onlara itiraz etme hedefi güden cahili Arapların hiçbir zaman bu hususu dile getirmemeleridir; çünkü onlar bu ayetten vurgu dışında bir şeyin anlaşılmayacağını bilmekteydiler.



[1] Âli İmran, 7, "و الذی أنزل علیک الکتاب منه آیات محکمات هن ام الکتاب و أخر متشابهات..."

[2] İhlâs, 4,  "و لم یکن له کفوا احد"

[3] İsra, 111; Furkan, 2, "لم یکن له شریک فی الملک"

[4] Nisa, 171, "لا تقولوا ثلاثة انتهوا خیرا لکم إنما الله إله واحد..."

[5] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 20, s. 371, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374 h.ş.

[6] Tabersi, Mecmeu’l-Beyan, c. 9, s. 37, İntişarat-ı Nasır Hosrov, Tahran, 1372 h.ş.

[7] Şuara, 195; Yusuf, 2; Rad, 37; Taha, 113 ve …

[8] İbrahim, 4, "و ما أرسلنا من رسول إلا بلسان قومه..."

[9] Bakara, 137.

[10] Tabersi, Mecmeu’l-beyan, c. 9, s. 38.

[11] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 20, s. 372.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar