Gelişmiş Arama
Ziyaret
10215
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Birinin insan, diğerinin ise hayvan veya bitki olmasına neden olan varlıkların yaratılışındaki farklılığın temelinde ne vardır?
Soru
Birinin insanın, diğerinin ise bitki veya havyan olarak yaratılmasına neden olan varlıkların yaratılışındaki farklılığın temelinde ne vardır? Her varlığın layık olduğu şekilde yaratılmasının anlamı nedir?
Kısa Cevap

Varlık âlemi, Allah’ın imkânlar dâhilinde en güzel şekilde yarattığı en üstün düzendir. Burada bulunan her şey ve her fenomen özel bir yer ve mertebeye sahiptir. Bu düzen bir dizi kanunlar ile idare edilip onda değişim ve dönüşüm geçerli değildir. Varlıktaki üstün düzen, mahlûklarda değişik mertebe ve farklı derecelerin olmasını gerektirir. Bu farklılık ve ihtilaflar yaratılmazlar, bilakis mahlûkların zatî gereği olarak ortaya çıkarlar ve Yüce Allah varlık ve liyakat kapasitelerine göre onları yaratır. Bu yüzden bulundukları yer neyse sadece onu kabul edebilmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Bu sorunun cevabı dört bölümden teşkil olmaktadır:

1. Bu âlemin bir düzeni bulunduğu ve bu düzenin zatî olduğu hususunda bir şüphe yoktur. Aynı şekilde onun cüzleri arasında tıpkı sayıların mertebeleri gibi gerçek bir bağ mevcuttur. Sayılarda bir sayısının iki sayısından önce geldiğini, iki sayısının üç sayısından önce ve bir sayısından sonra geldiğini gözlemlemekteyiz. Aynı şekilde bir sayısı dışındaki diğer her sayı, bir sayıdan sonra ve bir başka sayıdan önce gelmektedir. Her sayı bir mertebede yer almakta ve kendi mertebesince bir takım hüküm ve eserlere sahip bulunmaktadır. Hakeza bir hadde sahip olmayan sayılar kümesi bir düzen meydana getirmektedir. Sayıların mertebelerinde bulunan bu düzen ve nizam sayıların zatından kaynaklanır. Bu zatî düzen mahlûklar arasında varlık âleminde de egemendir. Aralarında hiçbir gerçek bağ olmaksızın, sıraya dizerek ve birini diğerinin ardına koyarak Allah’ın varlıkları yaratması diye bir şey söz konusu değildir.

2. Varlık âlemine egemen olan düzen, en üstün düzendir; yani bu âlemde bulunan her şey, daha iyi tasavvur edilemeyecek derecede en güzel ve en iyi halde yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: “O ki yarattığı her şeyi güzel yarattı…”[1]

3. Bu varlık düzenine bir dizi genel kanunlar egemendir ve Yüce Allah bu kanunlara göre varlık âlemini idare etmekte ve bu kanunlar dışında asla bir şey yapmamaktadır. Hakeza bu kanunlarda hiçbir değişim ve dönüşüm de olmaz. Nitekim Kur’an şöyle buyuruyor: “Allah’ın kanununda asla değişme bulamazsın.”[2]

4. Bu âlemin kanunlarından bir tanesi neden-sonuç kanunudur. Bu kanun esasınca varlık düzenindeki her mevcudun bir yer ve makamı vardır. Neden-sonuç kanununun olmamasının manası, her mevcudun her şeyin yaratılma menşei olabilmesi ve her sonucun her nedenin yerine ve her nedenin her sonucun yerine gelebilmesidir. Mesela kibrit alevinin güneş aleviyle bir olabilmesidir. Oysaki bu mümkün değildir. Neden-sonuç kanunun evrene egemenliği açıkça görünmektedir. Çünkü her sonucun özel bir nedeni vardır ve her nedenin belirli bir eser ve sonucu bulunur. Evrendeki varlıkların mertebeleri toplumsal ilişkilerde yaygın olan konsensüs ve itibarî mertebeler kabilinden değildir; birisinin yöneten veya yönetilen olması arasında fark olmayışına benzemez. Evrendeki varlıkların mertebeleri gerçek ve hakiki mertebelerdir. Bu mertebeler esasınca bir koyun insan olamaz ve insan da koyun ve nebat olamaz. Burada neden biri bitki, diğeri insan ve öteki ise hayvan olarak yaratılmıştır şeklinde bir nedensellikten bahsetmenin manası yoktur. Bir cümleyle söylemek gerekirse, evrendeki varlıkların farklılıkları onların zatlarından kaynaklanır ve bu neden-sonuç düzeninin gereğidir.[3] Bundan dolayı her varlığın liyakatine göre yaratıldığı söylenir; yani Allah zatî kapasite ve istidatlarına göre eşyaları yaratır. Yaratılışta varlıklar için belirlenen derece ve makamlardan birisi, onların liyakat ve kapasitesinin cansız varlıklardan veya bitkilerden veyahut başka şeylerden olmalarıdır. Bu, toplumsal statüler (yöneten ve yönetilen) gibi değişim ve dönüşüme açık değildir. Bu statüler hendesî şekillerin özellikleri gibi varlıkların zatî hususiyetleridir. Zaviyelerin toplamının iki açıyla eşit olması üçgenin özelliğidir veya zaviyelerin toplamının dört açıyla eşit olması dörtgenin hususiyetidir, diye bir tespitte bulunduğumuzda bunun manası birisine iki açı taşıma ve diğerine de dört açı taşıma özelliğini birilerinin vermiş olması değildir. Dolayısıyla “neden üçgene zulüm etmiş ve dört açı vermemişlerdir diye bir şey söylemek veya aksini ifade etmek mümkün değildir; çünkü üçgen belirtilen özellik ve belirli kapasite dışında başka bir şey taşıyamaz. Evrendeki varlıkların mertebeleri de bu şekildedir. Cansız varlıkların gelişmemesi ve idrak etmemesi ama bitkilerin gelişmesi ve derkten yoksun olması ve hayvanın hem gelişmesi ve hem de idrak edebilmesi, her birinin varlıksal zatî mertebelerindendir. Hepsi başta bir derecedeydi ve sonra Yaratan birine gelişme ve idrak etme liyakat ve kapasitesini vermiş, bir diğerine hiçbirini vermemiş, ötekine bir boyut vermiş ve diğerine ise onu vermemiştir diye bir tespit doğru değildir. O halde Allah’ın ilkönce tüm varlıkları eşit olarak yarattığına ve sonra da bazılarını diğer bazılarına üstün kıldığına dair düşüncemiz yanlıştır. Aksine evrendeki her şeyin sadece özel bir şekilde var olabileceğini ve Allah’ın da bunu ona vereceğini söylememiz doğru olacaktır. Nitekim İbn-i Sina şöyle demektedir: Allah kayısıyı kayısı yapmamıştır, aksine onu (baştan kayısı olarak) icat etmiştir.[4] Meselenin daha aydınlanması için şu örneğe dikkat ediniz: Bir otomobil vida, küçük ve büyük düğmeler, gövde motor, tekerlek, lamba, direksiyon vb. birçok parçadan teşkil olur. Ama üretici baştan tüm eşit parçaları bir şekilde üretmiş ve sonra birini direksiyon ve diğerini tekerlek vb. karar kılmıştır tespitinde bulunmak yanlıştır. Aksine ilkönce vida, küçük ve büyük düğmeler, gövde, motor, tekerlek, lamba ve direksiyon gibi her bir parçayı ayrı şekilde üretmiş ve otomobilin işini doğru yapabilmesi için her birini kendi yerine yerleştirmiştir.      



[1] «الذی احسن کل شیء خلقَهُ», Secde, 7.

[2] «ولن تجدَ لسُنةِ تبدیلاً», Ahzab, 62.

[3] Mürteza, Mutahari, Adl-i İlahi, s. 102-107, Sadra, çap-ı 30, 1378.

[4] «وما جعل اللهُ المشمشة * مشمشةً بل أوجدها»

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) terörist saldırılara karşı neden kendi türbelerini koruyamadılar?
    6558 Eski Kelam İlmi 2010/07/17
    Allah-u Teala, Yüce Peygamberine (s.a.a) ve Masum İmamlara (a.s) teşrii (yasama, helal ve haramları belirleme) velayetin yanı sıra, tekvini velayette vermiştir. Onların alemi istedikleri şekilde idareetmeve müdahelegüçlerivardır. Böylesi bir velayet ve güç sadece ...
  • Fecr-i sadık ve Fecr-i kazib’ten kasıt nedir?
    36997 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Fecr-i sadık (gerçek/ikinci fecir) ve fecr-i kazib (yalancı/birinci fecir) iki fıkhi ve astronomik terim olup gece ve gündüzün özel vakitleridir. Fecr-i kazib doğuda görülen beyazlıkla meydana gelir. Bu zamanda namaz kılınamaz. Fecr-i sadık’ın zamanı, o beyazlığın doğu tarafından yayılmasıdır. Bu zaman, sabah namazının ...
  • Allah’ın gani olmasını akli açıdan ispat eder misiniz?
    6483 Eski Kelam İlmi 2012/06/14
    Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.[1] Allah’ın muhtaç olmaması anlamına gelen gani sıfatı da Allah’ın varlığının, birliğinin ve nedene ihtiyaç duymamasının ispatlanmasından sonra müyesserdir. Biz burada Allah’ın bir neden ...
  • Neden Hz. Peygamber (s.a.a) hayır ve iyiliği güzel yüzlüler nezdinde arayın diye buyurmuştur? Hâlbuki İslam’da zahiri güzellik yerine deruni güzellik önemlidir!
    9575 معیار شناسی (دین و اخلاق) 2012/11/04
    Şüphesiz insanın Allah nezdinde derecesini yükselten şey deruni ve manevi güzelliktir. Allah’a yaklaşmaya neden olan şey deruni güzellik ve temizliktir.[1]Bu yüzden bir insan ne kadar zahiri olarak güzel olursa olsun manevi güzellik taşımazsa yüce Allah nezdinde hiçbir değer taşımaz. Ama bununla birlikte sosyal ilişkilerde ...
  • İslam dininin erkeklerin bakımı ve kişisel temizliği için tavsiyeleri nelerdir?
    4004 Teorik Ahlak 2019/10/09
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3339 Sire 2020/01/20
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9716 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    16173 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Darwin’in evrim teorisi hakkında görüşünüz nedir?
    10439 Eski Kelam İlmi 2012/11/11
    Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur. A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. B. Türlerin ...
  • Müslim b. Akil’in Kerbela’ya gelen kızlarının ismi nedir?
    8359 تاريخ بزرگان 2009/02/04
    Hz. Müslim b. Akil’in hayatını anlatan kitaplar incelendiği zaman, Onun Atike ve Hamide adlı iki kızının olduğu anlaşılmaktadır. Atike, Kerbelada Aşura günü, düşmanın çadırlara saldırması sonucu şehid oldu. Hamide ise, Kerbela’da esir düştü. Hz. Müslim’in nesli onunla devam etti. ...

En Çok Okunanlar