Gelişmiş Arama
Ziyaret
6554
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
Neden Enfal sorusuna Kuran, onun mülkiyeti ile cevap veriyor?
Soru
Halk Enfal hakkında sorduklarında (yani düşmandan savaşmadan anlaşmayla alınan bozulmuş, sahipsiz araziler, madenler ve ormanlar vb. Kısaca zahmete düşmeden halkın eline geçen şeyler) derhal Enfal’in Allah’a ve Resulü (s.a.a)’e ait olduğu hakkında ayet nazil oluyor?
Kısa Cevap

Eldeki mevcut şahit ve koşullar dikkate alındığında ve Şii ve Ehli Sünnet tefsirleri incelendiğinde “Enfal”in ne olduğu bu ayetin nüzulünden önce hatta İslam’ın ortaya çıkışından önce bilindiği sonucuna ulaşıyoruz. Onun hakkında da sorunun yersiz olduğu ortaya çıkıyor. Enfal suresinin ilk ayetinde işaret edilen soru sadece Enfal’in taksimi veya onun üzerinde mülkiyet isteği hakkındadır. Bu konuya uygun cevap ise ayetin devamında belirtilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Enfal suresinin ilk ayeti hakkında beyan ettiğiniz karmaşıklık, Müslümanlar tarafından bir soru sorulması ve Allah tarafından ona cevap verilmesini içerir. Sizin tasavvurunuza göre güya Müslümanlar Enfal’in ne olduğu ve nelere Enfal denildiği hakkında soru sormuşlardır. Ama Enfal’in ne olduğu belirtilmeksizin kimlere ait olduğu cevabıyla yetinilmiştir. Hakikatte, Müslümanların Enfal’in ne olduğu sorusu cevapsız bırakılmış ve ona uygun olmayan başka bir cevap verilmiştir.

Sizin bu ayetten çıkarımınızı doğru sayarsak, soru ile cevabın uyumsuzluğunu da kesinlikle kabul etmemiz gerekecektir. Ama gerçek şu ki, Müslümanlar Enfal’in ne olduğu ve mahiyeti hakkında soruda bulunmamışlar aksine manasını yüzeysel olarak bilmekte olup, Şii ve Ehli Sünnet tefsirlerinin açıkça ortaya koyduğu üzere asıl istekleri bir kısım Enfal ve ganimetin kendilerine bırakılması veya Enfal üzerinde tasarruf hakkının kimlere ait olduğunun belirlenmesi üzerineydi.

Bu alanda kısaca bu ayetin “Şanı Nüzulü” hakkında gelen birkaç rivayeti huzurunuza arz ederek daha geniş bilgi için sizi çeşitli tefsirlere yönlendireceğiz:

İbn. Ebu Hatem tefsirinde, Müslümanların isteğinin Enfal’in kendilerine verilmesi olduğunu görmekteyiz.[1]

Başka bir tefsirde ganimetleri toplayanların, düşmanı takip edip kovalayanların ve Peygamber (s.a.a)’i korumakla görevli kimseler arasında savaş ganimetlerinin hangi guruba ait olduğu hakkında görüş farklılıklarının ortaya çıktığı ve bu sorunun cevabını Peygamber (s.a.a)’den istedikleri belirtilmiştir. Bu ayet ise onlara cevap mahiyetinde nazil olmuş, hiçbirinin görüşünü kabul etmemiş ve Enfal’i, Peygamber (s.a.a)’İn irade ve seçimine bırakmıştır.[2]

Şii âlimlerinden birinin kitabında da şunu görmekteyiz: Peygamber (s.a.a)’in yarenleri Ondan, savaş ganimetlerini onlar kendileri arasında paylaştırmasını istediler. Ama Allah (c.c), Peygamber (s.a.a)’e bu işin Allah’ın ve Resulü’nün sorumluluğunda olduğu emrinde bulunmuş ve diğerlerinin müdahale etme haklarının olmadığını belirtmiştir.[3]

Her halükarda tefsirlerden şunu elde ediyoruz; Müslümanlar, Enfal’in ne olduğu hakkında bir karmaşa yaşamamışlardır. Birçok tefsirin bu ayet hakkındaki sunumu şu iki cümle ile özetlenir:

Ya Müslümanlar Enfal hakkında malikiyet isteğinde bulunmuşlar ya da bunun Allah tarafından beyan edilmesi isteğinde bulunmuşlardır. Bu iki farz, ayette verilen mevcut cevapla Müslümanların istek ve soruları ile münasiptir.



[1] İbni Ebu Hatem, El-Kuran’ul-Azim Tefsiri, C.5, S.1649, H.9486, Mektebete Nezzar Mustafa El-Baz, Suudi Arabistan, 1419 h.k

[2] İbni Kesir, El-Kuran’ul-Azim Tefsiri, C.4, S.6, Dar’ul-Kutub’il-İlmiye, Menşurat-i Muhammed Ali Beyzun, Beyrut, 1419 h.k

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, Bihar’ul-Envar, C.19, S.211, Muessesetu El-Vefa, Beyrut, 1404 h.k

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar