Gelişmiş Arama
Ziyaret
6104
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
Neden Enfal sorusuna Kuran, onun mülkiyeti ile cevap veriyor?
Soru
Halk Enfal hakkında sorduklarında (yani düşmandan savaşmadan anlaşmayla alınan bozulmuş, sahipsiz araziler, madenler ve ormanlar vb. Kısaca zahmete düşmeden halkın eline geçen şeyler) derhal Enfal’in Allah’a ve Resulü (s.a.a)’e ait olduğu hakkında ayet nazil oluyor?
Kısa Cevap

Eldeki mevcut şahit ve koşullar dikkate alındığında ve Şii ve Ehli Sünnet tefsirleri incelendiğinde “Enfal”in ne olduğu bu ayetin nüzulünden önce hatta İslam’ın ortaya çıkışından önce bilindiği sonucuna ulaşıyoruz. Onun hakkında da sorunun yersiz olduğu ortaya çıkıyor. Enfal suresinin ilk ayetinde işaret edilen soru sadece Enfal’in taksimi veya onun üzerinde mülkiyet isteği hakkındadır. Bu konuya uygun cevap ise ayetin devamında belirtilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Enfal suresinin ilk ayeti hakkında beyan ettiğiniz karmaşıklık, Müslümanlar tarafından bir soru sorulması ve Allah tarafından ona cevap verilmesini içerir. Sizin tasavvurunuza göre güya Müslümanlar Enfal’in ne olduğu ve nelere Enfal denildiği hakkında soru sormuşlardır. Ama Enfal’in ne olduğu belirtilmeksizin kimlere ait olduğu cevabıyla yetinilmiştir. Hakikatte, Müslümanların Enfal’in ne olduğu sorusu cevapsız bırakılmış ve ona uygun olmayan başka bir cevap verilmiştir.

Sizin bu ayetten çıkarımınızı doğru sayarsak, soru ile cevabın uyumsuzluğunu da kesinlikle kabul etmemiz gerekecektir. Ama gerçek şu ki, Müslümanlar Enfal’in ne olduğu ve mahiyeti hakkında soruda bulunmamışlar aksine manasını yüzeysel olarak bilmekte olup, Şii ve Ehli Sünnet tefsirlerinin açıkça ortaya koyduğu üzere asıl istekleri bir kısım Enfal ve ganimetin kendilerine bırakılması veya Enfal üzerinde tasarruf hakkının kimlere ait olduğunun belirlenmesi üzerineydi.

Bu alanda kısaca bu ayetin “Şanı Nüzulü” hakkında gelen birkaç rivayeti huzurunuza arz ederek daha geniş bilgi için sizi çeşitli tefsirlere yönlendireceğiz:

İbn. Ebu Hatem tefsirinde, Müslümanların isteğinin Enfal’in kendilerine verilmesi olduğunu görmekteyiz.[1]

Başka bir tefsirde ganimetleri toplayanların, düşmanı takip edip kovalayanların ve Peygamber (s.a.a)’i korumakla görevli kimseler arasında savaş ganimetlerinin hangi guruba ait olduğu hakkında görüş farklılıklarının ortaya çıktığı ve bu sorunun cevabını Peygamber (s.a.a)’den istedikleri belirtilmiştir. Bu ayet ise onlara cevap mahiyetinde nazil olmuş, hiçbirinin görüşünü kabul etmemiş ve Enfal’i, Peygamber (s.a.a)’İn irade ve seçimine bırakmıştır.[2]

Şii âlimlerinden birinin kitabında da şunu görmekteyiz: Peygamber (s.a.a)’in yarenleri Ondan, savaş ganimetlerini onlar kendileri arasında paylaştırmasını istediler. Ama Allah (c.c), Peygamber (s.a.a)’e bu işin Allah’ın ve Resulü’nün sorumluluğunda olduğu emrinde bulunmuş ve diğerlerinin müdahale etme haklarının olmadığını belirtmiştir.[3]

Her halükarda tefsirlerden şunu elde ediyoruz; Müslümanlar, Enfal’in ne olduğu hakkında bir karmaşa yaşamamışlardır. Birçok tefsirin bu ayet hakkındaki sunumu şu iki cümle ile özetlenir:

Ya Müslümanlar Enfal hakkında malikiyet isteğinde bulunmuşlar ya da bunun Allah tarafından beyan edilmesi isteğinde bulunmuşlardır. Bu iki farz, ayette verilen mevcut cevapla Müslümanların istek ve soruları ile münasiptir.



[1] İbni Ebu Hatem, El-Kuran’ul-Azim Tefsiri, C.5, S.1649, H.9486, Mektebete Nezzar Mustafa El-Baz, Suudi Arabistan, 1419 h.k

[2] İbni Kesir, El-Kuran’ul-Azim Tefsiri, C.4, S.6, Dar’ul-Kutub’il-İlmiye, Menşurat-i Muhammed Ali Beyzun, Beyrut, 1419 h.k

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, Bihar’ul-Envar, C.19, S.211, Muessesetu El-Vefa, Beyrut, 1404 h.k

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar