Gelişmiş Arama
Ziyaret
7632
Güncellenme Tarihi: 2011/02/26
Soru Özeti
Acaba tüm enfallerin mülkiyetinin Allaha ve Allah resulüne ait olduğunu söyleyen enfal suresinin ilk ayeti ile enfalin beşte birisinin onlara ait olduğunu söyleyen aynı surenin 41. ayetleri arasında bir çelişki yok mu?
Soru
Enfal suresinin ilk ayeti tüm enfallerin mülkiyeti Allaha ve Allah resulüne ait olduğunu söylüyor ve aynı surenin 41. Ayeti ise enfalin beşte birisinin onlara ait olduğunu diyor. Tabii olarak geride kalan beşten dördünün savaşcılara ait olacaktır. Sizce bir biriyle çelişen bu iki ayetten hangisi doğrudur?
Kısa Cevap

Ganimet ile enfal mantıksal olarak aynı değildir. Bunun yanı sıra da şunu söylemek gerekir ki vahdetçilik (varlık aleminde tek bir varlık söz konusu olduğunu savunan) anlayışa göre insanın kendisi olmak üzere varlık aleminin tamamı Allaha aittir. Ama çoğulculuğu (varlık aleminde bir çok varlık söz konusu olduğunu) kabul eden anlayışa göre bazı maddi nimetler Allaha ait olduğunu göz ardı etmeksizin zahiri olarak insanın mülküne geçmiştir diyor. Bu iki anlayış arasında her hangi bir tezat ve çelişki söz konusu değildir. Dolayısıyla “enfal” ve ganimet kavramlarının aynı anlama geldiğini kabul etsek bile bu iki ayette dile getirilen konular arasında tezat ve çelişki söz konusu değildir. Zira birisinde gerçek malikliğe ikincisinde zahiri malikliğe işaret etmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Zahiri olarak bir biriyle çelişen ayetler şunlardır:

  1. Yes'eluneke anil enfal kulil enfalü lillahi ver rasul fettekullahe ve aslihu zate beyniküm ve etiy'ullahe ve rasulehu in küntüm mü'minin[1] (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler, Allah’a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.”
  2. Va'lemu ennema ğanimtüm min şey'in fe enne lillahi humüsehu ve lir rasuli ve lizil kurba vel yetama vel mesakini vebnis sebili in küntüm amentüm billahi ve ma enzelna ala abdina yevmel fürkani yevmel tekal cem'an vallahü ala külli şey'in kadir”.[2] Bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah’a, Peygamber’e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun (Bedir’de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle bilin). Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Bu bağlamda şunu söylemek gerekir: Şia tefsirlerine göre “enfal” ile “ganimet” arasında mantıksal irtibat müsavilik değildir. Ama buna rağmen bir noktaya dikkat çekip onu açıklamakla bu türden olan açıksızlıkların bertaraf olmasına yardımcı olabilir.

İlk ve vahdetçilik anlayışına göre vücudumuzun tümü ve kendisinden yararlanabileceğimiz her şey varlık âlemini var eden Rab’e aittir. Bu gerçek kuranın birçok ayetinde hatırlatılmıştır. Örneğin aşağıdaki ayetlere bakınız:

  1. Lillahi ma fis semavati ve ma fil ard[3],   Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır.
  2. inna lillahi ve inna ileyhi raciun[4] Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz”.
  3. Kul li mem ma fis semavati vel ard kul lillah ketebe ala nefsih[5] De ki: “Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O, merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı.

Diğer taraftan ve çoğulculuk görüşe göre Allah u Teala nın kendisi insanı varlık âleminde var olan bazı şeylere malik (sahip) kılmıştır. Farklı yerlerde genel anlamda veya has taksimlerle bu konu hatırlatılmıştır. Allah bazen kendini överek şöyle demektedir: “Huvelleziy ce'ale lekumul'arda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkihi ve ileyhinnuşuru”.[6] O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah’ın rızkından yiyin. Dönüş ancak O’nadır.

“Humus”,[7] “irs”,[8] maliklik[9] ve benzer konularda da Allah insanı maddi âleminin bir kısmına sahip kıldığı göze çarpmaktadır. Tabii olarak varlık âleminin sahipliğine bu iki farklı yönden bakan görüşler arasında her hangi bir tezatlık göremeyiz. Kuranı kerim bir ayeti kerimede her iki görüşe değinerek ne kadar güzel beyan etmiştir ki şöyle buyuruyor: “Ve sehhara leküm ma fis semavati ve ma fil erdi cemiam minh inne fi zalike le ayatil li kavmiy yetefekkerun”[10] Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.

Yukarıdaki noktaları dikkate aldığımızda “ganimet” ve “enfal” kavramlarını aynı anlamda alsak bile (ki aynı anlamda değildir) şöyle diyebiliriz: Ganimet noktasında beşte dördünün malikliğini savaşcılara vermesi de yine Allahın tartışmayan malikliğindendir. Savaşçılara verilen zahiri maliklik Allahın gerçek malikliğinden hiçbir şey eksiltmeyecektir.

 

 


[1] Enfal, 1.

[2] Enfal, 41. Bakare, 284, aliİmran, 109 ve 129; nisa, 126 ve…

[3] Bakare, 284, aliİmran, 109 ve 129; nisa, 126 ve…

[4] Bakara, 156.

[5] Anam, 12.

[6] Mülk, 15.

[7] Enfal, 41.

[8] Nisa, 11-12.

[9] Yasin, 71.

[10] Casiye, 13.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar