Gelişmiş Arama
Ziyaret
8274
Güncellenme Tarihi: 2009/01/29
Soru Özeti
Mersiye okuyucuların her yıl mersiyelerine ekledikleri yeni şeylerin sakıncası yok mudur?
Soru
Mersiye okuyucuların okudukları mersiyelerin kaynağı nedir? Söyledikleri şeyler doğru mudur? Mersiye okuyucuların her yıl yeni bir şey söylemeleri sakıncalı değil midir?
Kısa Cevap

Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki sayfası vardır: Biri yiğitlik ve iftiharla dolu nurlu ve beyaz bir sayfa, diğeri benzersiz veya eşine az rastlanır bir cinayetin işlendiği bir facia oluşu. Bu yüzden Kerbela’da meydana gelen musibetleri imkansız ve akla aykırı olarak algılamamak gerekir. Mersiye okuyucuların mersiyelerine ekledikleri şeyler iki kısımdır: Bir kısmı, onların kendi deyimiyle ‘zeban-ı hal’dir; yani güvenilir senetlere dayanan musibetler teşbih ve temsil kullanarak anlatırlar. Böyle eklemeler Masum İmamlar (a.s) ve din büyüklerinin makamlarıyla çelişmezse herhangi bir sakıncası yoktur.

Diğer bir kısmı da sahte ve uydurma mersiyelerdir. Yani ne senetleri güvenilirdir, ne de Masum İmamlar(a.s)’ın makamlarıyla uyuşmaktadır. Bu gibi mersiyeler sakıncalı olup onlara engel olmak gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktayı açıklamak gerekiyor:

1-Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki yönü vardır: Biri yiğitlik destanı, eşsiz kahramanlık ve erdemlerin sergilenen bir sahne oluşu, diğeri ise benzersiz veya eşine az rastlanır bir facia ve trajedi tablosu oluşu. Bu açıdan bakıldığında, Kerbela kıyamı, bir trajedi, bir musibet ve bir ağıttır. Bu sayfaya baktığımızda, onda en temiz insanların en feci şekilde öldürülmesini hatta süt emen çocuğun bile öldürülmesini, kadın ve çocuklara kırbaç vurulmasını, ... görüyoruz.[1] Bundan dolayı Kerbela kıyamında gerçekleşen musibetlerin tümünü bir arada incelediğimizde eşsiz bir trajedi tablosu karşımıza çıkar.

2-Mersiye okuyucuların mersiyelerine ekledikleri şeyler iki kısımdır:

Bir kısmı onların kendi deyimiyle ‘zeban-ı hal’dir; yani uygun teşbih ve temsiller kullanarak Ehl-i Beyt (a.s)’ın musibetlerini anlatırlar. Böyle eklemeler, muteber senetlere dayanan olayların tekrar yeniden canlandırılması ve işlenmesidir, Bu tür mersiye okumalar Masum İmamlar (a.s) ve din büyüklerinin makamlarıyla çelişmezse herhangi bir sakıncası yoktur.

 

Diğer kısım mersiyeler ise, uydurma mersiyelerdir. Yani vuku bulduğuna dair bir muteber senet bulunmayan ve aynı zamanda da Masum İmamlar(a.s)’ın makamlarıyla uyuşmayan mersiyelerdir. Bu gibi mersiyeler sakıncalı olup onlara engel olmak gerekir.

3-Böyle eklemeler yapılmasının nedenleri:

Bu tür tasvip edilmeyen yöntemlere başvurmaların sebebine gelince, kimisi, hayır bir niyet ve temiz kalplilikle bunu yapıyor. Bazı hadislerde İmam Hüseyin (a.s)’a ağlamak ve ağlatmanın çok iyi bir amel olduğu, dökülen her damla göz yaşı için sevaplar verileceği rivayet edildiğinden diyorlar ki elimizden geldiğince İmam Hüseyin (a.s)’a ağlayalım ve ağlatalım. Bunun için kaynaklara bakmaya, titiz davranmaya hiç gerek yoktur.

Bu mantıktan yola çıkan bazı yazarlar bile aynı hataya düşmüş ve kitaplarında gerekli dikkati göstermemişlerdir.[2] Birçok dindar da onları takip ederek taziye meclislerinde bu uydurmaları kullanmışlardır. Bu şekilde o mukaddes hedefe hizmet ettiklerini zannetmişlerdir.

Kimisi de, mantıksız bir şekilde mübalağa yoluna başvuruyorlar. Ancak sebebi ne olursa olsun bütün bunlar İmam Hüseyin (a.s)’ın Aşura kıyamının asıl hedefini değiştirmekte, din ve mezhebi zayıflatmaktadır.

Bu arada tarih boyunca, Ehl-i Beyt (a.s)’ın mektebini zayıtlamak için düşmanların ve art niyetli kişilerin gösterdikleri çabaları da göz ardı etmemek gerekir.[3]

Bazıları diyor ki: Hedef mukaddes olunca vesile mübah olur. diyebilir Bu söz saf insanları kandırmaktan başka bir şey değildir. Bu din açısından doğru değildir. Dine bağlı olan ve Ehl-i Beyti seven bir kimse mukaddes bir hedefe için ancak meşru vesileyi seçmelidir.



[1] -Murtaza Mutahhari, Mutahhari Külliyatı (/Mecmuay-ı Asar), c.17, Birinci bölüm, Sohbetler, Hüseyni Yiğitliğin birinci faslı,

[2] -Muhammed Hüseyin Kaşifi’nin ‘Ravzat-uş Şuheda’ ve Molla Ağa Derbendi’nin ‘Esraru’ş Şehadet’ adlı kitaplarında bunun açık örnekleri görülmektedir.

[3] -Mutahhari Külliyatı, Tahrifin Nedenleri, c.17.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

En Çok Okunanlar