Please Wait
17605
Saygıdeğer okuyucumuz;
Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir:
Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi tükeninceye kadar şu duayı okudular: “ya Rabbi, ya Rabbi, ya Rabbi” ve yine nefesi tükeninceye kadar “ya Rabbah, ya Rabbah, ya Rabbah” dedi; bir nefes “Rabbi, Rabbi”, bir nefes “ya Allah, ya Allah”, bir nefes “ya Hayyu, ya Hayyu”, bir nefes, “ya Rahimu, ya Rahimu”, yedi defa “ya Rahmanu, ya Rahmanu” ve yedi defa da “ya Erheme’r Rahimin” dedikten sonra şu duayı okudu:
Allahumme inni eftehul kevle bi hamdike ve entiku bis senai aleyke ve emciduke ve la gayete li medhike ve esna alayke ve men yeblugu gayete senaike ve emiddu mecdeke ve enni li halitekike künhe marifeti mecdike ve eyyu zemenin lem tekun memduhen bi fadlike mevsufen bi bi mecdike ibaden alel müznibine bi hilmike tahlifu sukane ardike an ta’atike fe küntü aleyhim atufen bi cudike cevaden bi fedlike ibaden bi keremike ya la ilahe illa entel mennanu zül celeli vel ikram.[1]
İmam (a.s) daha sonra şöyle buyurdu: “Ey Mufazzal! Zaruri bir hacetin olduğu zaman Cafer-i Tayyar namazını kıl. Ardından bu duayı okuyup Allah’tan hacetlerini iste; İnşallah kabul olacaktır.”[2]
Zahiren Ayetullah Behcet’in tavsiyelerinde şöyle gelmiştir; Evlenmek isteyen ve gönüllerine göre bir eşin onları istemeye gelmediği kızlar, Cafer-i Tayyar (a.s) namazı kılsınlar ve ardından Meclisi’nin “Zadu’l Mead” kitabında gelen duayı (bu dua Mufazzal bin Ömer vasıtasıyla İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) rivayet edilmiş ve Mefatihu’l Cinan’ın Cafer-i Tayyar namazı bölümünde zikrolunmuştur) okusunlar ve duanın okunmasından sonra secdeye gidip kesinlikle ağlamaya çalışsınlar ve azda olsa gözleri yaşarmaya başladığı anda da Allah’tan hacetini dilesinler. Bu amelleri haceti reva olana kadar devam ettirmelidir. Eğer haceti reva olmazsa bilsin ki ya az kıldığından veyahut kâmil bir itikatla kılmamış olduğundan dolayıdır.[3]
[1] “Allah’ım ben sana hamd ederek söze başlıyorum, sana sena ediyorum, seni övüp yüceltiyorum, senin methinin sonu yoktur; sana sena ediyorum; senin övgü ve senanın gayetine kim ulaşabilir, senin yarattığın bir varlık senin övgünün marifetinin künhüne nasıl varabilir? Senin lütfünle methedilmediğin, yücelik ve kerametinle sıfatlanmadığın hangi zaman var? Sen günahkârlara kendi hilmin ile çok ihsanda bulunansın; yeryüzündeki varlıklar her ne kadar senin itaatine muhalefet ettilerse de sen onlara karşı bağışınla şefkatte bulundun, lütfünle ihsanda bulundun, kereminle bağış yaptın. Nimet veren, yücelik ve ikram sahibi olan senden başka ilah yoktur.” duanın orijinali şöyledir:
"اللَّهُمَّ إِنِّي أَفْتَتِحُ الْقَوْلَ بِحَمْدِکَ وَ أَنْطِقُ بِالثَّنَاءِ عَلَيْکَ وَ أُمَجِّدُکَ وَ لا غَايَةَ لِمَدْحِکَ وَ أُثْنِي عَلَيْکَ وَ مَنْ يَبْلُغُ غَايَةَ ثَنَائِکَ وَ أَمَدَ مَجْدِکَ وَ أَنَّى لِخَلِيقَتِکَ کُنْهُ مَعْرِفَةِ مَجْدِکَ وَ أَيَّ زَمَنٍ لَمْ تَکُنْ مَمْدُوحا بِفَضْلِکَ مَوْصُوفا بِمَجْدِکَ عَوَّادا عَلَى الْمُذْنِبِينَ بِحِلْمِکَ تَخَلَّفَ سُکَّانُ أَرْضِکَ عَنْ طَاعَتِکَ فَکُنْتَ عَلَيْهِمْ عَطُوفا بِجُودِکَ جَوَادا بِفَضْلِکَ عَوَّادا بِکَرَمِکَ يَا لا إِلَهَ إِلا أَنْتَ الْمَنَّانُ ذُو الْجَلالِ وَ الْإِکْرَامِ"
[2] Şeyh Abbas Kummi, “Mefatihu’l Cinan”, s. 95 (Cafer-i Tayyar namazı).
[3] Asımi, Mehdi, “Guherhayi Hekimane”, s. 16.