Gelişmiş Arama
Ziyaret
26492
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Şans ne demektir? Şans denen bir şey var mı?
Soru
Bazıları için şanslı, bazıları içinde şansız denmesi ne manaya gelir? Aslında şans denen bir şey var mı? Eğer varsa neden farklıdır? Halkın “senin alın yazın buymuş” dediği sözünün anlamı nedir?
Kısa Cevap

Baht ve şans halkın arasında sık olarak kullanılan sözcüklerdendir; daha çok edebiyat ve şiirde kullanılan bu sözcüklerin iki manası vardır:

 

1- Bir olayın nedensiz gerçekleşmesi:

Bu görüş felsefede geçersizdir. Her şeyin kendine has bir neden ve sebebi olduğu kendi yerinde ispatlanmıştır. Elbette her şeyin nedeni iyi olmayabilir örneğin bazen bir şeyde adaletsizlik veya zulmün bir olayda rolü olabilir.

 

Ama bu tür bir düşüncenin toplumda yaygınlaşmasının sebepleri arasında zorba hükümdarların kendi iktidarlarını meşru göstermek için bunu şans ve talihe bağlamaları, toplumsal ayrıcalıkları yorumlama çabaları ve sorumluluktan kaçma ve tembellik eğilimleri gibi etkenler yatmaktadır.

 

2- Kader ve İlahi Taktir:

Bu anlamda talih ve şans doğru sayılır. Gerçi tabir olarak taktire şans demek yanlıştır. Ancak her şeyin belli bir ilahi nizam çerçevesinde gerçekleştiği ve belirli ölçülere dayandığı ilkesi doğrudur. Buna göre insanın başarısı Allah’ın inayeti ve insanın kendi çabasına bağlıdır. Bu çabada toplum ve çevre faktörlerinin önemli rolleri vardır. İnsanlar arsında ki farklılığın sırrı da budur.

Ayrıntılı Cevap

Şans Fransızca bir sözcük olup fırsat demektir. Halk genel de şansı nedeni belli olmayan olaylarda kullanmaktadır. Bu yüzden olayın gerçekleşmesini şansa bağlamaktalar. Öyleyse şans, bir olayın nedensiz gerçekleşmesi ise şüphesiz islam felsefesinde ve kesin delillerle reddedilmiştir.[1]

 

Biz bu nedenleri bilmiyoruz, ama nedenlerin üzerinden perdeler kaldırılınca hiç bir şeyin tesadüfî olmadığını belli olur.

 

Şanslı ve şansız olmak, bilinmeyen nedenlerden çok, herkesin kendi hakkındaki düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Kendini hangi nedenle olursa olsun şansız bilen kimse doğal olarak ona uygun tepkiler gösterir.

 

Halk bazen ilahi taktire şans demektedir; mesela, maddi durumu iyi olan kimseye şanslı demektedirler. Konuyu analiz edebilmek için olayların nedenlerine daha geniş açıdan bakmak gerekir. İnsanın görünen çabalarının yanında ruhsal ve manevi şartlara, hatta geçmiş nesillerin etkilerine, dua ve bedduanın başkalarının yaşamında ki tesirine, diğer açık ve gizli nedenlerin yaşamdaki etkilerine bakmak lazımdır. Şanstan kasıt bu ise ayet ve rivayetlerde bu teyit edilmiştir ve dinin Kabul ettiği bir konudur.[2]

 

Allah-u Teala buyuruyor: “Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün etmiştir.”[3]

 

İmam Ali (a.s) buyuruyor: “Allah, rızıkları mukadder etmiş ve onları az ve çok olarak adil bir şekilde bölmüştür. Böylece zengin ve fakirin şükrünü imtihan etmektedir.”[4]

 

Şansı onun olumsuz manasına yani olayların sebepsiz olduğu manasına bilsek diyebiliriz ki, halkın bu gibi şeylere inanmalarının çeşitli nedenleri vardır ki bu nedenlerden bazıları şunlardır:

 

1- Toplumsal adaletsizlik ve zulme yorum getirmek çabası.

 

2- Sorumluktan kaçma ve rahatlığa meyletme eğilimi

 

3- Zorba hükümdarlar kendi zalimane iktidarlarını yorumlamak için kendi güçlerini şansa bağlamaları[5]

 

Kur’an’ın mantığında emel, ilahi ve maddi nimetlere ulaşmada insan çabasının özel bir yeri vardır. Allah-u Teala buyuruyor: “Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez.[6]

 

İnsanlar arasında ki nimetlerden faydalanmada ki farklılıklar ise insanların yetenek ve çabalarının farklı oluşundan, ruhsal ve toplumsal ortamlarının farklı olmasından veya haksızlığa dayalı sosyal ilişkilerden vb. sebeplerden kaynaklanmaktadır.

 

Buna göre dünyevi nimetlerden yararlanmada birinin daha üstün oluşu onun bu nimetleri hak ettiği anlamına ifade etmez. Çünkü çoğu zaman adaletsizlik ve zulüm üzere kurulmuş bir düzen bu durumu ortaya çıkarmış olabilir.[7]



[1] -Murtaza Mutahhari, Bist Goftar, s.80-83

[2] -Daha fazla bilgi için bkz: İnsanın Rızık Kazanmadaki Rolü, 109. Soru, (Site: 967)

3] - Nahl/71

[4] -Nehc-ül Belağa, 91. hadis

[5] - Murtaza Mutahhari, Hamase-i Hüseyni, c.1, s.362

[6] - Rad/11; bkz: el-Mizanın tercümesi, c.11, s.426-427

[7] - Daha fazla bilgi için bkz: Farklılıklar, Çirkinlikler, Güzellikler, Hidayet ve Sapmalar, 205. Soru, (Site: 1198

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam hükümlerini sormak uzmanlık gerektirir mi?
    4986 Pratik Ahlak 2010/09/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah’ın Günleri 1000 Yıla mı Yoksa 50000 Yıla mı Denk Düşmektedir?
    16936 Tefsir 2011/07/21
    “Yevm” veya “gün” kavramı değişik manalarda kullanılmaktadır ve her birinin özel bir manası bulunmaktadır. Bu kavramların veya benzerlerinin metinde hiçbir çelişki oluşturmadan defalarca ve her defasında da ayrı bir manayla kullanıldığı pasajlar gözlemlenebilir. Çünkü iki cümlenin çelişik olması için aralarında sekiz ortak ...
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    9947 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
    5878 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2019/09/17
    Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    9569 Yeni Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Ölü telkininde ne söylenmesi gerekir?
    3016 Kefenleme Ve Defin 2019/01/23
    Ölü defninde sünnet olan adaptan biride ölüye şehadetlerini telkin etmektir. bu sünnet şu şekilde yerine getirilir: Ölüyü kabre koyduktan sonra kefenin düğümleri çözülür ve ölümün yüzü toprağa koyulur. Daha sonra topraktan bir yastık düzeltilerek başı onun üzerne koyulur. Tekrar sırt üstü yatmaması için sırt tarafına kerpiç koyulur ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    17631 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    16073 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Sagır (küçük) çocuğun rızası olmadan onun malından tasarruf edilebilir mi?
    5360 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Cevaba geçmeden önce birkaç konunun bilinmesi gerekir:1- Değerli fakihler sagır’ı ‘Büluğ çağına ermemiş kimse’ diye tarif etmişlerdir. Sagır olan kimsenin, kendi malını satmak,[1] sulh etmek, hibe etmek, borç vermek, ödünç vermek gibi tasarruf (kullanma) hakkı yoktur. ...
  • Darwin’in evrim teorisi hakkında görüşünüz nedir?
    9666 خلقت انسان 2012/11/11
    Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur. A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. B. Türlerin ...

En Çok Okunanlar