Gelişmiş Arama
Ziyaret
34805
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Hz Zeyneb’in (s.a) defnedildiği mekân hangi ülkededir?
Soru
Hz Zeyneb’in (s.a) temiz kabrinin Suriye’de değil, Mısır’da olduğu söylenmektedir. O halde Hz Zeynep’in (s.a) Suriye’deki haremi nedir?
Kısa Cevap

Hz Zeynep’in (s.a) temiz kabrinin mekânı hakkında üç ihtimal mevcuttur[i]: Medine, Şam ve Kahire. Bu üç ihtimalden her birinin taraftarları mevcuttur ve onlar kendi görüşlerini ispatlamak için bir takım deliller getirmişlerdir. Kesin bir şekilde Hz. Zeyneb’in (s.a) kabrinin nerede olduğu belli olmasa bile, bu büyük şahsiyete isnat edilen ziyaret ve mekânların zikir, Allah’a yönelme, insan yetiştirme ve şehitlerin Ehlibeyt ile bağlılık kurduğu yerler olduğu söylenebilir. Ehlibeyt’in defnedildiği yer neresi olursa olsun onların anı ve hatıraları diridir ve onlar kendilerine aşk duyan halkın kalbinde yer alır.

 

Ayrıntılı Cevap

Hz Zeynep’in (s.a) temiz kabrinin nerede olduğu hususunda üç ihtimal mevcuttur: Medine, Şam ve Kahire. Sire yazarlarının geneli bu büyük hanımın kabrinin Kahire ve Şam olduğunu belirtmişlerdir. Yahya b. Hasan Hüseyni Abidiliyi A’reci Zeyneplerin Haberleri kitabında ile bir grup sire yazarı şöyle demiştir: Hz Zeynep (s.a) Mısır’da vefat etti.[1] Zeynep (s.a) kitabında Hasaneyn Sabıki Markadı Akileyi ile başka yazarlar Hz Zeyneb’in (s.a) kabrinin Şam’da olduğunu yazmışlardır.[2] Dr. Şehidi gibi bazı yazarlar, Hz Fatımatü’z Zehra’nın (s.a) Hayatı kitabında bu büyük İslam kadınının mezarının Medine, Şam ve Mısır şehirlerinden birinde olduğunu kuşkuyla dile getirmişlerdir.[3] Hz Zeyneb’in (s.a) kabrinin Mısır’da olduğunu söyleyenler şu bilgiyi aktarmışlardır: Kerbela hadisesinden geriye kalan kervan Şam’dan Medine’ye dönerken Medine’nin genel atmosferi bozuldu. Medine valisi Yezid’e bir mektup yolladı, Medine’de meydana gelen durumu ve Hz Zeyneb’in (s.a) halkın uyanması ve direnmesindeki rolünü Yezid’e açıkladı. Yezit cevap olarak ondan Hz Zeyneb’i (s.a) Medine’den çıkarmasını söyledi.  Medine valisi Hz Zeyneb’in (s.a) Medine’den çıkarılması hususunda kararlıydı. Neticede Hz Zeynep (s.a) Medine’den Mısır’a hicret etti ve Mısır valisi ile Mısır halkından büyük bir grup tarafından karşılandı. Hz Zeynep (s.a) yaklaşık bir yıl geçtikten sonra Hicri 63. yılın 15. Recebinde akşam vakti vefat etti.[4] Hz Zeyneb’in (s.a) kabrinin Şam’da olduğunu söyleyenler ise Medine valisinin Hz Zeyneb’i (s.a) Medine’den çıkarmak ve onu sürgüne göndermeye teşebbüs ettiğini ve neticede Hz Zeyneb’in (s.a) Şam’a gittiğini naklederek başka bir hususu aktarmışlardır: Yezit taraftarınca Hicri 62. yılda Medine’de Hürre hadisesi gerçekleşince ve Medine halkı yağmalanıp öldürülünce Abdullah b. Cafer eşi Hz Zeyneb’in (s.a) rahatsızlığının yeniden başlamaması ve kendisinin bir miktar gam ve hüznünün azalması için ve buna ek olarak Medine’de yaygınlaşmış veba ve taun hastalığından güvende olmak için Hz Zeynep (s.a) ile Şam’da bulunan bir bölgeye gittiler ve oraya yerleştiler. Hz Zeynep (s.a) hastalanınca ve o diyarda dünyada göçünceye kadar orada kaldılar. Zeyneb-i Kübra’dan (s.a) sonra Hz Ali’nin (a.s) Hz Fatıma’dan (s.a) olmayan ve adı Zeyneb-i Sugra olan Ümmü Gülsüm adındaki kızı Zeyneb-i Kübra olarak meşhur oldu ve Mısır’a gitti.[5]  Eğer kesin bir şekilde Hz Zeyneb’in (s.a) kabrinin nerede olduğu belli olmasa bile, bu büyük şahsiyete isnat edilen ziyaret ve mekânların tümü “ Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde”[6] ayeti şerifesinin örneklerindendirler. Bu ev ve ziyaretler ona isnat edilme merhalesinde kalsa bile, Allah’ı zikir etme ve ona yönelme, insan yetiştirme ve şehitlerin Ehlibeyt ile birlikte olduğu mekânlardır. Ehlibeyt’in defnedildiği mekânlar nerede olursa olsun onların anı ve hatıraları diridir ve onlar kendilerine aşk duyan insanların kalbinde yer almaktadırlar.

Daha fazla bilgi edinmek için: (Mahalli Defni Hz Zeynep (s.a))’e müracaat ediniz.

 


[1] Abiydili, Nisabe, Ahbar’u Zeynebat, s. 115 – 122.

[2] Sabıgi, Şeyh Muhammed Hasaneyn, Markadı Agiylei Zeynep (s.a), Şeyh Muhammed Hasaneyn, s. 45.

[3] Şehidi, Seyyid Cafer, Zındıganiyi Hz Fatımatü’z Zehra (s.a), s. 161 ve 162.

[4] Abiydili, Nisabe, Ahbar’u Zeynebat, s. 115 – 122.

[5] Şeyh Cafer Nakdi, Zeyneb-i Kübra, Nakil ez sıtareganı dırahşan, c. 2, s. 183 – 184.

[6] Nur Suresi, 36. ayet: "في‏ بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَ يُذْكَرَ فيهَا اسْمُهُ.."

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer su yoksa ve idrar yapılırsa namazı nasıl eda etmek gerekir?
    6114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    İdrarın çıktığı yer su dışında başka bir şey ile temizlenmez ve eğer az su ile yıkanırsa iki defa yıkanması farzdır ama kur suyuna bağlı olan musluk suyuyla yıkanırsa bir defa yeterlidir.[1] Bundan ötürü biri idrar yaptığında idrarın çıkış yerini ...
  • Kur’anda hz. Salih’in devesinin öldürme olayı nedir?
    22683 Tefsir 2012/06/16
    Açıklama yöntemlerinden biri olan “icmal” ve “tafsil” yöntemi kuranı kerim ayetlerinde çok revaçta ve göze çarpmaktadır. Hz. Salih’in devesinin öldürme macerasıyla alakalı olan ayetlerden üçü bu olayı Samut kavminin iman getirmeyen kimselere nispetlendirmiştir. Bir ayette bu eylemi bu kavmin böbürlenmiş (müstekbir) grubunun işi olduğunu belirtiyor. Baka bir ...
  • Acaba Kur’anı ezberlemekle depresyona girme arasında bir ilişki var mıdır?
    8894 Tefsir 2012/07/25
    Bu sorunun cevabı birkaç noktaya dikkat ettikten sonra açıklığa kavuşacaktır: 1. Eğer depresyona girmekten maksadınız psikolojik ve ruhi bir depresyona girme ise şunu söylememiz gerekmektedir: Kur’an ezberlemek ile ruhi depresyona girme arasında hiçbir ilişki ve gereklilik bulunmamaktadır. Tam tersine Kur’an okumak ve kur’an ezberlemek ruhi ...
  • Ramazan ayında toplardamara enjeksiyon yapılmasının hükmü nedir?
    6292 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Muhterem taklit mercilerinin bu husustaki görüşleri farklıdır. Tam bir cevap verilmesi için taklit merciinizi belirlemelisiniz. Bununla birlikte muhterem mercilerin görüşlerini aşağıda belirtiyoruz.İmam Humeyni, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Hamaney: Eğer iğne besin ve güçlendirici bir özelliğe sahipse, farz ihtiyat gereği bu tür enjeksiyondan sakınılmalıdır. Ama tedavi yönü bulunuyorsa ve ...
  • Namahrem ile tokalaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    17972 Pratik Ahlak 2012/06/14
    Karşı cinsten biriyle tokalaşmak birçok birey için şehvetin tahrik olmasına neden olmayabilir, ama böyle bir sınırlı irtibat ile tahrik olabilecek fertler de mevcuttur. Hatta birinci grup arasında da kendilerini samimi gösterip meşru olmayan ilişkiler için altyapı hazırlamaya çalışan şahısların olması da muhtemeldir. Bu esas uyarınca toplumsal yaşamda ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    8115 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • Irak halkı kendi ülkelerinde yabancıların varlığına neden karşıdır?
    6616 Pratik Ahlak 2012/06/14
    Tüm uluslar kendi ülke ve vatanını sever. Yabancıların bir başka ülkede bulunması değişik şekillerde gerçekleşir. Ziyarette bulunmak, gezmek, ticaret, iş, üretim, tahsil, tedavi, araştırma ve bilimsel inceleme fırsatları, spor yarışmaları ve askeri hedefler nedeniyle bir ülkede bulunmak bu kabildendir. Irak’ta büyük velilerin kabrinin bulunması bu ülke için ...
  • Yafuriye fırkasının menşei ve inançları nedir?
    5950 تاريخ کلام 2010/09/22
    Bu fırka hakkında tarihe fazla bir bilgi yansımamıştır. Tarihî kaynaklarda yer alan bilgiler şunlardır:1. “Yafuriye” fırkası Muhammed b. Beşir’in takipçileri olup Musa b. Cafer’in (a.s) imametinde duraksamış ve sonraları onun da imametini de inkâr etmişlerdir. Bu grup Musa b. Cafer’den (a.s) ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15792 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Müfessirlerimiz nuşüz ayetindeki (kadınları dövünüz anlamında olan) “vadribuhunne” sözcüğünü nasıl tefsir veya tevcih etmişler?
    15306 Tefsir 2010/01/02
     İslami öğretilerde kadınlar değerli bir konuma sahiptirler. Peygamber (s.a.a) ve imamların (a.s.) rivayetlerinde kadınlar övülmüş ve temcit edilmişler. Rivayetlerimizde salih kadın, bereket ve hayır kaynağı ve en değerli varlık olarak tarif edilmiştir. Hakeza cezalandırılması ...

En Çok Okunanlar