Gelişmiş Arama
Ziyaret
9049
Güncellenme Tarihi: 2010/01/14
Soru Özeti
Niçin müslümanlar dini merasimlerinde koyun veya diğer hayvanları kesiyorlar?
Soru
Niçin hac gibi dini merasimlerde bir hayvanın kurban edilmesi gerekir. Bir hayvanı özgür bırakmakla bu dini merasimi kutlanamaz mı?
Kısa Cevap

İnsan yaratılmışların en üstünüdür ve Allah-u Teâlâ diğer bütün canlıları, insanların onlardan (et, binek, ağır yükleri taşımak ve …) faydalanmaları için yaratmıştır. Dini bayram ve kutlamalarda hayvanların kurban edilmesi ilahi emirlerden kaynaklanmaktadır. Hayvanların (inek, koyun, deve ve …) bütün zamanlarda kurban edilebilme değeri olmasının yanı sıra kurban kesmenin kendisi bir çeşit fedakârlık ve maldan geçmedir. Diğer taraftan ihtiyacı olan bir grup fakir insan ete olan ihtiyaçlarını karşılamakta ve toplumun ekonomisine, özellikle zayıf kesime önemli bir katkı olmaktadır.

Dini bayram ve kutlamalar, önemli anlardır ve bu anlarda insan ilahi nimetleri daha çok anıp Allah’a şükür ederek kendisini O’na yaklaştırmalıdır. Dini merasim ve kutlamalarda kurban kesilmesinin felsefesi, kurbanların etinin Allah yolunda O’na şükrederek rızasını kazanmak için O’nun kulları arasında, özellikle de ihtiyacı olan kimseler arasında infak edilmesidir. Tabii ki İslam dini genel olarak bütün dini merasim ve kutlamalarda kurban kesilmesini emretmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

İslam dinine göre insan yaratılmışların en üstünüdür ve bütün her şey onun tekâmülü için yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır. “O, yerde ne varsa hepsini sizin için yaratan Allah’tır”.[1] Başka bir ifadeyle Allah-u Teâlâ bu âlemin bütün imkânlarını, insanların ihtiyaçlarını karşılaması ve ilerlemesi için onların hizmetine karar kılmıştır ve bu yaratılmışların bazıları Kur’an-ı Kerimde de geçtiği gibi hayvanlardır: “Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz. İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (aşağıda) size okunacaklar dışında kalan hayvanlar, sizin için helâl kılındı. Allah dilediğine hükmeder.”[2]

Dini bayram ve kutlamalarda hayvanların kurban edilmesi ilahi emirlerden kaynaklanmaktadır. Hz. İbrahim Allah’ın emriyle Hz. İsmail’i kurban etmekle görevlendirildiği zaman, hiç tereddüt etmeden biricik oğlunu kurban etmeye gitmiştir. Bu sayede Allah rızası için bütün dünyevi bağlardan geçtiğini göstererek hayatının meyvesi olan biricik oğlunu kurban etme gibi büyük bir imtihandan başarılı çıkmıştır. Allah-u Teâlâ Hz. İbrahim’in bu büyük başarısı karşısında Hz. İsmail’in kurban edilmesini engellemiş ve kurban etmesi için cennetten ona bir koç göndermiştir. Bizler de aynı şekilde bir hayvanı Kıbleye doğru çevirip Allah’ın adını anarak kurban ettiğimizde, Hz. İbrahim gibi kendi bağlarımızı Allah karşısında kurban etmiş oluyoruz.

Kur’an-ı Kerim, haccın farz oluşunu ve amellerini açıklarken şöyle buyurmaktadır: “Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin.”[3]

Diğer bir ayette ise şöyle buyurmaktadır: “Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yiyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.”[4]

Bu iki ayette hacda kurban kesmenin hikmetlerinden iki tanesine değinilmiştir:

—Sayısız nimetleri karşısında Allah’a şükretmek

—Fakir ve ihtiyaç sahiplerine ihsan etmek

Diğer bir ayette de şöyle buyurmaktadır: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele!”[5]

Bu ayette çok ince bir noktaya işaret edilmiştir; yani Allah yolunda kesilen kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmamaktadır. O’na ulaşan sadece bu işi yapan kişideki takva ve paklıktır. Yani Allah rızası için kendi malınızdan geçerek fakir kimseleri doyurup onlara iyilik yapmanız, sizin takvanızı gösteren çok değerli bir iştir.

İslam dinine göre hayvan kurban etmenin şartları olduğuna dikkat edilmelidir ve bu şartların bazıları şunlardır:

1-) İnsanların yiyebilmeleri için kurbanın, eti yenen hayvanlardan olması gerekmektedir.

2-) Kıbleye doğru çevrilip Allah’ın adı anılarak kesilmelidir.

3-) Boyunda olan dört ana damarın kesilmesi gerekmektedir.

4-) Hayvanın eziyet çekmemesi için keskin demir bıçakla kesilmelidir.

Ve bunlar gibi diğer şart ve sünnetler[6], İslam dinindeki kurbanın değerli hedef ve amacının olduğunu ve sadece kesmek ve yok etmek olmadığını göstermektedir. Buna göre, bir hayvanı özgür bırakmakla bu dini merasimleri kutlamamız daha iyi olmaz mı diye bir sözün anlamı yoktur.

Diğer taraftan dünyanın her tarafında günde milyonlarca hayvan kesilmektedir. Tabii ki eğer bu iş bir gün durdurulursa insanlar çok ciddi sıkıntılarla karşılaşırlar. Bu iş, hiçbir ilahi hedef olmaksızın sadece insanların kullanmaları için yapılmaktadır. Ama İslam dini, bu işe hedef kazandırarak hem maddi ihtiyaçların karşılanmasını ve hem de manevi faydaların kazanılmasını sağlamıştır.

Buna göre dini merasimlerde hayvanların kurban edilmesinin, ahlaki, ekonomik ve sosyal yönleri vardır ve bu, insanların peygamber ve onların yollarına olan inançlarının derinliğinin göstergesidir. Ama özellikle bugünkü bulunduğumuz şartlarda hayvanları serbest bırakmak, onların yok olmasına sebep olur ve bunun yanında da hiçbir maddi ve manevi fayda ele geçmez.


[1] Bakara Suresi, 29. ayet.

[2] Maide Suresi, 1. ayet.

[3] Hac Suresi, 28. ayet.

[4] Hac Suresi, 36. ayet.

[5] Hac Suresi, 37. ayet.

[6] Tevzih-ul Mesail- Meraci, c: 2, s: 568, m: 2583 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar