Gelişmiş Arama
Ziyaret
8848
Güncellenme Tarihi: 2010/01/14
Soru Özeti
Niçin müslümanlar dini merasimlerinde koyun veya diğer hayvanları kesiyorlar?
Soru
Niçin hac gibi dini merasimlerde bir hayvanın kurban edilmesi gerekir. Bir hayvanı özgür bırakmakla bu dini merasimi kutlanamaz mı?
Kısa Cevap

İnsan yaratılmışların en üstünüdür ve Allah-u Teâlâ diğer bütün canlıları, insanların onlardan (et, binek, ağır yükleri taşımak ve …) faydalanmaları için yaratmıştır. Dini bayram ve kutlamalarda hayvanların kurban edilmesi ilahi emirlerden kaynaklanmaktadır. Hayvanların (inek, koyun, deve ve …) bütün zamanlarda kurban edilebilme değeri olmasının yanı sıra kurban kesmenin kendisi bir çeşit fedakârlık ve maldan geçmedir. Diğer taraftan ihtiyacı olan bir grup fakir insan ete olan ihtiyaçlarını karşılamakta ve toplumun ekonomisine, özellikle zayıf kesime önemli bir katkı olmaktadır.

Dini bayram ve kutlamalar, önemli anlardır ve bu anlarda insan ilahi nimetleri daha çok anıp Allah’a şükür ederek kendisini O’na yaklaştırmalıdır. Dini merasim ve kutlamalarda kurban kesilmesinin felsefesi, kurbanların etinin Allah yolunda O’na şükrederek rızasını kazanmak için O’nun kulları arasında, özellikle de ihtiyacı olan kimseler arasında infak edilmesidir. Tabii ki İslam dini genel olarak bütün dini merasim ve kutlamalarda kurban kesilmesini emretmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

İslam dinine göre insan yaratılmışların en üstünüdür ve bütün her şey onun tekâmülü için yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır. “O, yerde ne varsa hepsini sizin için yaratan Allah’tır”.[1] Başka bir ifadeyle Allah-u Teâlâ bu âlemin bütün imkânlarını, insanların ihtiyaçlarını karşılaması ve ilerlemesi için onların hizmetine karar kılmıştır ve bu yaratılmışların bazıları Kur’an-ı Kerimde de geçtiği gibi hayvanlardır: “Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz. İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (aşağıda) size okunacaklar dışında kalan hayvanlar, sizin için helâl kılındı. Allah dilediğine hükmeder.”[2]

Dini bayram ve kutlamalarda hayvanların kurban edilmesi ilahi emirlerden kaynaklanmaktadır. Hz. İbrahim Allah’ın emriyle Hz. İsmail’i kurban etmekle görevlendirildiği zaman, hiç tereddüt etmeden biricik oğlunu kurban etmeye gitmiştir. Bu sayede Allah rızası için bütün dünyevi bağlardan geçtiğini göstererek hayatının meyvesi olan biricik oğlunu kurban etme gibi büyük bir imtihandan başarılı çıkmıştır. Allah-u Teâlâ Hz. İbrahim’in bu büyük başarısı karşısında Hz. İsmail’in kurban edilmesini engellemiş ve kurban etmesi için cennetten ona bir koç göndermiştir. Bizler de aynı şekilde bir hayvanı Kıbleye doğru çevirip Allah’ın adını anarak kurban ettiğimizde, Hz. İbrahim gibi kendi bağlarımızı Allah karşısında kurban etmiş oluyoruz.

Kur’an-ı Kerim, haccın farz oluşunu ve amellerini açıklarken şöyle buyurmaktadır: “Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin.”[3]

Diğer bir ayette ise şöyle buyurmaktadır: “Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yiyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.”[4]

Bu iki ayette hacda kurban kesmenin hikmetlerinden iki tanesine değinilmiştir:

—Sayısız nimetleri karşısında Allah’a şükretmek

—Fakir ve ihtiyaç sahiplerine ihsan etmek

Diğer bir ayette de şöyle buyurmaktadır: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele!”[5]

Bu ayette çok ince bir noktaya işaret edilmiştir; yani Allah yolunda kesilen kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmamaktadır. O’na ulaşan sadece bu işi yapan kişideki takva ve paklıktır. Yani Allah rızası için kendi malınızdan geçerek fakir kimseleri doyurup onlara iyilik yapmanız, sizin takvanızı gösteren çok değerli bir iştir.

İslam dinine göre hayvan kurban etmenin şartları olduğuna dikkat edilmelidir ve bu şartların bazıları şunlardır:

1-) İnsanların yiyebilmeleri için kurbanın, eti yenen hayvanlardan olması gerekmektedir.

2-) Kıbleye doğru çevrilip Allah’ın adı anılarak kesilmelidir.

3-) Boyunda olan dört ana damarın kesilmesi gerekmektedir.

4-) Hayvanın eziyet çekmemesi için keskin demir bıçakla kesilmelidir.

Ve bunlar gibi diğer şart ve sünnetler[6], İslam dinindeki kurbanın değerli hedef ve amacının olduğunu ve sadece kesmek ve yok etmek olmadığını göstermektedir. Buna göre, bir hayvanı özgür bırakmakla bu dini merasimleri kutlamamız daha iyi olmaz mı diye bir sözün anlamı yoktur.

Diğer taraftan dünyanın her tarafında günde milyonlarca hayvan kesilmektedir. Tabii ki eğer bu iş bir gün durdurulursa insanlar çok ciddi sıkıntılarla karşılaşırlar. Bu iş, hiçbir ilahi hedef olmaksızın sadece insanların kullanmaları için yapılmaktadır. Ama İslam dini, bu işe hedef kazandırarak hem maddi ihtiyaçların karşılanmasını ve hem de manevi faydaların kazanılmasını sağlamıştır.

Buna göre dini merasimlerde hayvanların kurban edilmesinin, ahlaki, ekonomik ve sosyal yönleri vardır ve bu, insanların peygamber ve onların yollarına olan inançlarının derinliğinin göstergesidir. Ama özellikle bugünkü bulunduğumuz şartlarda hayvanları serbest bırakmak, onların yok olmasına sebep olur ve bunun yanında da hiçbir maddi ve manevi fayda ele geçmez.


[1] Bakara Suresi, 29. ayet.

[2] Maide Suresi, 1. ayet.

[3] Hac Suresi, 28. ayet.

[4] Hac Suresi, 36. ayet.

[5] Hac Suresi, 37. ayet.

[6] Tevzih-ul Mesail- Meraci, c: 2, s: 568, m: 2583 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar