Gelişmiş Arama
Ziyaret
12093
Güncellenme Tarihi: 2014/10/30
Soru Özeti
Şia ve Sünni arasındaki fark nedir?
Soru
Şia ve Sünni arasındaki fark nedir?
Kısa Cevap
Her ne kadar bu konu hakkındaki bahis çok geniş olsa da kısa olarak Ehlisünnet veya Ehlisünnete mensup bir grubun karşı olduğu Şia’nın görüşlerini iki aşamada yani inanç ve hükümler boyutunda zikredebiliriz:
A. İnanç Aşaması: Şia, Allah’ın sıfatlarının aynı zatı olduğuna, Allah’ı dünyada ve ahirette görmenin mümkün olmadığına,  Allah tarafından iyinin cezalandırılması ve kötünün ödüllendirilmesinin caiz olmadığına, cebrin bir esası olmadığına, imametin dinin usullerinden oluşuna, Peygamberin halifesinin masum olmasına, Allah dışında hiç kimsenin masumiyeti bilmeyeceğinden imamın Allah tarafından tayin edilmesi gerektiğine, İslam devletlerinin velayete bağlanması gerektiğine ve zalim ve zorba hâkime itaat etmenin caiz olmadığına inanır. Şia, Ahzab suresinin 33. Ayetinde belirtilenEhlibeytten maksadın Hz. Zehra ve temiz imamlar olduğuna inanır. Şia Peygamberlerin büyük ve küçük günah işlemekten masum olduklarına inanır. Beda, rec’at ve şefaatte Şia’nın inandığı hususlardır. Şia tüm sahabeleri adil bilmez ve sahabeler arasında hem adil ve hem de günahkâr olanların bulunduğuna ve onların fetvalarının hiç kimse için hüccet olmadığına inanır.
B. Hükümler Aşaması:
Hükümlerde de Şia’nın bakışında takiyye ve geçici evlilik olan Muta, iki namazı cem etmek ve temiz imamların kabirlerini ziyaret etmek caizdir ve “Hayyale Hayri’l Amel” cümlesi ezanın bir cüz’üdür. Şia’nın  bakışında içtihat kapısı açıktır ve …
 
Ayrıntılı Cevap
Çok geniş olan böyle bir konu hakkındaki bahis bu tür bir ortamda açıklanamaz ama kısa olarak Ehlisünnet veya Ehlisünnete mensup bir grubun karşı olduğu Şia’nın görüşlerini inanç ve hükümler diye iki aşamada açıklayabiliriz:
A. İnanç ve din usulleri aşamasında Şia şunlara inanır:
1. Her ne kadar tevhit Şia ve Ehlisünnet arasında ortak bir ilke olsa da Şia Allah’ın sıfatlarının O’nun aynı zatı olduğuna inanır.Tevhidin Kısım ve Mertebeleri, 15553 (Site: 3445))
2. Şia ne dünyada ve ne de ahirette Allah’ı görmenin mümkün olduğuna inanır. (Bkz: Şia, Ehlisünnet ve Allah’ı görmek, Soru: 26873 (Site: 8477); Allah’ı görmek, Soru: 4289, (Site: 1748)).
3. Ehlisünnetin aksine Şia Allah tarafından iyinin cezalandırılması ve kötünün ödüllendirilmesini caiz bilmez. (Bu konu hakkında bakınız: Şia ve Mutezilenin bakışında Adalet, Soru: 21037 (Site: 6122)).
4. Şia cebre inanmaz. (Bkz: İnsan ve seçim, Soru: 1230 (Site: 287); Soru: 1832, (Site: 1237)).
5. Şia’nın en önemli inancı, imamete inanmaktır. Şia, İmametin dinin usullerinden olduğuna, Hz. Peygamberin (s.a.a) halifesinin masum olması gerektiğine, Allah’tan başka hiç kimsenin masumiyetten haberi olmaması nedeniyle de imamın Allah tarafından atanması ve İslam devletlerinin kendi meşruiyetlerini velayetten alması gerektiğine inanır.
6. Şia zalim ve zorba yöneticiye itaat etmeyi caiz bilmez.
7. Şia, Ahzab suresinin 30. Ayetinde geçen Ehlibeytten maksadın Hz. Fatıma (s.a) ve temiz imamlar olduğuna inanır.
8. Şia, Peygamberlerin masum olduğuna, büyük günah işlemediklerine ve hatta küçük günahlara bile bulaşmadıklarına inanır.
9. Beda, ric’at ve şefaat de, Şia’nın inandığı hususlardandır. (Bkz: Ric’at ve özellikleri, Soru: 2575, (Site: 1112)).
10: Şia, Ehlisünnetin aksine tüm sahabeleri adil değerlendirmez ve sahabeler arasında hem adil ve hem de fasık kimselerin olduğunu belirtir. Onların fetvalarının hiç kimse için hüccet olmadığını ifade eder.
B. Hükümler Merhalesi
1. Şia, takiyyeyi caiz bilir. (Bkz: İmamların takiyye yapmasının nedenleri, Soru: 11229, (Site: 2132)).
2. Geçici evlilik olan muta Şia’nın bakışında caizdir. (Bkz: Muta hadislerinin incelenmesi, Soru: 22096, (Site: 4098); Geçici evliliğin caiz oluşu, Soru: 36534, (Site: 915)).
3. Şia’nın bakışında içtihat kapısı açıktır.
4. Şia miras konusunda ta’sip ve avl’ı kabul etmez. Bu iki kavram hakkında daha fazla bilgi edinmek için bakınız: Avl ve Ta’sip.
5. Şia’nın bakışında iki namazı cem etmek caizdir
6. Hayya ale’l Hayri’l Amel ezanın cüzlerindendir.
7. İmamların kabirlerini ziyaret etmek caizdir (Biz kabirleri ziyaret etmenin şirk olmadığına ve bunun aynı tevhit olduğuna ve büyük bir sevap taşıdığına inanırız).
Daha fazla bilgi edinmek için bu sitenin şu adreslerine müracaat edebilirsiniz: Mehdilik hakkında Şia ve Ehlisünnet arasındaki farklılıklar ve ortak noktalar, Soru: 5015, (Site: 1708); Şia’nın hususiyet ve özellikleri, Soru: 2468, (Site: 2483); Şia’nın üstünlüğünün delilleri, Soru: 3985, (Site: 2163)). Aynı şekilde daha fazla bilgi edinmek için bu konuda yazılmış şu kitaplara müracaat edebilirsiniz: el-Cevam’i ve’l Fevarik beyne’s Sünne ve’ş Şia, Muhammed Cevad Mugniye; Mea’ş Şiati’l İmamiyye fi Akaidihim, Cafer Subhani; el-Akidetu’l İslami ala Zov’i Medreset-i Ehlibeyt, Cafer Subhani.
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
    10632 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)
  • İlahi vahiyde lafızların yeri nedir?
    6669 Tefsir 2011/07/14
    Her şeyin lâfzî varlık, yazımsal varlık, zihnî varlık ve dışsal varlığı olmak üzere dört varlık türü vardır. Vahiy de bu dört varlık türüne sahiptir. Örneğin, Kur’an’ın dışsal varlığı hakkında şöyle demekteyiz: Bu lafızlar ile vahiy kanalıyla Peygamber tarafından algılanan bu Kur’an’ın görüngen ve hülasa varlığı sayılan bir aslı ve ...
  • İnsani Şeytan nedir?
    16633 Eski Kelam İlmi 2008/05/04
    “Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu ...
  • Diğer namazlar sesli kılındığı halde öğle ve ikindi namazları neden sessiz kılınmaktadır?
    150448 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/07/13
    Bu iki namazın sessiz kılınmasının asıl delili Allah Resulünün (s.a.a) sünnetidir. Zira Resulullah (s.a.a) namazlarını bu şekilde kılmıştır. Allah Teala’da Onu (s.a.a) bizlere bir örnek tayin etmiştir. Peygamberimiz (s.a.a) ‘Ben nasıl namaz kılıyorsam öyle namaz kılın’ diye buyurduğundan bizde namazlarımızı Onun (s.a.a) gibi kılıyoruz. Bu konu için başka delillerde ...
  • Hz. Mehdi’nin zuhur zamanında halktan bazılarının imanını kaybedeceği ve bazı kâfirlerin de iman edeceğini bildiren rivayetler kimler hakkındadır?
    8305 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/21
    Mizanü’l-Hikmet kitabındaki söz konusu hadis, “el-Ğıybe” kitabından nakledilmiştir. Hadisin orijinali şudur: Numani, Kaim’in zuhuru zamanında Şiilerin halleri hakkında İbrahim b. Abdülhamid’ten şöyle nakleder: İmam Sadık’tan (a.s) işiten biri bana şöyle haber verdi: “[1]Kaim (a.c) zuhur ettiğinde, onun takipçilerinden ...
  • Fıkhi hükümlerin bir nedenselliği var mıdır?
    8112 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/08/12
    Aşağıdaki noktalar eşliğinde soruya cevap verilecektir: 1. Tüm ilahi hükümler maslahatlar ve sakıncalar esasıncadır; yani hiçbir şey cihetsiz helal veya farz kılınmamıştır. Hükümlerin hikmetsiz, ölçüsüz, kritersiz ve etkileri gözetilmeksizin insanlığa sunulması ve onlarda bir nedenselliğin bulunmaması diye bir şey söz konusu değildir. 2. Ayet ve rivayetlerde külli ve ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    6603 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    5819 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8093 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    11984 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar