Gelişmiş Arama
Ziyaret
8592
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Fıkhi hükümlerin bir nedenselliği var mıdır?
Soru
Duyduğuma göre fıkhi hükümlerin bir nedenselliği olmadığı söylenmektedir! Bu cümlenin kendisinin bir nedenselliği var mıdır? Neden nedenselliği yoktur? Fıkhi hükümlerin nedenselliğinin olmaması sizin tarafınızdan kabul edilmekte midir?
Kısa Cevap

Aşağıdaki noktalar eşliğinde soruya cevap verilecektir:

1. Tüm ilahi hükümler maslahatlar ve sakıncalar esasıncadır; yani hiçbir şey cihetsiz helal veya farz kılınmamıştır. Hükümlerin hikmetsiz, ölçüsüz, kritersiz ve etkileri gözetilmeksizin insanlığa sunulması ve onlarda bir nedenselliğin bulunmaması diye bir şey söz konusu değildir.

2. Ayet ve rivayetlerde külli ve cüzi olarak bir takım hikmetlere (nedenselliklere) işaret edildiği belirtilmelidir. Bazı durumlarda da karinelerden ve ilahi buyrukların külli ruhundan yola çıkarak bu hikmetlere ulaşılabilir.

3. Eğer bazı yerlerde fıkhi hükümlerin nedenselliği beyan edilmemişse, bizzat bu nedensellik, hikmet ve bir maslahat taşır. Bu, insanda taabbud, ubudiyet ve kulluk ruhunun geliştirilmesidir.

4. İnsan aklı kısıtlıdır ve hükümlerin tüm detaylarına ulaşamaz. Eğer insan aklı hükümlerin detaylarını ve hatta bazı gelen hususlarını kavrayamıyorsa, ilahi hükümleri eksik bilmemek ve reddetmemek gerekir; zira yüce Allah’ın ilim ve hikmeti, kullarının maslahatını gözetmeksizin hiçbir buyruğu dile getirmesine izin vermez. Böyle bireyler her zaman ilahi buyrukları takip etme çabasında olurlar.

 

Ayrıntılı Cevap

Birkaç noktayı açıklayarak sorulan soruya yanıt vereceğiz:

1. İlahi hükümlerin tümü maslahat ve sakıncalar esasıncadır ve biz fıkhi hükümlerin nedenselliğinin olmadığını kabul etmiyoruz. Hiçbir İslami hüküm cihetsiz helal veya farz kılınmamıştır. Hükümlerde nedenselliğin olmaması diye bir şey söz konusu değildir. Tevhit temellerini sağlam kılan ve kesin deliller üzere İslam’ı yasalaştıran yüce Allah’ın mutlak anlamda gani olduğuna ve sonsuz ilim ve hikmet taşıdığına inanan kimseler, Hz. Peygamberin (s.a.a) yüce Allah tarafından insanlığa getirdiği tüm İslami buyruklar, hükümler ve kanunların maslahat ve faydalar taşıdığı hususunda hiçbir şüphe duymaz; zira yüce Allah’ın ilim ve hikmeti, hiçbir buyruğu kullarının maslahatını gözetmeksizin dile getirmeye izin vermez. Böyle bireyler de her zaman ilahi buyruklara uymaya çalışır ve hükümlerin felsefesinin detaylarını bilip bilmemek onların ruh haline bir etkide bulunmaz. Hz. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Ben, Allah Tebarek ve Teala’nın helal buyurduğu her şeyde kullarının maslahat ve bekasının bulunduğunu, kullarının ona ihtiyaç duyduğunu, ondan müstağni olmadığını ve haram kıldığı her şeyde de kullarının haram kılınan şeylere ihtiyaç duymadığını ve bu hususların insanı yok olmaya yönelten bozgunculuğun nedeni olduğunu gördüm.”[1]

2. Her ne kadar insan aklı sınırlı olsa ve hükümlerin tüm maslahat, hikmet ve nedenselliğini kavrayamasa da ayet ve rivayetlerde bazı hükümlerin hikmet, kıstas ve eserlerine genel veya detaylı bir şekilde işaret edildiğini ve karinelerden yola çıkarak bir takım noktalara ulaşılabileceğini bilmek gerekir. Şeyh Saduk’un “İlelu’ş-Şerayi” kitabı hükümlerin hikmet, felsefe ve nedenselliğini açıklamaktadır ve bu kitapta ilgili rivayetlerin çoğu bir araya getirilmiştir. Biz örnek sıfatıyla sadece ilahi farzların ve hükümlerin en önemlilerinden sayılan namaza işaret ediyoruz: Yüce Allah insanı beyhude yaratmadığından ve insan da fıtri olarak ilahi kemali istediğinden, bu kemale ulaşmak için bir yolun olması gerekir. Özet olarak yüce Allah’a kulluk ve itaat etmeyi gerektiren yol bilinç ve şuur olmaksızın kat edilmez ve bilincin karşısında da gaflet yer alır. Gaflet, nefsi arındırmada ve ilahi yakınlık ve kemale ermede bir engeldir. Nitekim Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Gaflet ruhun sapması ve talihsizlik türlerinin anasıdır.”[2] Gafleti gidermenin önemli yollarından biri gece ve gündüz kılınan beş öğün namazdır.[3] Kötülüklerden ve çirkin işlerden sakınmanın namazın neticelerinden olduğunun belirtilmesi bu yüzdendir: (Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak ( namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.[4]

3. Yüce Allah’ın bazı yerlerde bazı hükümlerin hikmetine işaret etmemesi, bizzat bir hikmet esasıncadır. Örneğin bu hususta bilginin verilmemesi yüce Allah’ın insanda taabbud ve kulluk psikolojisini takviye etmesi içindir. Eğer bir insan yüce Allah’a kulluk yapmak istiyorsa, sabah namazının neden iki ve öğle namazının neden dört rekat olduğunu bilmemesi onun kulluğuna bir halel getirir mi?! Her ne kadar namazın rekat sayısı bile bir nedenselliğe sahip olsa da bundaki en önemli nedenselliğin Allah’ın insanı sınamak ve ondaki kulluk psikolojisini geliştirmek istemesi olduğu söylenebilir; yani insan ben Rabbimin hikmet sahibi olduğuna inanıyorum, O’nun bir şeyi boşuna söylemeyeceğini biliyorum, O’na teslimim ve her ne kadar neden sabah namazını iki rekât ve öğle namazını dört rekat kıldığımı bilmesem de bu amelleri yapıyorum, diye söylemelidir.

4. Şu noktanın son olarak belirtilmesi zorunluluk addetmektedir: Dini hüküm ve buyruklar insanların saadet ve mutluluğunu her açıdan temin etmek için Allah tarafından gönderilen ve peygamberler ve dini önderler vesilesiyle insanlara getirilen reçetelerdir. Eğer bir kimse bir hükmün hikmet ve felsefesini anlamazsa, onu eksik bilmemeli, reddetmemeli ve her şeyi kendi eksik beşeri aklıyla ve ilahi vahyin bilgisinden yoksun olarak değerlendirmemeli ve netice almamalıdır. Eğer bir şahıs kendi hastalığı için bir doktora müracaat ederse ve doktor onun hastalıklarını tedavi etmek için bir takım ilaçlar yazarsa, böyle bir şahıs ilk etapta neden filan ilacı yazdın diye doktora sorar mı? İkincisi, eğer doktor hastanın hikmeti hakkında bilgi sahibi olmadığı bir ilaç verirse, hasta onu etkisiz ve faydasız telakki eder mi?

O halde yukarıdaki açıklamalara binaen kendi aklımızın ölçü, kabiliyet ve kapsamı çerçevesinde şerî hükümlerin nedensellik ve hikmetini öğrenmeye koyulabilir ve onlar hakkında soru sorabiliriz. Bizim soru sorma hakkımız bulunmakla birlikte asla sınırlı beşeri bilgilerimizle hükümlerin sır ve felsefesinin tüm detaylarını öğrenme beklentisi içinde olmamamız gerekir; zira bu hükümler günümüzdeki tüm görkemli bilim ve bilgilerin karşısında, denizin damla mukabilindeki pozisyonunu andıran bir kaynaktan türemiştir. Esasen bilmediklerimiz karşısında bildiklerimizin naçiz oluşu, bugün dünyadaki büyük bilginlerin açıkça itiraf ettikleri bir konudur.Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için “Hikmetin kaynakları ve hükümlerin felsefesi” konusuna müracaat edilebilir.

 


[1] Hürr’ü Amuli, Muhammed bin Hasan bin Ali, Vesailu’ş Şia, c. 25, s. 51, hadis 31146, müessese-i A’lu’lBeyt (a.s), Kum, çapı evveli 1409 h.k.

[2]AgaCemalu’d Din Hunsari, Şerhi Gureru’l Hikem, c. 1, s. 369, danişgahı Tahran, çapı evvel, 1366 h.ş.

[3]Vesailu’ş Şia, c. 4, s. 14 – 15.

[4]Ankebut Suresi, 45. ayet.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Namazı terk etmek orucu bozar mı?
    5628 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanın gelişmesi ve erginleşmesi için teşrii edilmiştir ve onlara göre amel edilmesi durumunda da bunun fayda ve yararı insana dönecektir. Bu hükümlerin tümü bir külliyattır ve ancak bütün buyruklarla amel edilmesi durumunda kâmil neticeye ulaşılır. Netice itibariyle oruçsuz namaz veya namazsız orucun hiçbiri, ideal ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9776 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Gençte depresyonun göstergeleri ve tedavi yolu nedir?
    11648 Pratik Ahlak 2011/10/22
    Depresyon, bireylerdeki bir tür davranış veya duygusal bozukluğa denir. Çocuk ve gençliğe yeni adım atmış kimseler, çevrelerindeki birisinin (özellikle anne veya baba) ölmesinden kaynaklanan ruhsal baskı, ailenin anormal ve tabii olmayan tutumu, şiddet, baba veya annenin uyuşturucu bağımlısı olması sebebiyle ailenin güven ve sebattan yoksun olması veya ailevî uyuşmazlıklar ...
  • Mersiye okuyucuların her yıl mersiyelerine ekledikleri yeni şeylerin sakıncası yok mudur?
    8594 تاريخ بزرگان 2009/01/29
    Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki sayfası vardır: Biri yiğitlik ve iftiharla dolu nurlu ve beyaz bir sayfa, diğeri benzersiz veya eşine az rastlanır bir cinayetin işlendiği bir facia oluşu. Bu yüzden Kerbela’da meydana gelen musibetleri imkansız ve akla aykırı olarak algılamamak gerekir. ...
  • Vesveseyi tedavi etme yolu nedir?
    13993 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Sözlerinizde belirttiğiniz gibi vesveseye müptelasınız. Belirttiğiniz ruhsal ve psikolojik sorunlarınızın çoğu kesinlikle bu hastalıktan kaynaklanmaktadır. Bu sorunlardan kurtulmak için ilk etapta hastalığınızı tedavi etmeye yönelin. Vesvesenin şeytanın desise ve tuzaklarından olduğunu bilmeli ve ona itina etmemelisiniz. Ondan kurtulmak ve bu tür hallerin bertaraf edilmesi için, kendinizi ...
  • Rum ordusunu başında (İran’la olan savaşta) imparator Heraklüyus vardı. Bu imparator, Allah’ın sevgili kullarından ve mümin midir? Acaba cennete gidecek midir?
    8493 تاريخ بزرگان 2008/08/12
    Müslümanların, Rumluların zaferinden sonraki sevinçleri, onların ve imparatorlarının müslüman oldukları anlamına gelmez. Ama iman getiren ve iyi amel yapan herkes cennete gitmeyi hak edecektir. ...
  • İnternetten film ve müzik indirmenin hükmü nedir?
    7599 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/17
    Film müstehcen ve müzik haram türden olursa onları indirmek, izlemek ve dinlemek, site sahiplerinin izniyle ve parasını ödeyerek olsa bile haramdır. Ama izlenmesi ve dinlenmesi caiz olan film ve müziklerin indirilmesi, site sahiplerinin koyduğu şartlara uyularak ve parasını ödeyerek olursa sakıncasızdır. Yoksa hırsızlık olur ve caiz değildir. ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6672 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • İkamet ettiğimiz evimizin dışında iki parça da arsamız var. Sattıktan sonra onların humusunu vermemiz gerekir mi?
    5571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Elde edilen kazançtan ticaret yapmak ve değerinin yükselmesi için satın alınmışsa satıldıktan sonra humusunun verilmesi gerekir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Şimdi de humusunu verebilirsiniz, ama sıkıntıdaysanız sattıktan hemen sonra da verebilirsiniz. Ayetullah el-Uzma Hadevi Tahrani’nin Cevabı: Arsa sahibi ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    4518 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”

En Çok Okunanlar