Gelişmiş Arama
Ziyaret
71532
Güncellenme Tarihi: 2012/08/11
Soru Özeti
Ciğer, yürek ve böbrek gibi hayvan sakatatını yemek cismi ve ruhi olarak insan bedenine ne gibi etkilerde bulunabilir?
Soru
Ciğer, yürek ve böbrek gibi hayvan sakatatlarını yemenin cismi ve ruhi olarak insan bedenine etkileri ne olabilir? Lütfen bunu nakledilmiş hadisler ışında açıklar mısınız? Özet olarak İslam’ın hayvanın bu gibi iç organlarını yeme hususundaki görüşü nedir?
Kısa Cevap

1. İnsan cisim adındaki bir kalıp ve ruh adındaki bir özden teşkil olmuştur. İnsan varlığı cismin yaratılmasıyla meydana gelir ve ruhun gelişimiyle devam eder. Öte taraftan insanların bedihi ve fıtri isteklerinden biri saadete ermektir. Vaat edilmiş saadete ermek için cisim ve ruhu tanımak ve doğru yaşama tarzını ve de onları yok edecek afetleri bilmek gerekir. Bedeni tanımak, korumak takviye etmek, sağlıklı tutmak ve hastalıklarını tedavi etmek ile ilgili hususlar tıp ilminin sorumluluğundadır. İnsanların çoğu da az veya çok bununla meşguldürler.[1] Ancak yiyeceklerin insan cisim ve ruhuna olan etkisi bilimsel, duyusal ve tecrübi bir husustur. Yiyeceklerin cisim ve ruhun gelişiminin ve sağlıklı olmasının aracı olması gibi; ahlaki dağınıklık, ruhsal bozukluk ve cismani hastalıkları da peşinden getirebilir. İlim ve sonsuz hikmeti ile insanın tüm maslahatlarını, rüşt ve tekâmül yolunu bilen yüce Allah, insanın kendisine daha fazla rüşt kazandıran yiyecek ve içecekleri tanıması ve onlardan daha fazla yararlanması için yiyecek ve içecekler hususunda bir takım tavsiyelerde bulunmuştur. Aynı şekilde ilerlemeyi engelleyen veya insanın alçalmasına sebep olan yiyecek ve içeceklerden de insanı sakındırmıştır.

2. Şüphesiz yiyecek türü hem insan cismini ve hem de insan ruhunu etki altında bırakmaktadır. İslam da her iki konuyu dikkatle incelemiş ve bunların üzerinde durmuştur. Helal yiyecekler yemek insanın ahlak, davranış, hal, batıni ve ruhsal yönlerine olumlu etkide bulunduğu gibi, haram yiyecekler[2] de bireysel ve toplumsal davranışlar alanında kötü etkiler bırakır. Bundan dolayı rivayetlerde eti helal hayvanların bazı azalarını yemek haram sayılmıştır. Öte taraftan bazı helal azaların da az yenilmesi tavsiye edilmiştir. Bunların her ikisi de bir hikmet ve maslahat esasıncadır.

3. İnsan ruhunun mükemmelleştirilmesi ve ahlaki erdemlerin kazanılması cihetinde her ne kadar eti helal hayvanların ciğer ve yürek gibi azalarını yemek sağlık ve tıp ilmi açısından cisim için bir takım faydalar taşısa da cismin ruh ile birlikte insani rüşt ve tekâmüle ereceği hakikatinden gafil olmamak gerekir. Bunun için İslam dininde et ve etin helal kısımlarını yemede aşırıya kaçılmaması ve orta yola ve itidal haline riayet edilmesi tavsiye edilmiştir.[3] İnsanların bazıları beslenmenin ruhsal ve batıni sırlarından haberdar değildir veya buna itina etmemektedirler. Onlar renkli sofraların ve yağlı ve yumuşak lokmaların en güzel yemekler olduğunu sanmaktadır. Oysaki bu tür yiyecekler kalbin katılaşması ve ruhsal ve psikolojik hastalıkların türemesine neden olmaktadır.

4. İnsan cismi bir takım temel beslenme unsurlarına (şeker, yağ, protein, vitamin ve madeni maddeler) ihtiyaç duyar. Bunların bir miktarını ciğer ve yürek gibi helal et maddeleri karşılar. Lakin cisim ve ruhta meydana getirdikleri olumsuz etki nedeniyle, bu et maddelerinin bir kısmının tüketilmemeleri tavsiye edilmiştir. Bu hususta iki rivayeti belirtmekle yetiniyoruz:   

İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Hz. Peygamber (s.a.a) böbrek yemezdi. Bu, onun böbreği haram kılmasından kaynaklanmıyordu; böbreğin idrar çıkış bölgesine yakın olmasından dolayı onu yemiyordu.”[4] Dolayısıyla böbrek yemenin mekruh oluşu[5] onun hayvanın idrar mahalline yakın olmasından kaynaklanmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) koyunun el etini severdi ve but sevmezdi; çünkü but idrar çıkış bölgesine yakındır.”[6] İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: “Koyunun böbreği ve onun iç yüreği mesaneyi değiştirir.”[7] Mesanenin değişmesi idrar yollarının bozulması demektir.

5. Bu hususlar her ne kadar insan cismiyle ilgili olsa da cismin ruh ile olan irtibatı nedeniyle bu hususların olumsuz etkisi kesinlikle ruha da sirayet edecek ve bu insanın davranış ve hareketlerinde sorunlar meydana gelmesine neden olacaktır.

6. Helal yiyeceklerde temiz ile en temiz yiyecekler arasında seçim yapılması gerekmektedir; her ne kadar helal yiyeceklerin her biri tıp ilminde bir takım faydalar taşısa da belirtilen rivayetlere ve benzeri hadislere dikkat edildiği takdirde Hz. Peygamberin (s.a.a) temiz ile en temiz yiyecekler arasında seçim yaptığını gözlemlemekteyiz.[8]

 


[1]Bkz: “Geleneksel Tıp İle Modern Tıp Arasındaki İletişim”, soru: 13398.

[2] Bkz: “Eti Haram Hayvanlar”, soru: 2166.

[3]Bkn: “Oburluğun Olumsuz Etkileri”, soru: 8474.

[4] Şeyh Saduk, UyunuAhbaru’r Rıza (a.s), Muhakkık ve Musahhıh: Lacuverdi, Mehdi, c. 2, s. 41, Neşri cihan, Tahran, çapı evvel, 1378 h.k.

[5] İmam Humeyni (r.a), Tahriru’l Vesile, c. 2, s. 161, Müessese-i metbuatıdaru’lİlm, Kum, çapı evvel, bita.

[6]Tebersi, Hasan bin Fazl, Mekarimu’l Ahlaki s. 159, Şerif Razi, Kum, çapı çaharum, 1412 h.k.; Şeyh Saduk, İlelu’şŞerayi, c. 1, s. 134, kitapfuruşiyidaveri, Kum, çapı evvel, 1385 h.ş.

[7]Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 59, s. 321, Daruihyau’tTuras el- Arabi, Beyrut, çapı dovvum, 1403 h.k.

[8] Bkz: Hz. Peygamberin Sevdiği Yiyecekler”, yanıt: 20633.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar