Gelişmiş Arama
Ziyaret
9648
Güncellenme Tarihi: 2011/10/29
Soru Özeti
İslam dini en kâmil din ve bu dini getiren Hz. Muhammed de son peygamber olarak tanınıyor. İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün kılan özellikler ve nitelikler nelerdir?
Soru
İslam dini en kâmil din ve bu dini getiren Hz. Muhammed de son peygamber olarak tanınıyor. Buna binaen kesinlikle İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün ve daha şerefli kılan bazı özellikle ve nitelikler olmalı. İslam’ı ve Hz. Muhammedi üstün ve daha şerefli kılan bu özellikler ve nitelikler hakkında bir açıklama yapar mısınız? İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün kılan özellikler ve nitelikler nelerdir?
Kısa Cevap

İslamın iki niteliği vardır. Bu iki nitelik sayesinde nübüvvete olan ihtiyaç ortan kalkar ve başka bir nebinin gelmesine gerek kalmıyor.

1-      Bu din hatem dinidir: Yani İnsan için vahiy yoluyla açıklanması gereken her şeyi içermektedir.

2-      İslam dini tahrifattan korunmuştur. Önceki dinler için gerçekleşen sorun, bu dinlerin asıl kaynaklarının yok olunması ve tahrif olunmuş olmalarıdır. Öyle ki günümüzde bu dinlerin asıl öğretilerinin birçoğuna ulaşmamız çok zordur. Fakat İslam, sahip olduğu özelliklerden dolayı asırlar boyunca tahrif olunmaktan korunmuş. Yüze Allah’u Teâlâ bize İslamın en büyük kaynağı olan kur’an’ı kerimin korunmasını bizatihi kendisi üstlenip ve koruma altına aldığı garantisini belirtmiştir. Peygamber’in (s.a.a) kalbine nazil ettiği şekliyle ve vahyin denetiminde peygamberin kontrolünde yazıya döküldüğü şekliyle de onu korudu ve günümüze kadar ulaşmasını sağladı.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerimde yüce peygamberimiz son peygamber olarak bildirilmiş ve O hazretin seçimiyle de nübüvvet müessesesi sona erdi. Bunun sebebi de Allah’ın fazl ve kereminin kesilmesi ve peygambere ihtiyaç olmasına rağmen Allah’u Teâlâ’nın peygamber göndermemesi değil, bilakis O yüce Peygamberin gelişiyle birlikte nübüvvete olan ihtiyaç ortadan kalkması nedeniyledir.

Konuyu şöyle açıklamak mümmkündür: İslam dininin iki niteliği var. Bu iki nitelik sayesinde nübüvvete olan ihtiyaç ortan kalkar ve başka bir nebinin gelmesine gerek kalmıyor. Bu nitelikler şunlardır:

1-Bu din hatem dinidir; Yani İnsan için vahiy yoluyla açıklanması gereken her şeyi içermektedir.

2-İslam dini tahriften korunmuştur. Önceki dinler için gerçekleşen sorun, asıl kaynaklarının yok olması ve tahrif olunmuş olmalarıdır. Günümüzde ise bu dinlerin birçok asıl ve temel öğretilerine ulaşmamız çok zordur. Fakat İslam sahip olduğu özelliklerden dolayı asırlar boyunca tahrif olmaktan korunmuştur. Yüce Allah’u Teâlâ bize İslamın en büyük kaynağı olan kur’an’ı kerimin korunmasını bizatihi kendisi üstlenip koruma altına aldığı garantisini bildirmiştir. Peygamber’in (s.a.a) kalbine nazil ettiği şekliyle ve vahyin denetiminde peygamberin kontrolünde yazıya döküldüğü şekliyle de onu korudu ve günümüze kadar ulaşmasını sağladı. Kuran’ı kerim hayat veren kaynaktır, eğer biz onun hakikatine yönelirsek tıpkı İmam Humeyni’nin irfan üstadı Ayetullah Şahabadi’nin dediği gibi; Bu kitap bütün ilahi ilimleri kapsamaktadır ve en düşük derecesi ise herkesin ona rahatça ulaşabilmesidir. Herkesin rahatça ulaştığı İlahi ilimler işte budur ve bu, son dinin özelliğidir.

İslamın kâmil din oluşuna gelince; İnsanın yaşamının her alanında ihtiyaç duyduğu şeyleri vahiy öncülüğünde açıklamasıdır. Aklı naklin yanında kullanma, Aklı vahyin yanında kullanma gibi alanlarda da açıklama getirip aklın önemini de ispatlamıştır; Çünkü İslam Akıl ve Aklaniyet üzerinde önemle durmaktadır. Akıl ve nakil, Akıl ve Vahiy, Akıl ve Din, İlim ve Din ve…gibi ölçü ve düşünme konulardan teşkil olan bütününü İslam, insanlığa sunmuştur.  Bu hassasiyet ve özelliğin İslama verdiği bu güç ile farklı alanlarda, farklı şartlarda, sosyal ve siyasal açıdan farklı yöntemleri insana göstermektedir. Bu yönlendirme sadece ferdi boyut yâda İnsan ile Rab sarasındaki irtibat boyutu olarak kalmayıp bütün boyutlardan, özelliklede İslamın çok önemli bölümlerinden biri olan toplu hareket boyutunda kendini göstermektedir. İslamın bu ayrıcalığını tüm din bilginleri şöyle itiraf etmektedir; İslam sosyal ve siyasi açıdan tüm zaman ve mekânlarda -şartlar dâhilinde -uygulanma kabiliyetine sahiptir. Elbette bu özelliğin aslı İslamın sunduğu kurallar ve ölçülerin insanın fıtratına uygunluk esasına dayanmasıdır. Çünkü İslam insanın varlığı esasına bağlıdır ve bu esas tarih boyunca sabit kalacaktır. –Her ne kadar toplumsal, siyasal ve kültürel değişiklikler meydana gelse de İslamın bütün çekiciliği kendisini korumaktadır. Yani çekicilik özelliğini hiçbir zaman elden vermemektedir.

Hıristiyan bir yazarın bir kongrede sunulan makalesinde bu konuyla ilgili şöyle dediği bildiriliyor: Niye biz Mesihiler İslamın peygamberini örnek bir şahıs olarak alıp istifade etmeyelim? Niye bütün değerli özellikleri mübarek bünyesinde bulunduran bu yüce şahıstan faydalanmayalım? Evet! Bu sözleri söyleyen kişi bir Müslüman değil Hıristiyan biridir!

Her halükarda eğer bir insan azıcık insaf sahibi olur ve bu insafla İslamın hakikatini görür ve reelde İslamın tecellisi olan Peygamber’in (s.a.a) mübarek yaşantısına yaklaşırsa İslami değerleri ve çekicilikleri onda görecektir. Bu değerlerin bir kısmı geçmiş dinlerde mevcuttur. Zira geçmiş dinlerin bir kısmı tahrif olunmuştur. Ama diğer bir kısmı ise olması gereken hakikat ve İslam diniyle mutabakat içindedir. Kuranı kerim şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır”. [1] Gerçeklikte bütün dinlerin söyleşileri tek bir hakikat etrafındadır. Ama bu söyleşilerin en kâmil şekli İslam peygamberinde (s.a.a.) tecelli etmiştir.

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

İslam ve aklaniyet, 1191 (sayt: 1494).

Delayili peziriş İslam, 1146 (sayt: 1168).

İslam ve zaman, 1447 (sayt: 1471).

Delaili hakkaniyeti İslam, 3371 (sayt: 3636).

Sırrı hatemiyet-i din-i İslam, 2954 (sayt: 3503).

Din-i İslam, 15115 (sayt: 14903).



[1] Ali İmran, 19.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Evrenin bütün sırlarından haberdar olan bir peygamberin ummi olması nasıl mümkündür?
    9913 Eski Kelam İlmi 2008/03/15
    Ummi okuma ve yazmayı birisinden öğrenmeyen kimseye denir. İslam Peygamberine de ummi denilmesi onun kimseden ders almadığı ve okuma ve yazmayı kimseden öğrenmediği içindir. Bu konu tarihi veriler açısından kesindir ve bu İslam Peygamber’ine bir üstünlük ve övgü sayılır ve aynı zamanda onun peygamberliğine ...
  • Mümin karı ve koca ölümden sonra da birlikte yaşayacaklar mıdır?
    71788 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    İnsanın ahiretteki yaşam şeklinin tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Bununla birlikte erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesi dünya hayatıyla ilgilidir ve mümin kadınlar ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşama mecburiyetinde değildir. Elbette isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde bu dünyada kocası bulunmayan veya ...
  • Bir damla şarap içmenin zararı nedir?
    11072 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Her ne kadar soruda bir damla şarap içmenin hükmüne değinilmemişse de anlaşıldığı kadarıyla bir damla şarap içmenin hükmü sorulmaktadır ve biz bu açıklamada ona cevap vereceğiz. Şia’nın bakışında tüm hükümler bir takım maslahat ve zararlara dayanır ve kutsal kanun koyucu bu maslahat ve zararlar esasınca hükümleri yükümlüler için belirler. ...
  • Erkeğin kısa kollu gömlek giymesinin hükmü nedir?
    4207 2019/01/23
    Taklit Mercilerin fetvası üzere erkeklerin avret yerlerini örtmesi vacip bunun dışında kalan yerleri örtmesi vacip değildir. Ancak giyim tarzı ve bedenin çıplaklığı namahremin günaha düşmesine yol açacağını bilirse hüküm değişir. Her halükarda sünnet erkeğin örfen örtüğü yerleri namahrem karşısında örtmesidir.[1] Buna göre erkeğin hicabı ...
  • Tevatürün iddia edildiği veya sahih senetlerle nakledilen hadislerin metnininin gulat ve müfevvizeler tarafından uydurulma ihtimali var mıdır?
    7462 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2010/12/29
    1. Gulat ve müfevvizeler çeşitli dönemlerde alimlerin bazı rivayetlerinde değişiklik yapıp hadis uydurmuş olsalarda, hadis kitaplarında yapılan eleme sonucunda bugün rivayetler mecmuası olarak elimize ulaşanlar takriben temiz mecmualardır. Kaldı ki guluvun ölçüsü elimizde olduğu için, guluvcu hadisleri (sahihde olsalar) diğerlerinden ayırmak zor bir iş değildir. 2. İlk ...
  • Şahitlerin şahitlikten vazgeçmeleri veya şahitlerin yalancı olduğu ispatlanılırsa kısas sakıt oluyor mu?
    7248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Öldürme eylemini tesbit etmenin yollarından birisi şahitlerin şahitliğidir. Eğer akıllı, buluğ çağına ermiş ve adil iki kişi kasten yapılmış bir katle şahitlik ederlerse kasti öldürme olayı tesbit ediliyor ve dolayısıyla kısasta olanaklı olacaktır.[1] Eğer hâkim hüküm verdikten sonra hâkimin huzurunda (şahitliklerine dayanarak ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    33573 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kopya çekmek ve tez notuyla oynamanın hükmü nedir?
    3060 Yasa Ve Kanunlara Riayet Etmek 2019/12/09
    Kopya çekmek ve aynı sonucu doğuran eylemler haramdır. Buna bina tövbe etmeli ve Allah’tan bağışlanma dilemelisiniz. Ama eğer mesleğinizi yapacak gerekli bilimsel birikime sahipseniz bu alanda çalışmanızın da ve karşılında aldığınız paranın da sakıncası yoktur.Bu soruya Taklit Mercilerin vermiş olduğu cevaplar:[1]
  • “İslam dinini zamanın şartlarına göre sunmalıyız” cümlesinden maksat nedir? Lütfen bir örnekle açıklar mısınız?
    12001 Eski Kelam İlmi 2010/01/16
    İslam âlimleri geçmişte kendi zaman ve mekânlarının gereksinimlerine göre konuları ele almaktaydılar ve onların zamanında İslam dininin yeni sistemleri içeren bir düzen şeklinde konu edilmesine bir ihtiyaç yoktu. Ama bugün bu konuya ihtiyaç vardır. Üstat Mutahhari, Şehit Sadr ve bunun gibi âlimler bu önemli konuyu ele almışlardır. ...
  • Kuran, sünnet, akıl ve şuhut (sezgi) ahlak için nasıl kaynak sayılmaktadır?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/05/06
    Ahlak önermelerinin neye dayandığı hakkında çeşitli görüşler ve kaynaklar sunulmuştur ve bizim ahlak düzenimize göre bahsedilen bu kaynakların her biri, ahlakın bir kolunu güçlendirmekte ve hayat bahçesinin bir köşesini yeşertmektedir. Akıl, ahlakın asıl sütunlarını, ilkelerini bize açıklamaktadır. Örneğin şöyle demektedir: “Ahlak ...

En Çok Okunanlar