Gelişmiş Arama
Ziyaret
6745
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Şii İnançlarını Takviye Eden Etkenler Nelerdir?
Soru
Şii İnançlarını Takviye Eden Etkenler Nelerdir?
Kısa Cevap

Şii dinsel inançları takviye etmek için ilmî olarak bu inançları kanıtlamak, inançları hurafe eksenli meselelerden ayıklamak ve ihtimal dâhilindeki tüm inançsal şüphelere uygun yanıtlar vermek gerekmektedir. Pratik alanda da şerî ibadetleri yerine getirmek ve nefis tezkiyesi özel bir öneme sahiptir; zira temiz amel imanı takviye eder. Nitekim kötü ve çirkin amel de insan imanını gevşetir. Aynı şekilde duygusal boyutta da bilgi eksenli duygu ve sevgileri pekiştirmek lazımdır; zira dinsel öğretiler açısından din sevgiyle eşit addedilmiştir. Doğru iman temellerini takviye etmesi için bu üç alan koordineli ve birbirini dengeleyecek şekilde ilerlemelidir.

Ayrıntılı Cevap

İnsan fıtrî olarak kemal talibidir ve sürekli noksanlık ve kemalden çıkmaya çabalamakta ve her yönden kemale ulaşmak istemektedir. Elbette kemali teşhis etmede yanlışlığa duçar olması ve sapması da muhtemeldir. Ama kemal talebi Allah’ın her insanın benliğine yerleştirdiği fıtrî esaslarındandır. İman insan kemalinin öğelerinden birisidir, değişik mertebelere sahip en önemli kemaldir. Her müminin her gün imanını artırması ve onu takviye etmesi için çalışması gerekmektedir. Doğru imanı takviye etmek için ilmî, amelî ve duygusal üç alanda çabalamak gerekir.

1. İlmî Cihet:

Tüm Şii fakihleri dinin usullerinde taklit etmenin caiz olmadığını belirtmiştir. İnsan düşünce, araştırma ve delil ile bu usulleri kabul etmeli ve onlara yönelik kesin bilgi elde etmelidir. Bundan dolayı her Şii fert inanç ve itikatlarını kanıtlamalı, başta inançsal meseleler olmak üzere dinsel meseleleri günlük programları arasına koymalı, günbegün dinî ve Şii bilgilerini derinleştirip çoğaltmalı, böylece garazlı ve bilgisiz bireyler tarafından üretilip din ve kutsallar adıyla sunulan hurafelerden inançları temizlemeli ve de hak On İki İmam Mezhebinden ibaret Muhammedî İslam’ı diğer insanlara sunmalıdır. Eğer insan delil ve istidlal ile bir konuya inanırsa, bu durumda en küçük bir şüpheyle imanı gevşemez. İslam ve Kur’an’ın ilim ve düşünceye yönelik tüm tavsiyeleri bu doğrultuda değerlendirilmektedir. Her Şii birey Şia’nın inançlarını araştırarak bu inançların diğer mezheplerin inançlarından daha üstün olduğunu görecek ve bu üstünlükleri idrak ederek imanı güçlenecektir. [1] Her Şii fert dinini kimlerden aldığına ve kimleri örnek edindiğine dikkat edilmelidir. Şia, Allah’ın pisliklerden temizlediği ve kendilerini bilgi madeni ve ilim sahibi olarak tanıttığı kimseleri imam edinmekle kıvanç duymaktadır. [2] Aynı şekilde zihinlerde muhtemelen uyanabilecek şüphelere karşı hassas olunmalı ve de araştırarak ve derin bir incelemede bulunarak doğru ve ikna edici cevaplar verilmelidir. Çünkü şüphe salgın bir hastalık mesabesinde olup doğru ve çabuk tedavi edilmediği takdirde hem yakalanmış bireyi müptela etmesi, hem de başkalarına geçmesi ve onları da hasta kılması muhtemeldir. Dinsel şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği takdirde tedricen birey ve toplumun iman ve inanç temellerini viran edecektir.

Amelî Cihet:

Dinsel kaynaklarımızda “büyük cihat” sıfatıyla anılan nefis tezkiyesi imanı mükemmelleştiren ve takviye eden en önemli etkendir. Aynı şekilde şart ve adaplarına riayet ederek ibadetleri doğru şekilde yerine getirmek insanın inançlarına müspet bir etki bırakır ve bu inançları daha güçlendirir. Kur’an ve rivayet açısından insan ameli dinsel inançların güçlenmesi veya zayıflamasında çok etkilidir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: “Yakin sana gelinceye dek Rabbine ibadet et.” [3] Öte taraftan beğenilmeyen davranışlar ve günah tedricen insan imanını gevşetir ve hatta küfre yönlendirir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: “ Sonra, Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu.” [4]

3. Duygusal Cihet:

Duygusallık insanın önemli boyutlarından biridir ve onun insan inançlarındaki rolü çok etkilidir. Bazı hadislerde din sevgi olarak tefsir edilmiştir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Din sevgiden başka bir şey değildir.” [5] Gerçek sevgi insanı sevgiliye itaat etmeye sevk eder ve sevgili ondan ne isterse en güzel şekilde yerine getirmesini sağlar. Bu yüzden İmam Sadık (a.s) belirtilen hadisin devamında şu ayeti okumuştur: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” [6] Bu esas uyarınca doğru bilgi ve marifet üzerine bina edilmiş duyguları güçlendirmek Şii inançlarını takviye eden diğer etkenlerden biridir.   



[1] Daha fazla bilgi için “Şia’nın Üstün Oluşunun Delilleri, 3985 (Site: 4282) ve Şiiliğin Diğer Mezheplerden Üstün Oluşu, 1000 (Site: 1252)” başlıklarına müracaat edin.

[2] Hz. İmam Humeyni (r.a) vasiyetnamesinde şöyle yazmaktadır: “Ali b. Ebi Talib’ten kadir olan Allah’ın gücüyle diri ve işleri gözetleyen evrenin kurtarıcısı Hz. Mehdi’ye (a.s) kadar tüm masum imamların bizden olmasından övünç duyuyoruz. Tarihin en büyük şahsiyeti olan ve Yüce Allah, Peygamber (s.a.a) ve masum imamlar (a.s) dışında hiç kimsenin makamını idrak etmediği ve idrak edemeyeceği Bakıru’l-Ulum’un (İmam Bakır) bizden olmasından kıvanç duyuyoruz.” İmam Humeyni, Negereş-i Mevzu-i Ber Vasiyetname-i Siyasi İlahi İmam Humeyni, s. 6, çap-ı heştom, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1383 ş.

[3] Hicr, 99.

[4] Rum, 10.

[5] Şeyh Seduk, el-Hisal, s. 21, Cemaatu’l-Müderrisin Fi’l-Havzati’l-İlmiye, Kum, 1362 ş.

[6] Ali İmran, 31.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şeytan ne zaman ve kaç defa feryat etmiştir?
    18481 Eski Kelam İlmi 2010/01/16
    Bu soruya cevap vermeden önce soruyu yönelten beyefendiye, şeytanın, insanın saadete, kemale ve Allah’ın rızasına ulaşmasındaki en büyük yeminli düşmanı olduğunu ve onunla mücadele etme yollarını öğrenmenin önemli olduğuna dikkat edilmesinin gerekliliğini hatırlatmak isteriz.
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6382 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Şeytanla arkadaşlık etmek insanı Allah\'ı anmaktan nasıl gafil eder?
    13749 Tefsir 2012/06/09
    Soruda gelen ayetin manası şudur: İlahi hükümlerden yüz çevirmek ve kulluk yolunda Allah'ı anmaktan gafil olmak şeytanla arkadaş olmayıda peşinden getirir. Allah'tan yüz çevirmek yalnızca bir hata ve küçük günahla değil, büyük ve küçük günahların neticesinde zamanla ortaya çıkan bir durumdur. Başka bir ifadeyle günahlar insanı ...
  • İslam’ın içermiş olduğu programlar kaç kısımdır?
    5951 Düzenler 2011/04/13
    İslam Allahın en kâmil ve en son dini olma unvanıyla bütün insanların hidayetini ve dünyayı idare etmeyi üstlendiğini hak olarak iddia etmekte ve insanın sosyal ve bireysel olmak üzere tüm boyutlarını kapsayacak programlara sahiptir. Bu programları farklı perspektiflerden kısımlandırılması mümkündür. Bir perspektiften İslam’ın kapsadığı programları bireysel ve ...
  • Yaratılışın hedefi nedir? Akli delillerle açıklayın; eğer hedef kemale ermek ise Allah neden insanları kemale ermiş olarak yaratmamıştır?
    16428 Eski Kelam İlmi 2007/11/18
    Allah sonsuz bir varlıktır. Bütün kemallere sahiptir. Yaratmak bir çeşit feyiz ve lütuftur; Allah mutlak feyiz ve ihsan sahibi olduğundan O’nun feyiz vermede mutlak oluşu, yaratılmaya layık olan her şeyi yaratmasını gerektirir. Buna göre Allah’ın yaratmasının sebebi Onun mutlak feyiz ve lütuf sahibi oluşudur. Diğer yandan Allah’ın sıfatları zatından ayrı ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27481 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13201 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Abdest alırken kolları dirseklerin dışından mı yıkamak gerekiyor yoksa iç tarafından mı?
    6253 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Abdest alırken yapılması gerek şey sağ ve sol kolların dirseklerden parmak uçlarına kadar her tarafının yıkanmasıdır. Ama erkeklerin dirseklerin dışından, kadınlarında diseklerin içinden başlaması müstehaptır.[1]-[2]
  • Niçin Kuran’ı kerimde şöyle bir ibaret: «فبشّرهم بعذاب الیم» bulunmaktadır. Zira müjde olumlu bir mana içermektedir?
    6664 Tefsir 2012/08/15
    Kuran da ve sözlükte «بشارت» kelimesi hem mutluluk verici ve hemde üzüntü verici haber için kullanılmıştır. Karineler sayesinde hangi manada kullanıldığı anlaşılır. Kuran’ı kerimde bu kelimenin hayırda ve şerde kullanılması kinaye ve kesinlik içindir. Azaptan başka hiçbir şey onları beklememektedir. Zira nasihat, öğüt kâfirlerin ve putperestlerin kalplerinde ...
  • Doğum günü kutlaması haram mıdır?
    49427 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/11
    Doğum günü kutlaması İslamî geleneklerden değildir ve İslamî öğretilerde insanın kendi doğum gününü kutlaması tavsiye edilmemiştir. Biz bu yeni geleneği kınamak istemiyoruz. Elbette başkalarının geleneklerini körü körüne kabullenmeyi de benimsemiyoruz; zira geleneklerin ümmetin bilincinde derin kökleri olması gerektiğine inanıyoruz. Ama böyle bir geleneğin dayatılmasından sonra onun mükemmel ...

En Çok Okunanlar