Gelişmiş Arama
Ziyaret
7634
Güncellenme Tarihi: 2010/07/05
Soru Özeti
Mukaddes şeriat açısından, bankalar yahut borç veren kurumların kredilerinden yararlanmanın hükmü nedir?
Soru
Bankalar aracılığıyla halkın istifadesine sunulan borç ve kredileri almak mukaddes şeriat açısından meşru mudur yoksa değil midir?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Bankalar yahut borç sandıklarından kredi çekmek faize neden olmaması ve kredi hakkında yazılmış olan şartlara uyulması halinde bir sakınca taşımaz. Aşağıda gerekli hususlara özet olarak işaret edilmektedir:

1-     Borç almak, söz konusu banka yahut sandığa daha önceden para yatırma şartına bağlı olmamalıdır.

Ayetullah Uzma  Hameney bu konu hakkinda şöyle demektedir:

Eğer sandığa para yatırmak, paranın bir süre sandıkta borç olarak kalması ve sandığın da mevcut süre dolduktan sonra parayı yatıran şahsa borç vermesi gayesiyle gerçekleşiyorsa veya sandığın borç vermesi, şahsın daha önceden sandığa bir miktar para yatırmış olması şartına bağlı kılınmışsa, bu şart faiz hükmünde olup şeriat açısından haram ve geçersizdir. Ancak borç hususu her iki taraf bağlamında doğrudur.[1] Elbette herhangi bir mahallede oturma yahut oraya üye olma şartı veyahut şahıslara borç vermeyi kısıtlamaya neden olan şartların bir sakıncası yoktur. Sandıkta hesap açma şartı da eğer sadece belirli şahıslara borç verme gayesiyle koşuluyorsa, sakıncasızdır. Ama sandıktan gelecekte borç almak, borç almak isteyen şahsın daha önceden bankaya bir miktar para yatırmış olması şartına bağlı kılınmışsa, bu şart borçta hükümsel menfaat sayılır ve geçersizdir.[2]  

2-     Banka yahut kredi kurumlarından borç alma veya borç vermede kar şartı koşulmamalıdır.

Bankaya borç vermenin hükmü bankadan borç almanın hükmü gibidir. Anlaşmada fayda ve kar şartı koşulursa faiz ve haramdır. Bankaya verilen paranın belirli bir müddet boyunca para sahibinin anlaşma uyarınca parasından yararlanamayacağı sabit bir şekilde yatırılması veya istediği zaman parasından yararlanabileceği cari bir hesap şeklinde yatırılması arasında fark yoktur. Ama kar şartı koşulmamışsa ve para sahibi bir faydasının kendisine döneceği niyetiyle parasını bankaya yatırmıyorsa ve eğer ona bir kar vermemeleri durumunda kendisini alacalıklı görmüyor ve talepte bulunmuyorsa, bu durumda o bankaya para yatırmak caiz ve sakıncasızdır.[3]

3-     Bankadan şirket yahut şerî bir muamele sıfatıyla borç almak doğru ve sakıncasızdır. Ayetullah Hamaney bu hususta şöyle demektedir:

Bankadan şirket yahut şerî doğru bir muamele sıfatıyla borç almak, borç almak ve borç vermek değildir ve bu tür şerî muameleler yoluyla bankanın elde ettiği gelir faiz sayılmaz. Netice itibariyle bankadan ev satın almak veya yapmak ve aynı şekilde harcamak için herhangi bir sıfatla para almanın bir sakıncası yoktur. Borç sıfatıyla ve bir miktar fazla alma şartı olması durumunda, her ne kadar faize dayalı borç yükümlülük açısından haram olsa da borç hususu vaziyete ait hüküm açısından borç alan için doğrudur ve kendisinin onunla yaptığı harcamanın bir sakıncası yoktur.[4] Şahısların bankalardan borç veya diğer sıfatlarla aldıkları ve fazlalıkla ödedikleri, muamelenin şerî bir şekilde yapılması ve faiz yönü taşımaması suretinde helaldir.[5] Son olarak şu noktaya işaret etmek lazımdır: Eğer insan bu gibi durumlarda haram işlemeyi caiz kılacak derecede zorlukta olursa, faiz almanın haram oluşu kalkar. Ayetullah Hamaney bu hususta şöyle demektedir:

Faiz vermek haramdır. Yani bankadan fazla bir miktar ödemek şartı sıfatıyla para almak haramdır. Haram işlemeyi caiz kılacak derecede zorlukta olmak bunun dışındadır. Ama insan haram işlememek için, her ne kadar onu kendisinden isteyeceklerini bilse de fazla miktarı ödemeyi niyet etmeyebilir.[6] Sizin sorularınızı yanıtlamaktan ve bu hususta size kapsamlı bilgiler sunmaktan mutlu olacağız.



[1] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, s. 405, s. 1786

[2] Ecubetu’l-İstiftaat (bi’l-Farisiyye), s. 423, s. 1787

[3] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, s. 906 Mulhakat-i Resale-i Ayetullah (Behcet)

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, Ahkâm-i Bankha. s. 935. Makam-i Muazzam-i Rehberi

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, s. 915. Mulhakat-i Resale-i Ayetullah (Mekarim) Şirazi

[6] Tevzihü’l-Mesail-i Meraci’, c. 2, s. 935, s. 1911. İktibas ez suâl-i 608.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cumartesi gününde ihtiyaçtan dolayı balık tutan bir şahsın cezası maymun olmak mıdır?
    42846 Tefsir 2012/05/16
    İsrail oğullarının şeklinin değiştirilmesinin salt gelir elde etmek için balık tutmaları olmadığı bilinmelidir; çünkü bu iş günah değildir ve şeklin değişmesi gibi bir neticesi de bulunmamaktadır. İslam’ın mantığında Allah katında bu amel ibadet sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Ailesinin rızkını sağlamak için çalışan ve çaba gösteren ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12869 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    19223 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Hacda neden ihram giymeliyiz?
    16033 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/11
    Hac insanı düşündüren ve fıtratına yönlendiren birçok sır ve alametlerle doludur. Hacda her adımda amellerin zahir ve batınına dikkat edilmelidir; zira onun zahiri için riayet edilmesi gereken bir takım özel hükümler vardır ve batına bakmayla bu sır ve gizemli amellerin felsefe ve nedeni kavranabilir. İhram elbisesi giymek, ...
  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    11109 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6987 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19033 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    6100 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
    9740 Tefsir 2012/04/02
    Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok ...
  • İmam ve peygamber'in farkı nedir?
    13026 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar