Gelişmiş Arama
Ziyaret
11595
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Gadir hum gününde Allah u Teâlâ Peygambere (a. s.), İmam Ali\'ye verilmesini emrettiği o tabuttan Maksat nedir?
Soru
Allah u Teâlâ gadir hum gününde Peygambere (s.a.a.) şöyle buyurdu: Önceki peygamberlerin silahını, bilgilerini ve bütün mucizelerini içinde bulunduran tabutu, müminlerin emiri olan Ali\'ye (a) ver. Bu tabut nedir ve Acaba kuranda da bundan bahis edilmiş mı?
Kısa Cevap

Bu hadiste  ''tabut'' sözcüğü kullanılmaktadır. Kur'anı kerimde de şu cümleyle ''...En ye'etiyekumu't – tabut-u fihi es-sekinetun min rabbikum...'' bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife "adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille kendilerine söylendiği halde onlar onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini" ifade etmektedir. Onların Peygamberleri de onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahid sandığı) gelmesidir dedi.

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır".

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu hadisin bir bölümünde şöyle denilmektedir: "....Cebrail, Peygamberimize (a) geldi ve şöyle buyurdu; Allah sana salam gönderdi ve şöyle buyuruyor; senin vefat etme vaktin yaklaşmış ve risaletinin müddeti dolmak üzeridir. Ve bil ki seni çaresizlikten ve kaçınılmaz olarak yanıma (katıma) çağıracağım. O halde ahdini yerine getir ve vasiyetini yap. Kendin sahip olduğun ve diğer peygamberlerden irs olarak size verilmiş olan ilimleri, silahı, tabutu ve risaletinin eser ve nişanelerini vasi ve halifene, yaratıklarımın üzerinde hüccet-i kâmil olan Ali b. Ebi Talib'e (a.s.) teslim et. Onu bir nişane gibi halka takdim et ve ahdini ve misakını yenile. Ali b. Ebi Talib'in vilayetiyle ilgili tüm ahitleri, aynı şekilde onun benim velim olduğunu ve her mümin erkek  ve kadınında mevlası olduğuyla alakalı, almış olduğum ahdi ona hatırlat.....''[1]

Bu hadiste ''tabut'' kelimesi geçmektedir ki, Kur'nı Kerimde de ona şöyle işaret edilmiştir: "Peygamberleri onlara dedi; Onun egemenliğinin alameti, size sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden gelen bir huzur, Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıklarından kalanlar vardır ve onu melekler taşır. Eğer iman etmişseniz, bunda sizin için apaçık delil vardır.''[2]

Tabut kelimesi etimolojik olarak ''te – ve - be'' kökünden gelmiş ve geri dönmek anlamına gelir.[3] Aynı şekilde tahtadan yapılmış sandık anlamına da gelir. Cenazelerin içinde taşındığı sandığa tabut denilmesi, bu nedenledir. Ancak dikkat edilmelidir ki, tabutun asıl manası, ölülerin içinde taşındığı sandığa mahsus değildir. Belki tahtadan üretilmiş her sandığa denilir.[4]

 

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır". Sonuçta bu sandık hz. Musa'nın (a.s.) kurtulmasına ve onun tekrar annesine dönmesine sebep olduğundan dolayı ona "tabut" denilmiş olabilir  ".[5]

Ali b. İbrahimi Kumi İmam Muhammed Bakırdan (a.s.) naklen imamın şöyle buyurduğunu söyler: "Tabuttan maksat, Allah tarafından hazreti Musa'nın annesine gönderilen sandıktır ki annesi onu ona koyup denize attı. Bu tabut Benu İsrailler yanında çok değerli, saygılı ve teberrük kaynağı idi". [6]

Kur'anı kerimde de ''...size tabut gelecektir. Onda rabbinizden olan sekine ve aramış vardır...'' cümlesiyle bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife Adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille söylendiği halde onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini ifade ettiğine dikkat çekmektedir. Peygamberleri onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahit sandığı) gelmesidir dedi.[7]

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.[8]

 

[1]Meclisi, MuhammedBakır, ''Biharu'l-Envar'', Lübnan/Beyrut: Muessesetu'l-Vefa, c. 37, s. 202; Tabersi, Ahmed b. Ali, "El-ihticac Ala Ehli'l – lüccac", İran/Meşhet: Murteza,c. 1, s. 56.

[2] Bakara, 248.

[3] Kurşi,Seyid Ali Ekber, "Kamusi Kur'an", İran/Tahran: Daru'l-Kutubi'l-İslamiyye, c. 1, s. 260; Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin,''Elmizan Fi Tefsiri'l-Kur'an'', İran/Kum: İntişarati İslamiyi Camieyi Muderrisin, c. 2, s. 289.

[4] Mekarim Şirazi,Nasır, ''Tefsiri Numune'',İran/Tahran: Daru'l – Kutubi'l - İslamiye, c. 2, s. 239.

[5] Hüseyni Hamadani, Seyid Muhammed Hüseyin, "Envari Dırahşan", baskı, 1, Tahkik: Behbudi, Muhammed Bakır, Tahran: kitap furuşi Lutfi, 1404, h.ş., c. 2, s. 267; Mustafevi, Hasan, "Ettahkik-u Fi Kelimati'l - Kur'anil-Kerim", Tahran: bungah-i tercüme ve neşr-i kitap, 1360, h.ş., c.1,c.372; "Tefsiri Nümüne", c. 2, s. 239- 240.

[6] Tebarisi, Fadl b. Hasan, "Mecmeu'l-Beyan Fi Tefsiril-Kur'an",  İran/Tahran: İntişarati Nasır Hosru, c. 2, s. 614.

[7] A.g.e., c. 2, s. 614.

[8]  Bkz. "Biharu'l-Envar", c. 53, s. 85.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12632 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
    15900 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını ...
  • Dini mektep ve nizamlarla dini olmayanların arasında ne gibi ayrıcalıklar vardır?
    7258 Teorik Ahlak 2012/05/12
    İlk önce şunu hatırlatmamız gerekmektedir ki; İslam dini ve tahrif olmamış diğer semavi dinler arasındaki asli benzerlik, yeryüzünde tevhidin istikrarı ve Allah’a ibadet etme ve insanların kulluktan uzaklaştırma ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir; Nitekim Kur’an’-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” ...
  • Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
    11238 Pratik Ahlak 2010/01/16
    Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.
  • Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
    10034 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    10594 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Neden İmam Hüseyin (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmedi?
    13678 Masumların Siresi 2010/04/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmemesinin sebebi hakkında şunları söyleyebiliriz:1- İmam (a.s) kardeşi ve imamı olan İmam Hasan’ın (a.s) hayatı döneminde Muaviye’yle yaptığı anlaşmaya gösterdiği saygı ve Muaviye’nin de böyle bir anlaşmaya göstermelik olarak yaptığı saygıdan dolayı.2- ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6333 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
    29340 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde ...
  • Farz namazların kazaları yerine sünnet namazları kılınabilir mi?
    7489 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2012/10/01
    İmam Humeyni (r.a) benzeri bir soruya yanıtta şöyle buyurmuştur: Geçmiş farz namazların kazası farzdır ve sünnet namazlarını kılmayla bir çelişki arz etmez. Lakin sünnet namazı, farz namazın kazasının yerini almaz.[1] Bundan dolayı her ne kadar sünnet namazları birçok fazilete sahip olsa da sizin kaza ...

En Çok Okunanlar