Gelişmiş Arama
Ziyaret
11588
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Gadir hum gününde Allah u Teâlâ Peygambere (a. s.), İmam Ali\'ye verilmesini emrettiği o tabuttan Maksat nedir?
Soru
Allah u Teâlâ gadir hum gününde Peygambere (s.a.a.) şöyle buyurdu: Önceki peygamberlerin silahını, bilgilerini ve bütün mucizelerini içinde bulunduran tabutu, müminlerin emiri olan Ali\'ye (a) ver. Bu tabut nedir ve Acaba kuranda da bundan bahis edilmiş mı?
Kısa Cevap

Bu hadiste  ''tabut'' sözcüğü kullanılmaktadır. Kur'anı kerimde de şu cümleyle ''...En ye'etiyekumu't – tabut-u fihi es-sekinetun min rabbikum...'' bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife "adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille kendilerine söylendiği halde onlar onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini" ifade etmektedir. Onların Peygamberleri de onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahid sandığı) gelmesidir dedi.

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır".

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu hadisin bir bölümünde şöyle denilmektedir: "....Cebrail, Peygamberimize (a) geldi ve şöyle buyurdu; Allah sana salam gönderdi ve şöyle buyuruyor; senin vefat etme vaktin yaklaşmış ve risaletinin müddeti dolmak üzeridir. Ve bil ki seni çaresizlikten ve kaçınılmaz olarak yanıma (katıma) çağıracağım. O halde ahdini yerine getir ve vasiyetini yap. Kendin sahip olduğun ve diğer peygamberlerden irs olarak size verilmiş olan ilimleri, silahı, tabutu ve risaletinin eser ve nişanelerini vasi ve halifene, yaratıklarımın üzerinde hüccet-i kâmil olan Ali b. Ebi Talib'e (a.s.) teslim et. Onu bir nişane gibi halka takdim et ve ahdini ve misakını yenile. Ali b. Ebi Talib'in vilayetiyle ilgili tüm ahitleri, aynı şekilde onun benim velim olduğunu ve her mümin erkek  ve kadınında mevlası olduğuyla alakalı, almış olduğum ahdi ona hatırlat.....''[1]

Bu hadiste ''tabut'' kelimesi geçmektedir ki, Kur'nı Kerimde de ona şöyle işaret edilmiştir: "Peygamberleri onlara dedi; Onun egemenliğinin alameti, size sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden gelen bir huzur, Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıklarından kalanlar vardır ve onu melekler taşır. Eğer iman etmişseniz, bunda sizin için apaçık delil vardır.''[2]

Tabut kelimesi etimolojik olarak ''te – ve - be'' kökünden gelmiş ve geri dönmek anlamına gelir.[3] Aynı şekilde tahtadan yapılmış sandık anlamına da gelir. Cenazelerin içinde taşındığı sandığa tabut denilmesi, bu nedenledir. Ancak dikkat edilmelidir ki, tabutun asıl manası, ölülerin içinde taşındığı sandığa mahsus değildir. Belki tahtadan üretilmiş her sandığa denilir.[4]

 

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır". Sonuçta bu sandık hz. Musa'nın (a.s.) kurtulmasına ve onun tekrar annesine dönmesine sebep olduğundan dolayı ona "tabut" denilmiş olabilir  ".[5]

Ali b. İbrahimi Kumi İmam Muhammed Bakırdan (a.s.) naklen imamın şöyle buyurduğunu söyler: "Tabuttan maksat, Allah tarafından hazreti Musa'nın annesine gönderilen sandıktır ki annesi onu ona koyup denize attı. Bu tabut Benu İsrailler yanında çok değerli, saygılı ve teberrük kaynağı idi". [6]

Kur'anı kerimde de ''...size tabut gelecektir. Onda rabbinizden olan sekine ve aramış vardır...'' cümlesiyle bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife Adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille söylendiği halde onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini ifade ettiğine dikkat çekmektedir. Peygamberleri onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahit sandığı) gelmesidir dedi.[7]

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.[8]

 

[1]Meclisi, MuhammedBakır, ''Biharu'l-Envar'', Lübnan/Beyrut: Muessesetu'l-Vefa, c. 37, s. 202; Tabersi, Ahmed b. Ali, "El-ihticac Ala Ehli'l – lüccac", İran/Meşhet: Murteza,c. 1, s. 56.

[2] Bakara, 248.

[3] Kurşi,Seyid Ali Ekber, "Kamusi Kur'an", İran/Tahran: Daru'l-Kutubi'l-İslamiyye, c. 1, s. 260; Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin,''Elmizan Fi Tefsiri'l-Kur'an'', İran/Kum: İntişarati İslamiyi Camieyi Muderrisin, c. 2, s. 289.

[4] Mekarim Şirazi,Nasır, ''Tefsiri Numune'',İran/Tahran: Daru'l – Kutubi'l - İslamiye, c. 2, s. 239.

[5] Hüseyni Hamadani, Seyid Muhammed Hüseyin, "Envari Dırahşan", baskı, 1, Tahkik: Behbudi, Muhammed Bakır, Tahran: kitap furuşi Lutfi, 1404, h.ş., c. 2, s. 267; Mustafevi, Hasan, "Ettahkik-u Fi Kelimati'l - Kur'anil-Kerim", Tahran: bungah-i tercüme ve neşr-i kitap, 1360, h.ş., c.1,c.372; "Tefsiri Nümüne", c. 2, s. 239- 240.

[6] Tebarisi, Fadl b. Hasan, "Mecmeu'l-Beyan Fi Tefsiril-Kur'an",  İran/Tahran: İntişarati Nasır Hosru, c. 2, s. 614.

[7] A.g.e., c. 2, s. 614.

[8]  Bkz. "Biharu'l-Envar", c. 53, s. 85.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininin kadına bakış açısı nasıldır ve onun için nasıl bir konum belirlemiştir? Onlar tıpkı erkekler gibi midirler?
    24977 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2008/05/20
    İslam, insanın tekâmülünü hedef edinmiştir. Bu açıdan da kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. İslam açısından önemli olan kadınlık veya erkeklik değil, kendini yetiştirme ve Allah’a yakın olmaktır. Kadın ve erkek insanlığın iki temel unsurunu teşkil etmeleri nedeniyle, İslam’da bazen kadından ve bazen de erkekten söz ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    7110 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    16585 Pratik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Lanetleşmenin bir şartı var mıdır? Hangi konuda lanetleşmek mümkündür? Lanetleşmek kesin olara gerçekleş midir?
    19167 مباهله 2012/05/27
    Lanetleşmek, batıl yolda olan kimsenin ilahi gazaba uğraması ve hak yolda olan kimsenin de tanınması ve böylece hak ve batılın birbirinden ayrılması için iki tarafın birbirine lanet etmesinden ibarettir. Lanetleşmek bir tür duadır ve kendine ait özellik ve şartlara sahiptir. Biz onların bazılarına işaret edeceğiz: İnsanın üç ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10337 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    21090 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
    36346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan ...
  • Ayakkabı giymenin adabı nedir?
    20961 Pratik Ahlak 2012/05/12
    İslam dini semavi dinlerin en sonuncusu, en kâmili ve en camiidir. Bu bağlamda İslami öğretiler insanın tüm boyutlarını; bireysel ve toplumsal yönlerini her zaman ve her mekân için göz önünde bulundurmuş ve onun tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Her halükarda İslam dininin hakkında nazar vermiş ve adap belirlemiş ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
    23693 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11686 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

En Çok Okunanlar