Gelişmiş Arama
Ziyaret
7606
Güncellenme Tarihi: 2012/05/12
Soru Özeti
Kur’an kıraatinin batini adabından kasıt nedir?
Soru
Kur’an kıraatinin batini adabından kasıt nedir?
Kısa Cevap

Kur’an’ın İslam Peygamberinin ebedi mucizesi ve yüce Allah’ın kelamı olması itibari ile, İslam’ın başından beri Müslümanlar arasında özel bir saygı ve değere sahiptir. Müslümanlar, Kur’an ayetlerine teveccühle ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) tavsiye ve hadisleri doğrultusunda, hatta bu semavi kitabın kıraatinde bile şu ana kadar eşi görülmemiş bir özel adap ve şartlara riayet etmişlerdir. Kur’an’ın bu tür adapla tilavet edilmesi, bu semavi kitabın zahiri tilavet adabı diye şöhret buldu. Ama rivayetlere binaen Kur’an’ın bir zahiri ve birçok batını boyutu var olma gereğince onun kıraat adabı da aynı şekilde birinci merhalede bir takım zahiri adaba ve bir sonraki merhalede de batini adap olmak üzere kuran bağlamındaki adaplar iki kısma taksim edildi. Bazı Kur’an ayetlerinde ve Peygamber (s.a.a) ve İmamların rivayetlerinde bu konuya en güzel şekilde değinilmiştir. 

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’ın tilavet adabını; adabı zahiri ve adabı manevi ya da batini olarak iki kısma taksim edebiliriz, Kur’an tilavetinin zahiri adabında bir takım mukaddime ve şartlara riayet etmek gerekir ki kendi yerinde beyan edilmiştir.

Kur’an’ın batıni adaplarını, Kur’an ayetleri ve rivayetlere teveccüh ettiğimizde elde etmemiz mümkündür, Kur’an-ı Kerim birkaç ayette Kur’an-ı Kerim’i tilavet edenlere, Kur’an-ı tertille ve derinlemesine düşünerek okumalarını tavsiye ederek şöyle buyurmaktadır: “Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.[1] Ve başka bir ayeti kerimede ise şöyle buyurmaktadır: “Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.[2]

Bu iki ayet, hadis ve rivayetlere teveccüh edildiğinde hem Kur’an-ı Kerim’in tilavetinin zahiri adabını hem de batini adabını irade etmektedir. Bakara Suresinin 121. ayetinin zımninde yer alan hadiste, İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kur’an tilavetinin gereken hakkını vererek okuyanlar, biz Ehlibeytiz.”[3]

Tabii olarak İmam Sadık (a.s) burada tilavet edenlerin gerçek misdakını beyan etmektedir ve birçok mü’min, Kur’an’ın zahiri ve batini adabına riayet ederek gerçek manada Kur’anı Kerimi tilavet edenler derecesine ulaşabilirler. Bu nedenle “Bu Kur’an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır[4] ayetinin beyanında İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kur’an-ı hakkıyla tilavet etmekten kasıt, ayetleri dikkatli okusunlar. Hakikatlerini derk etsinler. Hükümlerine amel etsinler. Vaatlerinden ümitli, azabındansa korksunlar. kıssalarından ibret aslınlar. Emirlerini boyun eğip yasakları kabul etsinler. Allah'a yemin olsun ki Kur’an’ın hakkıyla tilavet edilmesi, ayetleri ezberlemek, kelime ve harflerini birbiri ardınca okumak yâda sureleri tilavet etmek değildir. Onlar Kur’an harflerini ve kelimelerini ezberlediler ama sınır ve anlamlarını zayi ettiler. Kur’an-ı hakkıyla tilavet etmekten kasıt, ayetleri üzerinde düşünsünler ve hükümlerine amel etsinler. Nitekim Allah-u Teâlâ da şöyle buyurmaktadır: " Bu Kur’an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır[5] Bu nurani hadisi dikkate alarak Kur’an tilavetinin batini adabı hakkında aşağıdaki konulara değinmemiz mümkündür:

1. Ne zaman vaatte bulunulan bir ayete denk gelirse, ona ulaşma ümidini taşısın ve ne zamanda bir uyarı ayetine denk gelirse ona müptela olacağından korksun. Sonuç itibari ile ne zaman cennet veya cehennem ayetine denk gelirse, durarak Allah’tan cenneti isteyip cehennemden O’na sığınsın.[6]  

İmam Ali (a.s) müminlerin özellikleri hakkında şöyle buyurmuştur: “Geceleri ayakları üzerinde durup Kur'an ayetlerini ona has adapla, anlamını düşünerek ağır ağır (tertil üzere) okurlar. O sırada müjdeleyen bir ayet geçtiği zaman, ona gönül bağlarlar ve ona ulaşmak için sevinçten sanki sevdiği azizi gelen biri gibi o şevke gönül bağlarlar. Ama korkutucu bir ayet geçtiği zaman, can kulaklarını ona verirler. Bedenlerini bir titreme sarar ve kalpleri korku içindedir ve bedenleri zayıf. Cehennem alevlerinin uğultusu ve ateşli zincir halkalarının birbirine çarpması adeta kulaklarında yankılanmaktadır. (rükûda) iki büklüm olurlar, gözyaşları akar ve böylece kurtulmaları için (bu azaptan) Allah’a sığınırlar.”[7]

2. Kur’an tilavetinin batini adabından bir diğeri;  Kur’an-ı anlama, ayetlerinde tedebbür etme ve İlahi hükümleri bilme ve amel etmektir. İmam Sadık (a.s) İmam Ali’den (a.s) şöyle nakletmektedir ki şöyle buyurmuştur: “Biliniz ki dikkatli ve tedebbürle kıraat edilmeyen Kur'an'da hayır yoktur.”[8]

3. Kur’an’ın beşeri bir kelam olmadığını dikkate alarak, yaratıcının azametini nazara almak için; nitekim kelamı tazim etmek, mütekellimi tazim etmektir.

4. Kur’an tilavetinin batini adabından bir diğeri de tahliyedir (تحلیه); yani kendisini okuduğu her ayetin muhtevasına göre ayarlamaktır. Eğer Enbiyaların hikâye ve kıssalarını okuyorsa onlardan ibret alsın ve eğer ilahi isim ve sıfatları kıraat ediyorsa onun misdaklarında dikkat etsin.[9]

5. Tahliye (تخلیه) de Kur’an’dan bir şeyler öğrenmek isteyenler için bir başka Kur’an kıraatı adaplarından bir tanesidir. Kur’an’a yönelen birisi, Kur’an’ı anlamasını etkilememesi için kesinlikle kendisini önyargılardan ve zihni şüphelerden boşaltmalıdır (temizlemeli).[10]

6. Kur’an tilavetinin batini adabından biriside özellikle kibir, riya[11], haset ve tama etme gibi uygun olmayan sıfatları bertaraf etmektir. Zira paslanmış kalple Kur’an’a yönelen insanda hak kelamının mana ve mefhumu tecelli etmez. 

7. Kur’an tilavetinin manevi adabından en üstünü, ruhi ve manevi taharettir (temizliktir). İnsan temiz olmayana kadar Kur’an hakikatlerini ona göstermez; çünkü kendisi şöyle buyurmuştur. “Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.”[12] Şairin dediği gibi: “Önce temiz ol, sonra o pak olana nazar at.”

8. Kur’an tilavetinin batini adabından bir diğeri; Kur’an karisinin Kur’an’a bir metne bakar gibi değil de şifa veren nüsha unvanıyla bakması ve ondan şifa beklentisi içinde olmasıdır. Rivayetlerde Kur’an’a bu yönlü bakanların olduğunu ve ondan dertlerinin devasını talep etmekteler. Allah-u Teala kalplerinin şifasını Kur’an’dan alan karilerden dolayı bela ve düşmanları halktan uzaklaştırdı ve rahmet yağmurlarını onlara nazil etmektedir.[13]

 


[1] Müzzemmil Suresi, 4. ayet

[2] Bakara Suresi, 121. ayet

[3] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, “Kafi”, Tahran: Daru’l Kitabı İslamiye, c: 1, s: 215, 1365 h.ş.

[4] Sad Suresi, 29. ayet

[5] Mekarim Şirazi, Nasır, “Tefsir-i Numune”, Tahran: Daru’l Kitabı İslamiye, c: 1, s: 432, 1374 h.ş.

[6] Meşhedi, Muhammed, “Kenzu’d Dekaik ve Behru’l Garaib”, Tahran: Sazmanı İntişaratı Vezareti irşad, c: 2, s: 132, 1368 h.ş.  

[7]Nehcü’l Belağa”, Subhi Salih, s: 304.

[8]Kafi”, c: 1, s: 36.

[9] Kaşıfi Sebzevari, Molla Hüseyin, “Cevahiru’t Tefsir”,Tahran: Defteri Neşri Mirası Mektup, bita,  s: 270.

[10] a.g.e, tasarruflu.

[11] “İnne mine’n nasi men yegreu’l Kur’an’e liyugale fulanun kari’un ve minhum men yegreu’l Kur’an’e liyetlube bihi’d Dünya ve la hayere fiz zalike ve minhum men yegreu’l Kur’an’e liyentedi’e bihi fi salatihi ve leylihi ve neharihi.”; Hürr’ü Amuli, Muhammed bin Hasan, “Vesailu’ş Şia”, Kum: A’lul Beyt, c: 6, s: 182, 1409 h.k.

[12] Vakıa Suresi, 79. ayet

[13] “Ve Raculun garee’l Kur’an’e fevezea devae’l Kur’an’i ala dai kalbihi feeshere bihi leyletu ve etme’e bihi neharehu, ve game bihi fi mesacidihi ve tecafa bihi an firaşihi febaulaike yedfe’ullahu’l azizu’l Cabbaru’l Bela’e ve baulakike yudilullahu azze ve celle mine’l A’dai ve baulake yünezzelullahu azze ve celle el- gayse mine’s Semai. Fevallahi lehaulai fi gurrei’l Kur’ani e’azzun mine’l kibriyti’i ehmer.”; “Kafi”, c: 2, s: 627.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Selpak (tuvalet kâğıdı) ile temizlenmek mümkün müdür?
    8372 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Tuvalet kâğıdından istifade etmek sadece dışkıdan temizlenmek için caizdir.[1] Ama idrardan temizlenmek için kesinlikle su kullanılmalıdır.[2] Suyun olmadığı yerlerde necasetin başka yerlere (beden ve elbiseler) bulaşmaması için tuvalet kâğıdı ...
  • Neden Enfal sorusuna Kuran, onun mülkiyeti ile cevap veriyor?
    5711 Tefsir 2012/01/23
    Eldeki mevcut şahit ve koşullar dikkate alındığında ve Şii ve Ehli Sünnet tefsirleri incelendiğinde “Enfal”in ne olduğu bu ayetin nüzulünden önce hatta İslam’ın ortaya çıkışından önce bilindiği sonucuna ulaşıyoruz. Onun hakkında da sorunun yersiz olduğu ortaya çıkıyor. Enfal suresinin ilk ayetinde işaret edilen soru sadece Enfal’in taksimi ...
  • Rabbin Yusuf’u günahtan korumak için gösterdiği burhan neydi ve nasıl vuku buldu?
    12376 Kur’anî İlimler 2011/06/20
    Burhan kesin delil ve yakin anlamındadır. Her ne kadar Kur’an’da bu burhanın niteliğine işaret edilmemişse de Yusuf’a (a.s) gösterilen şeyin maddi ilimler cinsinden bir şey olmadığı bellidir. Bu burhan hakkında aşağıdaki ihtimaller dile getirilebilir: 1. Bu bir çeşit keşif ilimidir ve insan onu görmeyle artık hiçbir surette günaha ...
  • Esma-i Hüsna’dan olan ‘Ya Cabbar’ın manası nedir?
    27283 Tefsir 2011/07/28
    Cabbar kelimesi Allah-u Teala’nın mübarek isimlerinden biri olup Kur’an’da da geçmiştir.[1] Cebr maddesinden olan bu sözcük bazen kahreden manasına gelir, bazende telafi etmek, ıslah etmek manasına. Mecma-ul Bahreyn, Cabbar’ın manası hakkında şöyle yazar: ‘Cabbar, saltanat ...
  • Kur’an neden hilallerin faydasını eve girme yöntemiyle birlikte belirtmiştir?
    14160 Tefsir 2012/06/14
    Bu ayet önemli bir konuya işaret etmekte ve toplumlardaki yaygın ahlaki meseleler ve hayat yöntemlerini açıklamada İslam dininin kendine özgü dikkat ve özelliklerini göstermektedir. Bu, hem günlük yaşam ve hem de yılın özel bir vaktinde yapılan ibadetlerde kendisinden istifade edilmesi gereken tabii bir takvimden haber vermektedir. Gerçekte ...
  • Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) alakası ve sevgisi var mıydı?
    14762 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır. Bu türden başka rivayetler olsa da onlarda şeytanın sapkınlığına özellikle vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır ...
  • Acaba Allah kadınla namahremidir ki namaz kıldıklarında tesettürlü olmaları gerekiyor?
    9668 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/11/10
    Allah’ın, her durumda her şeyden, haberi vardır; Onun için gizliliğin manası yoktur. Kullarına da namahrem değildir. Ama insan, ibadet ederken Allah’ın huzuruna çıkıp Onunla konuştuğu için bu halde en uygun elbisesini Onun huzurunda giymelidir. Kadının en uygun elbisesi ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    6299 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Kabristanda cami yapılabilir mi?
    5375 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Kabristan vakıf değilse, başkasının özel mülkü değilse, umumi mekanlardan değilse ve orada cami yapmak Müslümanın kabrine saygısızlık sayılmazsa veya kazılmasını gerektirmiyorsa sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Arsa vakıf değilse sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Şu anda ...
  • Acaba bebek giysi takımı almak için yatırım yapılan paraya ve hakeza! Yatırım için satın alınmış olan arsa ve apartmana humus düşer mi?
    5273 Tasarruf Humusu 2012/03/12
    Tüm taklidi mercilerin fetvasına göre eğer içinde oturacak eviniz varsa, arsa ve apartmanı da kendi maaşınızdan ve kendi işinizden kazandığınız parayla, sermaye etmek ve onun karından yararlanmak için satın almışsanız ona humus taalluk eder. Ama eğer içinde oturacak eviniz yok ve variyetinizin azlığı nedeniyle arsa ve apartmanı ...

En Çok Okunanlar