Gelişmiş Arama
Ziyaret
7589
Güncellenme Tarihi: 2012/03/08
Soru Özeti
Kur’an’da geçen ölüm ve cehennem azapları nasıl ilahi nimetler olarak sayılabilirler?
Soru
Rahman suresinde ‘Artık Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?’ ayeti çok gelmiştir. Ancak bu ayet 35, 41 ve 44. gibi ayetlerle uyuşmamaktadır. Böyle bir siyak geçerli değil mi yoksa bunlar ilahi nimetler olarak mı görülmekteler? İkinci durumda lütfen biraz açıklama yapın.
Kısa Cevap

Rahman suresinde ilahi nimetler sayılmaktadır. Her nimetten sonra ‘Artık Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?’ ayeti ile muhataplardan bu nimetler için ikrar almayı amaçlamaktadır. Bu surede çeşitli maddi ve manevi nimetler sayılmıştır. Bunların Allah’ın nimetleri olarak sayılmasının manası tümünün hayıra ve saadete neden olacağını göstermez. Onların nimet olup olmadığı konusunda genelliklerine bakmak gerekir. İlk bakışta ölüm ve cehennem azaplarının ilahi nimet olarak görmek zor olabilir, ama bakış açımızı genişletir ve konuyu tüm yönleriyle ele alırsak ölümün, aşık mümine geldiği durumlardaki gibi arzulara ve maddi dünyadan kurtulup Allah’a ulaşmak için bir vesile olduğunu göreceğiz.

Yine ölüm, ahireti hatırlattığı için ilahi nimetlerin içinde yer almaktadır. Cehennem azabıda Allah’a yakınlaşmak ve günahları terketmek konusunda bir tür çok etkili önleyici bir role sahiptir. Kısacası bu olumlu yönler göz önüne alındığında ve onu başka konumlarla mukayese ettiğimizde ilahi nimetler grubundan sayabiliriz.   

Ayrıntılı Cevap

Rahman suresi genel olarak Allah’ın insanları gark ettiği maddi ve manevi nimetleri anlatmaktadır. Öyle ki bu sureye Rahmet veya Nimet adı bile verilebilir. Bu yüzden Allah’ın geniş rahmetini anlatan sure mübarek Rahman adıyla başlamıştır.[1]

Ama her yaratılışın nimet grubunda olması için her yerde rahatlığa ve güzelliğe götürmesi gerekli değildir, aksine nimet olmak için çok hayıra sahip olması yeterlidir. Ona genel olarak baktığımızda bazı özel durumlarda azaba neden olsada faydasının zararından çok olduğunu göreceğiz.

Söz konusu ayetlerde anlatılanları da ilahi nimetler olarak sayabilmemiz için aynı şeyi göz önüne alarak onların genelliğine bakmamız gerekir. Surenin ‘Yerin üstünde ne varsa fanidir.’ ayetine (26) baktığımızda nimetler konusunda insanın fenası zikredilmiştir. Tefsir-i Nümune’de söylenen ihtimallerin tümünden yola çıkarak ölüm ve fenalığı ilahi nimetlerden sayabiliriz: ‘Ölüm ve fena nasıl ilahi nimetlerden olabilirler? Bu fena mutlak bir fena olmadığı, beka alemine açılan pencere olduğu ve ebedi yaşama ulaşmak için geçilmesi gereken bir yol olduğu için nimet olabilir. Dünya onca nimetine rağmen müminin zindanıdır. Dünyadan ayrılmak bu dar ve karanlık yerden kurtulmak demektir.

Veya geçmiş nimetleri zikretmek, gaflete düşmeye ve bazılarının dünya yaşamına, çeşitli yiyecekler, içecekler, inci, mercan ve bineklere dalmalarına neden olabilir. Bu yüzden dünyanın beka evi olmadığını, ona bağlanmamayı ve Allah yolunun dışında kullanmamalarını hatırlatıyor. Bu hatırlatma bile büyük bir nimettir.’[2]

Bu ihtimallerin her birine göre ölüm ilahi nimetlerdendir ve genel bir bakışla ve tüm yönleriyle ele alındığında nimetten başka bir şey olmadığı görülecektir; dolayısıyla onu surenin siyakının dışında tutamayız.

Rahman suresinin nimet diye nitelediği azap ve cehennem ayetleri olan ikinci grup ayetlerin üzerinde biraz düşünmek gerekir. Örneğin: ‘Üstünüze bir ateş yalımı ve erimiş bakır gönderilir de kaçamazsınız.’[3] ‘Suçlular, yüzlerindeki alametten tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.’[4] ‘Cehennemle içecekleri kaynar suyun arasında dolanıp dururlar.’[5] İlk bakışta bu ayetlerin ilahi rahmetle uyuşmadığı şüphesi doğabilir ve onları ilahi nimetlerden saymak şaşırtıcı gelebilir, ama onlara derinlemesine bakmak gerekir. Bunları getirmek, bir annenin çocuğunun çok yemek yemesine engel olmak için onun dikkatini yemekten kaynaklanan hastalıklara çekerek bu hatasından uzaklaştırması gibidir. Allah Teala’da cehennem ve azaplarını hatırlatarak insanları uyarmaktadır. Bu azapları zikretmek insanların doğru yolda kalmasını sağlar. Böyle bir azap ve cehennem işin içinde olmasaydı büyük sapıklığa düşerlerdi. Onları günahlardan sakındırmanın tek yolu cehennemdir.

Buna göre azaplarıda bu açıdan nimetlerden sayabiliriz. Nitekim ceza kanunları vardır ve toplumda düzeni sağlamak için emniyet güçleri aracılığıyla uygulanmaktadırlar. Bunu, hakka aykırı diye niteleyemeyiz. Cehennem ve azabının yaratılmasını da insanın hidayetinin doğrultusunda olduğunu farzetmeliyiz.     

 

 

 


[1] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.23, s.91, Daru’l-Kütübü’l-İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.

[2] -a.g.e. c.23, s.125.

[3] -Rahman/35

[4] -Rahman/41

[5] -Rahman/44

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar