Gelişmiş Arama
Ziyaret
8766
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Kur’an’ın dualarında ‘Siz kendinize bakın.’ gibi ayetlerine göre önceliğin insanın kendisine sonra başkalarına verilmesi istenmişken, Hz. Zehra’nın (s.a) dualarında başkalarını kendinden öne geçirdiğini görmekteyiz. Bunu nasıl açıklayabilirsiniz?
Soru
Kur’an’ın dualarında ‘Siz kendinize bakın.’ gibi ayetlerine göre öncelik insanın kendisine sonra yakınlarına ve diğer müminlere verilmişken, kimi rivayetlerde Hz. Zehra’nın (s.a) önce başkalarına sonra kendisine dua ettiğini görmekteyiz. Çelişki gibi görünen bu meseleyi nasıl açıklayabilirsiniz? Biz hangi sıralamaya uyalım?
Kısa Cevap

İnsan, nefsini tezkiye ve ıslah ederken kendisini başkalarından öne geçirmelidir. Bu, Kur’an’ın ve rivayetlerin açık emridir. Zira insan kendisini tezkiye etmeden başkalarını hidayet etmesi çok az görülmüştür. Ama dua edip Allah’tan dilek dilerken başkasına öncelik vermek en uygun olanıdır. Rivayetlerde bu konu üzerinde çok durulmuştur. Bu iş insanın dileğine ulaşmasını geciktirmediği gibi onun çabuk bir şekilde ve fazlasıyla gerçekleşmesine de neden olmaktadır.   

Ayrıntılı Cevap

Anlaşıldığı kadarıyla soruda nefis tezkiyesi ve günahtan uzak kalma makamıyla dua ve Allah’tan dilek dilemek makamı birbirine karıştırılmıştır. Zira birincisinde, yani nefsi ıslah etmek ve günahtan sakınmak konusunda ayet ve hadislerden anlaşılan şey insanın kendisine öncelik vermesidir. Kur’an, cehennem ateşinden korunmayı ve tezkiye ederek nefsi ahlaki rezaletlerden kurtarmayı tavsiye etmesinin yanı sıra şöyle buyuruyor: Ey inananlar, siz kendinize bakın (kendinizi dalalet ve isyandan koruyun); doğru yolu buldunuzsa sapık kişi, size bir zarar veremez.’[1]

Bir başka ayette de şöyle buyuruyor: ‘Ey inananlar, kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.’[2](yani günah işleyerek kendinizi ateşe atmayın).

Görüldüğü üzere, burada söz konusu olan dua, niyaz vb. şeyler değil, nefsi ıslah etmek ve ahlaki rezaletlerden kurtulmaktır. Bu da insanın kendisini ve yakınlarını başkalarına tercih etmesini gerektirmektedir. Tabi bu, emr-i maruf ve nehy-i münkeri terketmek manasına gelmez. Zira farzları yerine getirmek nefsi ıslah etmenin yollarından olsa da ‘Nefsi ıslah ediyorum’ bahanesiyle onları terketmek olmaz.

Ancak dua ve dilek dileme aşamasında, rivayetlerden anlaşıldığı ve defalarca vurgu yapıldığı gibi durum tam tersidir. Çünkü, Masum İmamların (a.s) buyurdukları gibi burada en iyi olan başkalarını kendine tercih vermektir. İmam Hasan’ın (a.s) saygı değer anneleri Hz. Zehra’dan (s.a) naklettiği ve soruda da geldiği gibi Hz. Zehra (s.a), duası hakkında oğlu İmam Hasan’ın (a.s) sorusuna ‘Önce komşu, sonra kendimiz.’[3] diye cevap buyurmuştur.

İmam Seccad’da (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Şüphesiz melekler, müminin insanın başka bir mümin kardeşinin arkasından dua ettiğini veya hayırla yadettiğini gördüklerinde ona şöyle derler: ‘Ne kadar iyi bir kardeşsin sen! O senin yanında olmadan sen ona dua ediyor ve hayırla anıyorsun. Gerçekten Allah, onun için istediğinin iki katını sana verecektir...’[4]

Bu tür rivayetler çoktur. Vesailu’ş-Şia kitabında ‘Bab-u İstihbab-u İhtiyari’l-İnsan ed-Duae Li’l-Mümin Ala’d-Duai Li-Nefsihi’ (Kendisine Dua Etmeden Önce Başkalarına Dua Etmenin Müstehaplığı) diye bir bab vardır. Orada kendisine dua etmeden önce başkalarına dua etme hakkında birçok hadis gelmiştir.

 

Daha fazla bilgi için bkz: Dizin: Yolda Çıkan Eş ve Yakınlar için Dua: Soru:14979 (Site:14755).   

    

 



[1] -Maide/105

[2] -Tahrim/6

[3] -Şeyh Hür Amuli, Vesailu’ş-Şia, c.7, s.112, Bab-u İstihbab-u İhtiyari’l-İnsan ed-Duae Li’l-Mümin Ala’d-Duai Li-Nefsihi, Müessese-i Alu’l-Beyt, Kum

[4] -a.g.e., s.111.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar