Gelişmiş Arama
Ziyaret
28790
Güncellenme Tarihi: 2011/01/20
Soru Özeti
Siyah elbise giymenin İslam’daki hükmünün mekruh olup olmadığını sormak istiyorum. Ayetullah Behçet’in bu husustaki görüşü nedir?
Soru
Siyah elbise giymenin İslam’daki hükmünün mekruh olup olmadığını sormak istiyorum. Ayetullah Behçet’in bu husustaki görüşü nedir?
Kısa Cevap

Din öğretiler bütününden elde edildiği kadarıyla kadın elbisesi bedeni örtecek tarzda olmalı ve aynı şekilde namahrem ile karşılaşıldığında da dikkat çekici olmamalıdır. Çok açık olduğu üzere siyah renk diğer renklerle mukayese edildiğinde kullanışlı bir şekilde kadın için daha koyu ve iyi bir örtü sağlamaktadır. Bu esas uyarınca; Ayetullah Hamaney ve Ayetullah Tebrizi gibi fakih ve taklit mercileri kara çarşafın mekruh olmadığını açıkça söylemişlerdir. Ayetullah Fazıl Lenkerani gibi bazıları da mekruh olmamanın ötesinde kara çarşafın en iyi hicap türü olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla salt siyah giyinmenin mekruh oluşu, sadece erkeklere özgüdür. Ama matem merasiminde siyah renkten istifade etmek mekruh olmamakla kalmayıp, Peygamberin (s.a.a) ehli beytiyle hemdert olmadan dolayı sevap bile taşır. İmam Seccad’ın (a.s) bir evladından şöyle nakledilmiştir: Ceddim İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğunda Beni Haşim kadınları onun mateminde siyah elbise giydiler ve bu elbiseyi soğuk ve sıcakta değiştirmediler.[i] Bazı büyük fakihlerin İmam Hüseyin’in (a.s) matemi günlerinde siyah elbise giydikleri, onun vesilesiyle kutsanmayı talep ettikleri, ciddiyetle onu koruyup kolladıkları ve vefat ettikten sonra da kutsanmak için onlarla defnedilmeyi vasiyet ettikleri hatırlatılmalıdır. Bundan dolayı imamların (a.s) matem günlerinde ve özellikle de Muharrem ve Sefer aylarında siyah elbise giymek mekruh olmamakla kalmayıp bu mukaddes zatlar ile hemdert olmadan ve onların davalarını ihya etmeden dolayı da büyük bir fazilet taşır.



[i] el-Bahrani, el-Hadaiku’n-Nazire Fi Ahkami’l-İtreti’z-Zahire, c. 7, s. 118.

Ayrıntılı Cevap

Her ne kadar bazı rivayetlerden genel ve külli olarak siyah elbisenin mekruh olduğu[1] anlaşılsa da belirtilen mekruh oluş tüm elbiseleri, kadın ve erkek tüm fertleri ve tüm zaman ve günleri kapsayacak şekilde yüzde yüz değildir; yani siyah elbisenin mekruh olma hükmü bazı durumlarda istisnaya tabi tutulmuştur. Bu durumların en önemlileri de şunlardır:

A. Bazı özel siyah elbiselerin mekruh olmayışı: Bir rivayette Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) üç istisna dışında siyah elbiseyi mekruh bildiği nakledilmiştir. Bu üç istisna haf (bir çeşit ince deri ayakkabı), sarık ve kisadan müteşekkildir.[2] Kisa, Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) nakledilen kisa hadisi karinesiyle uzun ve tüm bedeni kaplayan bir elbise olup aba ve hanımların çarşafını da kapsamaktadır. O halde müstesna edilen bu üç elbise mekruh değildir. Hz. Ayetullah Behçet Camiu’l- Mesail kitabında şöyle demektedir: Bil ki ashabın kitaplarında elbiseyle ilintili olarak namazda mekruh olan bazı hususlar zikredilmiştir. Sarık, haf ve kisa dışındaki siyah elbise bunlardandır.[3] 

B. Bayanlar için siyah elbisenin mekruh olmayışı: İslam’da tür, miktar ve hatta renk açısından kadın ve erkek elbisesinin fark ettiğinden bir şüphe yoktur. Örneğin altın dikili ve ipek elbise kadın için caiz ama erkek için caiz değildir. Bayanların farz örtünme ölçüsü fakihlerin meşhur görüşüne göre yüz, el ve ayaklar dışında tüm bedendir. Ama erkeklerin örtünme ölçüsü ise daha azdır. Elbise rengi açısından da hacda erkekler için beyaz ihram elbisesi müstehaptır. Ama kadınlar beyaz dışında başka bir renkte olsa da normal bir elbise giymede serbesttirler. Fıkıh kitaplarında da meşhur hiçbir Şia fakihi kadınların siyah elbise ve örtü kullanması hakkında bir fetva vermemiştir. Bunun aksine mekruh olmadığını ve bundan daha ötesini açıkça ifade etmişlerdir. Şia’nı derin fakihi merhum Cevahir yazarı meşhur kitabında şöyle nakletmektedir: İmamiye ashabı tarafından yazılan değişik kitapların açık ifadesiyle siyah elbisenin mekruh oluşu erkeklere özgüdür. Zira mukaddes şeriat namahrem ile karşılaştıkları esnada kadınlar için daha kalın ve çok örtünmeyi öngörmüştür. Siyah renk de diğer renklerle mukayese edildiğinde daha iyi bir şekilde daha kalın ve çok örtünmeyi sağlamaktadır.[4] Ayetullah Hamaney ve Ayetullah Tebrizi gibi günümüz fakih ve taklit mercileri kara çarşafın mekruh olmadığını açıkça söylemişlerdir. Ayetullah Fazıl Lenkerani gibi bazıları da mekruh olmamakla kalmayıp kara çarşafın en iyi hicap türü olduğunu belirtmiştir.[5] Yukarıdaki delillere ek olarak bugün renk psikolojisinde siyah rengin durgun ve pasif bir renk olup tahrik ve dikkat çekmeye sebebiyet vermediği kesin bir gerçektir. Bu özellik, hiçbir olumsuz etki taşımaksızın[6] dikkat çekmeme ve toplumda ruhsal sükûnetin icadından ibaret olan namahrem karşısındaki kadınların hicap ve örtüsünün hikmetiyle de uyuşmaktadır.

C. Matem merasiminde siyah elbisenin mekruh olmayışı: Matem merasiminde siyah renginden istifade etmek mekruh değildir. İmam Seccad’ın (a.s) bir evladından şöyle nakledilmiştir: Ceddim İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğunda Beni Haşim kadınları onun mateminde siyah elbise giydiler ve bu elbiseyi soğuk ve sıcakta değiştirmediler.[7] Hatta masumların (a.s) dışındaki matem merasimlerinde bile dindar ve hatta dindar olmayan insanların âdeti matem merasiminde siyah elbise giymektir. Buna ek olarak siyah giyinmenin Ehli Beytin (a.s) davasını ihya etmek gibi başka bir yapıcı özelliği de bulunmaktadır. Bu, o mukaddes zatların istediği ve sevdiği bir şeydir. Şöyle buyurmuşlardır: “Davamızı ihya edenlere Allah rahmet etsin.”[8] Yani davamızı ihya eden kimse Hakk’ın rahmetine kavuşsun. Kuşkusuz ki bu günlerde yaşlı ve genç, büyük ve küçük siyah elbise giydiklerinde, bu, şehitlerin efendisinin mukaddes varlığına ulaşan can alıcı hüzün ve musibeti hatırlatmaktadır. İslam’ın bekasının Muharrem ve Sefer aylarına borçlu olduğu da bir gerçektir. Tarihi açıdan tarihçilerin yazdığına göre, yürek yakan Aşura vakıasından sonra Allah Resulü’nün (s.a.a) temiz ailesi, bir yıla kadar siyah elbise giyen ilk kimselerdi. Onlar o denli matem tutuyorlardı ki İmam Seccad (a.s) kendileri için yemek hazırlıyordu. Tarih boyunca Ehli Beytin (a.s) mateminde siyah elbise giymek Şiiler ve sevenler arasında değerli bir gelenek olarak yaygın olmuştur. Bazı büyük fakihlerin İmam Hüseyin’in (a.s) matemi günlerinde siyah elbise giyer, onun vesilesiyle kutsanmayı talep eder, ciddiyetle onu koruyup kollar ve vefat ettikten sonra da kutsanmak için onlarla defnedilmeyi vasiyet ederlerdi. Bundan dolayı imamların (a.s) matem günlerinde ve özellikle de Muharrem ve Sefer aylarında siyah elbise giymek mekruh olmamakla kalmayıp bu mukaddes zatlar ile hemdert olmadan ve onların davalarını ihya etmeden dolayı da büyük bir fazilet taşır. Yukarıdaki açıklamalar ile İslam dininde siyah renginin mekruh oluşu hakkında serdedilen görüşlerin ne denli genel, hesapsız, demagojik ve cahilce olduğu iyice açıklığa kavuşmuş olmaktadır.       


[1] Bu hadisler ile tanışmak için Furu’ Kafi, c. 2, Kitabu’s-Salat, Babu’l-Libas ellezi tekrehu es-salat fihi ve ma la tekrehu, s. 397, Furu Kafi, c, 6, Kitabu’z-Zey ve’t-Tecemmül Bab-u Lebesi’s-Sevad, s. 449, Vesailü’ş-Şia, c. 3, Kitabu’s-Salat Ebvabu Libasui’l-Musalli, bap. 19, Babu Kerahet-i Labesi’l-Sevad ella ve … Müstedrekü’l-Vesail, belirtilen cilt ve baba müracaat edin.  

[2] Bir grup ashabımız Ahmed b. Ebi Abdullah’tan o da ismini zikretmediği bazı ashabından şöyle nakletmiştir: Allah Resulü ayakkabı, sarık ve aba dışında siyahı mekruh görürdü. Kuleyni, Furu Kafi, c. 6, Kitabu’z-Zey ve’t-Tecemmül, Babu Lebesi’s-Sevad, hadis. 1, s. 449.

[3] Camiu’l-Mesail (lil-Behçet), c. 1, s. 314.

[4] Muhammed Hasan Necefi, Cevahiru’l-Kelam Fi Şerh-i Şerai’l-İslam, c. 8, s. 235.

[5] Vijename-i Ferheng-i İslam, Bahar 1379, s. 7.

[6] Hiçbir delil ve kanıt olmadan ve çarşaf aleyhine kültürel bir atmosfer yaratmak için kara çarşaf ve hicabın depresyon ve kemik yumuşaması gibi bir takım ruh ve beden hastalıklarına neden olduğunu iddia etmişlerdir. Bu fertlerin iddialarının yanlış olduğunu anlamak için “Nakd-ı Edille-ı Muhalifin-ı Çadır-ı Meşki” Ruzneme-i Cumhuri İslami, 4 Behmen 79 makalesinin ikinci kısmına müracaat edin.  

[7] el-Bahrani, el-Hadaiku’n-Nazire Fi Ahkami’l-İtreti’z-Zahire, c. 7, s. 118.

[8] Vesailu’ş-Şia, c. 12, s. 20.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar