Please Wait
4007
- paylaşmak
Şeyh Saduk’un ‘Sıfat’u-Şia’ adlı eserinde bu ve benzeri birçok çıkarımlar yapabileceğiniz rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetleri imanın derecelerine nazır ele almak icab eder. Bu rivayetlerden bazı sünnetlere amel etmeyen veya terk eden şahısların artık Ehlibeyt dostlarından olmadığı çıkarımını yapmak doğru değildir
Nasıl ki Kuran’ı Kerimin bazı ayetlerini zahiri üzere mana etmek mümkün olmayıp ancak karine ve mukayyetler ışığında doğru mana anlaşılıyorsa. Ehlibeyt (a.s)’ın bazı sözleride bu minvaldedir. Konuyla ilgili karineler ve mukayyetler ışığında Masum İmam (a.s)’ın gerçek maksadı açıklığa kavuşur. Ayan olduğu üzere bu ve benzeri dini metinlerin doğru şekilde anlaşılması için Arap edebiyatına aşina ve alanında uzman insanların yardımına başvurulmalıdır.
Konunun doğru anlaşılması için bir rivayeti örnek olarak inceleyelim:
«عَنِ الْأَصْبَغِ بْنِ نُبَاتَةَ قَال خَرَجَ عَلِيٌّ(ع) ذَاتَ يَوْمٍ وَ نَحْنُ مُجْتَمِعُونَ فَقَالَ مَنْ أَنْتُمْ وَ مَا اجْتِمَاعُكُمْ فَقُلْنَا قَوْمٌ مِنْ شِيعَتِكَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ فَقَالَ مَا لِي لَا أَرَى سِيمَاءَ الشِّيعَةِ عَلَيْكُمْ فَقُلْنَا وَ مَا سِيمَاءُ الشِّيعَةِ فَقَالَ(ع) صُفْرُ الْوُجُوهِ مِنْ صَلَاةِ اللَّيْلِ عُمْشُ الْعُيُونِ مِنْ مَخَافَةِ اللَّهِ ذُبُلُ الشِّفَاهِ مِنَ الصِّيَامِ عَلَيْهِمْ غَبَرَةُ الْخَاشِعِينَ»[1]
Esbeğ ibn. Nebate şöyle rivayet eder: “Birgün İmam Ali (a.s) evden dışarı çıktı ve bizde etrafına toplanmıştık. Sonra şöyle buyurdu: Siz kimsiniz ve ne için toplandınız?
Bizde dedik: Ey Müminlerin Emiri! Senin Şialarından olan bir topluluğuz.
İmam Ali (a.s) buyurdu: Öyleyse neden Şia simasını sizlerde göremiyorum?
Bizde dedik: Şia siması nedir?
İmam Ali (a.s) cevap verdi: Çehresi gece namazından sararmış, Allah korkusundan gözleri pınar olmuş, oruç tutmaktan dili kurumuş, haşyetin ağırlığı üzerine çöktüğü simadır.”
Rivayete İmam Ali (a.s) zahiren Esbeğ ibn. Nebate’den ve yanındakilerden Şia ünvanını kaldırmaktadır. Zira Şia için zikredilen sıfatlar ve özellikler onlarda bulunmamaktadır. Ama bizlere Esbeğ ibn. Nebate’nin Şialardan vede Ehlibeyt’in dost ve özel yarenlerinden olduğu açık ve nettir. Öyleyse İmam Ali (a.s)’ın maksadı yarenlerini imanın ulvi derecelerine ulaşmaları için kendilerine gece namazı kılmayı görev bilmelerine teşvik etmekdir. Başka bir tabirle İmam Ali (a.s) sizler benim yarenlerimsiniz sünnetleri eda etme noktasında beklentim sizlerden daha fazlaydı demektedir.
[1] Şeyh Saduk, Sıfat’u-Şia, 17.s, Eilemi, tahran, 1.bk, 1362.şemsi.