Gelişmiş Arama
Ziyaret
16816
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Gece namazının önemi, etkileri ve geçmiş nafile ibadetlerin ve kazasının hükmü nedir?
Soru
Nafile ibadetlerin (gece namazı) önemi ve etkilerini açıklar mısınız? Geçmiş nafile ibadetlerin hükmü nedir? Kazası var mıdır? Eğer kazası varsa, her vakitte kılınabilir mi? Hasta bir insanın kılmadığı nafile namazların kaza hükmü nedir?
Kısa Cevap

Kur’an ve rivayetlerde vurgulanmış müstehap namazlardan birisi de gece ve gündüzde yerine getirilen ve özellikle de geceleyin kılınan nafile namazdır. İmam Sadık (a.s) gece namazının etkileri hakkında şöyle buyurmuştur: Gece namazı yüzü güzelleştirir, ahlakı iyileştirir, rızkı temizler, borcu siler, üzüntüyü giderir, gözü aydınlatır. Sizin peygamberinizin sünneti olan ve teninizdeki ağrıyı gideren gece namazına özen gösterin. Allah Resulü (s.a.a) gece namazının kazasını yerine getirmeyi çok övmüş ve bunun Allah rızasını kazandıracağını bildirmiştir. Nafile namazların kazası yükümlü için müstehaptır ve insan istediği her vakitte onun kazasını yerine getirebilir. Bu hususta hasta ve hasta olmayan arasında herhangi bir fark yoktur ve müstehap namazlarda tertibe riayet edilmesi daha iyidir.

Ayrıntılı Cevap

Nafile ve müstehap namazlar diğer müstehap ibadetler gibi bir takım mertebelere sahiptir. Bu yüzden kaza ve eda edilmeleri noktasında bazıları çok vurgulanmış ve bazıları ise daha az vurgulanmıştır. Kur’an ve rivayette çok vurgulan müstehap namazlardan birisi de Kur’an[1] ve rivayette kendisine işaret edilen gece namazıdır. Yüce Allah Kur’an-ı Mecid’te peygamberine şöyle buyurmaktadır: “Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.”[2] Müfessirler bu ayetin gece namazının faziletine delalet ettiğini söylemiştir. Her ne kadar ayet bu hususta çok açık olmasa da eldeki mevcut diğer karineler ile bu yorum isabetli gözükmektedir.[3] Masumlardan (a.s) da gece namazının fazileti hakkında birçok rivayet nakledilmiştir, numune olarak birkaç örneğe işaret ediyoruz:

1. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Müminin haysiyet ve şerefi gece namazına bağlıdır. Çünkü kıyamet günü Allah baştan sona tüm insanları toplayacak ve görevli biri de Allah’ı gecenin bağrında anarak gecelerini abat edenler kalksınlar diye seslenecektir. Sonra küçük bir grup kalkacak ve onlardan sonra diğer insanların hesabına bakılacaktır.”[4]

2. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) bir başka yerde şöyle buyurmuştur: “Yıldızların yeryüzünü aydınlatması gibi içinde gece namazı kılınan ve Kur’an okunan evler de göğü aydınlatmaktadır.”

3. Aynı şekilde Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: Gece namazı kabir karanlığında onu kılan için bir kandildir.[5]

4. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Gece namazına özen gösterin. Bu sizden önceki iyi insanların sünnetidir. Geceyi bayındır etmek Allah’a yakınlaştırır, günahların kefareti olur, günahtan sakındırır ve bedenden ağrıyı giderir.[6]

5. İmam Seccad (a.s), neden geceleyin namaz kılan ve ibadet eden kimseler en güzel simalara sahiptirler diye sorulan bir soruya şöyle cevap verir: Çünkü onlar Allah ile halvet etmektedirler ve Hak Teâlâ da kendi nuruyla onları kuşatmaktadır[7] [8].

6. İmam Sadık (a.s) gece namazının etkilerini belirtmiştir:

Gece namazı yüzü güzelleştirir, ahlakı iyileştirir, rızkı temizler, borcu siler, üzüntüyü giderir, gözü aydınlatır. Sizin peygamberinizin sünneti olan ve teninizdeki ağrıyı gideren gece namazına özen gösterin.[9]

Gece namazının yerine getirilmesi ve eda edilmesi çok hayırlı olduğu gibi, herhangi bir nedenden ötürü bu önemli ibadeti zamanında yapamayan kimseler tarafından kazasının yerine getirilmesi de çok hayırlıdır. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah Tebarek ve Teala meleklere karşı gece namazının kazasını gündüz yerine getiren kuluyla övünür ve şöyle buyurur: Ey melekler kendisine farz kılmadığım namazın kazasını kılan kuluma bakın, kendisinin günahlarını bağışladığıma şahit olun.[10] Bundan dolayı farzların kazasının yükümlüye farz olması gibi, müstehap ibadetlerin kazası da yükümleye müstehaptır. Abdullah b. Sinan, İmam Sadık’tan (a.s) şöyle aktarmaktadır: Ben, İmama nafile namazlarını uzun süre terk eden ve bunun miktarını bilmeyen bir şahsın onları nasıl kaza edeceğini sordum. İmam şöyle cevap verdi: Kılmadığı tüm nafile namazların kazasını kıldığına yakin edinceye dek nafile namaz kılmalıdır … [11]. Müstehap amel ve namazları terk etmek günah sayılmadığından ve azap gerektirmediğinden, eğer bir şahıs onların kazasını yerine getirmek isterse istediği her vakit bu işi yapabilir. İmam Rıza (a.s), hiç müstehap namaz kılmadım, eğer kaza etmek istersem ne zaman kaza edeyim diye soran birine şöyle yazmıştır: “İstediğin her gece ve gündüz vakti.”[12] Ama en iyisi geçmiş gecenin nafile namazının kazasını bir sonraki gecede ve geçmiş gündüzün nafile namazının kazasını da bir sonraki günde yerine getirmektir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eğer gündüze ait nafile namazı kaza olursa, sonraki gün onun kazasını kıl ve eğer geceye ait nafile namazı kaza olursa, sonraki gece onun kazasını kıl.[13] Muhammed b. Müslim şöyle aktarmaktadır: Bir şahsın hastalandığını, müstehap ibadetleri yerine getirmekten vazgeçtiğini, neticede nafile ibadetleri terk ettiğini bildirerek bunun hükmünü İmama sordum. İmam şöyle buyurdu: Ey Muhammed nafile farz ibadetler farz değildir. Eğer isterse onu kaza etsin ve bu onun için daha iyidir. Eğer kaza etmezse de ona bir yükümlülük yoktur.[14] Elbette müstehap ibadetlerin kazasında tertibe riayet edilmesi daha iyidir ve müstehaptır.[15]  



[1] Zariyat, 17; Secde, 16; Zümer, 123; Furkan, 65; İsra, 81; Müzemmil, 4.

[2] İsra, 79.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 12, s. 224, Daru’l-Kütübi’i-İslamiye, Tahran, 1374 ş, çap-ı evvel.

[4] Rıza, Seyid Abdulhüseyin, İrşadu’l-Kulub, tercüme-i Rızayi, c. 1, s. 210 ve 211, İslamiye, Tahran, 1377 ş, çap-ı sevvom.

[5] İrşadu’l-Kulub, tercüme-i Rızayi, c. 1, s. 444.

[6] Kemere-i, Muhammed Bakır, Asıman ve Cihan-tercüme-i kitab-ı es-Sema ve’l-Alem, Bihar, c. 6, s. 210, İslamiye, Tahran, 1351 ş, çap-ı evvel.

[7] Saduk, İlelü’ş-Şerayi’, c. 2, s. 365, tercüme, Zihnî Tahranî, Seyid Muhammed Cevad, İntişarat-i Müminin, Kum, 1380 ş, çap-ı evvel.

[8] Attaridi, Azizullah, Müsnedü’l-İmami’r-Riza aleyhi’s-selam, c. 2, s. 178-180, Astan-i Kuds (kongre), Meşhed, 1406 k, çap-ı evvel.

[9] Asıman ve Cihan-tercüme-i kitab-ı es-Sema ve’l-Alem, Bihar, c. 6, s. 210.

[10] Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 75 ve 76; Men La Yehziru el-Fakih-tercüme-i Ğaffari, c. 2, s. 202.

[11] Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 75 ve 85; Men La Yehziru el-Fakih-tercüme-i Ğaffari, c. 2, s. 209.

 

[12] Müsnedü’l-İmami’r-Riza aleyhi’s-selam, c. 2, s. 178-180.

[13] Kuleyni, Kafi, c. 2, s. 451, İslamiye, Tahran, 1362 ş, çap-ı dovvom, Babu’d-Dakdimi’l-Nevafil ve Te’hiruha ve Kazaha; Behbudi, Muhammed Bakır, Guzide-i Kafi, c. 2, s. 366-368, Merkez-i İntişarat-i İlmî Ve Ferhengî, Tahran, 1363 ş, çap-ı evvel.

[14] İlelü’ş-Şerayi’, tercüme-i Zihnî Tahranî, c. 2, s. 175-177.

[15] Kafi, c. 3, s. 451, Babu’d-Dakdimi’l-Nevafil ve Te’hiruha ve Kazaha; Guzide-i Kafi, c. 2, s. 366-368.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar