Gelişmiş Arama
Ziyaret
20954
Güncellenme Tarihi: 2010/03/09
Soru Özeti
Şia’ya göre Hz. Ali, Ebubekir ve Ömer’e karşı nasıl bir tavır takınmıştır?
Soru
Şia bir yandan Ebubekir ve Ömer’i kabul etmez öte yandan Hz. Ali’nin masum imam olduğuna inanır ve onun adı geçen iki halifeye karşı başkaldırmayıp biat ettiğini söyler.
Buna göre Hz. Ali’nin masum olmaması gerekir çünkü masum olan biri nasıl o ikisine haksiz olmalarına rağmen biat etmiştir. Buna göre Şia o iki halifenin adil, mümin ve sadık olduklarına inanmalıdır. Aksi takdirde kendi imamlarıyla çelişkiye girmiş olurlar.
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Bu konun açıklık kazanması için şu noktalara dikkat etmek gerekir.

1. Şia halifelere karşı bir çok tenkidi olmakla beraber onların kafir olduğuna hükmetmez. Şia’nın halifeler ve sahabeye karşı tutumunda ölçü Ehl-i Beyt imamlarının onlara karşı tutum ve tavrıdır. Ehl-i Beyt imamları da o zatların hilafet makamını haksız yere işgal ettiklerini beyan etmelerine rağmen onların kafir olduklarını söz konusu etmemişlerdir.[1]

2- Hz. Ali ve diğer Ehl-i Beyt imamları için canlarını bile uğruna feda edecek derecede önem ve öncelik taşıyan konu İslam’ın temelini korumaktan ibaretti. Bu yüzden Hz. Ali (a.s) İslam’ın temeli korunsun diye bazı konularda baştaki halifelere yol göstermiş ve onların müşavere ve danışma taleplerini red etmemiştir. O halifelerin yeni kurulmuş olan İslam devletinin başında yer aldıkları ve diğer yandan Müslümanların iki büyük imparatorluk yani Roma ve İran imparatorlukları tarafında tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya bulundukları o dönemin var olan gerçekleriydi bu yüzden İmam Ali (a.s) takındığı tavırlarla içte bir gediğin açılmasını önlemeye çalışmış ve İslam’ın korunmasını sağlamıştır.

3- Soruda “Hz. Ali’nin o iki halifeyi benimsediği ve onlara biat ettiği” ifadeleri yer alır ki bunlar yanlıştır.

Hz. Ali’nin o iki halifeye biat ettiği konusunu Ehl-i Beyt mektebinin kabul ettiği güvenilir kaynaklarda yoktur. Sadece Ali (a.s) zorla camiye götürüldüğü ve zorla elinin halifenin eline sürüldüğü yazılmıştır. Bu ise biat sayılmaz. Elbette Hz Ali (a.s) kanlı bir başkaldırı düzenlememiş ve yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı sabretmeyi gerekli görmüştür.

Hz. Ali (a.s) Hz. Fatıma Zehra hayatta bulunduğu dönemde halifelere karşı daha açık bir şekilde sözlü olarak muhalefetini ortaya koymaktan geri durmamış ama Hz. Fatım’nın şahadetinden sonra o dönemin ağır şartlarını ve Müslümanların içinde bulundukları durumu nazara alarak sabretmeyi ve açıkça muhalefet etmemeyi öngörmüştür. Ancak her fırsatta hilafetin kendisinin hakkı olduğunu ve diğerlerinin bu makamı haksız yere işgal ettiklerini ifade etmekten de geri durmamıştır.

Sonraları kendi hilafeti döneminde bu konuyu daha açık bir şekilde ifade etmiştir Nehcu’l-Belağa’nın üçüncü hutbesi olan ve Şikşikiye diye bilinen hutbesinde bu konuyu net bir şekilde beyan etmiştir.

Bu hutbede uzun bir dönem susmasının sebebine de işaret ederek şöyle demiştir: “Kendi kendime düşündüm acaba bir yardımcısı olmadan yalnız başıma kendi hakkımı almak için kıyam edeyim mi yoksa bu karanlık ve boğucu dönemde sabır mı eydim…[2]

Kısaca Şia Ebubekir ve Ömer’i kafir bilmez ama hilafetlerini de meşru kabul etmez. Hz. Ali (a.s) da onları onaylamamıştır. Sadece İslam ve Müslümanların korunması için onlar görüşüne başvurduklarına görüşünü açıklamaktan geri durmamıştır.[3]



[1] Daha fazla bilgi için bkz. soru 1015’in cevabı

[2] Nehcü’l-Belağa Şikşikiye Hutbesi:

(... وَ طَفِقْتُ أَرْتَئِی بَیْنَ أَنْ أَصُولَ بِیَدٍ جَذَّاءَ أَوْ أَصْبِرَ عَلَى طَخْیَةٍ  عَمْیَاءَ...)

[3] Daha fazla bilgi için bkz. Soru: 512 ve 999.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar