Gelişmiş Arama
Ziyaret
20513
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Aşura duasında yer alan“esselamu aleyke ya Eba Abdillah ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifinaik” cümlesindeki ruhlar kimlerdir?
Soru
Aşura duasında yer alan“esselamu aleyke ya Eba Abdillah ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifinaik” cümlesindeki ruhlar kimlerdir? Çünkü tercümede “yanında düşen kimseler” tabiri kullanılmıştır. İmamın ziyaretine gelen kimseler mi, Kerbela’da onun kabrinin yanında defnedilenler mi yoksa Hüseyin’in (a.s) varlığında fani olan ve canlarını onun uğrunda feda eden yarenleri mi kastedilmektedir?
Kısa Cevap

“Ervahi’l-leti hallet bifinaik”ten kastedilen Kerbela coğrafyasında Şehidlerin Efendisi (a.s) ile birlikte şahadete eren şehidlerdir. Bu tespitin delili şu noktalardır:

1. Genellikle ziyaretçi ve yaşayan kimselerden ruhlar diye söz edilmemektedir.

2. Bu dua, ziyaretçi tarafından yapılan bir hitaptır ve genellikle hitap eden ve muhatap bir değildir.

3. İmam Hüseyin (a.s) için nakledilen hiçbir duada belirgin olarak ziyaretçilere selam yoktur.

4. Aşura duası şimdi cenazesi Kerbela’da bulunan insanların defnedilmesinden önce zikredilmiştir. Bundan ötürü “ruhlar”’dan maksat orada defnedilen tüm insanlar değildir.

5. Bu duadaki mevcut karinelerden, selama muhatap ruhlardan maksadın Kerbela coğrafyasında Şehitlerin Efendisi ile birlikte şehid olan kimseler olduğu anlaşılmaktadır. Mesela bir başka yerde belirgin olarak İmam ile birlikte olan kimselere selam verilmektedir: “Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Hüseyin’in evlatları ve Hüseyin’in ashabına selam olsun.” Şehidlerin Efendisi, evlatları ve yarenlerine selam göndermeye ek olarak, İmam Hüseyin’e dost ve vefakâr olmayı ilan ve onun düşmanlarından uzak olunduğunu beyan etmek Aşura Duasının genel muhtevasını teşkil eder.

6. Aşura Duasından yapılan diğer bir nakilde şöyle belirtilmiştir: “Esselamu aleyke ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifanaik ve enahat bisahatik ve cahedet fillah meek ve şarrat nefseha ibtiğa merzatillah fik.”[1] Bu pasajda Şehidlerin Efendisinin yanında bulunma nitelendirildikten sonra onunla birlikte Allah yolunda cihad etmek ve Allah rızası yolunda onunla birlikte şehid olmak gibi hususlar zikredilmiştir. Bunlardan “ruhlar”’dan maksadın Şehidlerin Efendisi ile birlikte olan diğer şehitler olduğu belirgin olarak anlaşılmaktadır.[2]

7. Meşhur olmayan Aşura Duasında[3] ise şöyle belirtilmiştir: “Esselamu aleyke ya Eba Abdillahi’l-Hüseyin ve âla men saadeke ve aveneke ve vasake binifsihi ve bezele mehçebetehu fi’z-zebbi anke … essalamu aleyke ya mevlay ve aleyhim ve âla ruhike ve âla ervahihim ve âla turbetike ve âla turbetihim. Essalamu aleyke yebne seyidi’i-alemin ve âla’l-musteşhedine meke.” Bu ibaretten ruhlardan maksadın Şehidlerin Efendisi ile birlikte şehid olanlar olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

8. Şehidlerin Efendisi hakkında nakledilen diğer dualarda, İmam Hüseyin (a.s) ve Ali Ekber (a.s) ziyaret edildikten sonra Kerbela yönüne dönün ve şu duayı okuyun diye belirtilmiştir. Oysaki Şehidlerin Efendisi hakkında nakledilen ziyaret dualarının hiçbirinde ziyaretçilere veya orda yatan herkese selam olsun diye bir şey yoktur.

Netice olarak, Aşura Duası ve Şehidlerin Efendisi hakkında nakledilen diğer ziyaret dualarının bütününden hareketle, Aşura Duasındaki selama muhatap ruhlardan maksadın İmam Hüseyin ile birlikte şehid olan kimseler olduğu kesin bir şekilde söylenebilir.  



[1] Seyid b. Tavus, İkbalu’l-A’mal, c. 3, s. 70.

[2] Yanında olanlar kelimesinden sonra cihad ve şahadetin beyan edilmesinden ruhlardan maksadın Şehidlerin Efendisi ile birlikte olup Aşura günü şehid düşen kimseler olduğu anlaşılmaktadır.

[3] Bu ziyaret duası, Aşura Duasının sevabını taşımaktadır. Sorunu olan ve Aşura Duasının tüm adaplarını (tekbir, yüz lanet, yüz selam, secde, namaz, dua sonrası namaz vb.) yerine getiremeyen kimseler içindir. Mefatihü’l-Cenan.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar