Gelişmiş Arama
Ziyaret
12685
Güncellenme Tarihi: 2009/04/29
Soru Özeti
Hz. Ali’nin (a.s) Osman’ın icraatları hakkındaki sözü ahlak ve edepten uzak değil midir?
Soru
Ali (a.s) Şıkşıkiye hutbesinde üçüncü halife hakkında şöyle demektedir: “Ta ki iki yanını doldurmuş olduğu bir halde kavmin üçüncüsü kalktı. O, defi hacet yaptığı ve beslendiği yer arasında…” Ahlak ve edep timsali olan Ali’nin (a.s) böyle bir tabir kullanması nasıl mümkün olabilir? Bu, mevcut hutbenin kendisinin olmadığına delalet etmemekte midir?
Kısa Cevap

Osman, kendi yaptıkları neticesinde (Müslümanların beytülmalinde israfta bulunmak ve kabilecilik yapmak vb.) Müslümanların ezici çoğunluğunun itirazına maruz kalmış bir halifedir. Öyle ki tüm Müslümanlar ona karşı ayaklanmış ve kendisinin evine hücum etmiştir. İmam Ali (a.s) İslam Peygamberinin hilafet makamını savunmak için onun öldürülmesini engellemek için önleyici ciddi teşebbüslerde bulundu ama sonunda Müslümanlar onu öldürdü. Hz. Ali’nin (a.s) Osman’ın yaşam şeklini bildirme bazında sarf ettiği sözün edepten uzak olup olmadığı hususunu ise o günkü toplum ve zamanın kültüründe incelemek gerekir. Kur’an’da dünya ehli veya Yahudi âlimleri ve inkârcılar hakkında bu türden tabirler mevcuttur; “hayvanlardan daha sapkındırlar”[i], “eşek gibidir”[ii] ve “köpek gibi”[iii]  tabirler bunun örnekleridir. Bunlar da o günün kültüründe böyle azarlamaların normal olduğunun göstergesidir.



[i] Furkan, 44.

[ii] Cuma, 5.

[iii] Araf, 176.

Ayrıntılı Cevap

İslam devletinde mesuliyet kabul etmek; iman esaslarını sağlam kılmak için çalışmak, halkın refah ve asayişini sağlamak, halk arasında adaleti icra etmek, her yönden toplumun gelişmesi ve ilerlemesi için çabalamak gibi mukaddes ve yüce hedeflere nail olabilmek içindir. Bu hedeflerin tümü veya çoğuna ulaşmak yönetici ve mesullerin doğru bir şekilde vazifelerini eda etmelerine bağlıdır. Eğer yöneticiler salahiyetten yoksun olursa veya yanlış ve programsız olarak hareket ederlerse sistem ve halka en yıkıcı zararları verirler. Hatta şeriata aykırı işlere teşebbüs ederek devletin düşme, bozulma ve itibarsızlaşma etkenlerini bile hazırlayabilirler. Osman, maalesef kendi hilafet döneminde Müslümanlar tarafından kabul edilen bir icraatı olmayan bir halifeydi. Burada onun devletteki bazı icraatlarına işaret edilecektir:

1. Kabileciliğe olan aşırı ilgisi: Osman kendi hilafet döneminde Emevî kabilesine mensup akrabalarını halkın başına musallat edip Hicaz, Irak, Mısır ve diğer İslam ülkelerindeki yönetim işlerini onların eline teslim etti.[1]

2. Peygamberin (s.a.a) sürgün ettiği şahsa bakanlık vermek: Osman, Peygamber (s.a.a) tarafından sürgün edilen “Mervan b. Hakem b. As”’ı Medine’ye getirdi ve kendisine bakanlık makamı verdi. Mervan ve babası, Peygamber döneminde öylesine nifak ve bozgunculuğa boğulmuşlardı ki Peygamber (s.a.a) bu baba ve oğlu Medine’den defetmelerini emretti. Allah Resulü (s.a.a) hayatta olduğu müddetçe Mervan ve babası dışlanmış ve lanet edilmiş bir haldeydi. Osman onlar için ne kadar şefaat dilese de şefaati kabul olmadı. Kendisi halife makamına oturunca Mervan’ı Medine’ye geri getirdi ve sonra bakanlık makamı kendisine verdi. Beytülmalin beşte birini Mervan’a verdi; bu yüzden ilk olarak Müslümanların itirazına maruz kaldı.[2]

3. Müslümanların beytülmalinde savurganlık ve israf yapmak: Hilafete geldikten sonra beytülmali şahsi işlere harcamaya ve akrabalarına bağışlamaya başladı. Örneğin, Mervan’a beş yüz bin dinar, Talha’ya iki yüz bin dirhem ve Hakem b. As’a da üç yüz bin dirhem verdi.[3]

4. Halka zulüm ve haksızlık yapmak: İş, hilafet ülkesinin her yerinden şikâyetler seli akmasına vardı. Ama kendi etrafında bulunan Emevilerin ve özellikle de Mervan b. Hakem’in etkisinde bulunan halife, halkın şikâyetlerine aldırmadı.[4]

 Bu davranış Müslümanların ezici çoğunluğunun itirazına maruz kalmasına neden oldu; iş tüm Müslümanların (özellikle Ehli Sünnet ve birinci ile ikinci halife takipçileri) onun aleyhine ayaklanmasına ve evine hücum etmesine vardı. İmam Ali (a.s), Peygamberin halifesi ve İslam toplumunun önderi sıfatıyla Osman’ın öldürülmesinin İslam’a büyük bir darbe olacağını bildiğinden, İslam Peygamberinin hilafet makamını savunmak için Osman’ın öldürülmesini engelleme gayesiyle önleyici ciddi teşebbüslerde bulundu ve hatta evlatları İmam Hasan ve İmam Hüseyin’i (a.s) onu korumak ve savunmak için yolladı ama sonunda Müslümanlar onu öldürdü.[5]

Hz. Ali’nin (a.s) Osman hakkında söylediği söz, gerçeği bildiren bir haberdi ve Osman da gerçekten böyleydi ve eşrafçılık eğilimi taşımaktaydı. Sadece Müslümanların beytülmalini yemek ve ondan kendi ve akrabaları menfaatleri doğrultusunda istifade etmekle meşguldü. Bu davranış onun katledilmesine neden oldu. Hz. Ali’nin (a.s) Osman’ın yaşam şeklini bildirme bazında sarf ettiği sözün edepten uzak olup olmadığı hususunu ise o günkü toplum ve zamanın kültüründe incelemek gerekir. Kur’an’da dünya ehli veya Yahudi âlimleri ve inkârcılar hakkında bu türden tabirler mevcuttur; Yüce Allah bazı gruplar hakkında “hayvanlardan daha sapkındırlar”[6], tabirini kullanmıştır. Dünya ehli ve Hz. Musa (a.s) zamanında semavî kitap Tevrat ile amel etmeyen kimseler hakkında “eşek”[7] tabiri ve diğer gruplar hakkında ise “köpek”[8] tabirini kullanmıştır. Bunlar da o günün kültüründe böyle azarlamaların normal olduğunun göstergesidir.



[1] Yakubî Ebi Vazih, Ahmed b. Ebi Yakub, Tarih-i Yakubî, c. 2, s. 150, Çap-ı Beyrut; Tabarî, İbn. Cerir, Tarih-i Taberî, c. 3, s. 388, Neşr-i Müesse-i Alamî Beyrut.

[2] Eminî, el-Ğadir, c. 8, s. 254, 260 ve 266, Daru’l-Kutubi’l-İslamiye.

[3] el-Ğadir, c. 8, s. 286.

[4] Tarih-i Yakubî, c. 2, s. 150; Tarih-i Taberî, c. 3, s. 397.

[5] Allame Tabatabaî, Seyid Muhammed Hüseyin, Şia Dar İslam, s. 36, Defter-i İntişarat-i İslamî, Vabeste be Came-i Müderrisin-i Havzay-i İlmiye-i Kum, çap-ı devazdehom, 1376.

[6] Furkan, 44.

[7] Cuma, 5.

[8] Araf, 176.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar