Gelişmiş Arama
Ziyaret
15487
Güncellenme Tarihi: 2009/07/23
Soru Özeti
İmam Ali’nin (a.s) Hz. Muhammed’in sahabesi, dostu, yardımcısı ve akrabası olduğunu biliyoruz Acaba bundan ötede bir makamı da var mı?
Soru
İmam Ali’nin (a.s) Hz. Muhammed’in sahabesi, dostu, yardımcısı ve akrabası olduğunu biliyoruz Acaba bundan ötede bir makamı da var mı?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s), Peygamber’in (s.a.a) amcası oğlu, yakın dostu ve hayatının bütün aşamalarında ve İslam’ı savunma sahalarının tümünde onun yardımcısı olmanın yanı sıra çocukluk döneminden Peygamber’in kendi terbiyesi ile büyümüştür ve peygamber’in damadıdır. Bütün bunların yanı sıra Hz. Ali kendi kişiliği yönünden de Peygamber’den başka hiçbir kimsenin taşımadığı önemli ruhi, manevi ve ilmi seçkinliklere sahipti.

Hz. Ali’nin Allah, kıyamet, peygamber ve genel olarak gayb âlemi ile ilgili derin bilinç ve marifeti, vehbi ilmi ve vasfedilmez ihlası, eşsiz kahramanlık ve şecaati, züht ve takvası, fedakarlık ve sabri, kanaat ve cömertliği ve diğer özellikleri yönünden Hz. Muhammed dışında gelmiş geçmiş bütün insanlardan daha üstündür ve Hz. Nuh, Hz. İbrahim Hz. Musa ve Hz. İsa gibi ulu’lazm peygamberlerin sırasında yer alır. Elbette Hz. Ali bütün bu seçkinliklerine rağmen peygamber değildi, imamdı bu yüzden peygamberlik faziletine sahip değildir. Hz. Ali’nin vehbi ilmi ve masumluğu onun imamet makamının gereklerindendi. Bütün bu ilahi makamlar o İmam’ın kendi liyakat ve üstün çabasından kaynaklanmıştır ve Peygamber’in akrabası olması onun bu özellikleri taşımasının sebebi sayılmaz Çünkü peygamber’in birçok akrabası vardı ancak onlardan hiçbiri Hz. Ali’nin ulaştığı yüce makamlara erişemediler. Elbette Peygember’in özel eğitimi ile büyümüş olduğu için bu özellikleri kazanması Peygamber’in ona bir lütfü olarak görülebilir.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Ali (a.s) gibi yüce bir insanın kişiliğinin bütün yönlerini tanımak normal insanlar için çok zor bir iştir. En azından açıktır ki o İmam’ın yüce şahsiyetini bu birkaç satırda gösterebilmek mümkün değildir. Biz burada bazı bilgin ve yazarların Hz. Ali’nin yüce şahsiyeti hakkındaki açıklamalarına işaretle bazı noktalara değinmekle yetineceğiz:

İmam Ali (a.s) Peygamber’in yakın dostu, akrabası ve ister Peygamber’in 23 yıllık peygamberliği döneminde isterse ondan önceki dönemde destekçisi olmasının ve İslam’ı savunmanın çeşitli sahalarında aktif bir konuma sahip olmasın yanı sıra kendi kişiliği yönünden de üstün özellikler sahipti. Öyle özellikler ki Peygamber’den başka kimse o ruhi ve manevi makamlara ulaşmamıştır.[1]

Hz. Ali’nin şahsiyeti hakkındaki araştırmalardan çıkan sonuç şu ki Hz. Ali makam ve şahsiyet yönünden peygamberlik özelliği dışında Hz. Nuh, Hz. İbrahim Hz. Musa ve Hz. İsa gibi ulu’lazm peygamberlerin sırasında yer alır.

Hz. Ali (a.s) dünyanın ister Müslüman ister Müslüman olmayan büyük düşünür ve bilginlerinin büyüklüğü karşısında boyun eğdikleri bir kimsedir.

Örneğin bir Arap düşünürü olan Şibli Şemeyyil şöyle diyor: “Önder Ali yücelerin yücesi, batının ve doğunun geçmişte de günümüzde de bir başka örneğini bulamadığı eşsiz bir kişiliğe sahiptir.[2]

Hıristiyan tanınmış bir Arap yazarı ve düşünürü olan Cubran Halil Cubran şöyle diyor: “Bana göre tümel ruhla irtibat kurabilen ilk Arap Ali’dir. O önceden kimsenin duymadığı tümel ruha ait nağmeleri halka aktaran Arapların ilk şahsiyetiydi…”[3]

Ve Şehit Mutahhari şöyle diyor: İmam Ali başkaları hakkında adalet ve dengeyi gözetmenin yanı sıra kendi hayatında dengeli bir kişi idi. İnsanı kemalleri kendinde toplamıştı. Derin düşünceyle birlikte ince ve dolu hislere sahipti. İbadet zamanında Allah’tan başka her şeyden ilişkisini keserdi, aynı zamanda yoğun toplumsal çabaların sahibiydı. Hem arifti hem hekim hem toplumsal lider hem zahitti hem asker hem bilgeydi hem işçi hem hatipti hem yazar. Yani kelimenin tam anlamıyla bütün güzellikleriyle kamil bir insandı.[4]

İmam Ali (a.s) özel ilahi destek ve gözetimin yanı sıra Peygamber’in özel ilgisi sonucu bütün ilimlere vakıftı. Hatta İbn-i Ebi’l-Hadid’in söylediği gibi Bütün ilimlerin bir manada kurucusudur. İbn-i Abbas şöyle anlatır: Resulullah şöyle dedi: “Allah’a münacat ederken Allah benimle konuştu ve ben öğrendiğim her şeyi Ali’ye öğrettim. Ali benim ilmimin kapısıdır.[5]

Hz. Ali’nin en büyük seçkinliklerinden biri onun masumluk makamına sahip oluşudur. O her türlü hata, yanılgı ve günahtan uzaktı. Allah’ın özel inayeti olmasına rağmen onun bu makama mazhar oluşu kendi zatındaki paklığını, hakka boyun eğişini, ibadetteki çabasını, dünyaya bağlı olmayışını ve nefsi hevesleriyle mücadelesini gösterir. Bütün bu makamların en doruk noktası da onun imamet makamına erişmesi ve Resulullah’ın halifesi olmasıdır.

Ali (a.s) şecaat, züht, fedakârlık, hilim, bağışlama, cömertlik gibi bütün insani kemalleri doruğuna vardırmış ve tamamlamış kimsedir. İslam mektebinde değer bilinen her ölçünün en yüce zirvesi bir arada o İmam’da toplanmıştı. İmam Ali bu özelliklere sahip olmasında Peygember’in eğitiminin önemli bir rolü vardı. Nitekim Hz. Ali Kasia adlı hutbesinde Peygember’le olan yakın ilişkisini açıklamaktadır.[6]

Elbette yine bütün bunlar da o İmam’ın kendi zatında bulundurduğu seçkinlikleri ve ruhi özellikleri gösterir.

Geniş bilgi için kamil insanın değişik halleri dizinine bakın Soru: 351 (site: 239)



[1] Bkz. Erdebili, Seyyid Abdulgani, Tekrirat-I Felsefei İmam Humeyni c. 3 s. 352.

[2] Corc Cordak, Savtu’l- Adaleti’l-İnsaaniye s. 19

[3] Abdu’l-Maksud, Abdu’l-Fattah, El-İmam Ali c. 1 Mukaddime

[4] Mutahhari Murtaza, Mecmue-i Asar, c. 16 s. 17-18

[5] Kunduzi, Suleyman, Yenabiu’l-Mevedde, s. 79

[6] Nehcu’l-Belağa, Hutbe, 192

 قد علمتم موضعی من رسول الله (ص) بالقرابة القریبة و المنزلة الخصیصة ..."؛

Siz benim peygamber’e gore mevkimi biliyorsunuz. Ben ne kadar Peygameber’e yakındım. Peygamber ben çocukken kendi kucağında yerleştirir kendi bağrına basırır kendi çocuğu gibi beni davranıyordu.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar