Gelişmiş Arama
Ziyaret
15504
Güncellenme Tarihi: 2009/07/23
Soru Özeti
İmam Ali’nin (a.s) Hz. Muhammed’in sahabesi, dostu, yardımcısı ve akrabası olduğunu biliyoruz Acaba bundan ötede bir makamı da var mı?
Soru
İmam Ali’nin (a.s) Hz. Muhammed’in sahabesi, dostu, yardımcısı ve akrabası olduğunu biliyoruz Acaba bundan ötede bir makamı da var mı?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s), Peygamber’in (s.a.a) amcası oğlu, yakın dostu ve hayatının bütün aşamalarında ve İslam’ı savunma sahalarının tümünde onun yardımcısı olmanın yanı sıra çocukluk döneminden Peygamber’in kendi terbiyesi ile büyümüştür ve peygamber’in damadıdır. Bütün bunların yanı sıra Hz. Ali kendi kişiliği yönünden de Peygamber’den başka hiçbir kimsenin taşımadığı önemli ruhi, manevi ve ilmi seçkinliklere sahipti.

Hz. Ali’nin Allah, kıyamet, peygamber ve genel olarak gayb âlemi ile ilgili derin bilinç ve marifeti, vehbi ilmi ve vasfedilmez ihlası, eşsiz kahramanlık ve şecaati, züht ve takvası, fedakarlık ve sabri, kanaat ve cömertliği ve diğer özellikleri yönünden Hz. Muhammed dışında gelmiş geçmiş bütün insanlardan daha üstündür ve Hz. Nuh, Hz. İbrahim Hz. Musa ve Hz. İsa gibi ulu’lazm peygamberlerin sırasında yer alır. Elbette Hz. Ali bütün bu seçkinliklerine rağmen peygamber değildi, imamdı bu yüzden peygamberlik faziletine sahip değildir. Hz. Ali’nin vehbi ilmi ve masumluğu onun imamet makamının gereklerindendi. Bütün bu ilahi makamlar o İmam’ın kendi liyakat ve üstün çabasından kaynaklanmıştır ve Peygamber’in akrabası olması onun bu özellikleri taşımasının sebebi sayılmaz Çünkü peygamber’in birçok akrabası vardı ancak onlardan hiçbiri Hz. Ali’nin ulaştığı yüce makamlara erişemediler. Elbette Peygember’in özel eğitimi ile büyümüş olduğu için bu özellikleri kazanması Peygamber’in ona bir lütfü olarak görülebilir.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Ali (a.s) gibi yüce bir insanın kişiliğinin bütün yönlerini tanımak normal insanlar için çok zor bir iştir. En azından açıktır ki o İmam’ın yüce şahsiyetini bu birkaç satırda gösterebilmek mümkün değildir. Biz burada bazı bilgin ve yazarların Hz. Ali’nin yüce şahsiyeti hakkındaki açıklamalarına işaretle bazı noktalara değinmekle yetineceğiz:

İmam Ali (a.s) Peygamber’in yakın dostu, akrabası ve ister Peygamber’in 23 yıllık peygamberliği döneminde isterse ondan önceki dönemde destekçisi olmasının ve İslam’ı savunmanın çeşitli sahalarında aktif bir konuma sahip olmasın yanı sıra kendi kişiliği yönünden de üstün özellikler sahipti. Öyle özellikler ki Peygamber’den başka kimse o ruhi ve manevi makamlara ulaşmamıştır.[1]

Hz. Ali’nin şahsiyeti hakkındaki araştırmalardan çıkan sonuç şu ki Hz. Ali makam ve şahsiyet yönünden peygamberlik özelliği dışında Hz. Nuh, Hz. İbrahim Hz. Musa ve Hz. İsa gibi ulu’lazm peygamberlerin sırasında yer alır.

Hz. Ali (a.s) dünyanın ister Müslüman ister Müslüman olmayan büyük düşünür ve bilginlerinin büyüklüğü karşısında boyun eğdikleri bir kimsedir.

Örneğin bir Arap düşünürü olan Şibli Şemeyyil şöyle diyor: “Önder Ali yücelerin yücesi, batının ve doğunun geçmişte de günümüzde de bir başka örneğini bulamadığı eşsiz bir kişiliğe sahiptir.[2]

Hıristiyan tanınmış bir Arap yazarı ve düşünürü olan Cubran Halil Cubran şöyle diyor: “Bana göre tümel ruhla irtibat kurabilen ilk Arap Ali’dir. O önceden kimsenin duymadığı tümel ruha ait nağmeleri halka aktaran Arapların ilk şahsiyetiydi…”[3]

Ve Şehit Mutahhari şöyle diyor: İmam Ali başkaları hakkında adalet ve dengeyi gözetmenin yanı sıra kendi hayatında dengeli bir kişi idi. İnsanı kemalleri kendinde toplamıştı. Derin düşünceyle birlikte ince ve dolu hislere sahipti. İbadet zamanında Allah’tan başka her şeyden ilişkisini keserdi, aynı zamanda yoğun toplumsal çabaların sahibiydı. Hem arifti hem hekim hem toplumsal lider hem zahitti hem asker hem bilgeydi hem işçi hem hatipti hem yazar. Yani kelimenin tam anlamıyla bütün güzellikleriyle kamil bir insandı.[4]

İmam Ali (a.s) özel ilahi destek ve gözetimin yanı sıra Peygamber’in özel ilgisi sonucu bütün ilimlere vakıftı. Hatta İbn-i Ebi’l-Hadid’in söylediği gibi Bütün ilimlerin bir manada kurucusudur. İbn-i Abbas şöyle anlatır: Resulullah şöyle dedi: “Allah’a münacat ederken Allah benimle konuştu ve ben öğrendiğim her şeyi Ali’ye öğrettim. Ali benim ilmimin kapısıdır.[5]

Hz. Ali’nin en büyük seçkinliklerinden biri onun masumluk makamına sahip oluşudur. O her türlü hata, yanılgı ve günahtan uzaktı. Allah’ın özel inayeti olmasına rağmen onun bu makama mazhar oluşu kendi zatındaki paklığını, hakka boyun eğişini, ibadetteki çabasını, dünyaya bağlı olmayışını ve nefsi hevesleriyle mücadelesini gösterir. Bütün bu makamların en doruk noktası da onun imamet makamına erişmesi ve Resulullah’ın halifesi olmasıdır.

Ali (a.s) şecaat, züht, fedakârlık, hilim, bağışlama, cömertlik gibi bütün insani kemalleri doruğuna vardırmış ve tamamlamış kimsedir. İslam mektebinde değer bilinen her ölçünün en yüce zirvesi bir arada o İmam’da toplanmıştı. İmam Ali bu özelliklere sahip olmasında Peygember’in eğitiminin önemli bir rolü vardı. Nitekim Hz. Ali Kasia adlı hutbesinde Peygember’le olan yakın ilişkisini açıklamaktadır.[6]

Elbette yine bütün bunlar da o İmam’ın kendi zatında bulundurduğu seçkinlikleri ve ruhi özellikleri gösterir.

Geniş bilgi için kamil insanın değişik halleri dizinine bakın Soru: 351 (site: 239)



[1] Bkz. Erdebili, Seyyid Abdulgani, Tekrirat-I Felsefei İmam Humeyni c. 3 s. 352.

[2] Corc Cordak, Savtu’l- Adaleti’l-İnsaaniye s. 19

[3] Abdu’l-Maksud, Abdu’l-Fattah, El-İmam Ali c. 1 Mukaddime

[4] Mutahhari Murtaza, Mecmue-i Asar, c. 16 s. 17-18

[5] Kunduzi, Suleyman, Yenabiu’l-Mevedde, s. 79

[6] Nehcu’l-Belağa, Hutbe, 192

 قد علمتم موضعی من رسول الله (ص) بالقرابة القریبة و المنزلة الخصیصة ..."؛

Siz benim peygamber’e gore mevkimi biliyorsunuz. Ben ne kadar Peygameber’e yakındım. Peygamber ben çocukken kendi kucağında yerleştirir kendi bağrına basırır kendi çocuğu gibi beni davranıyordu.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar