Gelişmiş Arama
Ziyaret
19605
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Süt emen erkek çocuğun idrarının necis midir?
Soru
Bir süre önce bir aile dergisinin (16. Yıl – Tarih: 1385.11.15) dini kısmında necaset hakkında şöyle yazmaktaydı: “Süt emen erkek çocuğun idrarı necis değildir”. Bu hüküm gerçekten hangi rivayete dayanmaktadır?
Kısa Cevap

İşaret etmiş olduğunuz konu fıkıh kitaplarında şu şekilde geçmektedir:

“Eğer bir şey (örneğin bir elbise), yemek yemeye başlamamış ve süt tozu da kullanmayan (anne) sütü emen bir erkek çocuğun idrarıyla necis olursa, o şeyin üzerine her tarafını kaplayacak şekilde bir defa su dökülürse pak olur ve elbise, halı ve bunun gibi şeyler için de sıkmak gerekmez.”

Buna göre süt emen erkek çocuğun dışkısı bu hükmün kapsamına girmemektedir ve fakihlerin sözlerinde süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığı da geçmemektedir.

Bu konu Şia ve Sünni bütün İslam âlimlerinin ortak görüşleridir ve fakihlerin fetvalarının kaynağı fıkıh ve fadis kitaplarında geçen bir grup rivayettir.

Sözünü ettiğiniz yazıda İslam’ın fıkıh tarihi kitabında şöyle geçmektedir: İskafi ve Şeyh Saduk gibi bazıları, yemek yemeye başlamamış süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığına inanmaktadırlar. Ama buna göre dahi süt emen erkek çocuğun dışkısı necistir ve sadece idrarı necis değildir.

Ama bu konu, öncelikle bütün fakihlerin fetvalarıyla çelişmektedir ve Şeyh Saduk gibi kimselerin de görüşleriyle uyuşmamaktadır.

Ayrıntılı Cevap

İşaret etmiş olduğunuz konu fıkıh kitaplarında şu şekilde geçmektedir:

“Eğer bir şey (örneğin bir elbise), yemek yemeye başlamamış ve süt tozu da kullanmayan (anne) sütü emen bir erkek çocuğun idrarıyla[1] necis olursa, o şeyin üzerine her tarafını kaplayacak şekilde bir defa su dökülürse pak olur ve elbise, halı ve bunun gibi şeyler için de sıkmak gerekmez.”[2] Buna göre süt emen erkek çocuğun dışkısı bu hükmün kapsamına girmemektedir ve fakihlerin sözlerinde süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığı da geçmemektedir.

Bu konu Şia ve Sünni bütün İslam âlimlerinin[3] ortak görüşleridir ve fakihlerin fetvalarının kaynağı fıkıh ve rivayet kitaplarında geçen bir grup rivayettir ve bu rivayetlerin bazılarına aşağıda işaret edeceğiz:

1) İmam Sadık (a.s.) çocuğun idrarı hususunda şöyle buyurmaktadır: “Onun üzerine, diğer tarafından geçecek şekilde su dökülmelidir”.[4]

2) Halebî, İmam Sadık (a.s.)’a çocuğun idrarı hakkında sorduğunda şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “onun üzerine su dökülmelidir ve eğer yemek yiyorsa o şey tamamen yıkanmalıdır”.[5]

Tabii ki bu rivayetin delil olarak getirilmesi fıkıh ilminin kapsamına girmektedir ve konun çok uzayacağından dolayı konunun ayrıntılarına burada zikretmekten kaçınıyoruz.

Sözünün ettiğiniz dergideki yazıda göre İslam’ın fıkıh tarihi kitabında şöyle geçmektedir: İskafi ve Şeyh Saduk gibi bazıları, yemek yemeye başlamamış süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığına inanmaktadırlar.[6]

Bu görüşü göre süt içen erkek çocuğun dışkısı necistir ve sadece idrarı necis değildir.

Şeyh Saduk gibi kimselere atfedilen bu görüşün dayanağı Hz. Ali (a.s.)’den nakledilen şu hadistir: Yemek yemeye başlamamış erkek çocuğun sütü veya idrarının bulaşmış olduğu bir gömleğin yıkanmasına gerek yoktur.[7]

Şeyh Saduk gibi kimselerin delili olan bu rivayet, birçok muteber rivayetle çelişmektedir. Çünkü İskafi ve Şeyh Saduk dışında başka hiç kimse bu rivayete göre hüküm vermemiştir.

Şeyh Tusi, bu rivayetin tefsiri ve anlamı hakkında şöyle yazmıştır: Bu rivayetin anlamı, suyun onun üzerine dökülmesinin yeterli olduğu ve sıkılmasının ise gerekli olmadığıdır.[8] Çünkü elbisenin yıkanması sadece suyun dökülmesiyle değildir, bununla beraber onun sıkılması da gerekmektedir ve sadece su dökmeye yıkama denmez.

Cevahir kitabının yazarı, bu rivayete bu şekilde amel edilemeyeceği konusunda şöyle yazmaktadır: Öncelikle bu rivayette, rivayet eden kimsenin Sekuni olmasından dolayı takiyye ihtimali yüksektir. Sonra bu rivayet bu konuda gelmiş olan iki hatta üç rivayetle çelişmektedir. Delalet ve senet açısından çok güçlü olmayan bir rivayetin delalet ve senet açısından güçlü olan rivayetlerle kıyaslanamayacağı açıktır. Buna göre delalet ve senet açısından güçlü olan rivayetlere amel edilmesi ve bu rivayetlerle çelişen rivayetin atılması gerekmektedir.[9]

Bu rivayet, delalet ve senet açısından olan sorunu dışında, âlimler arasındaki meşhur görüşle de çelişmektedir ve âlimler arasındaki meşhur görüşle çelişen rivayete amel edilmez.[10]

Adı geçen dergide nakledilen konu, öncelikle bütün fakihlerin fetvalarıyla çelişmektedir ve Şeyh Saduk gibi kimselerin de görüşleriyle uyuşmamaktadır.

Daha fazla bilgi edinmek, özellikle âlimler arasındaki meşhur görüşün senedini öğrenmek için aşağıdaki kaynaklara başvurabilirsiniz:

1) Hurri Amuli, Vesail-uş Şia, c:2, s: 1003–1004.

2) Necefi, Muhammed Hasan, Cevahir-ul Kelam, c: 5, s: 273–275.



[1] Müçtehitler: Mekarim, Sistani ve Zencani, bu hükmü kız çocuğu içinde geçerli bilmektedirler. Tevzih-ul Mesail (İmam Humeyni), c: 1, s: 106, m: 161.

[2] İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesailden Seçmeler, Kum, Şafak Yayınları, 8. Baskı, s: 28; Ayetullah Eraki, Tevzih-ul Mesail, Tebliğ Bürosu, Tarih: 1372 (h. ş.), s: 31; Ayetullah Fazıl Lenkerani, Tevzih-ul Mesail, s: 45.

[3] Muhammed Hasan Necefi, Cevahir-ul Kelam, c: 5, s: 273, Tahran, Dar-ul Kutub-il İslamiye, 3. Baskı.

[4] Bihar-ul Envar, c. 77, s. 105.

[5] Aynı kaynak, s: 101.

[6] Aynı kaynak, c: 5, s: 273; Saduk, El-Mugni, s: 15.

[7] Aynı kaynak, c: 2, s: 1004, h: 4.

[8] Şeyh Tusi, Tehzib, Vesail-uş Şia’nın nakline göre, c: 2, s: 1003.

[9] Cevahir-ul Kelam, c: 5, s: 273–275.

[10] Aynı kaynak.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Doğru alışverişin şartları nelerdir?
    6656 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ...
  • İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
    6519 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2019/09/17
    Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa ...
  • Acaba İmam Hüseyin’in (a.s.) Rukiye veya Sakine adında üç veya dört yaşında Şam’da vefat eden her hangi bir kızı var mıydı?
    15093 تاريخ بزرگان 2011/12/07
    Her ne kadar birçok tarihçi kendi kaynak kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s.) Rukiye, Fatime, Suğra veya başka bir isime şeklinde bir adından bahsetmemişlerdir. Ama bazı kitaplarda bu küçücük kızın biyografisini ve Şam harabelerinde ciğerini pare pare eden kıssayı anlatmışlardır. Bizim de rivayi ve tarihsel kaynaklarımızda buna dair şahitler ...
  • Gusül ve abdest yerine nasıl teyemmüm alınacağını beyan edebilir misiniz?
    8355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Teyemmüm Alma Şekli Teyemmümde dört şey farzdır: 1. Niyet, 2. İki elin avucunu beraberce teyemmüm alınabilen bir şey üzerine vurmak. 3. Saçın çıktığı yerden kaşlara ve burnun üzerine kadar alnın tümüne ve iki tarafına her iki el avucunu sürmek. Farz ihtiyat gereği ellerin ...
  • Parfüm kullanmak orucu bozar mı?
    9285 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Çoğu taklit merciinin görüşüne göre sadece dokuz şey orucu bozar: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima (cinsel ilişki), 3. Mastürbasyon, 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve Peygamberin halifesine yalan isnat etmek, 5. Boğaza yoğun toz kaçırmak, 6. Başın tamamını suya sokmak, 7. Sabah namazı ezanına kadar cenabet, hayız ve nifas ...
  • Acaba Allah yetmiş yaşındakileri seviyor ve seksen yaşındakileri, azap etmeyeceğini söylemiş midir?
    8065 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/05/27
    İmam Sadık’tan (a.s.), rivayi (rivayet içerikli) kaynaklarda müminlerin mükâfatı noktasında bir rivayet nakil edilmiş ki şöyle buyuruyor: kırk yaşından sonra imanlı kimseler her on senede Allah tarafından özel merhamet ve lütufla karşılaşıyorlar. Eğer bu rivayetin senedinde, azıcık tesamuh göstersek ve başka rivayetleri de bunun yanına koyup, dikkate alırsak ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    6794 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Bir takım şekilleri ve figürleri içeren dua kitaplarından yararlanmak caiz midir?
    10947 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    1- Sorunuza nazaran söz konusu kitabın hangi ilim hakkında olduğunu anlamak güçtür. Bunu anlamak için daha geniş bilgiye ihtiyaç vardır. Ama kısaca söyleyebiliriz ki söz konusu kitap ulum-i garibe hakkındadır. Ulum-i garibe; cifr, reml ve nücüm gibi ilimlere denir. Ancak söz konusu kitabın hangi kısmına ait olduğunu ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Çok eşli olmak neden erkekler için caiz ama kadınlar için caiz değildir?
    31998 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/10
    Çok evlilik İslam’dan önce yaygındı ve herhangi bir sınır ve kuralı yoktu. İslam insan hayatının gereksinimini göz önüne alarak onu sınırladı ve ağır şartlar koydu.Islam’ın kanunları insanın ...

En Çok Okunanlar