Gelişmiş Arama
Ziyaret
17145
Güncellenme Tarihi: 2014/09/06
Soru Özeti
Acaba cennetlik olan bir kimse hurilerle evlenecek mi ve her bir hurinin tek bir kocası mı olacak? Acaba kadınlar için de erkek türünden huriler var mı?
Soru
Acaba erkekler cennete, cennetteki hurilerle evlenecekler mi? Her bir Hurinin tek bir kocası mı olacak? Acaba kadınlar için de erkek türünden huriler var mı?
Kısa Cevap
Allah’ın nimetlerinden birisi iyi işler ve Allaha olan imanın mükafatı olarak cennet ve cennetin nimetleridir. Cennete girmek için erkek ile kadın arasında fark yok. Cennette Allah’ın mükâfatlarından birisi “Huru’l Ayn”dir. Kur’an’ı kerim ve rivayetlerde bu nimete işaret etmişlerdir. Genel müfessirlerin söylediğine göre cennette evlilik yok ve “Hurul Ayn”le evlenmek, “Hurul Ayn’ler ile beraber olmak ve onların Allah tarafından insanlara verilen ilahi bir nimet anlamında tefsir edilmiştir.
Hakeza, cennette kadınların birkaç tane koca etmesi hakkında icmalen şöyle denilmesi gerekiyor: ayetler ve rivayetler mecmuasından şöyle istifade edebiliriz: cennete giren mümin bayanlar böyle bir istekte bulunmuyorlar, her ne kadar eğer isteseler onların ihtiyarine veriliyor.
 
Ayrıntılı Cevap
Mümin ve takva sahibi olan kullar için dikkate alınan nimetlerden birisi ebedi cennet ve cennetin nimetleridir. Elbette Allah’ın onlardan razı olması en büyük mükâfattır. İnsanın cennete girmesine neden olan tek şey bu dünyada getirmiş olan iman ve yapılmış olduğu salih ameldir. İnsanın imanı ve salih amelleri ne kadar fazla olursa onun cennetteki makamı daha da yüksektir. Bu bağlamda erkek ile bayan arasında fark yok. Böylesi makamlara her insan ulaşabilir. Allah u Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor: “Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü'min olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır[1]
Cennet teklif yeri değildir; zira teklifin var olmasıyla başka bir cennet ve başka bir cehennem olması gerekiyor ki yapacağı yeni amellerinin neticesini orada bulabilsin. Bu durum böylesine sonsuza dek devam edecektir. Oysa Allah cennetin tüm nimetlerini, bu dünyada getirilmiş iman ve yapılmış amellerin mükâfatı olarak beyan etmiştir. Ayet ve rivayetlerin mecmuasından anlaşılıyor ki cennete girenler her ne isteseler ihtiyarlarına veriliyor. “Şüphesiz "Rabbimiz Allah'tır" deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: "Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va'dedilmekte olan cennetle sevinin”.[2] Cennetin nimetlerinden birisi de    “Hurul Ayn”dir ki cennete giren mümin erkeklerin ihtiyarine veriliyor.
“Hur” sözcüğü gözünün beyaz olan kısmı çok beyaz ve siyah olan kısmı da çok siyah bayanlar anlamına gelen “havra” kelimesinin cemi/çoğuludur. Veya gözünün siyah kısmı ceylanın gözlerine benzeyen bayan anlamındadır. “Ayn” sözcüğü büyük gözlü anlamında olan “aynaı” kelimesinin cem ve çoğuludur. Zahiren “Hurul Ayn” dünyada insanın hanımlarının dışında bazı varlıklardır.[3] Allah u teala onlar hakkında şöyle buyuruyor: “İşte böyle. Ayrıca onları hurilerle evlendirmişizdir”.[4] Müfessirlerin çoğu dünyada olan evlilik türünden evlilik diye bir şey orada yok. Dolayısıyla buradaki anlam şudur ki Allah tarafından “Hurul Ayn”leri onlara yakınlaştırıyor ve onlara veriliyor.[5]
Kur’an’da ve bazı rivayetlerde “Hurul Ayn” hakkında zikir edilen sıfatlardan şu istifade edile binilir: Cennetteki “Hurul Ayn”lerin her birisinin tekbir kocası olacak. Zira Allah u Teâlâ “Hurul Ayn” varlıkların sıfatı hakkında şöyle buyuruyor: “Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur”.[6] Merhum Meclisi ayette geçen “kasiratu’t- tarf” sözcüğü hakkında şöyle diyor: bu ayetin başında şöyle gelmiştir: yani orada bazı eşler vardır ki bakışları sadece kocalarına münhasırdır. Kendi kocaları dışında başka hiç kimseye rağbetleri yoktur”.[7]
Ama dünyadaki kadınlar da öyle midir? noktasında şöyle denilmesi mümkündür: “cennet ehli olan her kim her ne istese kendisine veriliyor. Dolayısıyla kadınlar da eğer “Hur” isteseler kesinlikle kendilerine verilecektir. Ama kadınlar kesinlikle birkaç tane (sayılı) koca istemezler. Bu dünyada pak ve namuslu kadınların kendi kocalarından başka kimseye göz dikmedikleri gibi, cennette de ki, pak ve namuslu kimselerin yeridir, sayılı kocalar kendileri için istemiyorlar.
İmam Sadık’tan (as.) bu dünyadaki insanların cennete evliliklerinin nasıl olduğu hakkında soruldu? İmam şöyle cevap verdi: “Eğer bayanın rütbesi yüksek olursa ve bu dünyadaki kocasıyla evlenmek istese onunla evlenebiliyor (ve erkek onu seçemiyor). Dolayısıyla bu durumda erkek onun kocası oluyor. Ama eğer erkeğin rütbesi yüksek olursa o hanımını seçebiliyor. Bu durumda bayan bu adamın eşlerinden birisi olabiliyor”.[8] Yani kadın, erkeğin eşlerinden birisi oluyor. Ama bir kadın için tek bir erkek koca oluyor konusu da başka rivayetlerden istifade ediliyor. Nebiyi ekrem’den (s.a.a) nakledilerek şöyle buyurmuştur: “eğer dünyada kadının iki kocası olursa ahirette hangisi (ahlaki yönden) daha iyi olursa onu kabul eder”.[9] Dikkat ediniz, her ikisini alabiliyor demiyor, onlardan hangisi daha iyi olursa kendisi için onu seçer, buyuruyor.
Konunun sununda şu noktanın hatırlatılması yerinde olacaktır: Cennetlik olanların hizmeti için “Gilman/Güzel Çocuklar” denilen bazı kimseler var ki bu noktada erkek ile bayan arasında fark yok. Yani bu hizmetçiler her ikisi için vardır. Kuranı kerim bu bağlamda şöyle buyuruyor: “Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar[10] ayetin zahiri şuna delalet ediyor ki cennetlik olan güzel çocuklar sadece cennetlik olanlara hizmet etmek için yaratılmışlardır.
 

[1] Gafir (Munin), 40.
[2] Fussilet, 30.
[3] “El-Mizanın” farsça tercümesi; c. 18, s. 228.
[4] Duhan, 54.
[5] Biharul Envar, c. 8, s. 99; “el-Mizanın” farsça tercümesi; c. 18, s. 228.
[6] Rahman, 56
[7] “Biharu’l Envar”, c. 8, s. 97.
[8] Age., s. 105.
[9] Age., c. 8, s. 119.
[10] Tur, 24.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar