Gelişmiş Arama
Ziyaret
11050
Güncellenme Tarihi: 2009/12/20
Soru Özeti
Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
Soru
Eğer bir kimse, bütün amellerinin halis bir niyetle olmasını istiyorsa; ne yapmalıdır? Nasıl sürekli bu hedefin (amelde ihlâs) farkında olabilir?
Kısa Cevap

İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ve ihlâssız olmanın zararları hakkında düşünme, gizlisini ve zahirini bir tutma, kulluğunda kendini küçük görme ve dua etme yoluyla ihlâsını artırmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Allah-u Teâlâ’ya kullukta, ihlâsın nasıl elde edilebileceği sorusuna en açık cevap, aşağıdaki konuların bilinmesine bağlıdır:

İhlâsın tanımı, ihlâsın dereceleri, ihlâsın engelleri ve ihlâsa ulaşma yolları

1) İhlâs[1], yani işleri yapmadaki asıl gayenin, Allah-u Teâlâ’nın dışındakilere değil sadece O’nun rızası ve O’na olan kulluğa uygun olmasıdır.

2) Kulluğun ve ihlâsın dereceleri[2], niyetin derecesine bağlıdır. Çünkü kulluk, ilahi azaptan korunmak, ilahi sevaplara ulaşmak, itaatsizlik ve isyandan dolayı âlemlerin yaratıcısından utanma, Allah’ın vermiş olduğu sayısız nimetlere şükretmek, manevi kemallere ulaşmak, Allah’ın ibadet edilmeye layık olması ve Allah’a olan sevgi ve muhabbetten dolayı olabilir.

Bu derecelerden her birisine şu isimlerden birisini verebiliriz: Korkudan yapılan ibadet, ticaret amacıyla ibadet, utanmadan kaynaklanan kulluk ve son olarak muhabbet ve aşktan kaynaklanan ibadet ve kulluk. Tabii ki bu dürtülerin bazıları bir arada bir kimsede olabilir.

3) Kullukta ihlâslı olmanın engelleri:

İhlâs âlemine ve derecelerine girmek ve başlamak için engeller vardır. Aşağıda bu engellerin en önemlilerine kısaca işaret edeceğiz:

—Riyakârlık

—Dünyaya bağlılık

—Şeytan

Riyakârlık: Allah’a olan kullukta insanların çoğunun duçar olduğu en çok ihlâssızlık hususları, kendini beğenme ve şöhret ve makam isteğinden dolayı riyakârlık ve diğerlerinin ilgisini çekmektir.

Riyakârlıktan kurtulmanın yolu, riya yapan kimsenin, insanların gözünde sürekli kalamayacağını bilmesi ve bunun yanında diğerlerinin gözüne hoş gözükse dahi, bunun kendisine ne gibi bir faydasının olduğunu düşünmelidir. Gerçek fayda ve zarar Allah-u Teâlâ’nın elindedir.

Dünyaya bağlılık: Dünyaya bağlı olmak, insanın bütün hayatının ve hatta Allah’a olan kulluğunun dahi dünyadan daha fazla faydalanmasına vesile olsun diye yapmasına neden olur.

Dünyaya bağlılıktan kurtulmak için dünyayı tanımaya çalışmalıdır. İnsanların huzursuz, sıkıntılı ve bedbaht olmalarının nedeni çok çabuk geçen dünya hayatı için çaba sarf etmektir. İnsanın çeşitli ihtiyaçları vardır ve dünya bu ihtiyaçları karşılamaktan acizdir.

Şeytan: Riyayı, dünyayı ve her türlü kötülük ve pisliği insana güzel ve sevimli gösteren şeytandır.[3]

Şeytanın nüfuz etmesini engellemek için, şeytanın Hz. Âdem (a.s.)’in cennetten yeryüzüne inmesine neden olduğu ve kötülüklerin ve zararların onun işi olduğu düşünülmelidir.

4) İhlâslı olmanın yolları:[4]

—İmanı güçlendirmek ve Allah’ı tanımak: Allah-u Teâlâ’ya, O’nun sonsuz sıfatlarına, özellikle kulluk ve övgüyü O’na has kılan sıfatlarına olan iman; şirk koşmaya, küfre, nifaka ve onun bütün kısımlarına yer bırakmaz. Allah-u Teâlâ’yı bütün sıfatlarıyla tanımak, dünyevi ve uhrevi azaba duçar olmak veya Allah’ı mülakat edememek düşüncesinden dolayı insanda korku, alçakgönüllülük ve kendinden geçme halini oluşturur. Sonuç olarak bu tanımanın ölçüsüne göre korku ve ihlâs derecesi hâsıl olur.

—İhlâslı olmanın değeri hakkında düşünmek:

İhlâs, Allah’ın ilahi dinlere inanma emri[5], Allah-u Teâlâ’nın sevgili kullarına olan gizli nimetleri[6], âlemlerin yaratıcısını mülakat etme[7], kıyamet gününde hesaba çekilmekten kurtulma[8], ahretteki sonsuz sevapları kazanma[9] ve şeytanın insana olan etkisinden korunma[10] sebebidir.

—İhlâssız olmanın zararları hakkında düşünmek:

İhlâssız olma ve riyakârlığın eserleri hakkındaki rivayetlerin genelinden[11] bu sıfatların, bir çeşit şirk, küfür, nifak, Allah’ı aldatma, Allah’ın gazaplanma sebebi ve amellerin, şefaatin ve duanın kabul engelleri olduğu anlaşılmaktadır.

—Kulluğun gizlide ve açıkta bir olması: Bu uyum, diğerlerinin görmesi onun kulluğunda etki etmeyecek şekilde olmalıdır.

—Kulluğu, her yönüyle yerine getirme:

Bütün farzlarda, haramlarda, sünnetlerde, mekruhlarda ve hatta mubahlarda Allah-u Teâlâ’nın emrine uyulmalıdır. Hem namaz kılıp hem de gıybet veya haset etmemelidir ve diğer inançsal ve ameli konularda da buna dikkat etmelidir.

—Kullukta küçüklük ve acizlik duygusunu hissetmek:

İnsan, ihlâslı olması ve kulluğu yapmasıyla beraber kendisini, Allah’a gereğince ve ihlâsla kulluk etmekten aciz görmelidir. Çünkü peygamberler ve evliyalar ihlâsın en üst derecelerine sahip olmalarına rağmen, dualarında kendilerini, Allah-u Teâlâ’ya hakkıyla ibadet etmekten aciz görmekteydiler. Hz. Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Sana layık olduğun gibi ibadet edemedik.”[12]

—Dua etmek:

Dua, dünyevi ve manevi dert ve sıkıntıların çözülmesi için bir vesiledir. İnsanın bazı istek ve hedefleri dua ve kulluktan başka bir şeyle elde edilemez. Allah’a olan kullukta ihlâslı olmaktan daha büyük bir hedefimiz ve ihtiyacımız olabilir mi? İmam Zeynelabidin (a.s.), Allah-u Teâlâ’dan kullukta ihlâslı olmayı istemektedir: “Sonra da bütün bunları, riyakârların gösterişinden ve ün tutkunlarının ün hevesinden arındır ki, işlerimizi yalnızca senin için yapalım; senden başka bir amacımız olmasın.”[13]


[1] Ahlak, irfan ve tefsir kitaplarında çeşitli görüşler ve ihlâsın derecelerine göre tanımlar yapılmıştır. Örneğin; Mi’rac-us Saadet, s: 486; Kimya-i Saadet, c: 2, s: 453; Kırk hadis şerhi, İmam Humeyni, s: 238; Urvet-ul Vuska, Seyit Muhammed Kazım Tabatabai, c: 1, s: 472 ve El-Mizan, Allame Tabatabai, Bakara suresi 264. ayet, Nisa suresi 38 ve 142. ayet, Enfal suresi 47. ayet ve Maun suresi 6. ayet.

[2] İhlâsın dereceleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için şu kaynaklara başvurabilirsiniz: Merhum Mustafevi’ye ait olan Usul-u Kâfi’nin şerhi ve tercümesi ve Allame Seyit Mehdi Tabatabai’nin Seyr-i Suluk kitabı, merhum Seyit Muhammed Hüseyni Tahrani’nin şerh ve önsözüyle birlikte.  

[3] “(İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!” (Hicr Suresi, 39. ayet) ve şeytanın yaptığı işlerle ilgili diğer ayet ve rivayetler.    

[4] İhlâslı olmanın yolları yukarıda zikredilen kitaplarda ve diğer ahlak kitaplarında bulunmaktadır.

[5] “Hâlbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu.” (Beyyine Suresi, 5. ayet)   

[6] Mi’rac-us Saadet, Kutsi Hadis, s: 489.

[7] Aynı kaynak.

[8] “Müstesnâ Allahın ıhlâslı kulları” (Saffat Suresi, 128. ayet)   

[9] “Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir. (Bu azaptan) Ancak Allah'ın hâlis kulları istisnâ edilecek.” (Saffat Suresi, 39 ve 40. ayet) 

[10] “Ancak içlerinden ıhlâs verilen kulların müstesnâ” (Hicr, Suresi, 40. ayet)   

[11] Bu rivayetlerin hepsi zikredilen ahlak kitaplarında geçmektedir.

[12] Bihar-ul Envar, c: 68, s: 23.

[13] Sahife-i Seccadiye, 44’üncü dua.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar