Gelişmiş Arama
Ziyaret
9032
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Acaba, \'\'Her kim, boynunda biat olmaksızın ölürse cehalet üzere ölmüştür\'\' şeklindeki hadis, Peygamberin (s.a.a.) kendisini de kapsıyor mu?
Soru
Ehli Sünnet “Her kim boynunda biat olmaksızın ölürse cehalet üzere ölmüştür” şeklinde biat ile ilgili bir hadis nakletmiştir. Acaba bu hadis Peygamberin (s.a.a.) kendisine de şamil geliyor mu yoksa ona şamil gelmiyor mu? Benim sorum şudur; eğer bu hadis Peygamberin (a) kendisini de kapsıyor ise, neden ehlisünnet anlayışında bile kendi zamanında, yerine oturacak birisini (canişin) seçmedi?
Kısa Cevap

Biat iki taraftan meydana gelir; bir tarafında biat eden diğer tarafında ise biat edilen (peygamber veya imam) vardır. Dikkat edilmelidir ki Hz. Peygamber (s.a.a) önder ve imamdır. Bu esas gereğince peygamber biat eden taraf değil biat edilen taraftır. Dolayısıyla bu rivayetten anlaşılması gereken maksat, sadece sırf imamı tanımak değildir. Bilakis imam ve rehberi tanımakla birlikte onun yolunda yürümek ve onun çizgisinde hareket etmektir.

Sonuç itibariyle bu hadis Peygamberi (s.a.a.)  kapsamıyor. Zira O, biat eden değil biat edilendir. Ama kendisinden sonra bir şahsı kedi yerine ataması (canişin) meselesine gelince, kesin delillerle kanıtlanmıştır ki, Peygamber (s.a.a.) Ali'yi (a.s.) kendi yerine ve canişin olarak belirtmiştir. Konuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek için detaylı cevapta okuyunuz.

Ayrıntılı Cevap

Meseleyi açıklığa kavuşturmak için bir kaç noktaya değinmekte fayda var: birincisi; biat kavramının anlamı, ikincisi; İslam peygamberinin (s.a.a.) İslam toplumundaki yeri ve konumu, üçüncüsü; ehlibeytten (a.s.) İmamın (a.s.) tanımasının zaruri olduğu bağlamında nakledilen rivayetler.

Bir: Biat kavramının anlamı:

Biatın manası hakkında bazıları şöyle demişlerdir; bu kelimenin etimolojik olarak "beye'a" kökünden ve mufa'ale babına girer. Bu nedenledir ki, halk peygambere veya İmama biat etmek istediğinde, bu işe tekit etmek amacıyla, bir alış veriş sırasında alıcıyla satıcının birbirinin ellerini sıktıkları gibi onlarda biat ettikleri tarafın ellerini tutup sıkarlardı. Ama bu kelimenin örfteki anlamı; bütün konularda emirlerine uyacak ve hiç bir şekilde onunla ihtilafa girmeyecek bir şekilde biat edecekleri Peygamber veya İmamla sözleşmek ve ahit vermektir.[1]

 

İki: İslam Peygamberinin (s.a.a.) İslam Toplumundaki Yeri Ve Konumu:

Biat iki taraflıdır; bir tarafında biat eden diğer tarafında biat edilen (peygamber veya imam) var olmaktadır. Peygamberin (a) önder ve imam olduğu dikkate alınarak bu bağlamda Allah Kur'ani Kerimde şöyle buyurmaktadır: "Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir".[2]  Bu noktadan hareketle Peygamber, biat eden değil biat edilendir. Kur'an bu tür biatla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "Sana bîat edenler ancak Allah'a bîat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir"[3]

Yine Kur'an şöyle buyuruyor: "Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir".[4]

Üç: İmamın (a.s.) Tanımasının Zaruri Olduğu Hususunda Ehlibeytten (a.s.)  Nakledilen Rivayetler:

Bu sözümüzü Şia kaynaklarında nekledilen rivayetler teyit ediyor: "Kim kendi çağının İmam'ını tanımadan ölürse cahiliyet ölümü üzere ölmüştür.''[5]  Kuşkusuz, bu hadisin maksadı sadece İmam'ı tanımakla sınırlı olmayıp Peygamber ve İmam'ın yolunda yürümeyide içermektedir.

Sonuç olarak söz konusu olan hadisin kapsamına, Peygamberimiz (s.a.a.) dahil değildir. Zira o, biat eden değil biat edilendir.

Ama kendisinden sonra her hangi bir kimseyi kedi yerine tayin etme (canişin) meselesine gelince, kesin delillerle kanıtlanmıştır ki, Peygamber (s.a.a.) Ali'yi (a.s.) kendi yerine canişin olarak belirtmiştir. Konuyla ilgili benzer soruların cevaplarında yanıtlarını detaylı vermişizdir. Siz daha fazla bilgi etmek için aşağıdaki indekslere müracaat edip oradan okuyabilirsiniz.

Konuyla iligili indeksler:

"imamet Ali (a.s.) der hutbe-i gadri şomareyi 6822 (sayt: 6909).)

Nezer-i ulema'i ehlisünnet der mevridi gadir-i hum şumareyi 6889 (karber)".

Aye'i sivvum sure'i maide (el-yevm ekmeltu lekum dinekum) ve hadiseyi gadir şumare 7445(sayt:8258)".

İhticac imam Ali (a.s.) ber hakk-i hilafet-i hud şumareyi 3021(sayt: 3657)",

İşare-i bı imamet hazreti Ali (a.s.) der nehcül'belaga şumareyi 6437 (sayt: 6650)".

İmamet-i hazreti ali (a.s.) şumareyi 7277 (sayt: 7554)".

Bütün bunlar bu sitede mevcuttur müracaat edebilirsiniz.

 

[1]- Meclisi,Muhamed Bakır, "Mir'atul-Ukul Fi Şerhi Ahbari Aliresul'' İran/Tahran: Daru'l-Kutubi'l-İslamiyye, c. 20, s. 356   

[2] -Ahzap,40

[3] -Fetih,10

[4] -Fetih,18

[5] -Hurr Amuli,Muhammed bin el-Hasan, ''Vesa'ili Şşia'',İran/Kum: ,Muessesetu Alilbeyt,c.16.s.246

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar