Gelişmiş Arama
Ziyaret
7476
Güncellenme Tarihi: 2012/02/15
Soru Özeti
Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
Soru
Muhammed b. Hanefiye imam Ali’den şöyle naklediyor: “kıyamet gününde Allahın Resulü Allahın Hucze’snden, biz Peygamberimizin Hucze’sinden, Şialarımız da bizim Hucze’mizden tutacaklardır”. Bu rivayette nakledilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
Kısa Cevap

Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların amelleri kıyamet gününde ilahi nurlar şeklinde tecelli ve şekil (temessül) alırlar.

Ayrıntılı Cevap

Bu rivayet Şia’nın farklı ve muhtelif kaynak kitaplarında Muhammed b. Hanefiye’den nakledilmiştir. Muhammed b. Hanefiye İmam Ali’nin şöyle buyurduğunu söyler: “Kıyamet gününde Allahın Resulü Allahın Hucze”sinden, biz Peygamberimizin Hucze’sinden, Şialarımızda bizim Hucze’mizden tutacaklardır”. Ben kendisinden ey emirel-Müminin “hucze” nedir diye sorudum? İmam cevaben; Allahın kendisi “hucze” ve benzer şeylerle vasıflandırılmasından çok daha yücedir. Ama Allahın resulü (s.a.a) Allahın emrinden, Muhammed’in alı olan bizde kendi Peygamberimizin ve Şia’larımız da bizim emrimizi tutacaklar” [1] buyurdu. Bazı rivayetlerde “hucze” “din” şeklinde tabir ve tefsir edilmiştir.[2]

İmam Rıza (a.s.) “hucze”yi şöyle mana etmiştir: “Kıyamet gününde Allahın Resulü (s.a.a) Allahın Hucze”sinden, biz Peygamberimizin Hucze’sinden, Şialarımızda bizim Hucze’mizden tutacaklardır”. Sonra şöyle buyurdu: “Hucze’den maksat nurdur” dedi.[3]

Rivayetlerde zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek onlara bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerlerse onların amelleri kıyamet gününde ilahi nurlar şeklinde tecelli ve şekil (temessül) alırlar. Buna binaen birinci rivayette kıyamet gününde peygamber tarafından “hucze”ye temessük etmenin anlamı şudur: Hz. Resuli Ekrem ilahi emirlere temessük edildiğini söyler ve bununla burhan sunar. İkinci rivayette olan nurdan maksat şudur ki din, güzel ahlak ve güzel amellere manevi nura sahiptirler ve bunlar kıyamet gününde insanlar için zahir olacaklar.[4]

Sonuç itibariyle rivayetlerde zikredilen “hucze”den maksat şudur: Allah tarafından vahiy yoluyla peygambere (s.a.a) nazil olan ilahi emirler ve ilahi düsturlardır. Ki Peygamber de (s.a.a) onları insanlara ulaştırmıştır. Peygamberden (s.a.a) sonra masumlar (s.a.) kanalıyla sonraki insanlara ulaştırılmış. Eğer bir kimse onları takip eder Allahın kitabı ve pak ve tertemiz kılınmış Ehlibeyt’in (a.s.) belirtmiş olduğu çerçevede hareket ederlerse hem dünyada ve hem de ahirette kendi saadetine ve mutluluğuna varırlar. Ve bu bağlılık ve temessük insanları Allahın çetin olan cehennem azabından alı koyar.[5]



[1] Meclisi, “Biharu’l-Envar”, Lübnan/Beyrut: müesesei el-vefa, 1404, c. 4, 24.

[2] Şeyh Saduk, “et-tevhid”, baskı, 1, Kum: camiatu muderrsin, 1397, k. s. 166.

[3] “Biharu’l-Envar”, c. 4, s. 25.

[4] A.g.e.

[5] Zira “hucze” kelimesi aslı itibariyle men ve “iki şeyi bir birinden ayıran” şey anlamındadır. Hucze lügatte pantolonun kemer yerlerine denilmektedir. (“el-ayn”, “el-hucze”, “lisanu’l-arap”, h-c-z, ve “el-hucze”, “ferhengi ebcedi arab-farisi”, “el-hucze” kelimesine müracaat edebilirsiniz). Bu nedenle rivayetlerde hucze tabir edilmiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar