Gelişmiş Arama
Ziyaret
7787
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
İmam Ali’nin (a.s) Allah’ın bazı hükümler hakkında sustuğunu belirtmesinin anlamı nedir? Ve neden onları bulmak için kendinizi zahmete atmayın diye buyurmuştur?
Soru
Nehcü’l-Belağa’daki özdeyişlerde şöyle buyrulmuştur: «إِنَّ اللَّهَ افْتَرَضَ عَلَیْکُمُ الْفَرَائِضَ، فَلاَ تُضَیِّعُوهَا؛ وَ حَدَّلَکُمْ حُدُوداً، فَلاَ تَعْتَدُوهَا؛ وَ نَهَاکُمْ عَنْ أَشْیَاءَ، فَلاَ تَنْتَهِکُوهَا؛ وَ سَکَتَ لَکُمْ عَنْ أَشْیَاءَ وَ لَمْ یَدَعْهَا نِسْیَاناً، فَلاَ تَتَکَلَّفُوهَا» Hakkında suskun kalınan bu son kısım hangi türdendir? Rivayetin bu bölümü, “her fiil ve her şartın bir hükmü vardır” sözüyle çelişmiyor mu?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s) bu sözünde, Yüce Allah’ın hüküm ve bilgi olarak belirttiği şeylerin tüm hakikatten ibaret olmadığını ve Allah’ın insanı kendisiyle yükümlü kılmadığı ve hakkında suskunluğu tercih ettiği başka şeylerin de olduğunu belirtmektedir. Ahiret için faydasız olan cüzi bilgilerle yükümlü olmak bu kabildendir; zira Yüce Allah unuttuğundan suskunluğu tercih etmemiştir. Çünkü Allah unutmaktan münezzehtir. Bu, söz konusu hususların insanın ahireti için faydasız olması ve onlarla uğraşmanın faydalı bilgileri terk etmeye sebep olması nedeniyledir. Bazı yerlerde suskun kalmadan kastin astronomi, hesap, hendese, şiir ve zarif teknik işler gibi mubah işler hakkında olması ve bunun insanlar için belirtilen hususlara önem vermemesi ve itina göstermemesinden kaynaklanmış olması muhtemeldir. Elbette birçok girift kelam ve felsefe veya hükümlerin felsefesi konusuna girmek, elbette bilgin ve uzmanlar dışında kalan halk kesimleri için istenen bir netice vermeyeceği gibi, inanç sapmasını bile peşinden getirebilir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali (a.s) bu değerlendirmede şöyle buyurmuştur: “Allah size bazı şeyleri farz kılmıştır; sakın onları göz ardı etmeyin, sizin için bazı hadler belirlemiştir; onları aşmamalısınız, size bazı şeyleri yasaklamıştır; onların haramlığını aşmamalısınız ve bazı şeylerde suskunluğu seçmiştir ve bu unutmasından kaynaklanmamaktadır; o halde kendinizi zahmete atmayın.” Burada İmam Ali (a.s), dünyada Allah’ın insanları yükümlü kıldığı veya onlara yasak kıldığı hüküm ve hadler hakkında söz söylemektedir. Gerçekte İmam Ali (a.s) şunu söylemektedir: Bu ilahi farz, haram ve hadler hakikatin tümü değildir; bilakis Allah’ın sizi yükümlü kılmadığı ve suskun kaldığı başka şeyler de mevcuttur. Ahiret için faydasız olan cüzi bilgilerle yükümlü olmak bu kabildendir; zira Yüce Allah unuttuğundan suskunluğu tercih etmemiştir. Çünkü Allah unutmaktan münezzehtir. Bu, söz konusu hususların insanın ahireti için faydasız olması ve onlarla uğraşmanın faydalı bilgileri terk etmeye sebep olması nedeniyledir.[1] Bazıları da şöyle demektedir: Suskun kalmadan kasıt astronomi, hesap, hendese, şiir ve zarif teknik işler gibi mubah işler hakkında olabilir ve bunların terk edilmesi unutmadan kaynaklanmamıştır; bilakis bunun insanlar için belirtilen hususlara önem vermemesi ve itina göstermemesinden kaynaklanmış olması muhtemeldir.[2] Elbette birçok girift kelam ve felsefe veya hükümlerin felsefesi konusuna girmek, elbette bilgin ve uzmanlar dışında kalan halk kesimleri için istenen bir netice vermeyeceği gibi, inanç sapmasını bile peşinden getirebilir. Bundan dolayı İmam Ali’nin sözü şuna işaret etmektedir: Yüce Allah hidayet, saadet, manevi ve uhrevi tekâmül yolunda insanın gerek duyduğu her şeyi beyan etmiştir ve Kur’an-ı Kerim’de hidayet kitabı ve insanın programı ve hidayet gereklerini gidermeyi üstlenen bir kitaptır.[3] Ama bazı hususları belirtmemesi ve susması unutmaktan ve gafletten kaynaklanmamaktadır; zira Yüce Allah bundan münezzehtir. Bu, diğer hususları bizzat öğrenmeye koyulması için insanın yükümlülük, çalışma ve çabasına bırakmasından kaynaklanmaktadır. Kendinizi zahmete atmayın diye ifade edilen söz, ilmî veriler elde etme yolunda çalışma ve çaba göstermeyin anlamında değildir; aksine çabanızın çoğunu dünya işleri ve beyhude çalışmalara adamayın ve de yaratılışın hedefi olan manevi hususlara ihtimam göstermekten alıkoyacak şekilde dünya işlerine yönelmeyin anlamı taşımaktadır. İslam Peygamberi (s.a.a) ve imamların (a.s) öğretilerinin ilim elde etmeyi ve insanî bilgilere ulaşmayı teşvik ettiğini kim bilmemektedir![4] Teorik ve tecrübî ilimler ve de ekonomik, malî ve tarım eksenli çalışmalar da buna dâhildir.[5]      

 


[1] Behrani, İbn. Meysem, Şer-i Nehcü’l-Belağa, tercüme, Atayi, Muhammed Rıza, c. 8, s. 97, hikmet. 97, Bonyad-ı Pejuheşhaye İslamî Astan-ı Kudsi Rezevi, Meşhed, çap-ı yekom, 1385 ş.

[2] Nevab Lahici, Mirza Muhammed Bakır, Şerh-i Nehcü’l-Belağa, s. 301, Neşr-i Ahavan Kitapçi, Tahran, Bi Ta.

[3] Bkz: İndeks: Kur’an’ın Kapsamlılığı, 3723 (Site: 4760).

[4] "قَالَ النَّبِيُّ (ص) اطْلُبُوا الْعِلْمَ وَ لَوْ بِالصِّينِ فَإِنَّ طَلَبَ الْعِلْمِ فَرِيضَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ"Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Çin de olsa ilmin peşinden gidin; zira ilim öğrenmek her Müslüman’a farzdır. Meclisi, Biharü’l-Envar, c. 1, s. 180, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1049 k.

[5] "اعْمَلْ لِدُنْيَاكَ كَأَنَّكَ تَعِيشُ أَبَداً وَ اعْمَلْ لآِخِرَتِكَ كَأَنَّكَ تَمُوتُ غَداً..."İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: Dünyanız için her zaman diri kalacak gibi çalışınız. Hür Amuli, Vesailü’ş-Şia, c. 17, s. 76, Âlu’l-Beyt, Kum, 1409 k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar