Gelişmiş Arama
Ziyaret
8873
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Ubey b. Kab’ın şahsiyeti nasıl idi?
Soru
Ubey b. Kab’ın şahsiyeti nasıl idi? Ehli Beyt (a.s) onun hakkında ve kendisinden nakledilen rivayetler konusunda ne gibi bir görüş taşımaktaydı?
Kısa Cevap

Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin en meşhur sahabelerinden biridir, Şia ve Ehli Sünnet’i içeren tüm Müslümanların yanında saygıya sahiptir. Şii kaynaklarında ondan sınırlı sayıda rivayet nakledilmiştir. Rical bilginleri, onu Allah Resulü’nün sahabelerinden ve vahiy kâtiplerinden saymışlardır. Kendisinden nakledilen rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, onun Ehli Beyte (a.s) ve özellikle de İmam Ali’ye (a.s) yönelik sevgi ve muhabbeti kavranabilir.

Ayrıntılı Cevap

Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin en meşhur sahabelerinden, Kur’an karilerinden ve kıraat ilmi uzmanlarından biridir.[1] Kendisi Şia ve Ehli Sünnet’i içeren tüm Müslümanlar nezdinde saygıya sahiptir.[2] Rical bilginleri, onu Allah Resulü’nün sahabelerinden ve vahiy kâtiplerinden saymışlardır.[3] Kendisinden nakledilen rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, onun Ehli Beyte (a.s) ve özellikle de İmam Ali’ye (a.s) yönelik sevgi ve muhabbeti kavranabilir. Şii kaynaklarında kendisinden kalan rivayetlerinden birisi, İslam Peygamberinin halifesiyle ilgili hadiseler bağlamındadır. O, örnek bir katiyet ve kararlılıkla Ğadir Hum hadisesi ve hilafet hakkında Hz. Peygamberin hadislerini halka nakletmiş ve onlarla hilafeti gasp edenlere karşı mücadele etmiştir. Tabersi “İhticac” kitabında Ubey b. Kab’ın mücadelesini detaylıca nakletmiştir ve biz kısa olması için sadece onun bazı bölümlerine işaret ediyoruz: “Ebubekir’in Ramazan ayının birinci Cuma günündeki hutbesinin ardından Ubey b. Kab ayağı kalkmış ve şöyle konuşmuştur: Ey Allah’ın hoşnutluğunu göz önünde bulunduran ve Kur’an’da ilahi övgüye mazhar olan Muhacirler ve ey iman şehrinde sakin olan ve bu yüzden Allah’ın Kur’an’da övdüğü siz Ensar, unuttunuz mu yoksa kendinizi unutkanlığa mı vuruyorsunuz, ahdinizi mi bozdunuz yoksa dininizi mi değiştirdiniz, alçaklığı mı seçtiniz yoksa aciz mi oldunuz?! Allah Resulü’nün (s.a.a) (Ğadir günü) aramızda ayağa kalkıp Ali’yi karşımıza koyarak “ben kimin velisi isem Ali onun velisidir ve ben kimin nebisi isem Ali onun reisidir” diye buyurduğunu unuttunuz mu?! Allah Resulü’nün ona şöyle buyurduğunu hatırlamıyor musunuz: “Ey Ali senin benim yanımdaki konumun Harun’un Musa’nın yanındaki konumudur, sadece benden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir. Benden sonra ümmetin sana itaat etmesi, tıpkı onların ben hayattayken bana itaat etmesi gibi farzdır .” Hz. Peygamberin “her ne zaman sizin aranızda olmadıysam ve Ali’yi size halife kıldıysam, kendim gibi bir ferdi size atamışımdır” diye buyurduğunu unuttunuz mu? Hz. Peygamberin vefat etmeden önce bizi Fatıma’nın evinde topladığını ve şöyle buyurduğunu unuttunuz mu: Yüce Allah Musa’ya ehlinden bir kardeş seç, onu nebi karar kıl ve onun ailesini evlat edin ta ki onları her afetten koruyayım ve her şek ve şüpheden temizleyeyim diye vahyetti. Musa, Harun’u kardeşliğe seçti ve onun evlatlarını kendisinden sonra İsrailoğullarının önderleri karar kıldı. Şimdi de Yüce Allah sen de Ali’yi kardeşliğe seç ve onun evlatlarını kendi evlatların say (ümmetin imamları kıl) ki ben onları tıpkı Harun’un evlatları gibi temizledim ve bil ki ben nübüvveti senin ile sona erdirdim ve senden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir diye vahyetti”, işte o evlatlar hidayet bulmuş imamlardır. Allah’a yemin olsun ki siz Peygamberin vefatından sonra onun ahdine vefa göstermediniz ve onun itreti hakkında ihtilafa düştünüz ve diğerleri de bu meselede kendi görüş ve düşüncelerine başvurdu.”[4] Bütün bu hususlar Ubey b. Kab’ın velayete bağlılığını ve Hz. Peygamberin (s.a.a) İmam Ali (a.s) hakkındaki buyruğuna bağlı olduğunu ve de bu hususu yaydığını göstermektedir. Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin vefatından birkaç yıl sonra dünyadan göçmüştür. Kendisinin vefatı hakkında ihtilaf vardır; bir grup onun Osman döneminde vefat ettiğini belirtmektedir. Ama İbn. Hacer’in “el-Esabe” kitabında öne sürdüğü görüşe göre, kendisi Ömer’in hilafeti döneminde ve Hicri 22 yılında vefat etmiştir.[5] Son olarak Şii kaynaklarında Ubey b. Kab’dan pek rivayet bulunmadığını ve bu yüzden kendisinin rivayetleri hakkında Ehli Beytin (a.s) bir görüşüne rastlanmadığını hatırlatırız.

 


[1] İbn. Abdülbir, el-İstiab Fi Marifeti’l-Ashab, c. 1, s. 65, Daru’l-celil, Beyrut, 1412 k.

[2] Örneğin Ehli Sünnet kaynaklarında nakledildiği üzere ikinci halife ona “Müslümanların efendisi” lakabını vermiştir; bkz: İbn. Esir, Esedü’l-Ğaye, c. 1, s. 61, Daru’l-Fikir, Beyrut, 1409 k.

[3] Allame Hilli, Kitab-ı Rical, s. 22, Daru’z-Zahair, Kum, 1411 k.

[4] Tabersi, Fazl b. Hasan, İhticac, tercüme-i Mazenderani, c. 1, s. 254 – 260, İntişarat-ı İslamiye, tahran, 1381 ş.

[5] Askalani, İbn. Hacer, el-Esabe, c. 1, s. 181, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1415 k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuran’da hangi ayet kurtuluş yolunu açıklamaktadır?
    2880 Tefsir 2020/01/20
  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10266 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • Kuran’ın kaç suresi peygamberlerin adını taşımaktadır?
    36343 Tefsir 2012/08/11
    Kuranı kerim’in altı tane suresi peygamberlerin adını taşımaktadır. Bu sureler şunlardan ibarettir: Nuh, İbrahim, Yunus, Yusuf, Hud ve Muhammed. Elbette müfessirler bazı rivayetleri göz önünde bulundurarak Taha[1], Yasin[2], Muddessir[3], Müzzemmil[4] gibi surelerin Peygamberimize delalet ettiği ...
  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    7409 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Ehlisünnet’in görüşünü dikkate alarak Şia fıkhına göre yolculukta namazı kasır etmek ruhsat mıdır yoksa vacip midir?
    9899 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/10
    Kesin ve tartışmasız olan şu ki beş vakit namaz ilkin iki rekâtlı şeklinde teşri ve farz kılınmıştır. Şunda da şüphe yok ki ikametgahta (haderde/ kendi memleketi ve vatanında) kılınan namazlara ikişer rekât izafe edilmiştir. Şu halde zihinlere takılan soru şu: Yolculukta kılınan namazlara da iki rekât izafe ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9341 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Kalbi selimden maksat nedir?
    15779 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • Ahd duası gibi bazı duaları belirlenen ölçüden az veya çok okumanın özel bir etkisi var mıdır?
    17234 Teorik Ahlak 2010/01/14
    Her güzel amel, fiili ve öznel olmak üzere iki tür güzellikten oluşmaktadır. Yani hem doğru olan ve hem de ilahi niyet ve Allah rızası için yapılan bir iş Allah katında kabul olur. Rivayetlerde niyetin, üzerinde durularak amellerin ruhu diye tabir edilmiştir. Birçok ...
  • Doğru alışverişin şartları nelerdir?
    6638 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ...
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    7708 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar