Gelişmiş Arama
Ziyaret
8974
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Ubey b. Kab’ın şahsiyeti nasıl idi?
Soru
Ubey b. Kab’ın şahsiyeti nasıl idi? Ehli Beyt (a.s) onun hakkında ve kendisinden nakledilen rivayetler konusunda ne gibi bir görüş taşımaktaydı?
Kısa Cevap

Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin en meşhur sahabelerinden biridir, Şia ve Ehli Sünnet’i içeren tüm Müslümanların yanında saygıya sahiptir. Şii kaynaklarında ondan sınırlı sayıda rivayet nakledilmiştir. Rical bilginleri, onu Allah Resulü’nün sahabelerinden ve vahiy kâtiplerinden saymışlardır. Kendisinden nakledilen rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, onun Ehli Beyte (a.s) ve özellikle de İmam Ali’ye (a.s) yönelik sevgi ve muhabbeti kavranabilir.

Ayrıntılı Cevap

Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin en meşhur sahabelerinden, Kur’an karilerinden ve kıraat ilmi uzmanlarından biridir.[1] Kendisi Şia ve Ehli Sünnet’i içeren tüm Müslümanlar nezdinde saygıya sahiptir.[2] Rical bilginleri, onu Allah Resulü’nün sahabelerinden ve vahiy kâtiplerinden saymışlardır.[3] Kendisinden nakledilen rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, onun Ehli Beyte (a.s) ve özellikle de İmam Ali’ye (a.s) yönelik sevgi ve muhabbeti kavranabilir. Şii kaynaklarında kendisinden kalan rivayetlerinden birisi, İslam Peygamberinin halifesiyle ilgili hadiseler bağlamındadır. O, örnek bir katiyet ve kararlılıkla Ğadir Hum hadisesi ve hilafet hakkında Hz. Peygamberin hadislerini halka nakletmiş ve onlarla hilafeti gasp edenlere karşı mücadele etmiştir. Tabersi “İhticac” kitabında Ubey b. Kab’ın mücadelesini detaylıca nakletmiştir ve biz kısa olması için sadece onun bazı bölümlerine işaret ediyoruz: “Ebubekir’in Ramazan ayının birinci Cuma günündeki hutbesinin ardından Ubey b. Kab ayağı kalkmış ve şöyle konuşmuştur: Ey Allah’ın hoşnutluğunu göz önünde bulunduran ve Kur’an’da ilahi övgüye mazhar olan Muhacirler ve ey iman şehrinde sakin olan ve bu yüzden Allah’ın Kur’an’da övdüğü siz Ensar, unuttunuz mu yoksa kendinizi unutkanlığa mı vuruyorsunuz, ahdinizi mi bozdunuz yoksa dininizi mi değiştirdiniz, alçaklığı mı seçtiniz yoksa aciz mi oldunuz?! Allah Resulü’nün (s.a.a) (Ğadir günü) aramızda ayağa kalkıp Ali’yi karşımıza koyarak “ben kimin velisi isem Ali onun velisidir ve ben kimin nebisi isem Ali onun reisidir” diye buyurduğunu unuttunuz mu?! Allah Resulü’nün ona şöyle buyurduğunu hatırlamıyor musunuz: “Ey Ali senin benim yanımdaki konumun Harun’un Musa’nın yanındaki konumudur, sadece benden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir. Benden sonra ümmetin sana itaat etmesi, tıpkı onların ben hayattayken bana itaat etmesi gibi farzdır .” Hz. Peygamberin “her ne zaman sizin aranızda olmadıysam ve Ali’yi size halife kıldıysam, kendim gibi bir ferdi size atamışımdır” diye buyurduğunu unuttunuz mu? Hz. Peygamberin vefat etmeden önce bizi Fatıma’nın evinde topladığını ve şöyle buyurduğunu unuttunuz mu: Yüce Allah Musa’ya ehlinden bir kardeş seç, onu nebi karar kıl ve onun ailesini evlat edin ta ki onları her afetten koruyayım ve her şek ve şüpheden temizleyeyim diye vahyetti. Musa, Harun’u kardeşliğe seçti ve onun evlatlarını kendisinden sonra İsrailoğullarının önderleri karar kıldı. Şimdi de Yüce Allah sen de Ali’yi kardeşliğe seç ve onun evlatlarını kendi evlatların say (ümmetin imamları kıl) ki ben onları tıpkı Harun’un evlatları gibi temizledim ve bil ki ben nübüvveti senin ile sona erdirdim ve senden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir diye vahyetti”, işte o evlatlar hidayet bulmuş imamlardır. Allah’a yemin olsun ki siz Peygamberin vefatından sonra onun ahdine vefa göstermediniz ve onun itreti hakkında ihtilafa düştünüz ve diğerleri de bu meselede kendi görüş ve düşüncelerine başvurdu.”[4] Bütün bu hususlar Ubey b. Kab’ın velayete bağlılığını ve Hz. Peygamberin (s.a.a) İmam Ali (a.s) hakkındaki buyruğuna bağlı olduğunu ve de bu hususu yaydığını göstermektedir. Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin vefatından birkaç yıl sonra dünyadan göçmüştür. Kendisinin vefatı hakkında ihtilaf vardır; bir grup onun Osman döneminde vefat ettiğini belirtmektedir. Ama İbn. Hacer’in “el-Esabe” kitabında öne sürdüğü görüşe göre, kendisi Ömer’in hilafeti döneminde ve Hicri 22 yılında vefat etmiştir.[5] Son olarak Şii kaynaklarında Ubey b. Kab’dan pek rivayet bulunmadığını ve bu yüzden kendisinin rivayetleri hakkında Ehli Beytin (a.s) bir görüşüne rastlanmadığını hatırlatırız.

 


[1] İbn. Abdülbir, el-İstiab Fi Marifeti’l-Ashab, c. 1, s. 65, Daru’l-celil, Beyrut, 1412 k.

[2] Örneğin Ehli Sünnet kaynaklarında nakledildiği üzere ikinci halife ona “Müslümanların efendisi” lakabını vermiştir; bkz: İbn. Esir, Esedü’l-Ğaye, c. 1, s. 61, Daru’l-Fikir, Beyrut, 1409 k.

[3] Allame Hilli, Kitab-ı Rical, s. 22, Daru’z-Zahair, Kum, 1411 k.

[4] Tabersi, Fazl b. Hasan, İhticac, tercüme-i Mazenderani, c. 1, s. 254 – 260, İntişarat-ı İslamiye, tahran, 1381 ş.

[5] Askalani, İbn. Hacer, el-Esabe, c. 1, s. 181, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1415 k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar