Please Wait
7870
Bir çeşit içgüdü ve hisselerin göstergesi olan ağlama ve gülme, insanoğlunun normalliği ve mizacının ölçülü olduğunun alametleridir ve ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini, gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.
Gülme ve sevinçli olmada niyeti dikkate almak, Allah’ı hatırlayıp O’nu zikretmek ve çok gülmenin afetlerini düşünmek gibi çözüm yolları, her zaman –özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda çok gülmenin önünün alınmasında önemli rol oynayıp neticeye ulaştırabilir.
İnsanın çeşitli boyutları vardır ve bunlardan bir tanesi içgüdü boyutudur. İnsanın böyle bir özelliği taşıması, onun bazı konularda sevinçli ve bazı konularda da hüzünlü olmasına sebep olur. Bunun için ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.
Neşeli ve gönül genişliğinin olumlu, faydalı, harekete geçirici, dinamik ve ferdi ve toplumsal ahlaki boyutlarının olması ve toplumsal ruhiyenin tekâmülünde rol oynamasının yanında, çeşitli koşullarda ve ferdi, toplumsal, itikadi ve ahlaki muhtelif etkilerde bazı mutluluklar melâmet ve serzenişe sebep olur.
Bu yazımızda her zaman – özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – çok gülmenin önünü alabilecek; aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda önemli rol oynayıp neticeye ulaştıracak bir takım çözüm yollarına işaret edeceğiz:
Bir. Gülme ve mutluluğun hedef ve niyetine teveccüh etmek: Gerçek bir müminin fikir ve davranışlarının, Allah’ın rızası ve O’na yakınlaşma doğrultusunda olması gerekir. Bu bakış açısıyla müminin sevincinin, Allah-u Teâlâ’nın rızası doğrultusunda mı yoksa başka bir şey için mi olduğuna dikkat etmesi gerekir. Bu surette gülme ve mutluluk, münasip konumunu ve sınırını bulur ve Allah-u Teâlâ’ya yakınlaşma vesilesi olur. Dolayısıyla Muharrem ve Sefer aylarında ve İmamların (a.s) şahadet günlerinde, insanın kendisini gam ve matem sahibi bilmesi ve yas ve matemi olumsuz kılacak her şeyden kaçınması, böyle bir niyet ve hedefin gerçekleşmesine yardımcı olacaktır.
İki. Allah’ı hatırlamak ve O’nu zikretmek: Kur’an’ı Kerim, Allah-u Teâlâ’nın çokça zikredilip yâd edilmesini emretmiştir.[1]Bu sebeple ilahi insanlar Allah’ın zikriyle meşgul olurlar ve hiçbir iş onları, Allah’ın zikrinden ve O’na ibadet etmekten alıkoymaz.[2] Bazen gülme ve eğlenme, insan kalbinin gaflete düşüp kararmasına sebep olur ve bu gaflet, başkalarıyla alay etme gibi günahlara bulaşma vesilesi olur. Bu sebeple gafleti ortadan kaldıran Allah’ın zikri ve yâdı, kalbin katılaşmasına sebep olan gülmeyi kontrol edecektir. İmam Sadık (a.s) Allah’ın zikredilip yâd edilmesi konusunda şöyle buyurur: “Hakikaten (yalnızca dille değil) Allah’ı hatırlayan kimse O’na itaat etmiştir ve Allah’ı yâd etmeyen, gafil olmuş ve günah işlemiştir. Allah’a itaat etmek, hidayetin günah işlemek ise yolunu şaşırmamın alametidir ve hidayetin ve yolunu şaşırmanın aslı, Allah’ı hatırlamak veya O’ndan gafil olmaktır.[3]
Üç. Çok gülmenin eserleri üzerinde düşünme: Çok ve ölçüsüz gülme – hadis ve fıkıh ıstılahında “kahkaha” olarak isimlendirilir – gafletten kaynaklanır. Vakarlı insanlara hiçte uygun olmayan kahkahayı İslam yermiştir ve ferdi ve içtimai eser ve afetlerinin getirisini düşünmenin, insan üzerinde bu yerilmiş ve beğenilmeyen davranışın kontrol edilip uzak durulmasında önemli rolü vardır. Burada rivayetlere dayanarak bu eserlerin örnekleri zikredilecektir:
1. Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur: “Kalbi öldüren ve yüzün nurunu ve aydınlığını götüren gülmekten çok sakınınız.”[4]
2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurur: “Çok gülme birlikteliği (dostlarla oturup kalmayı) uzaklaştırır (nefrete sebep olur) ve lideri, çirkin ve rüsva eder.”[5]
3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Kahkaha, şeytanın işlerindendir.”[6]
O halde gülmenin adabı ve çok gülmenin yerilmesi hakkındaki ayet ve rivayetleri dikkate alarak ve aynı şekilde sağlam irade, kararlılık, uzun gayret ve çaba ve temrinle her zaman özellikle şahadet ve musibet günlerinde insan, çok gülme ve kahkahayı azaltabilir ve zamanla bu kötü ahlakı kendinden uzaklaştırabilir.
Daha fazla bilgilenmek için gülmek ve eğlenmekle alakalı bazı konularda aşağıdaki indeksleri mütalaa ediniz:
“İslam’da sevinçli olmak ve eğlenmek”, Soru 13334 (Site: 12917).
“Hüznün yaygınlaştırılması”, Soru 2830 (Site: 3062).
“Maskara etmek ve karikatür”, Soru 15997 (Site: 15722).
“İslam, rahatlamak ve şaka”, Soru 9026 (Site: tr9023).
[1] “Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” Ahzab, 41.
[2] “Allah’ın yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı bir takımadamlar buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler.”Nur, 37.
[3] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, baskı, 2, Beyrut: Daru İhyai’t turasi’l Arabî, y. 1403 k, c. 90, s. 158.
[4] Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, “El-hisal”, baskı, 2, Kum: Camieyi Müderrisin, Muhakkik ve musahhih: Ğaffari Ali Ekber, 1362 ş, c. 2, s. 526.
[5] Temimi Âmedi, Abdülvahit b. Muhammed, “Tasnifu Ğureri’l hikem ve Dureru’l kelim”, baskı, 1, Kum: Defteri Tebliğat, Muhakkik ve musahhih: Dirayeti Mustafa, y. 1366 ş, s. 222, hadis no: 4468.
[6] Kuleyni, Muhammed b. Yakup b. İshak, “El-kâfi”, Kum: Daru’l hadis, y. 1429 k, c. 4, s. 749.