Gelişmiş Arama
Ziyaret
7996
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Özellikle Muharrem ve Sefer ayında, çok gülmenin önünün alınması yolunu gösteriniz.
Soru
Lütfen özellikle Muharrem ve Sefer ayında çok gülmenin önünün alınmasının halledilmesi için bir yol sununuz.
Kısa Cevap

Bir çeşit içgüdü ve hisselerin göstergesi olan ağlama ve gülme, insanoğlunun normalliği ve mizacının ölçülü olduğunun alametleridir ve ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini, gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.

Gülme ve sevinçli olmada niyeti dikkate almak, Allah’ı hatırlayıp O’nu zikretmek ve çok gülmenin afetlerini düşünmek gibi çözüm yolları, her zaman –özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda çok gülmenin önünün alınmasında önemli rol oynayıp neticeye ulaştırabilir.

Ayrıntılı Cevap

İnsanın çeşitli boyutları vardır ve bunlardan bir tanesi içgüdü boyutudur. İnsanın böyle bir özelliği taşıması, onun bazı konularda sevinçli ve bazı konularda da hüzünlü olmasına sebep olur. Bunun için ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.

Neşeli ve gönül genişliğinin olumlu, faydalı, harekete geçirici, dinamik ve ferdi ve toplumsal ahlaki boyutlarının olması ve toplumsal ruhiyenin tekâmülünde rol oynamasının yanında, çeşitli koşullarda ve ferdi, toplumsal, itikadi ve ahlaki muhtelif etkilerde bazı mutluluklar melâmet ve serzenişe sebep olur.

Bu yazımızda her zaman – özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – çok gülmenin önünü alabilecek; aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda önemli rol oynayıp neticeye ulaştıracak bir takım çözüm yollarına işaret edeceğiz:

Bir. Gülme ve mutluluğun hedef ve niyetine teveccüh etmek: Gerçek bir müminin fikir ve davranışlarının, Allah’ın rızası ve O’na yakınlaşma doğrultusunda olması gerekir. Bu bakış açısıyla müminin sevincinin, Allah-u Teâlâ’nın rızası doğrultusunda mı yoksa başka bir şey için mi olduğuna dikkat etmesi gerekir. Bu surette gülme ve mutluluk, münasip konumunu ve sınırını bulur ve Allah-u Teâlâ’ya yakınlaşma vesilesi olur. Dolayısıyla Muharrem ve Sefer aylarında ve İmamların (a.s) şahadet günlerinde, insanın kendisini gam ve matem sahibi bilmesi ve yas ve matemi olumsuz kılacak her şeyden kaçınması, böyle bir niyet ve hedefin gerçekleşmesine yardımcı olacaktır.

İki. Allah’ı hatırlamak ve O’nu zikretmek: Kur’an’ı Kerim, Allah-u Teâlâ’nın çokça zikredilip yâd edilmesini emretmiştir.[1]Bu sebeple ilahi insanlar Allah’ın zikriyle meşgul olurlar ve hiçbir iş onları, Allah’ın zikrinden ve O’na ibadet etmekten alıkoymaz.[2] Bazen gülme ve eğlenme, insan kalbinin gaflete düşüp kararmasına sebep olur ve bu gaflet, başkalarıyla alay etme gibi günahlara bulaşma vesilesi olur. Bu sebeple gafleti ortadan kaldıran Allah’ın zikri ve yâdı, kalbin katılaşmasına sebep olan gülmeyi kontrol edecektir. İmam Sadık (a.s) Allah’ın zikredilip yâd edilmesi konusunda şöyle buyurur: “Hakikaten (yalnızca dille değil) Allah’ı hatırlayan kimse O’na itaat etmiştir ve Allah’ı yâd etmeyen, gafil olmuş ve günah işlemiştir. Allah’a itaat etmek, hidayetin günah işlemek ise yolunu şaşırmamın alametidir ve hidayetin ve yolunu şaşırmanın aslı, Allah’ı hatırlamak veya O’ndan gafil olmaktır.[3]

Üç. Çok gülmenin eserleri üzerinde düşünme: Çok ve ölçüsüz gülme – hadis ve fıkıh ıstılahında “kahkaha” olarak isimlendirilir – gafletten kaynaklanır. Vakarlı insanlara hiçte uygun olmayan kahkahayı İslam yermiştir ve ferdi ve içtimai eser ve afetlerinin getirisini düşünmenin, insan üzerinde bu yerilmiş ve beğenilmeyen davranışın kontrol edilip uzak durulmasında önemli rolü vardır. Burada rivayetlere dayanarak bu eserlerin örnekleri zikredilecektir:

1. Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur: “Kalbi öldüren ve yüzün nurunu ve aydınlığını götüren gülmekten çok sakınınız.”[4]

2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurur: “Çok gülme birlikteliği (dostlarla oturup kalmayı) uzaklaştırır (nefrete sebep olur) ve lideri, çirkin ve rüsva eder.”[5]

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Kahkaha, şeytanın işlerindendir.”[6]

O halde gülmenin adabı ve çok gülmenin yerilmesi hakkındaki ayet ve rivayetleri dikkate alarak ve aynı şekilde sağlam irade, kararlılık, uzun gayret ve çaba ve temrinle her zaman özellikle şahadet ve musibet günlerinde insan, çok gülme ve kahkahayı azaltabilir ve zamanla bu kötü ahlakı kendinden uzaklaştırabilir.

Daha fazla bilgilenmek için gülmek ve eğlenmekle alakalı bazı konularda aşağıdaki indeksleri mütalaa ediniz:

İslam’da sevinçli olmak ve eğlenmek”, Soru 13334 (Site: 12917).

“Hüznün yaygınlaştırılması”, Soru 2830 (Site: 3062).

“Maskara etmek ve karikatür”, Soru 15997 (Site: 15722).

“İslam, rahatlamak ve şaka”, Soru 9026 (Site: tr9023).

 


[1] Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” Ahzab, 41.

[2]Allah’ın yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı bir takımadamlar buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler.”Nur, 37.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, baskı, 2, Beyrut: Daru İhyai’t turasi’l Arabî, y. 1403 k, c. 90, s. 158.

[4] Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, “El-hisal, baskı, 2, Kum: Camieyi Müderrisin, Muhakkik ve musahhih: Ğaffari Ali Ekber, 1362 ş, c. 2, s. 526.

[5] Temimi Âmedi, Abdülvahit b. Muhammed, Tasnifu Ğureri’l hikem ve Dureru’l kelim, baskı, 1, Kum: Defteri Tebliğat, Muhakkik ve musahhih: Dirayeti Mustafa, y. 1366 ş, s. 222, hadis no: 4468.

[6] Kuleyni, Muhammed b. Yakup b. İshak, “El-kâfi, Kum: Daru’l hadis, y. 1429 k, c. 4, s. 749.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar