Gelişmiş Arama
Ziyaret
6704
Güncellenme Tarihi: 2010/09/07
Soru Özeti
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir?
Soru
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir? Bu kitap hakkındaki görüşünüz nedir?
Kısa Cevap

Şia’nın bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenilemez. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitabın karı ve koca yaşantısı bağlamında ahlakî veya hukukî ilişkilerin niteliği hakkında masumlardan (a.s) naklettiği rivayetler karı ve koca arasında huzur sağlama ve sevgiyi güçlendirme hedefini gütmektedir. Bu, Kur’an’ın bakışı ve kadın hakkındaki değerleriyle hiçbir şekilde çelişmemektedir. Aksine Hilyetü’l-Muttakin’in açıklamalarında kadın daha çok övülmüş ve saygıyla anılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

Hilyetü’l-Muttakin’in kadın ve erkek hususundaki açıklamaları hakkında izahta bulunmadan önce kadın ve erkek ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) hadisleri ve imamların (a.s) rivayetlerinden yansıyan perspektifi bilmemiz lazımdır: Kur’an ve rivayetlerin perspektifinde kadın ve erkek bir cinsten olup her biri diğeri için ve birbirinin huzurunu temin etme gayesiyle yaratılmıştır. Yüce Allah o ikisi arasında özel bir ilgi yaratmıştır. Her biri diğerinin örtü ve ziynetidir. Biri diğerinin aracı değildir. Her ikisi de davranışlarının neticelerini elde edecektir. Eğer birinin diğerine yönelik bir hak taşıdığı tespit edilirse, ona yönelik vazifesi de vardır. Kadına tıpkı görevleri gibi bir takım değerli haklar verilmiştir.[1] Sorunuza gelince, şöyle söylemeliyiz: Şia ve Ehli Beyt’in bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenmek mümkün değildir. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Aksi takdirde ise kabul edilmesi mümkün değildir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitaptaki konular[2] (kadın ve erken hakkında) üç çeşit perspektif sunmaktadır: A. Kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi. B. Erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı. C. Kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı.

A. Birinci perspektifin (kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi) bu kitaptaki delilleri şu tür hususların vurgulanması ve zikredilmesidir: 1. Hak Teâlâ kızlara oğlanlardan daha çok şefkatlidir. 2. Kız koklanan bir güldür. 3. Büyük İslam Peygamberi (s.a.a) kızların babasıydı. 4. Kız hayır, oğlan ise nimettir. Yüce Allah hayrı ödüllendirir, nimetten ise sorar. 5. Kızının ölümünü arzulayan ve bu halde ölen hiç kimsenin amellerine sevap yazılmaz ve kıyamette günahkârlardan olur.

B. İkinci perspektifin (erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı) delilleri de şu gibi hususlardır: 1. Kadınları sevmek, peygamberlerin (a.s) ahlakındandır. Kadınları çok sevmek İslam Peygamberinin (s.a.a) sünnetindendi. O, dünyada namaz, hoş koku ve kadın diye üç şeyi beğenmişti. 2. Kadınlara sevgi beslemek, imanın artmasına neden olur. 3. Sizin en hayırlınız kadına en iyi davranan kimsedir. 4. Allah’ın en sevdiği kulları, kadına çok ihsanda bulunan kimsedir. 5. Kadın güldür, hizmetçi değildir. 6. Kadının güzellik ve hoşnutluğunun korunması, onun şanına yakışmayan işlerin kendisine dayatılmamasıdır. 7. Bir gelin senin evine geldiği zaman, oturması için ayakkabısını al ve ayaklarını yıka ve evin sonuna kadar o suyu serp. 8. Kadının hakkı; onu doyurman, her mevsimin elbisesini alman, süslenme araçlarını temin etmen, ev araçlarını sağlaman ve bir kötülük yaptığında da onu bağışlamandır. 9. Kadının haklarını eda etmemekten Allah’tan kork. Ama ince elbise isteme gibi fesada neden olan hususlarda kadına uyma.

C. Üçüncü perspektif (kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı) hakkında bu kitapta şu tür hususlara yer verilmiştir: 1. Kadınların en hayırlısı kocası ve evlatlarına yönelik şefkati çok ve iffetli olandır. 2. Kocası için süslenmesi, fazla yalnız kalmaması ve cima isteminde kocayı ret etmesi durumunda meleklerin lanetine uğramış olacağı. 3. Eğer kadın kocasını karşılarsa veya ona eşlik ederse ve zorluklarda ona gönül verirse, bu kadın ilahî memurlardan olacak ve bir şehidin sevabının yarısını alacaktır. 4. Kadınların en kötüleri, kocasına kin duyan, kötü amelleri işlemede pervasız olan, başkaları için kendini süsleyen, kendisini kocasından gizleyen ve kocasın özrünü kabul etmeyenlerdir. 5. Eğer kadın ben kocamdan bir hayır görmedim derse, onun amelleri için bir sevap olmaz. 6. Kadın kocasına itaat etmelidir. Karısının mümin olması, erkeğin ona baktığında mutluluk duyması, kendisi olmadığı zaman eşinin mal ve haysiyetini koruması bir erkek için dünyevî ve uhrevî güzelliktir. Netice itibariyle, Hilyetü’l-Muttakin kitabında kadın ve erkeğin ilişkisi hakkında belirtilenler, kadının erkek karşısındaki görevleriyle sınırlı değildir. Buna ek olarak, kitapta erkeğin de görevleri belirtilmiştir. Artı, açıklamaların çoğu da kadınların haklarının eda edilmesi ve onlara saygı duyulması hususundadır.[3]



[1] Bkn: Rum. 187, Bakara. 32, Nisa. 228 ve Nehcü’l-Belağa, Subhi Salih ve Abduh, Hutbe. 216.

[2] Bkn: Hilyetü’l-Muttakin, bap. 4, fasıl. 1, 4, 7.

[3] Daha fazla bir açıklama için bkn: Hukuk-ı Mütakabil-ı Zen ve Merd, Mutahhari, Murteza, Hukuk-ı Zen Der İslam, Misbah Yezdi, Muhammed Taki.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar