Gelişmiş Arama
Ziyaret
76369
Güncellenme Tarihi: 2009/07/08
Soru Özeti
Bakara suresinin 228. ayeti erkeğin kadından üstün olduğunu söylemektedir. Bu durum, Allahın adaletiyle çelişmez mi?
Soru
Bakara suresinin 228. ayeti erkeğin kadından üstün olduğunu söylemektedir. Bu, Allahın adaletiyle çelişmez mi?
Kısa Cevap

Söz konusu ayet boşanmış kadınlar hakkında olup ric'i talak yani, boşandıktan sonra erkeğin kadının iddeti dolmadan karısına dönmesi hakkındadır ve genel bir kaideye, yani kadınların haklarıyla vazifelerinin arasında bir eşitliğin olduğuna işaret etmektedir.

 

Bu ayete ve Kur'an'ın diğer ayetlerinin üslubuna baktığımızda üstünlüğün takvada olduğunu görmekteyiz. Kur'an, ahkam ve vazifelerde kadınla erkek arasında eşitliği kabul etmemekte ve adaletin taraftarıdır. Bu esasa dayanarak ailenin idaresini erkeklere yüklemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu ayet-i kerime ric'i talak hakkında olup şöyle buyurmaktadır: “…Kocaları, (onlarla) aralarını düzeltmek ve uzlaşmak isterlerse, bu süre içerisinde onları geri almaya tam olarak hak sahibidirler. Kadınların yükümlülükleri kadar (erkekler üzerinde) hakları da vardır. Ama erkekler, onlara karşı bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah, üstündür ve hikmet sahibidir.” [1]

 

Ayet, İslama göre kadının hak ve vazifelerinin birbirleriyle uyumlu olduğuyla ilgili önemli bir kurala işaret etmektedir (nitekim erkeklerinde hak ve vazifeleri birbirleriyle uyumludur); yani kadınların hakkıyla vazifeleri arasında eşitlik vardır. Bunun terside aynıdır, yani, birine bir hak verilirse karşılığında o hak ölçüsünde vazife de verilmektedir. İşte bu temel kural kadınla erkek arasında ki adaletin kaynağıdır.

 

İslam kadınla erkeğin eşit olduğu iddiasında değildir, İslam kadın erkek arasında adaletin olduğu iddiasındadır. Zira kadınla erkek arasındaki ruhi, cismi vs. farklılıkların olduğunu kimse inkar edemez. Bu farklılıklar onların vazifelerinin de farklı olmasına neden olmaktadır. Bu adaletin ta kendisindir. Farklılıklarla birlikte eşit vazifelere sahip olsaydılar bu adalete aykırı olurdu. [2]

Yukarıda söylenenler ve başarılı ve mutlu bir ailenin iyi bir idareciye ihtiyacı olduğu göz önüne alındığında ve konuya bağnazlıktan uzak bir şekilde baktığımızda cismi, ruhi, vs. durumlarından dolayı erkeğin aile reisi olması gerekir. [3]

 

Demek ki İslama göre erkekler bir yönden kadınlardan üstün olsalar da, bu üstünlük ve derece onlara çeşitli görevleri de yüklemiştir. Bu görevler kadınlardan istenmemiştir.

 

Ne ilginçtir ki, ayetin sonunda “ Allah yüce ve üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir ” diye buyrulmaktadır. Bu nurlu sözler ilahi kanun ve tedbirin herkesin toplumda, yaratılış kanununun belirlediği ve bedensel yapısına uygun olan vazifesini yerine getirmesi gerektiğine işarettir. [4]

 

Sonuç olarak diyoruz ki, bu ayet ve Kur ' an ' ın diğer ayetlerinin üslubuna baktığımızda, kadın ve erkeğin salih amellerinin sevaplarında farklılık olmadığını, [5] ölçünün takva olduğunu, [6] bu yönlerden kadınla erkeğin arasında bir fark olmadığını görüyoruz. Ayetin erkeklerin üstün olduğundan kastı yalnızca ailenin yönetim ve himayesinin erkeğe ait olduğudur, yoksa onun her yönden üstün olduğunu kastetmiyor.

Daha fazla bilgi için bkz: Kur'an ve Erkeklerin Kadınlara İçin Kavvam/Dayanak Olmaları, 2554. soru (site: 2713)



[1]   - Bakara/228

[2]   - Kadınla erkeğin arasında ki adaletin manası, onların her yönden eşit oldukları ve beraber hareket edecekleri anlamında değildir. Kadınlar farklı görevler için yaratılmıştır, bu nedenle hisleride farklıdır. Yaratılış kanunu hassas annelik vazifesini ve güçlü nesilleri yetiştirmeyi kadına yüklediği için duygu ve hisleride ona daha çok vermiştir. Öte yandan bu kanun ağır toplumsal vazifeleri erkeğe yüklerken düşünce payını da ona daha çok vermiştir. Eğer adalet istiyorsak, zorluklara dayanabilme gücü ve düşünmeye ihtiyaç duyulan toplumsal vazifeleri erkeklere, duygu isteyen işleride kadınlara vermek gerekir. Dolayısıyla ailenin idaresi erkeğe, yardımcılığıda kadına verilmişitir. Ve bu, kadınların bedensel yapıları el verdiği sürece onların toplumsal işlerde görev almayacağı anlamına gelmez. Hassas annelik görevinin yanı sıra diğer önemli işleride üstlenebilir. Yine bu, kadınların maneviyatta, ilimde ve takvada erkeklerden daha daha önde olmayacağı mamasına gelmez.

Boşama hakkı (bazı özel şartlarda boşama hakkı kadına veya hakim-i şer'e verilebilir) veya iddet süresinde eşine dönme ya da yargı görevinin erkeklere verilmesi gibi kanunların kaynağı bundan dolayıdır ve söz konusu gerçeğin direkt sonucudur. Bkz: Tefsir-i Nümune, c.2, s.158

[3] - Bunlar kadın-erkek haklarının eşit olduğunu iddia eden herkes tarafından kabul edilmektedir. Zira kadın-erkek haklarının eşit olduğunu savunan ülkelere baktığımızda yüksek makam ve mevkideki yöneticilerin tamamına yakınının erkek olduğunu görmekteyiz.

[4] - Tefsir-i Nümune, c.2, s.161

[5] -Nahl/97

[6] - “Ey İnsanlar! Şüphe yok ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve sizi aşiretler ve kabileler haline getirdik tanışın diye; şüphe yok ki Allah katında derecesi en yüce olanınız en fazla çekinenizdir.” Hucurat/13

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar