Gelişmiş Arama
Ziyaret
14071
Güncellenme Tarihi: 2013/08/25
Soru Özeti
Lütfen Kadının örtünmesinin sınırları hakkında bir hadis zikredin.
Soru
Lütfen Kadının örtünmesinin sınırları hakkında bir hadis veya kadının yüzünün açık olmasının caiz olduğunu açıklayan bir hadis zikredin.
Kısa Cevap

Nur suresinin 31’inci ayeti ve birçok rivayetlerde örtünmenin sınırları açıklanmıştır. Allah-u Teala, zikredilen ayette şöyle buyurmaktadır:  “Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını kontrol etsinler ve mahrem yerlerini korusunlar. Açıkta olanı dışında süslerini açmasınlar.[i] Başörtülerini, yakalarının üzerine salıversinler. Süslerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendilerinden olan kadınlar, köleleri, kadınlara ilgi duymayan erkekler ve kadınların örtülü yerlerine vâkıf olmayan çocuklar dışında kimseye açmasınlar. Gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birlikte Allah'a tövbe edin ki, kurtuluşa eresiniz.”

 

Usul-ü Kâfi kitabında örtünmenin sınırları hakkında çok sayıda rivayet beyan edilmiştir.

 

Mesude ibn-i Ziyad, İmam Sadık(a.s.)’a kadının örtmesi gerekmeyan ziynet yerleri hakkında sorulduğunda, İmam (a.s.)’ın verdiği cevabı şöyle nakletmektedir: “Yüz ve elleri”

 

Tabiî ki İslam dinine göre, kadının yüzünün açık olması, makyaj yapılmadığı ve süslenilmediği durumda caizdir.

 

 

[i]- İmam Sadık (a.s)'a, "Kadının vücudunda, mahrem olmayan kimsenin görmesinde herhangi bir sakınca olmayan yerler nerelerdir?" diye sorulduğunda şöyle dediği nakledilmiştir: "Yüzü, elleri (bilekten aşağı kısmı) ve ayakları (topuktan aşağı kısmı)." Bkz. es-Safî, el-Kâfî'den naklen.

 

Ayrıntılı Cevap

Kadının hicabı ve örtünmesi o kadar önemlidir ki Allah-u Teala, onu Kuran-ı Kerim’de zikretmiştir. Allah-u Teala, Nur suresinde bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını kontrol etsinler ve mahrem yerlerini korusunlar. Açıkta olanı dışında süslerini açmasınlar.[1] Başörtülerini, yakalarının üzerine salıversinler. Süslerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendilerinden olan kadınlar, köleleri, kadınlara ilgi duymayan erkekler ve kadınların örtülü yerlerine vâkıf olmayan çocuklar dışında kimseye açmasınlar. Gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birlikte Allah'a tövbe edin ki, kurtuluşa eresiniz.” [2]

 

Ulemanın çoğu, yüz ve bileklerden aşağı ellerin, tesettür hükmünden istisna edildiğine ve bu ayette de bu istisnaya dair işaretlerin olduğuna inanmaktadırlar; istisnaya dair bazı işaretler:

 

a) Yukarıdaki ayette açık ziynet yerinin istisna edilmesi, ister süs yeri olarak talakki edilsin ve isterde süsün kendisi olarak, yüzün ve elleri örtmenin gerekmediğine dair açık bir delildir.

 

b) Yukarıdaki ayette, baş, boyun ve sinenin örtülmesine işaret eden, başörtülerinin yakaların üzerine kadar örtülmesi emrinde, yüzün örtülmesiyle ilgili bir söz yoktur ve bu da başka bir karinedir.[3] Tarih de, yüze peçe takmanın, İslam’ın ilk yıllarında genele yaygın olmadığını göstermektedir.[4]

 

Masum imamlar da aynı şekilde birçok rivayetlerde, bu ayetin beyanı ve tefsirinde, tesettür ve örtünmenin ölçüsünü açıklamışlardır. Fuzeyl Yesar (İmam Sadık (a.s.)’ın yaranlarından birisi) şöyle demektedir: İmam Sadık (a.s.)’a: Kadının iki zira’sı ( bilekten dirseğe kadar olan kısım), Allah’ın, kendi kocalarından başkalarına göstermemelerini emrettiği ziynet yerlerinden midir? Diye sordum İmam Sadık(a.s.) şöyle buyurdu: “Evet, bedenin, başörtünden aşağıda kalan her yeri ziynet yeri sayılmaktadır.”[5]

 

Aynı şekilde Mesude ibn-i Ziyad, İmam Sadık(a.s.)’a kadının örtmesi gerekmediği ziynet yerleri hakkında sorulduğunda, İmam(a.s.)’ın verdiği cevabı şöyle nakletmektedir: “Yüz ve elleri”[6]

 

Ama şu iki noktaya dikkat edilmelidir:

 

1) İslam dinine göre, kadının yüzünün açık olması, makyaj yapılmadığı ve süslenilmediği veya örfe göre ziynet sayılmayacak ölçüde ve fesada da yol açmaması şartıyla çok az ve hafif süslenmesi durumunda caizdir.[7]

 

2) Açıklanan konularda yüzün ve ellerin örtülmesinin gereği yoktur. Ama bu onlara erkeğin bakmasının sakıncası olmadığı anlamına gelmemektedir. Çünkü bu ikisi arasında bir bağ yoktur ve biz burada sadece birinci konu üzerinde durduk.[8]

 

 

[1]- İmam Sadık (a.s)'a, "Kadının vücudunda, mahrem olmayan kimsenin görmesinde herhangi bir sakınca olmayan yerler nerelerdir?" diye sorulduğunda şöyle dediği nakledilmiştir: "Yüzü, elleri (bilekten aşağı kısmı) ve ayakları (topuktan aşağı kısmı)." Bkz. es-Safî, el-Kâfî'den naklen.

[2] Nur suresi, 31’inci Ayet,

[3] Açıklama: bu ayetin iniş sebebi hakkında şöyle söylenmiştir: Arap kadınlar, o zamanda, gerisi omuzlarına ve başlarının arkasına gelecek şekilde başörtüyü örtmekteydiler ve böylesi bir durumda da başörtüsü kulaklarının arkasına gelmekte ve sadece baş ve enseyi örtmekteydi. Ama boğazın altı ve yakanın üzerinde kalan sinenin birazı açık kalmaktaydı. İslam dini, bu durumu düzeltmiş ve başörtüsünün gerisini, ön tarafa getirerek yakanın ve sinenin üzerine atmalarını emretmiştir. Sonuç olarak yüz kısmı dışında kalan her yer örtülecek. 

[4] Numune Tefsiri, c: 14, s: 450–451.

[5] Usul-ü Kâfi, c: 5, s: 521, “Kadının Bakılması Helal Olan Yerleri” Babı.

[6] Vesail-üş Şia, c: 20, h: 25429, s: 203, “Lezzet Kastı Olmadan Kadının Bakılması Helal Olan Yerleri” Babı.

[7] İmam Humeyni’nin fetvalarından, c: 3, s: 256, soru: 33–34; Tevzuh-ul Mesail, c: 2, s: 929; konu: kadın ve süslenmenin açığa çıkartılması, soru: 598 (site: 651) (daha fazla açıklama, nikâh konusunda bu konunun fıkhi ve rivayi olarak incelenmesinde yer alır.)

[8] Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynağa başvurulabilir: Tesettür konusu Mutahhari, Murteza, s: 164–235. 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar