Gelişmiş Arama
Ziyaret
7304
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
İçtihat kaynaklarının aynı olması göz önüne alındığında neden bazı meselelerde bazı müçtehitlerin görüşleri birbirinden farklıdır?
Soru
İçtihat kaynaklarının aynı olması göz önüne alındığında neden bazı meselelerde bazı müçtehitlerin görüşleri birbirinden farklıdır?
Kısa Cevap

Müçtehitler arasında görüş ve fetvanın aynı olması birkaç şeye bağlıdır:

1- İçtihat kaynaklarının aynı olması.

2- İçtihadın bağlı olduğu öncül ilimlerde ekol birliği.

3- İçtihat kaynaklarından aynı şeyi anlamak.

4- Mevzuları olaylara uygulamada görüş birliği.

 

Şia fıkhında içtihat kaynakları müçtehitler arasında ortak olmasına rağmen ilmi meselelerde içtihat etmek için ihtiyaç duydukları temel ilmi ekolleri farklı olabilir ve doğal olarak kişilerin, ilmi güçleri, yetenekleri ve kavrama güçleri bir değildir. Bu yüzden onların kaynaklardan anladıkları şeylerde bir değildir. Bazı fetva farklılıkları bu nedenledir. Aynı şekilde uzmanlık isteyen mevzuların belirlenmesinde de bazı müçtehitlerin görüşlerinin farklı olması da fetvalarının farklı olmasına neden olabilmektedir.

 

Bütün bunlara rağmen ortak fetvalara oranla farklı mesele ve farklı fetvalar, çok az ve dikkate alınmayacak ölçüdedir.

Ayrıntılı Cevap

İçtihat kelimesi lügatte hem zorluklara tahammül ve çaba manasına gelen ‘Cehd’[1] kökündendir, hem de kudret ve güç manasına gelen ‘cühd’[2] kökünden gelmiş olabilir. Fıkhi ıstılahta ise istinbat etmek için azami ilmi çabayı göstermek, şer’i hükmü kaynak ve delillerden çıkarmak demektir. Dolayısıyla müçtehitlerin görüş ve fetva birliği birkaç şeye bağlıdır:

 

1- İçtihat kaynaklarının aynı olması.

2- İçtihadın bağlı olduğu öncüllerde ekol birliği.

3- İçtihat kaynaklarından aynı şeyi anlamak.

4- Mevzunun dikkatli bir şekilde belirlenmesi ve onda aynı görüşte olmak.

 

Şii fıkhında içtihat edilecek kaynakların (Kur’an, sünnet, akıl ve icma’) müşterek olması ve müçtehitlerin onları muteber bilmesine rağmen bu kaynakları anlama, istifade ve istinbat etmek için Arap edebiyatı, Masum (a.s)’ın zamanındaki konuşmaların örfü anlamını tesbit, mantık, usul-u fıkh, rical ilmi, Kur’an, hadis vs.[3] gibi diğer bütün  ilimlere de ihtiyaç vardır. Her fakih, bütün bu ilimleri bilmenin yanı sıra bu ilimlerden içtihat kaynaklarını anlamak amacıyla faydalanmak için onların bütün meselelerinde bir ekolünün olması gerekir. Örneğin, hadis ve rivayetlerden istifade için bir müçtehit rical ilminde kabul görmüş bir ekole göre bir rivayeti senet yönünden muteber bulmayıp ona isnat etmeyebilir ve bu meselede o rivayetin dışında başka rivayet ve deliller olmazsa o fakih bu meselede fetva veremez. Halbuki, başka bazı fakihler aynı senedi muteber bilip ona dayanarak fetva verebilirler. Yine müçtehitlerin yetenek, analiz ve tahlil güçleri de aynı değildir. Müçtehitlerden her biri ayet ve rivayetleri değişik şekillerde anlayabilirler. Aynı şekilde bir müçtehit belli bir mevzu ve mısdakı belli bir hükme ait bilebilirken başka bir müçtehit aynı görüşte olmayabilir.

 

Bu sayılanların her biri müçtehitlerin fetvalarının farklı olmasına neden olabilir. Ancak bütün bunlara rağmen müçtehitlerin fetvaları arasındaki farklılıklar pek azdır ve daha çok cüz’i meselelerdedir. Müçtehitlerin ilmihallerinde üç bine yakın mesele olması ve zaman ve insanların ihtiyaçlarına göre ortaya çıkan bir çok meseleden dolayı sayılmayacak kadar yeni güncel konu ve istiftaatlar dikkate alındığında onların fetva ve görüşlerinin genelde bir olduğu görülecektir.



[1] - en-Nihaye, c.1, s.319

2] - a.g.e.

[3] - Bkz: Mehdi Hadevi Tahrani, Mebani-i Kelami-i İçtihat, s.19 ve 20

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar