Gelişmiş Arama
Ziyaret
16399
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
Melekler ve cinler aşura gününde İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldiler mi? Geldilerse İmam neden yardımlarını kabul etmedi?
Soru
1-Alimlerden biri diyordu ki: Bir grup melek ve cin aşura günü İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldiler ama İmam onların yardımlarını kabul etmedi. Onların (savaşa gitmeden) İmam Hüseyin’e (a.s) yardım için geldikleri doğru mudur? Bunu ispat edebilecek herhangi bir delil ve belge var mı? 2- Böyle bir şey doğruysa, İmam Hüseyin (a.s) neden onların yardımını kabul etmedi?
Kısa Cevap

Masum İmamlar’dan (a.s) cinler ve meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldikleri konusunda rivayetler vardır. Kaldı ki Allah, cinler, melekler veya başka vesilelerle peygamberlerine yardım etmiştir. Örneğin Kur’an’da Peygamberimize hitaben şöyle buyuruyor: Hani siz (Bedir meydanının zorluğundan) Rabbinizden yardım istemiştiniz de Rabbiniz, şüphe yok ki ben, birbiri ardınca bin melekle size yardım edeceğim, diye duanızı kabul etmişti.

İmam Hüseyin’in (a.s) bu yardımları kabul etmemesinin bazı nedenleri şunlardı: O zorlu şartlarda Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ümmetinin ıslah olmasının sadece şehadetle sınırlı olması, likaullah’a ulaşma isteği, İmam için şehadetin takdir edilmesi, İmamın şehadeti en değerli ve en güzel ölüm şekli olarak görmesi ve bu ilahi görevi doğal şekilde yerine getirmek istemesi.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’e (a.s) ilahi yardımın nazil olması.

Masum İmamlar’dan (a.s), cinler ve meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldikleri konusunda rivayetler vardır. Örneğin Şeyh Müfid kendi senediyle İmam Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet ediyor: İmam Hüseyin (a.s) Medine’den hareket edeceği zaman bir grup melek yardım için Onun huzuruna vardılar. Müslüman ve Şii cinlerden de geldiler. Ama İmam Hüseyin cinlere şöyle buyurdu: ‘Allah size mükafat versin. Ben kendi işimin sorumlusuyum, katlimin yeri ve zamanı bellidir.’ Cinler dediler ki: ‘Sizin emriniz olmasaydı düşmanlarınızın tümünü öldürürdük.’ İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: ‘Biz bu işte sizden daha güçlüyüz, ama hak yoldan çıkanlar kendilerine hüccet tamamlanmış olarak çıksınlar, hak yolu kabul edenlerde bunu bilerek ve delille kabul etsinler diye böyle bir şeyi yapmıyoruz.’[1] Yine İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Babamın şöyle diyordu: İmam Hüseyin (a.s) Ömer b. Saad’la savaşa başladığında Allah, başının üstünde gölge edecek kadar Hüseyin’e yardım gönderdi. İşte burada İmama, düşmanlarına galip gelmekle Rabbine kavuşma arasında seçim yapma hakkı verildi. O Rabbiyle mülakatı seçti.’[2]

Rivayetlerde, meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) iki kere yardım için geldikleri, ancak birinci defasında savaşmak için kendilerine izin verilmediği, ikinci defa geldiklerinde ise İmam Hüseyin’in (a.s) şehid olduğu anlatılmaktadır. Onlardan biri şudur: ‘Dört bin melek İmam Hüseyin’le beraber savaşmak için nazil oldular, ama savaşma izni verilmedi. İkinci defasında izin aldılar ama geldiklerinde İmam Hüseyin şehid edilmişti...’[3]

Kısacası rivayetlerde böyle şeyler vardır ve doğrudur. Alimlerden kimse onu reddetmemiştir. Zira böyle bir şey  İslami öğreti ve itikatlarla çelişmez. Kaldı ki Allah yardımlarını melekler, cinler veya başka şekillerde, Peygamberlerine de ulaştırmıştır. Allah Teala Kur’an’da Peygamberimize (s.a.a) şöyle buyuruyor: Hani siz (Bedir meydanının zorluğundan) Rabbinizden yardım istemiştiniz de Rabbiniz, şüphe yok ki ben, birbiri ardınca bin melekle size yardım edeceğim, diye duanızı kabul etmişti.[4] Yine Ahzab savaşında ve başka yerlerde meleklerin ve cinlerin yardımları, ileride zikredeğeceğimiz nedenlerden dolayı gerçekleşmiyordu.

İmam Hüseyin (a.s), cinlerin ve meleklerin yardımlarını neden kabul etmedi?

İmam Hüseyin’in (a.s) aşağıdaki sebeplerden dolayı böyle bir yadımı istememiş olabilir:

1- Muaviyenin ve Yezid’in o dönemde meydana getirdikleri siyasi koşullar, din adına dine aykırı işler yapıldğı ve hakla batıl birbirine karıştırıldığı için Allah’ın dinini yeniden diriltecek tek yol İmam Hüseyin’in (a.s), evlatlarının ve ashabının şehid olmalarıydı.[5]

2- Rivayetlerden, hedefi Peygamberin ümmetini ıslah etmek[6] olan İmam Hüseyin’in (a.s) hedefine ulaşması için kendisine şehadetin mukadder edildiği anlaşılmaktadır.

3- İmam Hüseyin (a.s) şehadeti ölümlerin en güzeli, en değerlisi olarak görürdü. Mekke’den Irak’a doğru hareket ederken bu konuyu şöyle dile getiriyordu: ‘Ölüm süsü Adem oğullarına, genç kızların boynundaki gerdanlık gibidir.’[7] Yani ölüm, insanın boğazına yapışan bir şey değildir, ölüm gerdanlık gibi bir süstür. Öyleyse insan neden bu gerdanlığı Allah yolunda boynuna takmasın ki? İmam Hüseyin (a.s) için din uğrunda ölmek baldan daha tatlıydı.[8] Şehadet bir eksiklik değil ki melekler o eksikliği gidermek için yardıma gelsinler. Aksine şehadet bir kemaldir, tıpkı Hz. İbrahim’in (a.s) şehadeti kemal bildiği gibi bir kemaldir, zira O, her ne kadar Allah’ı anıp dua ediyorduysa da ateşte yakılmaktan korkmadı ve Cebrail’den yardım istemedi.[9]

4- Likaullah ve peygamberle görüşmek İmam Hüseyin (a.s) için bu dünyada kalmaktan -hem de o şartlarda- daha önemliydi ve atalarıyla görüşmeyi tercih ediyordu. Nitekim Mekke’deki hutbesinin devamında şöyle buyuruyor: ‘Yakub’un Yusuf’u görmek istediği gibi atalarımı ziyaret etme isteğim var.’[10]

5- Hz. İmam Hüseyin (a.s), mucize ve velayet kudretiyle meleklere ve cinlere ihtiyacı olmadan düşmanlarına galip gelme gücü olmasına rağmen mucize ve kerametten faydalanmak istemiyordu. Ama zahirde amel etmekle görevli olduğu kimselere karşı mucize göstermenin bir sakıncası yoktu. İmam Hüseyin’in (a.s) hem Müslümanların hem de adaletçi ve özgürlükçü kimselerin gözünde değer ve makamının yüksek olmasının nedeni normal, zahiri ve doğal hareket etmesinden dolayıdır. Orantısız bir savaşa ailesini götürmesi, onların esir olması ve kendisine hakaret edilmesi Onu ebedileştirmiştir. İmam Hüseyin (a.s) isteseydi kıyam etmeden ve mucizeyle Yezidi yıkamaz mıydı?



[1] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.44, s.330, Müessessetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan.

[2] -Seyyid b. Tavus, Luhuf, s.141, Farsça çeviri: Mir Ebu Talibi, Seyyin Ebu’l-Hasan, Naşir: Delil-i Ma, Kum, 1. Baskı, H.Ş.1380

[3] -Şeyh Saduk, Emali (Muhammed Bakır Kemerei’nin çevirisi), s.638, İslamiyye, Tahran, 6. Baskı, 1376; bu hadisin benzeri Merhum Kuleyni’nin eseri Kafi’de de gelmiştir, el-Kafi, c.1, s.283-284.

[4] -Enfal/9

[5] -Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Azerehşi Diger Ez Asuman Kerbela, s.44-66, İntişarat-ı Müessese-i Amuzeşi ve Pejuheşi-i İmam Humeyni, 5. Başkı, 1380.

[6] -Biharu’l Envar, c.44, s.329.

[7] -Biharu’l Envar, c.44, s.366; Muhaddis-i Erdebili, Keşfu’l Ğumme Fi Marifeti’l Eimme, c.2, s.29, Naşir: Benî Haşim, Tebriz, 1. Baskı, 1381; Luhuf, s.110-111.

[8] -Cevadi Amuli, Abdullah, Şukufayi-i Akl Der Pertov-i Nehzet-i Hüseyni, s.28-30, Merkez-i Çap ve İntişarat-ı İsra, 5. Baskı.

[9] -Cevadi Amuli, Abdullah, s.27.

[10] -Luhuf, s.110-111.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar