Gelişmiş Arama
Ziyaret
10479
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
Soru
Ben bir üniversite öğrencisiyim. Çok çalışmama rağmen derslerdeki bazı konuları anlayamıyorum. Acaba Allah’ın izniyle derslerimde başarılı olmam için bana önerebileceğiniz Türkçe tercümesiyle birlikte Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
Kısa Cevap

Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.

İstenilen verimli bir mütalaa için gerekli şartlar şunlardır:

1) Hedef, istek ve irade

2) Sevinç, sabır ve tahammül

3) Düzen, programlı olmak ve mütalaa hakkında doğru ve ilmi yöntemleri bilmek

4)Dinlenme, eğlence ve spor

5) Anlama ve kavramayla uyumlu kitap seçimi

6) Sessiz, normal hava ve yeterli ışığın olduğu bir yer

7) Mütalaa etmek için sade, münasip ve standart araçların kullanılması ve bu konudaki tıbbi ve ilmi tavsiyelere uymak

8) Özet çıkartmak ve not alma

9) Ezberlemek, hatırlamak ve okunan konuların kullanılması

10) Doğru beslenme

11) Bâtıni ve manevi temizlik, özellikle sürekli abdestli olmak

12) Daha iyi anlamak için dua etmek

Yaratılmışların en bilgini olan yüce peygamberimiz (s.a.a.) Allah-u Teâlâ’dan şöyle istemektedir: “Benim ilmimi artır.” Size, okumanız önerilen duanın tercümesi şöyledir: “Allah’ım! Beni karanlıklardan çıkar ve beni kavrama nuruyla aydınlat. Allah’ım! Rahmet kapılarını yüzüme aç ve bana ilim hazinelerini ver. Rahmetin hakkına ey! Merhametlilerin en merhametlisi”.

İnşallah yukarıdaki şartlara dikkat ederek bu duayı veya anlama ve kavrama isteğinde bulunulan herhangi bir duayı her hangi bir dilde okumak mütalaa etme ve anlamanın kalitesini artırır.

Ayrıntılı Cevap

Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden dikkat etme, anlama ve üzerinde durmayla birlikte olmalıdır ve bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir.[1] Cehaletten kaçmak ve ilim ve bilim okyanusuna  dalmak, bazı şartları oluşturmaya bağlıdır ve bu şartları oluşturmadan istenilen ve verimli mütalaaya ulaşmak mümkün değildir.

Şimdi bu mübarek hedef yani başarılı bir mütalaaya ulaşmak için gerekli olan şartların en önemlilerini açıklayacağız.

Birinci şart: Mütalaa eden kimse yoğun bir istek ve iradeyle mütalaa etmelidir. Çünkü insanı asıl harekete geçiren şey, her işe ve amele olan istek ve ilgidir.

İkinci şart: Mütalaa ederken neşeli ve sabırlı olmalıdır. Çünkü halsiz ve isteksiz durumlarda ruhun mütalaa etme ve öğrenme tahammülü ve gücü yoktur.

Üçüncü şart: Uygun ve münasip bir vaktin seçilmesi; örneğin öğrenme ve ezberlemenin çok güçlü olduğu sabahın ilk vakitleri en uygun zamandır.[2]

Eğer profesyonel bir şekilde mütalaa ediyorsak, her zaman ve her saatte mütalaa edebilir ve zamanların verimi bakımından bir fark yoktur; bütün zamanlar bizim için güzel olabilir. Çünkü mütalaa etmek için uygun ve verimli saatlerin belirlenmesi için yapılan çeşitli deneylere göre, belli bir saati diğer saatlere tercih etmenin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Ama akşam uykusundan hemen sonra yapılan mütalaaların başarılı ve istenilen verimi sağlamasının mümkün olmadığı ispatlanmıştır. Ama uyandıktan 20–30 dakika sonra mütalaa etmenin bir sakıncası yoktur ve onun verimi istenilen ölçüde olmaktadır.

Ama profesyonel bir şekilde mütalaa etmediğimiz için, istek ve meylimizin olduğu saatlerde mütalaa etmeliyiz ve meyilsiz olduğumuz anlarda ise mütalaa etmeyi bırakmalıyız.

Dördüncü şart: Mütalaaların hedefli olması, kitap ve konuların seçiminin ilmi yöntemleri kullanmayla uyumlu olması gerekmektedir. Özellikle hızlı okumaya önem verilmelidir; çünkü bilimsel açıdan doğru olmayan bütün kelimelerin üzerinde durarak kelime kelime okumak, vakti boşa harcamaya ve beyinin büyük bir kısmını kullanılmaz kılmaya sebep olmaktadır. Bunlara ilave olarak mütalaa etmek isteyen kimse, bütün saatlerini programlı hale getirmeli ve belirlediği zamanlarda mütalaa etmelidir. Bu programın bir hafta, bir ay ve bir yıl boyunca ona uyulacak şekilde ve her türlü düzensizlikten uzak olması gerekmektedir.

Beşinci şart: Mütalaa eden bir kimse, mütalaa esnasındaki ciddiyet ve azmini korumalı ve hiçbir neden onu mütalaa ve araştırmadan alıkoymamalıdır. Böylece kendi gayret ve çabasıyla ilmin zirvelerine ulaşmalıdır.

Altıncı şart: Araştırmacı ve mütalaa programına sahip bir kimse, günün birkaç saatini kendi istirahat ve dinlenmesine ayırmalıdır. Her 30–40 dakika mütalaadan sonra sağlık ve sıhhatinin korunmasının yanı sıra, ruhen ve cismen tekrar mütalaa ve araştırmaya hazır olmak için 5–10 dakika mola vermelidir.

Yedinci şart: Mütalaa edilen mekânın; sakin ve sessiz, her türlü rengârenklikten, zahiri ve göze hitap eden süslemelerden uzak olması gerekmektedir. Aynı şekilde, dikkatin dağılmasına sebep olan her şey o mekândan uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca mütalaa  edilen mekân uygun sıcaklık, ışık ve temiz havaya sahip olmalıdır.

Sekizinci şart: Masa ve sandalye gibi mütalaa eşya ve aletleri sade ve standarda uygun olmalıdır ve mütalaa eden kimsenin de bu araçlardan doğru ve yeteri kadar faydalanacak şekilde bunları tanımalıdır. İleriki zamanlarda çeşitli rahatsızlıklara yakalanmamak için sandalyeye nasıl oturulup kalkılması gerektiği, uzun süre oturduktan sonra yürüyüş ve spor yapılması ve gözlerle okuma metinleri arasındaki mesafenin (en az 30 cm.) korunması gibi tıbbi ve bilimsel tavsiyelere dikkat edilmelidir.

Dokuzuncu şart: Kitaptaki önemli kilit başlıklar ve konuları özetlemek ve not almak ve konuları sınıflandırmak ve belirginleştirmek yoluyla konuların derinliklerine daha fazla inilebilir.

Onuncu şart: Tevekkül, tevessül ve batınî ve manevî temizlik, özellikle sürekli abdestli olmanın öğrenmede çok önemli rolü vardır.

On birinci şart:  Beden ve özellikle beyin için gerekli doğru beslenme, düşüncenin bir doğrultuda olmasını sağlar. Beslenme programı, beyinin çalışması için gerekli olan gıdayı sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Süt ürünleri, protein, tahıl ürünleri, yeşillik ve taze ve kuru meyveler; özellikle badem, ceviz, fındık yenmesi önerilmektedir.[3]

On ikinci şart: Kalbin zikir ve Allah’ı anmayla süslenmesi ve Arapça veya kendi dilinde daha iyi anlamak ve öğrenmek için dua etmek.

Yaratılmışların en bilgini olan yüce peygamberimiz (s.a.a.) Allah-u Teâlâ’dan şöyle istemektedir: “Benim ilmimi artır.”[4]

Mutalaada başarı için aşağıdaki duanın okunması tavsiye edilmektedir:

1)

اللّهمّ أخرجنی من ظلمات الوهم و أکرمنی بنور الفهم اللّهمّ افتح علینا أبواب رحمتک و انشر علینا خزائن علومک برحمتک یا أرحم الراحمین"

“Allah’ım! Beni tevehhümün karanlıklarından çıkar ve kavrama nuruyla aydınlat. Allah’ım! Rahmet kapılarını yüzüme aç ve bana ilim hazinelerini ver. Rahmetin hakkına ey! Merhametlilerin en merhametlisi”.[5]

2)

اللّهم إنّی أعوذ بک أن أضل أو أزل أو أزل أو أظلم أو أظلم أو أجهل أو" یجهل علیّ اللّهم أنفعنی بما علّمتنی و علّمنی ما ینفعنی و زدنی علماً و الحمد لله علی کل حال اللّهم إنّی أعوذ بک من علم لا ینفع و من قلب لا یخشع و من نفس لا تشبع دعاء لا یسمع"       [6]

 

“Allah’ım! Sapıtmaktan veya saptırmaktan, ayağımın kaymasından veya başkalarının ayağını kaydırmaktan, zulmetmekten veya zulüm görmekten, başkalarının cehline sebep olmaktan veya cahil kalmaktan sana sığınmaktayım. Allah’ım! Öğretmiş olduğun ilmi bana faydalı kıl ve bana faydası olacak ilmin peşinden gitmemi nasip et. Allah’ım! İlim ve bilincimi artır. Bütün hallerde gerçek hamd Allah’a mahsustur. Allah’ım! Faydası olmayan ilimden, (senden) korkmayan kalpten, doymak bilmeyen nefisten ve kabul olmayan duadan sana sığınırım.”[7]

Yukarıdaki şartlara dikkat ederek bu duayı veya anlama ve kavrama isteğinde bulunulan herhangi bir duayı her hangi bir dilde okumak zihni öğrenmeye ve araştırmaya hazırlar. Ama mütalaanın diğer şartlarına dikkat etmeden sadece bu duayı okumakla yetinirse bu  istenilen neticeyi vermez.[8]



[1] Mugehi, Abdurrahim, Reviş Mutalaa, s: 23, ilk satırdan dördüncü satıra kadar.

[2] Şeceri, f, Yadgiri Faal, s: 125, 15. Satırla 25. Satır arası, yayınevi: Encumen-i Kalem İran, baskı: 1377 (h.ş.).

[3] Aynı kaynak, s: 119.

[4] Taha, 114; bkz. Tefsir-i Hidayet, c: 14, s: 327.

[5] Kummi, Şeyh Abbas, Mefatih-ul Cinan, s: 1201, mutalaa duası.

[6] Şehit Sani, Münyet-ul Murid, s: 211.

[7] Münyet-ul Murid, tercüme, Hücceti, Seyit Muhammed Bakır, Adab-i Telim ve Tellum der İslam, s: 267.

[8] Daha fazla bilgi edinmek için: Ebzar ve Reviş tehkik, Deşti, Muhammed, baskı: Mihr-Kum, 1366 (h.ş.); Reviş-i Mütalaa, Amuziş-i Zmn-i Hizmet kurumu, 2. Baskı, 1360; Şeceri, f, Yadgiri Faal, yayınevi: İran encümenler kalemi, baskı: 1377 (h.ş.); Mugehi, Abdurrahim, Reviş Mutalaa ve Telhis.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar