Gelişmiş Arama
Ziyaret
6396
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ne kadar uzak kalması gerekiyor?
Soru
İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ve kötü bir ahlaki amelden ne kadar uzak kalması gerekiyor? İnsanın bir amele yeniden dönmemesi için kimisi 40 gün, kimiside 21 gün o amelin yapılmaması gerektiğini söylüyor. Bunlar doğru mudur? Bu konuda ayet ya da hadis var mıdır?
Kısa Cevap

Bu konuda herhangi bir ayete ve  rivayete rastlamadık, ancak insan kırk gün amellerini ihlasla yerine getirir ve onları Allah rızası için yaparsa Allah hikmetini onun kalbine yerleştirir, diline akıtır, şeklinde rivayetler vardır.

Bu bağlamda şu noktalarıda göz önüne almak gerekir:
1- İnsan bu dünyada olduğu sürece Şeytanın vereceği zarardan güvende değildir; öyleyse asla günahtan korunacağını zannetmesin.
2- Allah’ın rahmetinden asla ümit kesmemek gerekir; günah ne kadar tekrar edilirse edilsin yinede tevbe kapısı açıktır ve Allah’ın rahmetinden ümidi kesmemek gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın anlaşılabilmesi için önce birkaç noktayı hatırlatmamız gerekiyor:
1- Konuyla ilgili herhangi bir ayet ve hadise rastlamadık; ancak kırk sayısının tesiri hakkında rivayetlerde bir çok nokta gelmiştir. Onlardan sorunuzla ilgili olduğunu tahmin ettiğimiz bazılarını aşağıda aktarıyoruz:
a) Kim Allah’a olan imanını kırk gün ihlaslı ederse ve kırk gün ihlasla Allah’ı anarsa, Allah onu dünyaya karşı isteksiz eder, dünyanın dert ve dermanlarına karşı gözünü açar, hikmetini kalbine yerleştirir ve diline akıtır.[1]
b) Kırk gün helal lokma yiyenin kalbi nurlanır.[2]
c) Hz. Adem cennetten indirildikten ve Hz. Davud evla olanı terkettikten sonra kırk gün ve gece tevbeyle meşguldüler.[3]
Bunların dışında da ahlaki kemale ulaşmakta ve kötü amellerin silinmesinde kırk sayısının etkisi gözlemlenmektedir.
2- Kuşkusuz bir amelin tekrar edilmesi insanın ruhunda ve canında nüfuz ettiği; ahlak alimlerinin deyimiyle sabit bir meleke ve sıfata dönüşmesine neden olduğu gibi, bir amel terkedildiğinde de o amelin nefsani etkileri insanın ruhundan silinmesi uzun zaman alır ve o günaha yeniden dönmek kolaylıkla gerçekleşmeyecek şekilde insanın o günahın lezzetini unutmasına neden olur.
3- İnsan bu dünyada olduğu sürece Şeytanın vereceği zarardan güvende değildir.[4] Kur’an-ı Kerim buyuruyor: ‘Ben kendi nefsimi temize çıkarmıyorum. Hiç şüphesiz Rabbimin merhamet ettiğinin dışında nefis sürekli kötülüğü emreder. Kuşkusuz Rabbim affeden ve merhamet edendir.’[5]
Bundan dolayı Masum İmamlar (a.s) Allah’a hep şöyle arzederlerdi: ‘İlahi! Bir an dahi olsun bizi kendi halimize bırakma.’[6]
Bu yüzden günah işlememekten dolayı asla güvende olunduğu zannedilmesin
4- Allah’ın rahmetinden ümit kesmemek gerekir; zira günah ne kadar tekrar edilirse edilsin yinede tevbe kapısı açıktır ve Allah’ın rahmetine hep ümit bağlamak gerekir.[7]



[1] -Usul-u Kafi, c.2, s.16

[2] -Kimyay-ı Saadet, c.1, s.367

[3] -Bihar-ul Envar, c.5, s.43

[4] - Kadı Kadai, Şehab-ul Ahbar, hadis:709

[5] -Yusuf/53

[6] -Usul-ul Kafi, c.2, s.524

[7] -Yusuf/87

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Mısır Müslümanları Ali’ye (a.s) inanıyorlar mı?
    10235 تاريخ بزرگان 2012/07/25
    Mısır, İslam dünyasının önemli merkezlerinden birisidir ve Mısır halkının, Ehli Beyt’e (a.s) karşı özel bir sevgisi vardır. İran’ın Mısır Kültür Ataşesi Dr. Zamani bu konuda şunları söylüyor: Bu ülke insanlarının tamamını Ehli Beyt (a.s) ve Peygamber Ekrem’in (s.a.a) aşığı olarak tanıtmak mümkündür. Onlar Ehli Beyt’i (a.s) çok ...
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    70726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • İslam'a ve Şia mezhebine göre özgürlüğün sınırı nedir?
    10924 Eski Kelam İlmi 2010/03/09
    Özgürlüğün çeşitli anlamları vardır. Bu manalara göre de sınırları değişir. Özgürlüğün anlamlarını şöyle özetleyebiliriz:1- Allah-u Teala'nın mutlak vücudu ve zatı göz önüne alındığında  varlığında hiçbir şeye bağlı olmadığı için (istiklali vucudi) Onun mutlak ...
  • Ahlakla tevekkülün arasında nasıl bir bağlantı vardır?
    8425 Teorik Ahlak 2011/03/03
    İnsanın nefsinde ‘meleke’ haline gelen sıfatlara ahlak denir. Meleke ise, insanın ruhunda nüfuz eden öyle bir sıfattır ki, o sıfata uygun amel ve davranışlar kendiliğinden yapılır. Ahlak, fazilet ve rezalet olmak üzere ikiye ayrılır. Tevekkül ise, ahlaki faziletlerden biri olup kulun Allah’a güvenmesi ve bütün işlerini ona havale ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    9046 Yeni Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    23281 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Diriler tarafından müstahap amelleri yerine getirmek caiz mi? Diriler adına hangi amelleri yapmak doğru olmaz?
    5121 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/06
     Başkasını niyet ederek yapılan müstehap ameller, eğer yapılan amelin sevabını ona hediye etmek türünden olursa bu bütün müstehap amellerde caizdir.[1] Aama niyabet şeklinde olursa Peygamber'in ve imamların mezarını ziyaret etmek, müstahap hac veya ümre yerine getirmek konularında sakıncasızdır. ...
  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    9162 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    6873 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Hz. Zeynep (a.s.) hakkında Hz. Peygamber Efendimiz’den (s.a.a.) rivayet edilen bir hadis var mı?
    15391 تاريخ بزرگان 2008/08/18
    Hz. Zeynep (s.a.), hicretin beşinci veya altıncı yılında, Medine-i Münevvere’de dünyaya gelmiştir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.a.), Hz. Zeynep (s.a.) hakkında buyurduğu güvenilir bir rivayet elimizde bulunmasa da Hz. Fatıma (s.a.) hakkında buyurduğu birçok güvenilir rivayet vardır ve bu rivayetler Hz. Zeyneb’i (s.a.) de kapsamaktadır. Hz. Zeynep (s.a.), iman, takva, sabır, zulümle ...

En Çok Okunanlar